Kişilik her birimizi farklı kılar. Davranış tarzımız, nasıl tepki verdiğimiz, dünya görüşümüz, düşüncelerimiz, duygularımız ve ilişkilerde nasıl etkileşim kurduğumuz, kişiliğimizi oluşturan etmenin bir parçasıdır.
Sağlıklı bir kişiliğe sahip olmak, kişinin günlük yaşamını kolaylaştırır. Herkes bir süre stresli günler yaşar, ancak sağlıklı bir kişilik zorluklarla yüzleşmemize ve ilerlememize yardımcı olmalıdır.
Kişilik bozukluğu olan biri için, çoğu insanın kabul ettiği günlük yaşamın bazı 'kuralları' zor gelebilir ve kabullenmeyebilir. Birçok kişilik bozukluğu vardır, ancak bu makalede bunlardan en yaygın olanları üzerinde duruyoruz.
Kişilik ve kişilik bozukluğu nedir?
Bir bireyin kişiliği, çevresindeki dünyayı nasıl algıladığını tanımlar. Düşünmelerini, hissetmelerini ve belirli bir şekilde hareket etmelerini sağlayan bir dizi karakter ve özellikler topluluğudur.
Genetik miras, biyolojik ve çevresel faktörlerin hepsi bireyin kişiliğini şekillendirmeye yardımcı olur
Bir bireyin kişilik bozukluğu olduğunda, yaşamın değişimlerine ve taleplerine cevap vermesi ve başkalarıyla ilişkiler kurması ve sürdürmesi zorlaşır.
Bu deneyimler sıkıntılara ve sosyal izolasyona yol açabilir ve depresyon ve diğer mental sağlık sorunlara yönelik riski artırabilir.
Amerikan Psikiyatri Birliği'nin (APA) Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı'ında (DSM-5), insanların tedavi alabilecekleri ve teşhis edilebilir bir dizi kişilik bozukluğu listelenmiştir.
DSM-5 kişilik bozukluklarını, A, B ve C olarak adlandırdığı üç geniş kümeye ayırır.
A kümesi kişilik bozuklukları
Mental Health America'ya (MHA) göre bu bozukluklar diğerlerine göre sıra dışı ve eksantrik görünen davranışları içerir.
- Paranoyak kişilik bozukluğu
- Şizoid kişilik bozukluğu
- Şizotipal kişilik bozukluğu
B kümesi kişilik bozuklukları
Bu bozukluklar duygusal, dramatik veya düzensiz davranışları içerir.
- Antisosyal kişilik bozukluğu
- Bipolar kişilik bozukluğu
- Histriyonik kişilik bozukluğu
- Narsistik kişilik bozukluğu
C kümesi kişilik bozuklukları
Kaygı ve korku, C kümesi bozukluklarında meydana gelen davranışların temelini oluşturur.
- Çekingen kişilik bozukluğu
- Bağımlı kişilik bozukluğu
- Obsesif kompulsif kişilik bozuklukları
Bir kişilik bozukluğu tanısı almak için bireyin belirli kriterleri karşılaması gerekir.
Bu bozukluklar muhtemelen genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonundan kaynaklanmaktadır.
Kişilik bozukluğu türleri
Paranoid kişilik bozukluğu
Paranoid kişilik bozukluğu olan bir kişi başkalarına güvenmekte zorlanabilir. Böyle bir şey olduğuna dair hiçbir kanıt olmasa bile, insanların yalan söylediklerini veya manipüle ettiklerini düşünebilirler.
Kişinin yaşayabilecekleri:
- Güvensizlik ve şüphe
- Hipervijilans
- Korku
- 'Algılanan' suiistimal yüzünden öfke
- Gizli anlamlar ya da nedenler yüzünden yaşanan endişeler
Başkalarına güvenememek, insanın etrafındakilerle ilişkilerini sürdürmesini zorlaştırabilir. Genel popülasyonun yaklaşık yüzde 2-4'ü bu bozukluğu yaşayabilir.
Şizoid kişilik bozukluğu
Şizoid kişilik bozukluğu olan bir kişi, başkalarıyla ilişki kurmak zorunda kaldığında genellikle rahatsız hisseder.
Nüfusun yüzde 1'inden azını etkiler.
Başka insanlar hasta kişiyi uzak, soğuk veya "yalnız" olarak görebilir.
Kişinin yaşayabilecekleri:
- Başkalarıyla yakın sosyal temasa girememek
- Kişisel ilişkiler kurma konusunda güçlük çekmek
- Sınırlı kişisel veya sosyal etkileşimi içeren işler aramak
- Çekingen ve yalıtılmış karakterlerde görünmek
Kişi, insanlardan ziyade nesnelerle veya hayvanlarla bağ kurabilir.
Şizoid kişilik bozukluğu şizofreni ile bazı özellikler paylaşmaktadır, ancak aynı değildir. Örneğin psikoz ve halüsinasyonlar bu kişilik bozukluğunun bir parçası değildir.
Bu kişilik bozukluğu olan kişilerde şizofreni veya şizotipal kişilik bozukluğu olan akrabaların olması yüksek ihtimaldir.
Şizotipal kişilik bozukluğu
Şizotipal kişilik bozukluğu olan kişilerin kendi aileleri dışında çok az yakın ilişkiler kurabilir.
Bunun nedeni ilişkilerin nasıl ilerlediğini ve davranışlarının başkalarını nasıl etkilediğini anlamakta zorluk çekmeleridir. Ayrıca başkalarını anlamak veya onlara güvenmek zor olabilir.
Teşhis için, kişi aşağıdaki davranışlardan beş veya daha fazlasını göstermeli veya deneyimlemelidir:
- Referans sanrısında kişi yaşanan küçük bir olayın kendisiyle özel bir ilgisi olduğunu düşünür.
- Büyülü düşünceler; batıl inanç, telepati inancı, tuhaf fanteziler veya meşguliyetler gibi kişi davranışlarını etkileyen durumlar
- Bedensel yanılsamalar da dahil olmak üzere alışılmadık algısal deneyimler
- Garip düşünme ve konuşma, örneğin, mecazi düşünme ve aşırı detaylandırma
- Şüpheli olma hali veya paranoyak düşünme belirtileri
- Uygunsuz veya tuhaf yüz ifadeleri
- Garip, eksantrik ya da tuhaf görünen davranışlar veya tavır
- Birinci derece akrabalar dışında yakın arkadaş ve dost eksikliği
- Aşırı sosyal kaygı
Bu durumu olan bir kişide gelecekte şizofreni gelişme riski daha yüksektir.
Antisosyal kişilik bozukluğu
Antisosyal kişilik bozukluğu olan bir kişi (ASPD), haklı ya da yanlış dikkate almadan ya da davranışlarının başkaları üzerindeki sonuçlarını düşünmeden hareket eder.
Belirtiler şunları içerir:
- Sorumsuzca davranışlar
- Yenilik arayışı
- Şiddet içeren hareketler
- Suç oluşturma riski
2016'da yayınlanan bir araştırmaya göre, genel nüfusun yaklaşık yüzde 1-3'ü ASPD'ye sahipken cezaevlerinde yaşayanlarda bu oran yüzde 40–70'a yükseliyor.
15 yaşından önce davranış bozukluğu belirtileri görülmesi, ileride ASPD olma riskini önemli ölçüde artırır. Erkekleri kadınlardan daha fazla etkileme olasılığı da yüksektir.
Araştırmacılar 543 katılımcının belirli genetik özelliklerini incelediler. Beynin frontal korteks bölgesinde düşük düzeyde gri maddenin yanı sıra bozukluğu olan kişilerde de benzer genetik özellikler buldular. Genetik, biyolojik ve çevresel faktörler muhtemelen hepsi birlikte bu hastalıkta rol oynamaktadır.
Borderline kişilik bozukluğu
Borderline kişilik bozukluğu olan bir kişi duygularını kontrol etmekte zorlanır.
Belirtiler şunlar olabilir:
- Ruh hali
- Davranış ve kişisel imgede kaymalar
- Dürtüsel davranış
- Yoğun kaygı, öfke ve depresyon dönemleri, can sıkıntısı
Bu yoğun his yalnızca birkaç saat sürebilir veya daha uzun süre yani birkaç gün sürebilir. Günlük hayatta ilişki kurma zorluklarına ve diğer zorluklara yol açabilir.
National Institute of Mental Health (NIMH)'e göre, bunun sonucu olarak şunlar gerçekleşir:
- Kişinin başkalarıyla olan ilişkisinde hızlı değişiklikler, örneğin aniden samimiyetten öfkeye geçiş
- Tehlikeli araç sürüşü ve aşırı para harcama gibi riskli davranışlar
- Kendine zarar verecek hareketler
- Zayıf öfke yönetimi
- Boşluk hissi
- Başkalarına güvenme zorluğu
- Tekrarlayan intihar davranışları, el hareketleri, tehditler veya kendini kesme gibi davranışlar
Histrionik kişilik bozukluğu
Histrionik kişilik bozukluğu olan bir kişi, başkalarının kendilerini fark etmelerine ve önemli olduklarına dair güvence vermelerine ihtiyaç duymaktadır. Bu, kişinin düşünme ve davranma şeklini etkileyebilir.
2015 yılında araştırmacılar bu hastalığı mental sağlık için "belirsiz tanı kategorilerinden biri" olarak nitelendirdi.
Kişi, sevilmeye sürekli bir ihtiyaç duyabilir ve aynı zamanda günlük yaşamla baş edebilecek kadar güçlü olmadıklarını da hissedebilirler.
Belirtiler şunlar olacaktır:
- Bencil
- Kışkırtıcı ve çapkın
- Uygunsuz
- Aşırı duygusal veya dramatik
- Duygusal olarak sığ
- Samimiyetsiz
- Riskli; çünkü kişi sürekli yenilik ve heyecan ister
Kişi sosyal ve diğer ortamlarda iyi işlev görebilir, ancak aynı zamanda yüksek düzeyde stres yaşayabilir. Bu depresyon ve endişeye yol açacaktır.
Histrionik kişilik bozukluğunun özellikleri, narsistik kişilik bozukluğu ile örtüşebilir ve bunlarla benzerlik gösterebilir.
Narsistik kişilik bozukluğu
Bu bozukluk kendine önem ve güç hissi verir, fakat aynı zamanda düşük özgüven ve zayıflık duygularını içerebilir.
Bu durumu olan bir kişi aşağıdaki kişilik özelliklerini gösterecektir:
- Kendi önemleri, çekicilikleri, başarıları ve güçleri ile ilgilenmek
- Kendine hayran olmak ve dikkat çekmek
- Başkalarının duygularına saygı duymamak
- Yeteneklerini veya başarılarını abartmak
- Her şeyin en iyisini elde etmeyi ummak
- Kolayca incinme ve reddedilme hissi
- Özel muamele görmeleri gerektiğine inanmak
- Sadece onlar kadar özel olan diğer insanlarla zaman geçirmeleri gerektiğine inanmak
- Kibirli veya iddialı görünmek
- Dürtüsel davranışa yatkın olmak
Aynı zamanda daha yüksek riskleri deneyimleyebilirler:
- Ruh hali, madde ve kaygı bozuklukları
- Düşük özgüven ve yeterince iyi olmama korkusu
- Utanç duygusu, çaresizlik, kendi başına öfke
- Dürtüsel davranış
- İntihar girişimi için öldürücü araçlar kullanmak
Bu özellikler sağlıklı ilişkileri sürdürmeyi ve günlük yaşamda çalışmayı zorlaştırabilir.
Çekingen kişilik bozukluğu
Çekingen kişilik bozukluğuna sahip bir kişi, çoğunlukla reddedilme ve yeterince iyi olmadıklarını hissetme korkusundan dolayı sosyal durumlardan ve ikili ilişkilerden uzak durur.
Belirtiler şunları içerebilir:
- Yetersiz hissetmek
- Özgüveninin düşük olması
- İnsanlara güvenmeyi zor bulmak
- Aşırı utangaç ve sosyal olarak baskı altında görünmek
Çekingen kişilik bozukluğuna sahip bir kişi, başkalarıyla yakın ilişkiler geliştirmek isteyebilir, ancak ilişki kurma konusundaki güven ve yeteneğinden yoksundur.
Ayrıca, madde bağımlılığı, yeme bozukluğu veya depresyon riski daha yüksek olabilir. Kişi intihar edebilir ya da bunu düşünebilir.
Bağımlı kişilik bozukluğu
Bu durumu olan bir kişi aşağıdaki özelliklere sahip olabilir:
- İşlerin başkaları tarafından halledilmesini bekler
- Başkalarına aşırı bağımlıdır
- Derin bir ayrılma ve terk etme korkusu vardır
- Başkalarını memnun etmeye çalışırken çok fazla enerji ve kaynak harcar
- Anlaşmazlık ve anlaşmazlıklardan kaçınmak için çalışır
- Başkaları tarafından manipülasyona karşı savunmasızdır
- İlişkiyi sürdürmek için kötü muameleye maruz kalmaya isteklidir
- Yalnız olmayı sevmez
İnsanlar bu kişinin karakterini şöyle görebilir:
- İtaatkâr
- Yapışkan
- Kendine güvenmeyen
- Pasif
- Uysal
Kişi genellikle kendine ve yeteneklerine güven duymaz. Projeleri bağımsız olarak üstlenmek ya da yardım almadan karar almak zor gelir. Sorumluluk almayı da hemen hemen imkansız bulabilirler.
2011'de yayınlanan bir araştırma, bağımlı bir kişilik bozukluğuna sahip kişilerin, ev ortamında taciz de dahil olmak üzere diğer kişilerin kötü muamelelerine karşı savunmasız oldukları sonucuna varmıştır.
Bu, depresyon ve anksiyete gibi başka komplikasyonlara yol açabilir.
Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu
Obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu (OCPD), obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ile aynı değildir. Ancak bazı insanlar her ikisini de deneyimleyebilir ve araştırmacılar aralarında bir bağlantı olduğunu ifade ediyor.
Mükemmeliyetçilik ve eksiksiz çalışma konusundaki aşırı endişe, OKBP'li bir insanın hayatını domine etmektedir. Birey, bu idealleri uğruna yakın ilişkilerine zarar verebilir.
Uluslararası OCD Vakfı'na göre, OCPD'li bir kişi:
- İnatçı görünür
- Kurallara ve verimliliğe dair endişeler aramak rahatlamayı zorlaştırır.
- Bir görevi mükemmel olmadığını düşündüğü için tamamlamakta zorlanır
- İşler dağınık göründüğünde rahatsız olur
- Görevleri başkalarına devretmekte zorluk çeker
- Gerekli olmadığında son derece tutumlu olur
- İstiflemeyi sever
- İşyerinde yüksek verim gösterir.
Diğerleri bireyi kutsal, inatçı, işbirliği yapmayan ve engelleyen olarak görebilir.
Uluslararası OCD Vakfı'na göre, OKB ile OKBG arasındaki temel fark, OKB'nin günlük görevlerle ilgili olduğudur; OCPD ise özellikle aşağıdaki prosedürlere odaklanmaktadır.
Ek olarak, OKB bir kişinin günlük yaşamda çalışma şeklini etkileyebilir, oysa OCPD bir kişinin mesleki performansını artırabilir, fakat muhtemelen iş dışındaki yaşamına da olumsuz etki edebilir.