Kapadokya bir zamanlar Doğu-Orta Anadolu'da antik bir bölgeydi. Günümüz Türkiye'sinin merkezinde kayalık plato boyunca uzanıyor. Burası şaşırtıcı genişlikte yumuşak volkanik kayalarla kaplı. Peribacası denilen bu kayalar sürekli rüzgarların erozyonuyla oluştular. Bu rüzgarlar coğrafi kule, koni, vadi ve mağaralar meydana getirdi. Kapadokya kaya, yer altı kenti ve tünellerden oyulmuş birçok kiliseye sahip. Bu yapıların tarihi Bizans ve İslam dönemlerine dayanıyor. Bölgede daha önce Hitit İmparatorluğu yaşadı. Kapadokya bu yönüyle büyüleyici bir tarihe sahip.
Peribacalarının oluşumu
Yaklaşık 60 milyon yıl önce gerçekleşen volkanik patlamalar Orta Anadolu'yu tamamen değiştirdi. Bu volkanik patlama peribacası denilen kaya oluşumlarına yol açtı. Sürekli rüzgar ve su erozyonu yumuşak kayalara biçim verdi. Bu kayalar, kalın külün tüfler halinde katılaşmasıyla oluştu ve ortaya yaklaşık 40 metre yükseklikte duran peribacaları çıktı. Rüzgar ve su onları aşındırmaya devam ettiğinden peribacaları gelecek yüzyılda farklı görünecek.
Kapadokya adı 6. yüzyıldan geliyor
Bu isim MÖ 6. yüzyılın sonlarından beri kullanılıyor. İsmi ilk kez krallar I. Darius ve I. Serhas kullandı. Kapadokya, Pers imparatorluğunu oluşturan ülkelerden biriydi. Yerliler burası için Luvi dilinde "alçak ülke" anlamına gelen Katpatuka dediler. İranlılar ise "iyi atların diyarı" dedi. Pers ve Asur krallarına atlardan hediyeler ve haraçlar verildi. Atlar, İran devletine ödenen vergilerin içindeydi. Atlar bugün de halk tarafından değerli görülüyor. Ziyaretçiler ulaşım aracı olarak kullanır.
Kapadokya yer altı şehirlerine sahip
Peribacalarının altında bütün bir yer altı kenti var. Şehir bir tünel ağı ile birbirine bağlı ve yerleşim yeri olarak kullanılmış. Hristiyanlar yer altı kentini Romalılardan sığınmak için kullandı. Yer altında büyük tarihi öneme sahip yaklaşık 200 kilise bulunuyor. Taşlar dövülebilir olduğu için inşaatçılar kolayca tünel açabildiler. Kentlerin çoğu ziyaretçilere açık.
Kapadokya'da istikrarsızlık döneminde kazılmış birkaç insan yapımı mağara da var. Yine sığınak görevi gördüler. Yer altındaki bazı binalar yerin 8 kat derinliğine iniyor. Yer altında yaşayan bu insanlar günlük yaşam için gerekli tüm olanaklara sahipti.
Kapadokya'nın kilise ve manastırları
10. ve 11. yüzyıllar arasında Kapadokya, kayaya oyulmuş kilise ve manastırların inşasının arttığı bir zenginlik dönemi yaşadı. Kiliselerin çoğu pahalı süslemelerle süslenmiştir. Yaklaşık 600 kilise var ve daha keşfedilmeyi bekleyenler olduğuna inanılır.
Kiliseleri gezerken renklerini hala koruyan güzel fresklere hayran olabilirsiniz. Bazı freskler batıl inançlar ve erozyon nedeniyle zarar görmüştür. Çevre halk, nazar korkusu nedeniyle bazı figürlerin gözlerini çizdi.
Kapadokya'nın açık hava müzesi
Göreme Açık Hava Müzesi, bölgedeki en iyi bilinen dini komplekslerden bazılarına sahip. 1985 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alındı ve Türkiye'de ilk oldu. Buna Kapadokya'nın diğer kayalık yerleri dahil. Yan yana kiliseleriyle manastır görünümündedir. Kapadokya'yı ziyaret eden turistler bu müzeyi ilk durak haline getiriyor. Burada kayaya oyulmuş eşsiz mimaride fresk örnekleri var. Bu kiliselerin tarihi 10., 11. ve 12. yüzyıllara ait.
İnsan yerleşimi 3. yüzyıla uzanıyor
Kapadokya, Paleolitik Çağ'dan beri insan yerleşimciler tarafından iskan edildi. 2500 ve 2000 yılları arasında Hatti kabilesine ev sahipliği yaptı. Hititler bölgeye MÖ 2000 civarında geldi. Aynı zamanda burada Asurlular da yaşadı. Kapadokya'yı ticaret noktası yaptılar. Orta Çağ'da Kapadokya dini zulümlerden kaçan insanlar için bir sığınaktı. Rahiplerin çoğu burada binlerce yıl yaşadı. Arkeologlar, bölgede insan yerleşiminin varlığını gösteren Neolitik çanak çömlek ve aletler bulmuştur.
Kapadokya'da antik bir köyde hala yerleşim var
Göreme köyü, Kapadokya'da bugüne dek hala yerleşim olan birkaç yerden biri. Aynı zamanda turist merkezi. Bu köy Avcılar olarak biliniyordu. Aynı zamanda Maccan da denildi ve daha sonra Göreme olarak bilindi. 6. yüzyıldan bir belgede Korama olarak geçer. Göreme, "buranın içinde göremeyen" anlamına gelir. Bu isim, Arapların istilası sırasında mağaralara saklanan Hıristiyanlarca konuldu.
Kayalar milyonlarca yıl önce oluştu
Kapadokya'nın Göreme yakınlarındaki kayalar çeşitli erozyon süreçlerinden geçmiştir. Bu da kayaların günümüzdeki mevcut şekillerine yol açtı. Bölgede yaşayanlar kayaları yontarak evler, kiliseler ve manastırlar inşa ettiler. Göreme, MS 1200'de manastır merkezi oldu. Bölgedeki volkanik toprak, bölgeyi çevredeki en iyi şarap üreticisi haline getirdi. Bölge ziyaretçilerin birçok şarap tadım dükkanında tadabilecekleri popüler kırmızı ve beyaz şarap markalarına sahip.
Kapadokya festivali
Kapadokya sadece manzarasıyla değil, müzik festivalleri ile büyülü bir yer. Festivaller, yerel ve uluslararası sanatçıların müziklerini ve yemekleri içerir. Festival, koro ve orkestraların performanslarıyla tüm hafta boyunca sürer. Bu festival Temmuz ayında avlularda ve antik kiliselerde düzenleniyor. Ayrıca Temmuz ayında sıcak hava balonu geleneğini içeren bir Balon festivali var.
En iyi manzara için sıcak hava balonu
Kapadokya'da sıcak hava balonu çok popüler. Göreme'de bu balonlardan birine binebilirsiniz. Doğa yürüyüşleri ve bisiklet sürmek Kapadokya'da rağbet gören aktivitelerdir. Güzel ve çarpıcı manzaralar sunar. Her sabah 100'den fazla sıcak hava balonu gökyüzüne çıkıyor.
Kaynakça ve ek bilgiler:
- Kapak görseli: vkph/Fotolia
- https://www.britannica.com/place/Cappadocia
- https://www.nationalgeographic.com/travel/world-heritage/article/cappadocia