K Vitamini Nedir?

K vitamini kanın pıhtılaşmasında, kemik metabolizmasında ve vücuttaki diğer önemli fizyolojik süreçlerde çok önemli bir rol oynayan yağda çözünen bir vitamindir.

k vitamini

K vitamini kanın pıhtı oluşturma yeteneğinde önemli bir rol oynuyor. Diğer vitaminlerden daha az bilinen K vitamini genelde tek bir madde gibi düşünülse de iki doğal – K1 ve K2 ve bir sentetik çeşidi var – K3. İnsanlar K vitamini gereksinimlerini genelde beslenmeden karşılayabiliyor. K vitaminindeki "K" Koagülasyon-vitamini anlamına gelir. Danca "pıhtılaşma vitamini" demek. Bu vitamininin ve türlerinin vücutta tam olarak ne yaptığı hala büyük bir gizemdir. K vitamini proteinlerin sentezlendikten sonra geçirdiği modifikasyon sürecinde yer alıyor ve bu proteinler kanda pıhtılaşmaya yarıyor. Bunun dışında K vitamini vücuttaki dokularda kemiklerin kalsiyum bağlama sürecinde yer alıyor.

K Vitamininin Özellikleri

K2 vitamini formlarından menatetrenon molekülü.
K2 vitamini formlarından menatetrenon molekülü. (Görsel: Wikimedia)

Sağlıklı olmak için (diğer vitaminlere kıyasla) çok yüksek miktarda K vitaminine ihtiyacımız olmasa da, eksikliği iyi değildir. Yeterli K vitamini olmadan kanın pıhtılaşması ciddi biçimde bozuluyor ve vücutta kontrol edilemeyen kanamalar oluşuyor. Araştırmalar bu vitaminin eksikliğinin kemik zayıflamasına, osteoporoza veya yumuşak dokuların kireçlenmesine neden olabildiğini gösterdi.

K1 ve K2 bir tarafa bağlı uzun bir karbon atomu zincirine sahip iki aromatik halkadan (karbon atomu halkaları) oluşmasıyla yapısal yönden benzerler. K2'nin biri diğerinden uzun olan iki alt tipi var ancak bunlar vücudumuzda aynı görevi görüyorlar. K1 çeşidi, takviyelerde en sık görülen çeşit.

K3 vitamini menadion olarak bilinir. Eskiden K vitamini eksikliğinde K3 verilirdi ancak daha sonra önemli bir antioksidan ve anahtar metabolik molekül olan glutatyonun işlevine müdahale ettiği keşfedildi. Bu nedenle artık kullanılmıyor.

K vitaminleri güneş ışığına maruz kaldığında hızla bozulma eğiliminde olan yağda çözünen maddelerdir. Aynı zamanda çok çabuk parçalanır ve vücuttan hızlı atılır, bu nedenle insanları zehirlemesi pek olası olmaz. K vitamini karaciğer, beyin, kalp, pankreas ve kemiklerde bol bulunuyor.

K Vitamini Nasıl Keşfedildi?

K vitamini ilk olarak 1930'ların başında Danimarkalı biyokimyacı Henrik Dam tarafından tanımlandı. Aslında tamamen başka bir konu üzerinde çalışıyordu: Tavuklarda kolesterol metabolizması. Ancak yağ oranı düşük ve sterol içermeyen beslenmeye sahip civcivlerin deri altı ve kas içi kanamalar gösterme şansının yüksek olduğunu gözlemledi. Farklı gıda türleri ile yaptığı çalışmalardan sonra "Koagülasyon-Vitamin" adını verdiği bir vitamini tanımladı.

Bağırsaklardaki bazı bakteriler gerekli K vitamini alımını sağlamaya yardımcı oluyor. Bu bakteriler bizim için K vitamini sentezliyorlar. Antibiyotik kullanmak bağırsaklardaki bakterileri yok ettiğinden kandaki K vitamini düzeyini azaltabiliyor. Uzun veya güçlü bir antibiyotik tedavisinden sonra yaşanan iştahsızlık K vitamini eksikliğinden olabiliyor. Yeterli K vitamini alımını destekleyen bir yol da onu yağ ile birleştirmektir. Çünkü K vitamini yağda çözünüyor. Zeytinyağlı ve avokadolu yeşil yapraklı bir salata vücuda K vitamini sağlar ve de mümkün olduğunca K vitamini emmesine izin verir.

K Vitamini Barındıran Besinler

K vitamini fotosentezde yer aldığından yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunuyor.
K vitamini fotosentezde yer aldığından yeşil yapraklı sebzelerde bol miktarda bulunuyor. (Local Food Initiative/Flickr).

Belirtildiği gibi insanlar düzenli beslenerek yeterli K vitamini alabiliyor. Bitkilerin özellikle doğrudan fotosentezde yer alan dokularını tüketmek yüksek K vitamini düzeyine erişmeyi sağlar. Yapraklar veya yeşil sebzeler bu nedenle önerilir. Ispanak, kuşkonmaz, brokoli veya soya fasulyesi gibi baklagiller iyi K vitamini kaynaklarıdır. Çilek de az oranda K vitamini içeriyor.

Hayvanlar da insan vücudunun yürüttüğü aynı işlevlere sahip ve K vitaminine muhtaç. Bu yüzden hayvansal ürünler de iyi bir K vitamini kaynağı. Hayvanlar bitkilerden aldıkları K1 vitaminini K2 (MK-4) çeşitlerinden birine dönüştürme eğilimindeler. Yumurtalarda ve karaciğer, kalp ve beyin gibi organ etlerinde K2 yüksek oranda var.

K2 vitamininin diğer tüm formları anaerobik solunum sırasında bakteriler tarafından üretiliyor. Bu nedenle fermente gıdalar da iyi bir K vitamini kaynağı olabilir.

En yaygın K vitamini eksikliği belirtileri şunlar:

  • Yavaş kan pıhtılaşma oranı;
  • Uzun protrombin süresi (önemli bir pıhtılaşma faktörü);
  • Rastgele kanamalar;
  • Osteoporoz (kemik kütlesi azalması) veya osteopeni (kemik mineral yoğunluğu azalması).

K Vitamini Takviyesi Gerekli mi?

K vitamini eksikliği nadirdir. Ancak bazı etkenler eksikliğini teşvik edebiliyor. K vitamini metabolizmasını bloke eden ilaçlar (bazı antibiyotikler) veya vitaminin besinlerden emilmesini önleyen tıbbi durumlar mevcut. Bu bileşik anneden plasentaya geçmediğinden ve anne sütünde düşük düzeyde olduğundan yenidoğanlar K vitamini eksikliği yaşayabiliyor. Bebeklere bu nedenle K vitamini takviyesi verilir.

Aşırı K vitamini alımının toksisiteye yol açması nadirdir. Belirtileri arasında sarılık, hiperbilirubinemi, hemolitik anemi ve bebeklerde kernikterus var. K vitamini eksikliği hemen her zaman yetersiz beslenme veya K vitamini alımını ya da vücuttaki rolünü etkileyen ilaçlardan kaynaklanıyor. Antasitler, kan sulandırıcılar, antibiyotikler, aspirin ve kanser, nöbet veya yüksek kolesterol ilaçları kullanan kişilere bazen K vitamini takviyesi verilir.

K Vitamini Hakkında Sık Sorulanlar

K Vitamini nedir ve neden önemlidir?

K Vitamini kanın pıhtılaşmasında, kemik metabolizmasında ve diğer fizyolojik süreçlerde çok önemli bir rol oynayan yağda çözünen bir vitamindir. Bu süreçlerde yer alan belirli proteinlerin aktivasyonu için gereklidir ve K Vitamini eksikliği aşırı kanama gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Farklı K Vitamini türleri nelerdir ve nerede bulunurlar?

İki ana K Vitamini türü vardır: K1 Vitamini (phylloquinone) ve K2 Vitamini (menaquinone). K1 Vitamini öncelikle ıspanak, lahana ve brokoli gibi yeşil yapraklı sebzelerde bulunurken, K2 Vitamini peynir ve natto gibi fermente gıdaların yanı sıra yumurta sarısı ve karaciğer gibi bazı hayvansal ürünlerde bulunur.

Vücut K Vitaminini nasıl emer ve kullanır?

K Vitamini ince bağırsakta emilir ve karaciğere taşınır, burada işlenir ve diğer dokulara dağıtılmak üzere lipoprotein partikülleri halinde paketlenir. Hedef dokulara ulaştığında, K Vitamini kan pıhtılaşması ve kemik metabolizmasında yer alan belirli proteinleri aktive etmek için kullanılır.

Tavsiye edilen günlük K Vitamini alım miktarları nelerdir?

Tavsiye edilen günlük K Vitamini alımı yaşa ve cinsiyete bağlı olarak değişir. Yetişkin erkekler için önerilen günlük alım miktarı 120 mikrogram (mcg), yetişkin kadınlar için ise 90 mcg'dir. Hamile ve emziren kadınlar daha yüksek dozlara ihtiyaç duyabilir. K Vitamini gereksinimlerinin diyet, sağlık durumu ve ilaç kullanımı gibi bireysel faktörlere bağlı olarak değişebileceğini unutmamak önemlidir.

K Vitamini eksikliği ve toksisitesinin riskleri nelerdir?

K Vitamini eksikliği, kolay morarma ve aşırı kanama gibi kanama bozukluklarına yol açabilir. Ayrıca osteoporoz ve kırık riskini de artırabilir. K Vitamini toksisitesi nadirdir, ancak aşırı takviye hemolitik anemi ve karaciğer hasarı gibi komplikasyonlara yol açabilir. K Vitamini takviyesi almadan önce bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.

Kaynaklar: