Kehribar yeryüzündeki en bol ancak en gizemli maddelerden biridir. Üzerinde çokça çalışıldı ancak hala tam olarak anlaşılamadı. Bu madde birçok adla biliniyor: Baltık kehribarı, fosil reçinesi veya süksinit. Kehribar kiraz ağacından gelen sakız veya çamdan gelen reçine gibi çam cinsine ait ağaçların salgısından üretilir.
Kehribarın özünün bir zamanlar yoğun, şimdiyse soyu tükenmiş ormanlarda kümelenmiş reçineli ağaçlar olduğu kabul ediliyor. Dünyanın en yoğun kehribar kaynağı Baltık bölgesinde. Üzerinde yıllarca yapılmış çalışmalara rağmen Baltık kehribarının botanik kaynağı hala bilinmez. Bu kehribarın günümüz Pinus (çam) ağacından türediği düşünülmüyor. Bulgular antik bir arokaryagil olan Agathis veya iğne yapraklı Pseudolarix gibi reçine üreten bir ağaçtan geldiği yönünde.
Kehribarın Kökeni Nedir?
Jeolojik olarak kehribara tüm dünyada rastlanıyor. Çoğu Eosen'e, birkaçı Oligosen ve Miyosen'e ve kalanları Tersiyer'e tarihlenen Tersiyer dönemden tortullarda kehribar bulunur. Kehribar ayrıca öz odundan üretilmesine rağmen ağaç kabuğundan çıkan reçineden oluşuyor. Reçine ağaç kabuğundaki boşlukları yara bandı gibi kapatarak ağacı korur. Boşluk, kabuğu çiğneyen böcekten kaynaklanabilir ve alana ulaşan reçine zamanla sertleşir. Reçinenin antiseptik özelliği ağacı hastalıktan koruyor ve yapışkanlığı böcekleri uzak tutuyor. Tarih öncesi ormanlarda reçine, ağaç gövdelerinden ve dallarından sızarak sarkardı ve bazen orman zeminine damlardı.
Bugün Dünya'da bulunan kehribarların çoğu yaklaşık 30-90 milyon yaşında ancak reçineyi kehribara dönüştürme sürecinin gerçekte ne kadar sürdüğü kesin olarak bilinmiyor. Keşfedilen en eski kehribar 320 milyon yıl önce Yukarı Karbonifer'e aittir. Kehribarın çoğu çam ağacından veya diğer kozalaklı ağaçlardan geliyor ancak çeşitli türde ağaçlar var. Bununla birlikte çoğu kehribar aslında soyu tükenmiş ağaç türlerinden gelir çünkü reçine çok uzun zaman önce sızmıştır.
Bazı ağaçlarda sızan reçine önceki reçinenin üzerinde birikerek katman oluşturur. Yapışkan madde uçan ve sürünen canlıları tuzağa düşürür. Reçineyle kaplı devrilen ağaçların kütükleri ırmak ve gelgitle kıyı bölgelerindeki deltalara taşınır ve zamanla tortuya gömülür. Bugün çoğu kehribar doğduğu ağaçtan uzakta bulunuyor. Günümüzdeki kehribar yığınlarının çoğu yeniden tortulaşma denilen jeolojik aktiviteyle oluştu.
Kehribar Nasıl Oluşuyor?
Kehribara dönüşen reçine, özünde yağ, asit ve alkol gibi uçucu sıvılar ve kehribara reçineli kokusunu veren aromatik bileşikler olan terpenden oluşuyor. Sıvılar zamanla dağılarak reçineden buharlaşır. Bu organik moleküller birleştikçe polimer denilen çok daha büyük moleküller oluşturuyor. Sertleşen reçine polimerleşmeye ve uçucu maddelerini kaybetmeye devam ederek sonunda tamamen polimerleşir ve uçucu olmayan inert (kimyasal olarak aktif olmayan) bir katı olan kehribar oluşur. Daha da önemlisi kehribar haline gelen reçinelerin neredeyse oksijensiz tortulara gömülmüş olmasıdır.
Peki, gömülü reçinenin kehribar olması ne kadar sürüyor? Ağaç öz sıvısının akışkandan kaya benzeri kehribara dönüşme sürecinde reçinenin hangi noktada kehribar haline geldiğini tanımlamak zordur. Reçinenin kehribar olma hızı bileşiminin yanı sıra jeolojik koşullara bağlı. Reçinedeki kimyasal değişim yüksek sıcaklıkla arttığından kehribar oluşumunun jeotermal strese (sıcaklık) gösterilen tepki olduğu düşünülür. 200 ila 380°C arasında erime noktasına sahip olan kehribar erimekten çok yanar. Bir kehribar milimetre kare başına 900.000 kadar küçük hava kabarcığı içerebiliyor.
Kehribar ilginçtir çünkü içinde bitki, böcek ve diğer canlıların parçalarını barındırabilir. Reçine yapışkan ve sıvıdır, tatlılığı nedeniyle böcekleri çeker. Reçine sertleştikçe içine hapsolurlar ve korunurlar. İçinde bir organizma bulunan en eski kehribar akarlara sahip ve kuzeydoğu İtalya'dan 230 milyon yıl öncesinden geliyor. Bitki parçaları kehribarın kaynağını belirlemeye yardımcı olabilir ve böcekler ve diğer canlılar genelde mükemmel korunur ve geçmişin canlıları hakkında bilgi verir. Kehribar normalde fosilleşemeyecek canlılar barındırır.
Kimyasal Yapısı
Her reçinenin kehribara dönüşeceği kesin değil. Çoğu reçine yıpranır. Her şeyden önce reçinenin kimyasal olarak kararlı olması ve zamanla bozulmaması gerek. Güneşe, yağmura, aşırı sıcaklığa, bakteri ve mantar gibi mikroorganizmalara karşı dayanıklı olmalı. Bitkiler tarafından üretilen ve fosilleşebilen iki tür reçine var: Terpen reçineler, açık tohumlular (kozalaklı ağaç) ve kapalı tohumlular tarafından üretiliyor. Bunlar halkalı izopren (C5H8) yapılara sahiptir. Fenolik reçineler ise yalnız kapalı tohumlular tarafından üretilir. Medullosan denilen soyu tükenmiş bir ağaç türü benzersiz reçine türü üretmesiyle bilinir.
Bir sonraki faktör reçinenin fosilleşmek için doğru koşullarda olmasıyla ilgili. Genç kehribarlar deniz suyuyla taşınabilir (yüzer) ve tortunun altına gömülerek fosilleşir. Baltık'taki buzullarda birçok ağaç devrilir ve reçinenin gömülerek fosilleşmesini sağlar. Islak kil ve kum tortusu reçineyi iyi korur çünkü fazla oksijen içermez ve tortular kayalara dönüşür. Yoğun basınç ve sıcaklık reçinenin katı turuncu renkte bir mücevher haline gelmesini sağlar. İlk moleküler polimerizasyon ile kopal (genç kehribar) oluşur ve ardından ısı ve basınç terpenleri uzaklaştırarak kehribar oluşumunu tamamlar.
Kehribarın Renkleri
Kehribar taş devrinden (13.000 yıl) beri dekorasyon ve mücevherlerde kullanılıyor. Bugün satılan kehribarlar taklit olabilir. En yaygın olanları henüz tam olarak kehribar olmamış genç reçinelerdir ya da vitray ya da plastiktir. Kehribarın gerçek olduğuna dair bir işaret tuzlu suda yüzmesidir. Kehribarlar farklı renkte ve biçimde olabiliyor. Açık bal rengi yaygındır ancak beyazımsı bir renkten siyaha ve hatta mavi veya kırmızıya dek kehribarlar var. Rengi ağacın türüne bağlı. Saydam kehribar ağaç kabuğundan salgılanan reçineden, daha bulanık kehribar ise ağacın içinden geliyor.
Kehribar dünyanın her yerinde bulunabiliyor. Açık veya yeraltı madenciliği yapılabilir. Dünya'daki çıkarılabilir kehribarın çoğu Kaliningrad Oblastı'nda bulunuyor. 12. yüzyıldan beri buradan kehribar çıkarılıyor. Bazen deniz tabanına dalındığında kehribar bulunur. Bazıları sahile vurur. Dominik adı verilen bir kehribar türü mavidir ve çok nadir olduğu için çok değerlidir. Tünel tekniğiyle çıkarılır ve tünel çökebildiğinden tehlikelidir.
Doğal Mumyalayıcı
Bazıları en az birkaç milyon yıllık maddelerin yeterince çapraz bağlı ve polimerize olduğunu ve kehribar olarak sınıflandırılabileceğini söylerken, diğerleri 40.000 yıl dek yakın tarihli kehribarlar olduğuna işaret eder. Kehribar reçineden çok daha kararlıdır. Kehribar ayrıca taşlaşmış ağaç veya dinozor kemiği gibi organiktir ancak bu maddelerin aksine kimyasal bileşimini zamanla koruyor ve bu nedenle bazı uzmanlar ona fosil reçinesi diyor. Kehribar bitkiyi de koruyabilir. Bitkiyi bakteri, mantar, solucan, salyangoz, böcek, örümcek ve küçük omurgalılardan savunur. Bazı kehribar parçalarında organik maddenin kimyasal olarak parçalanmasının sonucunda su damlacıkları ve kabarcıklar bulunur.
Reçinenin, içindeki organik maddeyi nasıl koruduğu hala tam olarak anlaşılmadı ancak kehribarı milyonlarca yıl koruyan kimyasal özellik içindeki flora ve faunayı da koruyor. Kehribarın hızlı ve içten içe uzanan doğal mumyalama özelliğinin arkasında atıllığı ve inert dehidrasyonu (kurutma) var. Kehribar oluşumunun karmaşık yapısı kökenlerine dair spekülasyonlar doğurdu. İçinde başka bir yerin ve zamanın florasını ve faunasını içeren ve topraktan ve denizden izler taşıyan, güneş ışığını bile taşıyormuş gibi görünen bu şey Dünya'daki en sıra dışı maddelerden biridir.
Kehribar Hakkında Sık Sorulanlar
Kehribar nedir ve nasıl oluşur?
Kehribar, özellikle kozalaklı ağaçlar olmak üzere bazı ağaçlar tarafından üretilen bir tür fosilleşmiş reçinedir. Ağaç yaralandığında reçine dışarı sızar ve zamanla sertleşir. Bu sertleşmiş reçine gömülür ve doğru koşullar altında korunursa fosilleşebilir. Kehribar, genellikle sarı, kahverengi veya turuncu renkte olur.
Kehribarın bilimsel araştırmalarda kullanım alanları nelerdir?
Kehribar, geçmiş ekosistemlerin ekolojisi ve evrimi hakkında değerli bilgiler sağlayabilir. Böcekler ve diğer küçük organizmalar genellikle morfolojilerini, davranışlarını ve hatta DNA'larını uzun süreler boyunca koruyabilen kehribar içinde hapsedilir. Kehribar ayrıca oluştuğu bölgenin eski iklimi ve coğrafyası hakkında da fikir verebilir.
Kehribar fosillerini incelemenin zorlukları nelerdir?
Kehribar fosillerinin çalışılmasındaki ana zorluklardan biri, örneklerin küçük boyutudur; bu da sıkışmış organizmaların çıkarılmasını ve analiz edilmesini zorlaştırabilir. Ayrıca, kehribar örnekleri çok kırılgan olabilir ve bunları matrislerinden çıkarma işlemi, içindeki hassas yapılara zarar verebilir veya yok edebilir.
Yeni teknolojiler kehribar fosillerini anlamamızı nasıl geliştirdi?
Sinkrotron radyasyonlu X-ışını tomografik mikroskobu (SRXTM) ve kütle spektrometresi gibi görüntüleme ve analitik tekniklerdeki gelişmeler, kehribar fosillerinin incelenmesinde devrim yaratmıştır. Bu yöntemler, bilim insanlarının kehribar örneklerinin iç yapılarını görselleştirmelerine ve hapsolmuş organizmaların kimyasal bileşimini analiz etmelerine olanak tanıyor.
Kehribar fosillerinden elde edilen en önemli keşiflerden bazıları nelerdir?
Kehribar fosilleri, yeni böcek türleri, örümcekler ve diğer eklembacaklıların yanı sıra eski bitki yaşamı ve ekosistemlerin kanıtları da dahil olmak üzere birçok önemli keşif sağlamıştır. En ünlü kehribar fosillerinden bazıları arasında bilinen en eski çiçekli bitki, böceklerde sosyal davranışın en eski fosil kanıtı ve ilk tam fosilleşmiş dinozor tüyleri bulunmaktadır.
Kehribarın kimyasal bileşimi nedir?
Kehribarın kimyasal bileşimi karmaşıktır ve terpenler, alkoller ve esterler gibi çeşitli organik bileşikler içerir. Ayrıca bir dikarboksilik asit olan süksinik asit içerir.
Kehribarın diğer değerli taşlardan farkı nedir?
Mineral olan diğer değerli taşların aksine, kehribar doğada organiktir ve ağaç reçinesinden elde edilir. Ayrıca diğer değerli taşlardan çok daha yumuşaktır ve daha düşük bir kırılma indisine sahiptir, bu da ona benzersiz bir görünüm kazandırır.
Gerçek kehribarı sahte kehribardan nasıl ayırt edebilirsiniz?
Gerçek kehribar genellikle dokunulduğunda ılıktır ve tuzlu suda batmaz. Ayrıca yakıldığında eşsiz bir kokusu vardır. Sahte kehribar ise plastikten veya diğer sentetik malzemelerden yapılmış olabilir ve gerçek kehribarla aynı özelliklere sahip olmayacaktır.
Kaynaklar: