Kleopatra (MÖ 69-30), Mısır Ptolemaios Krallığı'nın son hükümdarıydı. Büyük İskender'in arkadaşı olan Makedonyalı bir Yunan generalin soyundan geldi. Ölümü İskender'in saltanatından bu yana süren Helenistik dönemin sonu oldu. Tam adı VII. Kleopatra Filopator olsa da bugün Kleopatra denildiğinde akla yalnız tek bir kadın gelir. Kleopatra aslında Ptolemaios hanedanlığında bu adı taşıyan yedinci kadındı. Peki Kleopatra kimdi ve onu tarihte bu denli kalıcı kılan neydi?
VII. Kleopatra kimdir?
Kleopatra MÖ 69'da iktidardaki Ptolemaios firavunu XII. Ptolemi'nin ve bilinmeyen bir annenin kızı olarak (olasılıkla VI. Kleopatra Triphaena) doğdu. Yunanca Kleopatra adı "şanlı babadan gelen" demektir. Adı Yunanca çünkü ailesi Yunanistan'dan Mısır'a geldi. Yani Kleopatra Mısır'da doğmuş olmasına rağmen aslında Makedon Yunan'dı. MÖ 58'de babasının bazı ailevi sorunları vardı ve erkek kardeşinin intiharı işleri garip bir hale sokunca ekonomik politikaları nedeniyle Mısır'dan sürgün edildi. Önce İtalya'daki Preaneste yakınlarındaki Alban Tepeleri'ne gitti. 11 yaşındaki kızı Kleopatra ona yolculuğunda eşlik etti ve ikisi neredeyse bir yılını Roma'nın eteklerinde geçirdiler.
Suriye'nin Roma valisi Aulus Gabinius MÖ 55 yılında komutasındaki genç süvari subayı Marcus Antonius ile Mısır'ı işgal etti. 14 yaşındaki Kleopatra yapılan seferde Mısır'a gidecek ve Marcus Antonius orada ona aşık olduğunu itiraf edecekti. Bugün Kleopatra adını duyduğumuzda güzelliği ve çekiciliği anımsıyoruz ancak tarih bundan emin değil. Örneğin, İskenderiye'ye ait bir madeni parada Kleopatra kancalı burnu olan sıradan görünümlü bir kadındır. Teoriye göre o dönemde daha erkeksi ve güçlü görünmek için kendini bu biçimde sunduğu düşünülüyor. Kleopatra gerçekten güzel miydi belki asla bilemeyeceğiz.
Firavun XII. Ptolemy MÖ 51 Mart'ta öldü ve yerine kardeşi XIII. Ptolemy (10) ile birlikte Kleopatra (18) geçti. Tahta geçişinden sonra kuraklıktan kaynaklanan kıtlık ve Nil Irmağı'nın zayıf taşkın vermesi gibi büyük sorunlar yaşadı. Ayrıca babasının borçlarını miras aldı, bu yüzden Roma Cumhuriyeti'ne 17,5 milyon drahmi borçluydu. Kleopatra ve XIII. Ptolemy muhtemelen evlendi ancak ilk kez II. Ptolemy ile başlayan kardeş evliliğinin kraliyet uygulaması olması nedeniyle resmi kayıt tutulmadı. Ancak o zamanki Yunanlılar bu durumu eleştirdiler.
Kardeşler savaşı
Kleopatra kardeşiyle evlenmiş olabilir ancak onunla pek ilgilenmedi hatta yöneticiliğini reddetti. Kardeşi buna rağmen güçlü müttefikler edindi ve sorun olmaya başladı. Plotemy'nin MÖ 48'de ordusuyla İskenderiye'ye varmasıyla durum gitgide kötüleşti. O zamanlar Yunanistan'da Pompey ile savaşmış olan Jül Sezar da o sırada İskenderiye'ye gelmişti ancak savaşmamaları konusunda karar kıldılar. Köşeye sıkıştığını fark eden Kleopatra, Sezar'ın kraliyet kadınlarına düşkünlüğünü öğrenmişti. Bu amaçla Sezar'ı baştan çıkarmak için kadınlık zekasını kullanmaya karar verdi. Kleopatra Sezar'ı baştan çıkarmak için güzel bir elbise giydi ve onunla şahsen görüşmeye gitti.
Sezar, hem Kleopatra'yı hem de XIII. Ptolemy'yi yeniden bir araya getirerek sorunu bitirmeye karar verdi ancak herkes onun Kleopatra'dan yana olacağını biliyordu. Ptolemy bu duruma ikna olmadı ve Sezar'a karşı şansını denemeye karar verdi. Küçük kız kardeşi IV. Arsinoe'nin yardımıyla İskenderiye'deki sarayı kuşattı ve Kleopatra ve Sezar'ı uzun bir süre içeri hapsetti. Ancak Sezar'ın takviye gücünün bölgeye gelmesiyle Ptolemy'nin şansı uzun sürmedi ve ordusunu Kleopatra ile birleştiren Sezar Nil Savaşı'nda kesin bir zafer aldı. XIII. Ptolemy teknesiyle kaçmaya çalıştı ancak tekne alabora oldu ve boğuldu.
22 yaşındaki Kleopatra 12 yaşındaki diğer kardeşi XIV. Ptolemy ile giriştiği resmi kardeş evliliğinin ardından birlikte hüküm sürdüler ancak aslında zamanını Sezar ile geçirdi. Kleopatra ile Sezar'ın Ptolemy Sezar veya Sezaryon adında oğulları oldu ve Kleopatra, babanın Jül Sezar olduğunu söylemekten onur duydu. Sezar'ın MÖ 44'te suikasta uğramasıyla Kleopatra yeni eşi olarak Marcus Antonius'u seçti.
Marcus Antonius ile aşkı
Antonius daima Sezar'ın gözdesiydi ve Sezar'ın suikastının ardından MÖ 43'te Marcus Lepidus ve Sezar'ın yeğeni Octavianus ile birlikte Roma Cumhuriyeti'ni yönetmek üzere bir Triumvirlik kurdu. Antony, İmparatorluğun Doğu bölgelerinden sorumlu tutuldu. MÖ 41'de Antony ile Kleopatra Tarsus kentinde buluştular. Kleopatra ile 14 yıl önce ilk kez Roma'da Jül Sezar'ın genç metresiyken tanışmış ve ona aşık olduğunu söylemişti.
Ancak Marcus Antonius MÖ 40'da geride hamile bir Kleopatra bırakarak Mısır'dan ayrıldı çünkü Suriye'de bazı sorunlar yaşanmıştı ve doğuya gitmek zorundaydı. Bu süreçte Kleopatra'nın ikizleri doğdu (Alexander Helios ve Kleopatra Selene). Ancak Perusin Savaşı denilen Roma Cumhuriyeti'ndeki iç savaşla Antonius'nin planları altüst oldu ve Octavianus'un güzel kız kardeşi Genç Octavia ile evlenmeye zorlandı. Kendisi aynı zamanda Kleopatra'nın potansiyel rakibiydi. Antonius yalnızca Octavia ile evlenmekle kalmadı, ondan bir değil iki çocuğu da oldu.
Ancak bu durum Kleopatra ile Antony'nin aşkını söndürmemişti: Aşıklar MÖ 37'de Suriye'nin başkenti Antakya'da yeniden bir araya geldiğinde aradan 3,5 yıl geçmişti. Antony ikizlerini ilk kez orada gördü. Octavianus'un Antonius'un kız kardeşi Octavia'yı bırakarak Kleopatra ile Mısır'da olduğunu öğrenmesi uzun sürmedi. Octavianus için ne yapılması gerektiği açıktı: Marcus Antonius ile bağları kesmek, potansiyel bir rakibi (Kleopatra) öldürmek ve tüm bunları yaparken tüm Roma dünyasının kontrolünü ele geçirmek için savaş ilan etti. Kleopatra ve Antonius, Octavianus'a (ileride Augustus olacak) karşı savaşmak için güçlerini birleştirdiler.
MÖ 31 Eylül'de Aktium Muharebesi olarak bilinen büyük deniz savaşının sonunda Kleopatra ve Antonius canlarını kurtarmak için kaçmak zorunda kaldı. Octavianus savaştan galip gelmişti ve Octavianus Atina'yı işgal ederken Kleopatra ve Marcus Antonius ayrı yollardan Mısır'a döndüler. O noktadan sonra insanlar aşıkları birbirine düşürmeye çalıştılar. Kleopatra'nın Mısır'ı oğlu Sezaryon'a bırakma planı vardı ancak yeni adıyla Augustus'un müttefiklerinden biri Kleopatra'nın donanmasını yakıp kül edince plan suya düştü. Kleopatra'nın anlaşma yapmaktan başka seçeneği kalmamıştı.
Öte yandan Antony de anlaşma istiyordu ancak durumdan emin değildi ve bu yüzden ikisi de birbirinden ayrı olarak Augustus'a mesaj gönderdiler. Kleopatra ona para ve hediyeler teklif etti ve ayrıca aksi halde kendisini yakacağını da söyledi. Kleopatra'ya sürekli olarak Antony'yi öldürmesi söyleniyordu ancak kulak asmadı. Augustus artık durumdan yorulmuştu ve ve Mısır'ı bizzat işgal etmeye karar verdi. O İskenderiye'ye yaklaşırken Kleopatra mezarına gizlendi ve Antony'ye kendisini öldürdüğünü söyleyen bir mesaj yolladı. Antony bu haberi hafif karşılamadı ve kendisini karnından bıçakladı. Son kez veda etmek için Kleopatra'ya getirildiğinde ölmek üzereydi. Marcus Antonius mumyalandı ve Kleopatra'nın mezarına gömüldü.
Kleopatra (VII. Kleopatra)'nın ölümü
Augustus sonunda İskenderiye'de Kleopatra ile buluştu ve Kleopatra ona ablası gibi Roma'nın zafer törenine katılmayacağını söyledi. Augustus onu öldürmeyeceğine söz vermiş olsa da Kleopatra MÖ 30 Ağustos'ta kendi canına kıydı. Bu durum Octavianus Augustus'u çok kızdırdı ancak Kleopatra'yı mezarına Marcus Antonius'un yanına gömdü. Kleopatra son anlarında oğlu Sezaryon'u İskenderiye'den göndermişti ancak Augustus kısa sürede ona ulaşarak İskenderiye'ye dönmesini ve kral olmasını teklif etti. Sezaryon döndü ve yalnız 18 gün tahtta kaldı. Dünyada yalnız bir Sezar'a yer olduğunu söyleyen Augustus onu öldürdü. Ptolemaios Krallığı'nın yıkılmasıyla Mısır'da Yunan yönetimi son buldu ve Mısır, Roma eyaleti oldu.