Bugün tarihin en eski ilk müzik aletlerinden birinin 50.000 yaşında olduğu düşünülüyor. Yani müzik, dik yürüdüğümüzden beri türümüzü etkiledi. Müzik hepimizin içindeki vahşi canavarı yatıştırır. Koordineli sesler odaklanmamıza ve kendimizi ifade etmemize yardımcı oluyor. Müziğin bizim için dilin formüle edebileceğinden daha güçlü bir biçim olduğu söylenebilir.
NASA da buna inanıyor: Voyager uzay sondalarını tasarlarken aracı bir tür yıldızlararası elçi olarak düşündü ve uzun yolculuğunda bir uzaylıyla karşılaşırsa bizi temsil etmesi için içine bir müzik plağı ekledi. Bu plak Voyager Altın Plağı, Altın Albüm veya Dünya'nın Sesleri (Sounds of Earth) olarak biliniyor.
Voyager Altın Plak Fikri
Voyager Altın Plağı dünyanın dört bir yanından müzik stilleriyle donatılmış altından yapılmış bir plaktır. Galaktik elçilerimiz Bach, Mozart, Beethoven, Louis Armstrong ve Chuck Berry'dir. Bunlar sadece birkaçı. İnsanlığın müzik albümü olan bu plağın adı "Sounds of Earth".
NASA yalnızca matematik ve bilimin önde olduğu bir oluşum değil. Altın Plak'tan birkaç yıl önce Pioneer 10 ve 11'e üzerlerinde insanlığı anlatan çizimler bulunan plaklar yerleştirdiler.
Gökbilimciler Carl Sagan ve Frank Drake çizimleri tasarladı. Ancak NASA bunu bir adım öteye taşımak istedi. Voyager 1 ve 2 sondaları ile insanlığın gerçekten özel bir temsilini sunmak istediler.
Sagan'ın bir arkadaşı olan Timothy Ferris, zamanlarını genellikle plak dinleyerek geçirirdi. Bir gün Sagan ona Voyager sondaları için bir plak tasarlamak istediğini söyledi. Ardından tek bir sesin yerini bir müzik albümü ekleme fikri aldı.
Sagan 1976'da NASA'yı ikna etti ancak insanlığın tüm varlığının özetini bir albüme sığdırmak için onlara yalnızca altı ay verildi. Sagan, eşi Linda, Ferris ve nişanlısı Ann Druyan, Drake ve sanatçı Jon Lomberg'den oluşan bir ekip oluşturuldu. Ancak, albüm deneyimleri yoktu. Ferris, eski Beatles üyesi John Lennon'a ulaştı ancak vergi sorunları nedeniyle ülkeyi terk etmek zorundaydı. Yine de Altın Plak için ekibe ses mühendisi Jimmy Lovine'i tavsiye etti.
Voyager Altın Plak'ın İçeriği
Albümün dörtte üçü müziğe ayrıldı. Peki neler eklendi? Çok çeşitli küresel müzik tarzları eklenmek istendi ancak yıl 1970'lerdi ve müziklere bugünkü gibi erişmek zordu. Ekip her yerden albüm aramak için bizzat dolaşmaya başladı.
Avustralya, Azerbaycan, Bulgaristan, Çin, Kongo, Japonya, Navajo Ulusu, Peru ve Solomon Adaları'ndan müzikler dinlediler ve onları bulmak için çok uğraştılar. Dünyanın dört bir yanından çok çeşitli stiller eklenirken, Altın Plak'a yoğun bir klasik müzik seçimi dahil edildi.
Ekip, müzik kavramı olmayan uzaylı bir uygarlığın Bach ve Beethoven'ın tekrarını ve matematiksel formülasyonlarını anlayabileceğine inanıyordu.
Blind Willie Johnson'dan Blues melodileri ve Chuck Berry'den Johnny B. Goode eklendi. Radio Moscow'dan bir Gürcü korosu çalma listesindeydi. Berry'nin şarkısını eklemek zor oldu. Rock and Roll o kadar yeniydi ki pek çoğu karşı çıktı. Ancak Sagan, gezegende birçok genç insan olduğunu hatırlattı.
Albüm ayrıca dünyadaki hemen her dilden selamlar içerir. Ayrıca iyi bir Dünya sesleri koleksiyonuna sahiptir. Günümüze dek dünyamızın yaratılışını sembolize eder.
Plakta Merkür, Venüs, Dünya, Mars ve Jüpiter'in sürekli değişen yörünge hızlarının sese dönüştürüldüğü 'kürelerin müziği' yer alır. Ardından yanardağları, depremler, gök gürültülü fırtınaları duyarız. Rüzgar, yağmur ve sörf okyanusları anlatır. Ardından canlılar gelir – cırcır böcekleri, kurbağalar, kuşlar, şempanzeler, kurtlar – ve insanların ayak sesleri, kalp atışları ve kahkahaları duyulur. Ateş, konuşmalar, aletler ve vahşi köpek sesleri çalar ve Mors kodu yer alır. Gemilerden jet uçağına ve Saturn V roketine dek insanlığın ulaşım çeşitlerinden ses edilir. Voyager Altın Plağı'ndaki son sesler bir öpücük, bir anne ve çocuk sesi, beyin dalgaları ve son olarak bir pulsar sesidir – radyo dalgası sesi üreten hızlı dönen nötron yıldızları.
Ekip ayrıca 100'ün üzerinde resmi analog formatta kayda kodladı ve dünyanın dört bir yanındaki diplomatların selamlarını kaydetti. Altın Plak'ta etkileyici balina sesleri bile bulunuyor.
Voyager Altın Plak'ın Özellikleri
Bakıra kazınmış, altınla kaplanmış ve alüminyum kasalarda mühürlenmiş Voyager 1 ve 2 araçlarındaki bu altın plakların bir milyar yıldan fazla bir süre anlaşılır kalması bekleniyor ve bu da onları insan eliyle yapılmış en uzun ömürlü nesneler kılıyor.
Aklınıza muhtemelen şu soru geldi: Uzaylılar plak çalmayı nereden bilecek? NASA kayıt kapağına plağın nereden başladığını gösteren bir pikap iğnesi ve eğitici grafikler ekledi. Çizimlerin arasında matematikle kodlanmış talimatlar da var.
Kaydın bir dönüşünün süresi ikili aritmetikle belirtiliyor. Bu 3,6 saniyelik zaman saniyenin 0,70 milyarda birine denk gelen birimlerle ifade ediliyor. Bu zaman periyodu hidrojen atomunun geçişine karşılık gelir. Çizimde plağın dışarıdan içeriye çalınması gerektiği belirtilir. Çizimin altında plağın ve pikap iğnesinin yandan görünümü, ikili sayı ile plağın tek bir yüzünün çalınması için gereken süre var – yaklaşık bir saat.
Peki Voyager Altın Plağı bir zaman kapsülü ise uzaylılar onu nasıl tarihlendirebilir? NASA buna da ustaca bir çözüm buldu: Uranyum-238.
Bu izotop çok sabit bir oranda bozunuyor. Bu yüzden radyoaktif saat gibidir. NASA albüm kapağına saf uranyum yerleştirdi. Albümü bulan herhangi bir akıllı uzaylı ırkı izotopun bozunmasını inceleyerek plağın yapılış tarihin bulabilecek.
Yıldızlararası Kozmik Bir Mesaj
NASA'ya göre Voyager 1, 2012'de güneş sistemimizden ayrılan ilk insan yapımı nesne oldu, Voyager 2 ise 2018'de onu takip etti. Sondaların güç kaynakları, 2036'ya kadar başlıca aletleri çalıştırmak için yeterli elektriği üretmeye devam edecek. Ancak görevleri hemen bitmeyecek.
Araçlar uzaydaki süzülüşlerine daima devam edecek. Yollarındaki çok sayıda dünya ve yıldız onları kozmik adalar gibi bekliyor olacak. Sondalar Dünya ile iletişimlerini kaybedecek olsa da türümüzden evrenin uzaklarına mesaj taşımaya devam edecekler. Bir milyar yıl dayanacak şekilde hazırlanmış olan "Sounds of Earth" insanlıktan daha uzun süre var olabilir.