Töton Şövalyeleri, Doğu Avrupa'da büyük üne sahip bir devlet inşa eden Katolik bir askeri tarikattı. Resmi amacı bölgedeki paganları (Litvanyalılar, Prusyalılar vb.) Hristiyan yapmaktı. Ancak Töton Şövalyeleri bunu birçok kez bu halklarla savaşarak yaptılar ve çok fazla toprak elde ettiler. Peki Töton Şövalyeleri kimdi, nasıl ortaya çıktılar ve tarihte nasıl yer aldılar?
Töton Şövalyeleri Avrupa'nın tek bir bölgesinden savaşçı soyluları bir araya getiren bir birlik kurdular. Bu soylular Kutsal Topraklara şan, şöhret, zenginlik ya da kurtuluş arayışıyla gittiler. Kısa sürede Doğu'daki Orta Avrupalı Haçlılar içinde en önde gelen grup haline geldiler. Hospitalier ve Tapınakçılar ana Haçlı bölgesi olan Kutsal Topraklar'da bulunan kalelerin ve mevkilerinin çoğunu elinde tutunca Töton Şövalyeleri Avrupa'nın yolunu tuttu. Doğu Avrupa'da paganlarla ve de Türklerle savaştılar.
Töton Şövalyeleri kimdi?
Töton Şövalyeleri'nin resmi adı Latince Ordo domus Sanctae Mariae Theutonicorum Hierosolymitanorum ("Kudüs'te Aziz Meryem'in Alman Evi Tarikatı Kardeşleri") idi. Beyaz bir tunik üzerinde ünlü siyah haçlarıyla sade ancak sert görünümlü Töton şövalyeleri Prusya'daki üslerinden çıktıkları yolda Sicilya'dan Litvanya'ya kadar Avrupa'da kaleler inşa ederek geniş topraklar elde ettiler ve usta tüccarlar ve diplomatlar oldular.
Töton Şövalyeleri'ne katılan yeni üyeler yoksulluk, iffet ve itaat yemini ederdi. Şövalye tarikatları arasında olağan bir durumdu. Dünyevi meselelerin üzerinde Tanrı'ya odaklanmayı yansıtıyordu. Ancak yoksul değil zengin şövalyeler oldular.
Laik şövalyelerin teçhizatlarını süslerken kullandıkları parlak renkler ve değerli metaller yasaktı. İffetlerini korumak ve kutsal işlere odaklanmak için şövalyelerin kadınlarla etkileşime girmesi de yasaktı. Bu yüzden şövalyeler oyunlara, düğünlere ve içki içme ve dünyevi eğlencelerin olabileceği etkinliklere katılamazdı. Kadın tarikat üyelerini benimsemelerine bile izin verilmedi.
Ancak Töton Şövalyeleri'nin dünyevi zevkleri oldu ve özellikle şarap ve biraya düşkündüler. Kutsal adamlar gibi kısıtlayıcı yemek kurallarına uydukları görülür. Töton Şövalyeleri'ni saygın bir savaş gücü olmaktan çıkarıp Doğu Avrupa'nın en güçlü yapılarından biri haline getiren kişi Hermann von Salza'ydı. 1210'da Tarikatın Üstadı seçilen Salza, Kutsal Roma İmparatoru'nun yakınlığını kazandı. Mısır ve Orta Doğu'daki Haçlı seferlerinde Töton Şövalyeleri'ni yönetti. Şövalyeleri Prusya'ya yönlendiren oydu.
Töton Tarikatı'na ve Töton Şövalyeleri'ne farklı kültürlerde farklı adlar verildi:
- Almanlar onlara Deutscher Orden ("Alman Tarikatı") veya – Marienritter ("Meryem Şövalyeleri") ve Die Herren im weißen Mantel ("Beyaz Pelerinli Lordlar") dedi.
- Polonyalılar Lehçede Zakon Krzyżacki, Litvancada Kryžiuočių Ordinas (her ikisi de "Haç Tarikatı" anlamına gelir);
- Ruslar onlara "Köpek Şövalyeler" der çünkü Karl Marx'ın Reitershunde yani "Kurt Şövalye Sürüsü" ifadesini yanlış çevirmişlerdir.
Töton Şövalyeleri tarihte iki kez yasa dışı ilan edildi (1809'da Napolyon Bonapart ve 1938'de Adolf Hitler tarafından) ancak bugün hala dinsel hayır kurumu olarak varlığını sürdürüyor. Arması, Prusya Demir Haçı'na ve modern Almanya'nın federal ordusunun logosuna esin verdi. Töton Şövalyeleri'nin sloganı Helfen, Wehren, Heilen ("Yardım et, Savun, İyileştir") idi.
Töton Şövalyeleri'nin ortaya çıkışı
Töton Şövalyeleri Haçlı devletlerinde yaralı Almanların bakımında uzmanlaşmış Hospitalier Şövalyeleri'nden doğdu. Selahaddin Eyyubi'nin Kudüs'ü ele geçirmesiyle başlatılan Üçüncü Haçlı Seferi'yle tarih sahnesine çıktılar. Sefer sırasında yerli Ermenilerin önerdiği kestirme yoldan giderek Silifke Kalesi yakınlarındaki Göksu Nehri'nde boğulan Almanya Kralı ve Kutsal Roma İmparatoru I. Friedrich sefere dair tüm moralleri alt üst etti. Ordunun çoğu evine dönerken bazı Alman şövalyeleri kalmayı seçti.
Haçlılar Kudüs önlerine kadar geldi ancak şehre saldırmak yerine anlaşma yaparak Akka çevresindeki küçük bir toprağı kendilerine aldılar ve Hristiyan hacıların Kutsal Toprak'a güvenli geçişini istediler. Kudüs Krallığı Akka çevresine taşındı ve Töton Tarikatı 1190'da resmi olarak burada kuruldu. Tarikat işine bölgede bir askeri hastane açarak başladı ve Töton Şövalyeleri zamanla Papa tarafından tanındılar. Yine Alman kökenli olan ünlü manastır tarikatı olan Tapınakçılar, Tötonların örnek aldığı örgüttü. Onlar da kendisini Kudüs'te hastane açarak ilan etmişti. Töton Şövalyeleri onlar gibi askeri bir örgüt haline geldi.
Hızla yükselen dördüncü Töton Büyük Ustası kısa sürede Kutsal Roma İmparatorluğu'na prens oldu. Tarikat, Kudüs'ün düşmesinden sonra bile bu Kutsal Topraklar'da pek çok toprak kazandı. Ancak hiçbir zaman Tapınak Şövalyeleri ve Hospitalier kadar etkili olamadılar. Töton Şövalyeleri bunun üzerine hızla başka yerde toprak aramaya başladı. 1211'de Macar kralından doğu sınırını koruma görevi aldılar. Türk Kuman halkının akınlarına karşı bölgeyi savunmak için birçok kale inşa ettiler ve çevrede büyük bir güç ve nüfuz kazandılar.
Töton Şövalyeleri böylece Macaristan Krallığı içinde ayrı bir devlet haline geldi. Ancak Macar soyluları durumdan memnun değildi ve şövalyelerin gerçek amacını sorguladı. Soyluların baskısıyla kral 1225'te Töton Şövalyeleri'ni resmen kovdu. Macarların doğusu açık kaldı ve ülke kısa süre sonra yeniden Kumanların akınlarına uğradı. Töton Şövalyeleri artık ünlenmeye başlamıştı ve kısa süre sonra Polonya dükü tarafından ülkenin doğu sınırını korumaya davet edildiler.
Töton Şövalyeleri bu fırsatla Baltık'a yerleştiler ve burada yüzyıllarca kaldılar.
Töton Şövalyeleri ne kadar süre var oldu?
O zamanlar, modern Polonya'nın kuzeydoğusu Prusya Haçlı Seferi ile ele geçirilmişti. Müslümanların Orta Doğu'daki ilerlemesiyle birlikte Hristiyanlar haçlı ruhunu sürdürebilmek için yeni savaş alanları aradılar. Pagan Prusya ve Baltık kabileleri uygun hedeflerdi. Töton Şövalyeleri çatışmalara 1226'da dahil oldular ve sonraki elli yıl Prusyalıları, Samogitleri, Semigalyaları vb. fethettiler ve Hristiyan yaptılar.
Bu haçlı seferi uzun ve acımasız geçti. Hıristiyan olmaya diretenler öldürüldü ya da sürgün edildi. Bir Töton kaynağında Prusyalıların yakaladıkları şövalyeleri zırhlarında canlı pişirdikleri yazıldı. Olasılıkla onları barbar göstermek ve Tötonları harekete geçirmek için yazılmıştı. Asıl acımasızlık Töton Şövalyeleri'nin bir manastır devleti kurarak bölgedeki Prusya dilini, kültürünü ve dinini tamamen ortadan kaldırmaları olmuştur.
Töton Şövalyeleri en büyük yenilgilerinden birini 1241'de Cengiz Han'ın torunları Baydar, Kadan ve Orda Han tarafından yönetilen Türk-Moğol ordusuna karşı aldılar. Bohemya Dükü I. Wenceslaus, Polonya kentlerini bir bir ele geçiren Moğollara karşı içinde Töton Şövalyeleri'nin de olduğu Polonya ve Moravya birliklerinden 50.000 kişilik bir ordu hazırladı. 1241'deki Legnica Muharebesi'nde Moğollar Subutay'ın hazırladığı kıskaç taktiğiyle birleşik orduyu sayıca ve donanımca üstün olmalarına rağmen ağır bir yenilgiye uğrattılar. Moğollar iki gün sonra çok daha büyük Mohi Savaşı'nda Batu Han ve Subutay önderliğinde Macarları yendi.
Töton Şövalyeleri daha sonra Letonya ve Estonya'da halihazırda güçlü bir devlete sahip olan Livonya Tarikatı (diğer adıyla "Kılıcın Kardeşleri") ile birleşti. Töton toprakları giderek büyüyor ve tarikat diğer güçlerle çatışmaya giriyordu. Ortodoks Rus topraklarını ele geçirmek sıradaki hedefti ancak güçlü Novgorod Cumhuriyeti'nden Aleksandr Nevskiy ile girdikleri ünlü Peipus Gölü Muharebesi ile büyük yenilgi aldılar. Tarikatın kargaşaya girmesiyle Prusya ve Livonya'da isyanlar başladı. Töton Şövalyeleri isyanları büyük kanla bastırdı ve bu süreçte Danimarka'nın Estonya Dükalığı'nı da ele geçirdiler.
Töton Şövalyeleri 1525'e dek stabil kaldı ancak düşüşleri 1410'da onları topraklarına ilk davet eden Polonyalılarla savaştıklarında başlamıştır.
Kimler Töton Şövalyeleri'ne katıldı?
Töton Şövalyeleri'ne katılmak Almanca konuşanlar için oldukça kolaydı. Latin Hristiyanlığının bu doğu cephesinde savaşlar yoğun geçtiğinden kayıplar büyüktü ve Töton Şövalyeleri'nin sayısı düşüşteydi. Kutsal Roma İmparatorluğu'ndan Almanlar, Flamanlar ve Hollandalılar Töton Şövalyeleri'ne katılmak için akın ettiler. Töton Tarikatı 14. yüzyılda Polonya ve Litvanya'ya karşı büyük bir savaşa hazırlanırken şövalye ve silahlı adam sayısı artırıldı. Bunun üzerine Pagan Litvanya Büyük Dükalığı ile Hristiyan Polonya Krallığı, kuzeylerindeki bu soykırımcı devletten kurtulmak için güçlerini birleştirdiler.
Savaş 200 yıldan fazla sürdü. Her iki taraf da ciddi vahşetlere imza attı ve Litvanyalılar insan kurban etmeye dek gitti. Töton Şövalyeleri Litvanya Büyük Dükalığı'na karşı büyük zaferler kazandı. Ancak hızını alamayan Töton Şövalyeleri Polonya'nın önemli Gdańsk limanını (Tötonların Danzig dediği) yasadışı bir şekilde "ele geçirdi" ve yerel halkı katlettiler. Bu durum bir Hristiyan olan Polonya kralını ve pagan Litvanya Büyük Dükü'nü Töton Şövalyeleri'nin azılı düşmanı yaptı.
Töton Şövalyeleri'nin düşüş dönemi
Kutsal Roma İmparatoru 1337'de Töton Şövalyeleri'ne "tüm Rusya'yı" fethetme hakkını resmen vermiş olsa da, durum artık onların aleyhineydi. Litvanya büyük dükü 1386'da Hristiyan oldu ve Polonya kraliçesiyle evlendi. Böylece Töton Şövalyeleri'nin güneyinde artık büyük bir güç yükseliyor ve tarikatın varlığını tehdit ediyordu. 1410'da Polonya-Litvanya ordusu Tötonları azılı bir yenilgiye uğrattı ve 60 en yüksek şövalyeden 50'sini yok etti. Töton Şövalyeleri bu yüzyıl boyunca toprak kaybettiler. Cermen boyları (Saksonlar, Avusturyalılar, Bavyeralılar, Reinlandlılar, vb.) arasında iç çatışmalar oluştu ve Prusyalılar yine isyan ederek Töton Şövalyeleri topraklarını yıkıp geçtiler.
1410 Grunwald Muharebesi
1466'da Töton Şövalyeleri Batı Prusya'yı Polonya kralına bırakmak zorunda kaldı. Bölge sonra Kraliyet Prusya'sı olarak bilindi. Son bir Polonya-Töton savaşından sonra, tarikatın son Büyük Üstadı 1525'te karmaşık ve önemli bir karar aldı. Lüteryan mezhebine geçti ve tarikatın son bölgesini (Doğu Prusya) laikleştirdi. Bunun da ötesinde, Polonya kralına saygısını ifade ederek onun resmi dükü oldu. Bölgesini Kraliyet Prusya'sından (doğrudan Polonya yönetimi altında) ayrı tutmak için topraklarına "Prusya Dükalığı" dedi.
Modern Çağ'da Töton Şövalyeleri artık Kutsal Roma İmparatorluğu içinde elinde tuttukları geniş topraklara odaklandılar. Üyeleri, Osmanlılara karşı savaşan pek çok imparatora yardım etti. 1809'da Napolyon Bonapart, Töton Şövalyeleri'nin tüm varlıklarına el koyarak Alman müttefikleri arasında paylaştırdı. Ancak Töton Tarikatı tamamen yok olmadı. 12. yüzyılda Kudüs ve Akka'da olduğu gibi Töton Şövalyeleri'nin bugün 300 üyesiyle hasta ve yaşlılara yönelmiş bir hayır kurumu olarak varlığını sürdürdüğü görülür.