MÖ 125 Yılında Romalılar Tarafından Yıkılan Fregellae Kentindeki En Eski Villa Arkeologlar Tarafından Ortaya Çıkarıldı

Roma'ya yaklaşık 100 kilometre uzaklıkta bulunan Fregellae antik bölgesinde yapılan son arkeolojik kazılar, bölgede keşfedilen en eski villayı ortaya çıkararak Roma askeri taktikleri ve şehrin yıkımından önce orada yaşayan insanların günlük yaşamları hakkında dikkate değer bilgiler sundu.

Antik Fregellae'de yapılan arkeolojik kazılar
Antik Fregellae'de yapılan arkeolojik kazılar, bölgede bugüne kadar bilinen en eski villayı ortaya çıkarmıştır.

Bir zamanlar Roma'nın müttefiki olan ve gelişen bir kent olan Fregellae, nedenleri hala bilinmeyen bir isyanın ardından MÖ 125 yılında Roma güçleri tarafından tamamen yok edildi. Bulgular, Roma askeri seferlerinin kentsel alanları ve çevredeki kültürel peyzajları nasıl etkilediğine yeni bir ışık tutuyor.

Leibniz-Zentrum für Archäologie'den (LEIZA) Profesör Dr. Dominik Maschek ve ekibi tarafından yürütülen son kazı çalışmaları, Fregellae kuşatması sırasında kullanılan bir Roma askeri kampının araştırılmasına devam edilmesinin yanı sıra tarımsal üretim tesislerine sahip bir villaya odaklanıyor. Yerel bir elit aileye ait olan villa, kentin yıkımından yaklaşık 80 yıl öncesine ait ve bu da onu bölgede bulunan türünün en eskisi yapıyor.

Fregellae Harabeleri
Fregellae Harabeleri. Görsel: Torquatus / Wikimedia Commons

Bu villanın kalıntıları, sakinlerinin tarımsal ve ekonomik faaliyetlerine büyüleyici bir bakış sunmaktadır. Yangın hasarı ve yapı malzemelerinin sökülmesi gibi izlere rağmen araştırmacılar, tarımsal üretim de dahil olmak üzere günlük yaşama dair önemli kanıtlar bulmuşlardır.

Arkeobotanik çalışmaların yanı sıra amfora ve depolama kaplarının keşfi, villanın şarap, meyve ve tahıl üretimi için kullanıldığını göstermektedir. Özellikle şarap, muhtemelen sadece yerel tüketim için değil, aynı zamanda Akdeniz'de ticaret için de üretiliyordu ve potansiyel olarak İspanya ve Fransa'ya kadar uzanan bölgelere ulaşıyordu. Buna karşılık, meyveler ve tahıllar muhtemelen yerel pazarlara yönelikti.

Profesör Maschek, özellikle villanın ileri yaşı ve ekonomik faaliyetin açık kanıtları göz önüne alındığında, bu bulguların önemini vurguluyor. Maschek, böylesine erken bir üretim tesisinin mimari yapısını ortaya çıkarabilmiş olmamızın dikkate değer olduğunu söyledi. Bina kasıtlı olarak tahrip edildiğine dair izler taşısa da, bu keşifler o dönemdeki kırsal yaşam ve ekonomik uygulamalar hakkında değerli bilgiler sunuyor.

Villanın Roma güçleri tarafından yıkılması sadece tarımsal üretimi sona erdirmekle kalmadı, aynı zamanda orada yaşayanların geçim kaynaklarını da harap etti. Fregellae'nin etrafındaki bölge, kentin yıkılmasının ardından 170 yıldan fazla bir süre ıssız kalmış, ancak daha sonraki döneme ait keşfedilen çok sayıda seramik kabın da gösterdiği gibi, MS 50 civarında bir çöplük olarak yeniden kullanılmıştır.

Arkeologlar villa üzerindeki çalışmalarına ek olarak, ilk kez bir önceki kazı sezonunda tespit edilen bir Roma askeri kampını da incelemeye devam ettiler. Fregellae kuşatması için özel olarak inşa edilen bu kamp, 90'a 143 metrelik bir alana yayılmış ve duvarlar ve bir hendekle güçlendirilmiştir. Bu kamptan elde edilen bulgular, Roma kuşatma stratejileri hakkında daha fazla ayrıntı sağlamış ve bölgedeki Roma askeri operasyonları hakkındaki önceki teorileri doğrulamıştır.

Fregellae'deki araştırma, Roma askeri seferlerinin yerel halk ve ekonomiler üzerindeki etkisini anlamak açısından büyük önem taşımaktadır. Kentin ve tarımsal altyapısının kasıtlı olarak tahrip edilmesi bölge ekonomisini ciddi şekilde sekteye uğratmış ve yüzyıllar boyunca ıssız kalmasına neden olmuştur. Dahası, alandaki çalışmalar tarihçileri sadece Roma askeri taktikleri hakkında değil, aynı zamanda bu tür seferlerin kültürel peyzajlar üzerindeki uzun süreli sonuçları hakkında da bilgilendiriyor.

Kazılar devam ettikçe, araştırmacılar ortaya çıkarılan eserlerin zenginliğini daha fazla analiz etmeyi ve uzun vadeli bir hedefle Fregellae'nin kültürel manzarasını MÖ 125'teki yıkımından sonraki tarihsel dönemlere kadar, İkinci Dünya Savaşı gibi yakın tarihli olaylar da dahil olmak üzere yeniden inşa etmeyi planlıyor. Devam etmekte olan bu araştırma, savaş ve çatışmaların bölgeleri nasıl yeniden şekillendirdiği ve tarihlerinin akışını nasıl değiştirdiği konusundaki anlayışımızı geliştirecektir.