Dünyanın en varlıklı geniş insan nüfusuna sahip ABD bugün hala açık ara farkla dünyanın en pahalı sağlık sistemine sahiptir. Amerikan başkanlık seçimleri sık sık sağlık sisteminde yapılacak değişiklik vaatlerine konu olur. Donald Trump ve Hillary Clinton'ın yarıştığı son seçim, en çok Ekonomik Bakım Yasası'nın o kadar da uygun fiyatlı olmadığına dair şikayetlere sahne oldu. Adaylarsa yalnızca Obama'nın sağlık politikasının kusurlu olduğunu iddia etmekle yetindiler. Peki, Amerika neden ucuz veya ücretsiz bir sağlık sistemine sahip değil?
Amerikan Sağlık Sistemi Nasıl İşliyor?
Donald Trump'a göre Ekonomik Bakım Yasası (ACA) tam bir "felaket". Kendisi göreve geldiğinden bu yana yasanın kaldırılması için baskı yaptı. Bunun yerine Medicaid için blok hibeler sunmayı ve eyaletlerde sağlık sigortası satılmasını istiyor. Clinton ise ACA'nin olumlu yanlarının da olduğunu vurgulayıp, sigorta sağlayıcısının, kişinin önceden var olan sağlık koşulları nedeniyle sigortayı karşılamama hakkının iptali gibi yasa sınırları dahilinde değişiklikler öneriyor.
Amerikalılar doktora veya hastaneye doğrudan ödeme yapmak dışında sağlık sistemi ödemelerini aşağıdaki yollarla yapar:
- Özel sigorta primi çeki yazarak
- Prim ödemesini çalışanlarıyla paylaşarak
- Vergiden düşülen ödemeler yaparak
- Maaş çeklerinden Medicare (tıbbi bakım sigortası) kesintisi alınarak
Herkesi kapsayan sağlık güvencesi veya evrensel sağlık güvencesi olarak bilinen ucuz, ekonomik ve yer yer ücretsiz sağlık hizmeti almak her ülkede mümkün değil ancak Amerika buna en uzak olanlardan. ACA, Amerikan halkını temel sağlık masraflarının hükümet tarafından ödendiği söz konusu evrensel sağlık güvencesine bir adım yaklaştırdı. Ancak sistem hala gerçek olmaktan çok uzak ve ilginç olansa ülkedeki hiçbir büyük parti adayının böyle bir vaatten bahsetmiyor olması. Amerika Birleşik Devletleri, bugün ulusal sağlık güvencesi sunmayan tek gelişmiş, endüstriyel demokrasi ülkesi olarak biliniyor.
Dahası, Amerikan halkı ayrıca GSYİH yüzdesi olarak sağlık hizmetlerine en çok harcama yapan gelişmiş ülke ve de diğer gelişmiş ülkelerden daha kötü sağlık sonuçlarına sahip — Avustralya, Kanada, İngiltere, Almanya, Fransa ve Japonya gibi ülkelere kıyasla daha düşük yaşam beklentisi, daha yüksek bebek ölüm oranı ve daha yüksek obeziteleri var.
Bu gerçekler göz önüne alındığında şu soruyu sormak gerekiyor: Amerika neden ulusal sağlık sigortası sistemi yoluyla pahalı sağlık sisteminden kurtulmuyor? Amerikan sağlık sisteminin neden pahalı olduğuna dair yapılan araştırmalar şu üç cevabı vermekte:
Amerikan Halkı Ucuz Sağlık Sistemi İstemiyor
Pahalı sağlık sisteminin temel nedenlerinden biri Amerika'daki eşsiz politik kültürdür. Sağlam bir sosyal yapı sunan feodal sistem olmadan, yalnızca girişimci ruh ve göçmen işgücü ile yükselmiş bir ulus olarak Amerikalılar çoğunlukla bireycidir.
Başka bir deyişle Amerikalılar ve özellikle muhafazakârlar, klasik liberalizme ve hükümetin toplumda sınırlı rol oynaması gerektiği fikrine dair güçlü inanca sahipler. Sağlık sisteminde pahalılığı azaltan, paylaşımcı evrensel bir uygulamanın bireysellik ve sınırlı hükümet inancına olan zıtlığı düşünüldüğünde Amerika'daki sağlık sisteminin işleyişi o kadar da şaşırtıcı gelmeyebilir.
Kamuoyu araştırmaları da kesinlikle bu fikri destekliyor. Uluslararası Sosyal Araştırma Programı tarafından yürütülen anket araştırmasına göre düşük oranda Amerikalı hasta bakımının hükümet sorumluluğunda olması gerektiğini gösteriyor. Bu da sağlık ücretlerinin bireysel vergilerle hafifletildiği Kanada, İngiltere, Almanya veya İsveç gibi diğer gelişmiş ülkelerdeki halk görüşüyle ters.
Çıkar Grupları Bireysel Sağlık Vergisinden Rahatsız
Amerikan siyasi kültürü Amerika'daki pahalı sağlık sisteminin nasıl çalıştığını açıklamaya yeterli olsa da, Amerika'nın ulusal sağlık sisteminden yoksun olmasının tek nedeni kültürü değil. Ulusal sağlık sigortasına engel olan diğer faktörlerden biri de çıkar gruplarının siyasi süreci etkilemedeki rolüdür. Örneğin, Ekonomik Sağlık Yasası'nın (ACA) içeriğine ilişkin verilen yasama savaşı sadece 2009'da lobicilikte 1,2 milyar ABD doları kazanç oluşturmuştur.
Sigorta endüstrisi bu süreçte kilit bir oyuncu oldu. ACA'i şekillendirmek ve böylece hükümet yardımını dışlayarak özel sigorta şirketlerinin Amerikan sağlık sisteminin merkezindeki konumunu korumak için 100 milyon dolar harcadılar.
Amerika'da kapsamlı bir ulusal sağlık sigortası için yapılan herhangi bir girişim daima lobiciler tarafından önlenmeye çalışılır.
Sosyal Yardım Programlarını Uygulaması Genel Olarak Zordur
Amerika'nın pahalı bir sağlık sistemine sahip olmasının üçüncü nedeni ülkenin siyasi kurumlarının geniş çaplı sosyal yardım programlarının yürürlüğe girmesini zorlaştırmasıdır.
Politika uzmanlarının ABD sağlık sistemi üzerine yaptıkları çalışmalarda gösterdiği gibi, ülkenin uygun fiyatlı bir ulusal sağlık sigortası sistemi yok çünkü Amerikan siyasi kurumları bu tür kapsamlı reformlara karşı yapısal olarak önyargılılar.
Politik sistem uyuşuk olmaya yatkındır ve kapsamlı reform çabaları kongre komiteleri, bütçe tahminleri, konferans komiteleri, yasa değişiklikleri ve potansiyel veto ihtimali engellerini geçmek zorundadır. Ve tüm bunlar olurken bir de reform muhalifleri tasarıyı halkın önünde ezmeye çalışırlar.
Sonuç olarak, tüm bu nedenlerden dolayı Amerika Birleşik Devletleri, ücretsiz olmaktan uzak, pahalı bir sağlık sistemine sahip tek gelişmiş ve sanayileşmiş ülkedir. Amerika'nın birçok yönden sıra dışı olması nedeniyle de yeni bir başkanın buna bir çözüm sunması da düşük bir ihtimaldir.
Amerikan kültürü alışılmadık derecede bireysel ve kişisel sorumluluk devlet sorumluluğuna tercih ediliyor; lobiciler oldukça aktifler ve özel sigorta şirketlerinin sağlık sistemindeki statülerini korumak için milyarlarca dolar harcama yapıyorlar. Ayrıca ABD kurumları büyük sosyal politika değişikliklerinin olmasını engelleyecek şekilde tasarlanmıştır. Bu gerçekler değişmediği sürece, kimin başkan olduğuna bakılmaksızın Amerika'daki sağlık sisteminin yakında ucuzlayacağını öngörmek için çok az neden var.