Kaplan (Panthera tigris)

20. yüzyılın başında, yaklaşık 100.000 kaplan Asya'nın büyük alanlarını yuva edinmişti. Fakat günümüzde kalan kaplan sayısı %7 kadarıdır.

Yazar Burcu Kara
Kaplan 1

Kaplanlar (Panthera tigris) tüm kedilerin en büyüğü ve en güçlüsüdür. Büyük boyutlarına rağmen son derece çeviktirler. Kaplanlar tek bir sıçrayışta 8 ila 10 metreyi kat edebilir. Ayrıca farklı turuncu tüyleri, siyah çizgileri ve beyaz desenleri nedeniyle kedilerin en tanınmışları arasındalar. Yaşam alanları ve sayıları hızla azalan kaplanlar Güney ve Güneydoğu Asya, Çin ve Rusya'nın Uzak Doğu'suna özgüler.

Kaplanların Özellikleri

  • Bilimsel adı: Panthera tigris
  • Boyutu: Omuzları 0,9–1 metre, baş ve vücut 1,4–2,8 metre, kuyruk 0,6–0,9 metre uzunlukta.
  • Ağırlığı: Alt türlere ve cinsiyete bağlı olarak 100–300 kg
  • Ömrü: 10-15 yıl
  • Habitat: Güney ve Güneydoğu Asya, Çin ve Rusya'nın Uzak Doğusu.
  • Popülasyon: 3.000–4.500
  • Korunma durumu: Tehlike Altında

Kaplan Türünün Tanımı

Hindistan Ranthambhore Ulusal Parkı'nda Bengal kaplanı.
Hindistan Ranthambhore Ulusal Parkı'nda Bengal kaplanı.

Kaplanlar, alt türlerine göre renk, boyut ve desen bakımından farklılık gösteriyor. Hindistan ormanlarında yaşayan Bengal kaplanları, koyu turuncu kürk, siyah çizgiler ve beyaz alt karına sahipler. Bir kaplan olarak mükemmel göründükleri söylenebilir. Tüm kaplan türlerinin en büyüğü olan Sibirya kaplanları daha açık renkteler ve Rus taygasının sert ve soğuk havalarına göğüs germelerini sağlayan daha kalın kürkleri var.

Kaplanın Habitat ve Coğrafi Dağılımı

Kaplanlar, tarihsel olarak Türkiye'nin doğu kısmından Tibet platosuna, Mançurya'ya ve Okhotsk Denizi'ne kadar uzanan bir alanda yaşadılar. Bugün kaplanlar, eski habitatlarının yalnızca yüzde yedisini işgal ediyor. Kalan vahşi kaplanların yarısından fazlası Hindistan ormanlarında yaşamaktadır. Çin, Rusya ve Güneydoğu Asya'nın bazı bölgelerinde ise küçük popülasyonda gruplar var.

Kaplanlar, yaprak dökmeyen ormanlar, tayga, otlaklar, tropikal ormanlar ve mangrov bataklıkları gibi çok çeşitli habitatlarda yaşıyor. Genellikle ormanlar veya otlaklar gibi gizlenebilecekleri örtüsü olan ve avlarının yaşayacağı su kaynakları bulunan geniş habitatları seçerler.

Kaplanların Beslenme Şekli

Jaguar gibi kaplanlarında suyla arası iyi.
Jaguar gibi kaplanlarında suyla arası iyi.

Kaplanlar etoburdur. Geyikler, sığırlar, yaban domuzları, gergedanlar ve filler gibi büyük avlarla beslenen gece avcılarıdır. Ayrıca kuşlar, maymunlar, balıklar ve sürüngenler gibi daha küçük avlar da hedeflerinde olabilir. Kaplanlar ayrıca leş yer.

Kaplanların Karakterleri

Kaplanlar yalnız yaşayan bölgeci kedilerdir. Genellikle 200 ila 1000 kilometre kare arasında bir bölgeyi gidip gelirler. Dişilerin bölgesi erkeklerden daha küçüktür. Kaplanlar genellikle bölgelerinde birkaç farklı yuva oluşturur. İnanılanın aksine sudan korkmazlar hatta orta büyüklükteki nehirleri yüzerek geçmede ustalardır. Sonuç olarak, su onlar için nadiren engeldir.

Kaplanlarda Üreme ve Yavrulama

Yetişkin Bengal kaplanı ve yavrusu
Yetişkin Bengal kaplanı ve yavrusu

Kaplanın yıl boyunca çiftleştikleri bilinmesine rağmen, üreme genellikle Kasım ve Nisan ayları arasında zirve yapıyor. Gebelik süreleri 16 haftadır. Anne genelde üç ila dört yavru doğrurur ve kendi başına yetiştirir.

Baba kaplan çocukları yetiştirmekle ilgilenmez.

Kaplan yavruları genellikle 8 haftalıkken anneleriyle birlikte inlerini terk eder ve 18 aylık olduklarında bağımsızlaşırlar. Ancak iki yıldan fazla bir süre anneleriyle birlikte yaşarlar.

Kaplanların Korunma Durumu

Kaplan, nesli tükenmekte olan türler arasında. Vahşi doğada 3.200'den az kaplan kaldı. Bu kaplanların yarısından fazlası Hindistan ormanlarında yaşıyor. Kaplanların karşı karşıya olduğu başlıca tehditler arasında kaçak avlanma, habitat kaybı ve azalan avlar var. Kaplanlar için korunaklı alanlar oluşturulmuş olsa da, hala derileri ve geleneksel Çin tıbbı uygulamaları için yasadışı avlanmalar gerçekleşiyor.

Geçmişe uzanan habitatlarının çoğu tahrip edilmiş olsa da, araştırmalar Hindistan alt kıtasında yaşayan kaplanların genetik olarak hala sapasağlam olduklarını gösterdi. Yani uygun koruma sağlandığı takdirde kaplanların neslinin tükenmesi önlenebilir. Hindistan'da kaplanları vurmak veya derilerini veya diğer vücut kısımlarını satmak yasadışıdır.

Alt Kaplan Türleri

Bugün yaşayan kaplanların beş alt türü var ve bu alt türlerin her biri tehlike altında. Beş kaplan alt türü arasında Sibirya kaplanı, Bengal kaplanı, Çinhindi kaplanı, Güney Çin kaplanı ve Sumatra kaplanı var. Ayrıca son altmış yılda nesli tükenmiş olan üç kaplan alt türü daha bulunuyor. Soyu tükenmiş alt türler Hazar kaplanları, Cava kaplanları ve Bali kaplanlarıdır.

Kaplanlar, kükreyebilen dört büyük kedi türü arasında.

Kaplanlar ve İnsanlar Arasındaki İlişki

İnsanlar binlerce yıldır kaplanlarla yaşıyor. Kaplan resimleri ilk olarak yaklaşık 5000 yıl önce bugün Pakistan olarak bilinen bölgede kültürel bir sembol olarak ortaya çıktı. Kaplanlar, Roma Kolezyumu'ndaki oyunların parçasıydı.

Kaplan eğer tehdit altındaysa veya yiyecek bulamazsa insana saldırabilir ancak kaplan saldırıları nispeten nadirdir. İnsan avlayan kaplanların çoğu yaşlı veya aciz olan ve büyük avları kovalayamayan bireylerdir.

Kaplanın Evrim Süreci

Modern kediler ilk olarak yaklaşık 10,8 milyon yıl önce ortaya çıktı. Kaplanların ataları; jaguarların, leoparların, aslanların, kar leoparının ve bulutlu parsın ataları ile aynı. Ancak kedi ailesinin evriminin erken dönemlerinde her soy diğerinden ayrıldı. Panthera soyu böyle ortaya çıkmıştır. Kaplana en yakın soy 840.000 yıl önce yaşamış kar leoparlarıdır.

Kaplanlar Hakkında Önemli Bilgiler

Kaplanların çeşitli Asya kültürlerinde iktidarın sembolü olmasının bir nedeni var: Yalnız yaşam süren ama yine de güçlü ve vahşi görünen karizmatik hayvanlardır.

Bugün kaplanlar hakkında epey şey biliyoruz, ancak bu kediler hakkında öğrenilecek daha çok şey var.

Kaplanlar En Az İnsanlar Kadar Eski

Bilinen en eski kaplan atası olan Longdan kaplanı (Panthera zdanskyi) 2,15 milyon ila 2,55 milyon yıl önce yaşadı. Araştırmacılara göre, Çin'in Gansu Eyaletinde bulunan bu kaplanın kalıntıları, baş ve diş boyutundaki bazı farklılıklara rağmen, morfolojik anlamda bugünkü kaplanla şaşırtıcı şekilde benzerdir.

Kaplan Farklı Koşullarda Hayatta Kalabiliyor

Kaplanlar, yağmur ormanlarından dağlara kadar çok çeşitli çevresel koşullara dayanıklılar. Rusya'da eksi 35 santigrat derecede Hindistan'da 48 C sıcaklıkta yaşarlar. Dahası 600 milimetreden 8.000 milimetreye kadar değişen yıllık yağmur oranlarına uyum sağlarlar.

Kaplanın Derisi de Kürkü Gibi Desenlidir

Yakın çekim kaplan kürkü
Yakın çekim kaplan kürkü

Evet, kaplanın kürkünü tıraş ederseniz derisi de çizgilidir. Kar leoparı ile aynı deseni taşıyorlar. Bunun nedeni renkli kıl kökünün sakal gibi deriye gömülü olmasıdır. Diğer çizgili veya benekli hayvanlarda bu tür renk durumu yok. Örneğin siyah-beyaz çizgili zebra derisinin altı siyahtır.

Her Kaplanın Kürk Deseni Farklıdır

Her kaplanın çizgileri o hayvana özel. Bu sayede kaplanlar koruma amaçlı izlenirken görsel olarak ayırt edilebiliyor. Benzersiz olmalarına rağmen, çizgiler aynı amaca hizmet eder: Avlanacak kaplana gizlenme sunmak.

Kaplanlar Dikkatli, Yalnız Avcılardır

Birlikte çalışan ve birlikte yaşayan aslanların aksine, kaplanlar gece boyunca yalnız avlanırlar. Bu konuda oldukça donanımlılar. Gece görüşleri bizimkinden altı kat daha yüksek ve arka ayakları ön ayaklarından daha uzun olduğundan neredeyse 10 metre sıçrayabiliyorlar.

Üstelik, 65 km / saat maksimum koşma hızıyla tam anlamıyla birinci sınıf avcılardır ancak av denemelerinin yalnızca 10'da biri başarılıdır.

Kaplan Sudan Korkmaz

Kedigillerin çoğu sudan nefret etmeleriyle ünlüler. Her büyüklükte kedi türünün çoğu sudan uzak durur. Kaplanlar öyle değil. Kaplanlar suda yüzüp oynar ve hatta günün sıcağında serinlemek için içinde oturur.

Kaplanın Dokuz Alt Türü Vardı Ancak Günümüzde Altıya Düştü

Ne yazık ki üçünün nesli tükendi. Şu anda yaşayan kaplanlar; Sumatra kaplanı, Sibirya kaplanı, Bengal kaplanı, Çinhindi kaplanı, Güney Çin kaplanı ve Malaya kaplanıdır. Hazar, Cava ve Bali kaplanlarının vahşi doğada nesli tükenmiş kabul edilir.

Bununla birlikte bilimsel olarak sadece iki alt türü olduğuna inanılır: Bengal, Malaya, Çinhindi, Güney Çin, Sibirya ve Hazar kaplanı popülasyonlarından oluşan Panthera tigris ile Cava, Bali ve Sumatra kaplanlarının ait olduğu Panthera tigris sondaica. Kaplanlar farklı alt türlere ayrılırken doğada nerede yaşadıklarına bakılıyor.

Kaplan Kükreyişi Rock Konseri Kadar Güçlüdür

Kaplanın kükreyişi 114 desibeldir. Bu da bir çim biçme makinasından 25 kat daha yüksek bir ses demek.

İnsanlar ve diğer hayvanlarda boğazdaki ses kıvrımları hava yolunda üçgen şeklindedir. Kaplan (ve aslan) ses kordonu bağlarındaki yağ sayesinde kare ses kıvrımlarına sahipler. Kare olması bu büyük kedilerin daha az akciğer basıncıyla daha yüksek sesle kükremesini sağlıyor.

Beyaz Kaplan Oldukça Nadirdir

Beyaz kaplanların birçok kronik sağlık sorunu bulunmakta.
Beyaz kaplanların birçok kronik sağlık sorunu bulunmakta.

Beyaz kaplanlar albino değiller. Sadece karda daha iyi hayatta kalabilmeleri için beyaz yaratılmışlar. Beyaz kürk, sarı ve kırmızı pigment üreten genleri baskılayan genetik değişimin sonucudur. Bu mutasyon resesif olduğundan yavru kaplanın Beyaz doğması için her iki ebeveynin de bu gene sahip olması gerekiyor.

Beyaz kaplanın soyu tam olarak bilinmiyor. İlk beyaz kaplan 1951 yılında vahşi doğada yakalandı. Beyaz kaplan her 10.000 kaplanda bir görüldüğünden esaret altındaki beyaz kaplanlar daha fazla beyaz kaplan üretmek için düzenli olarak çiftleştiriliyor. Düzgün olmayan ayak, surat, kalp sorunları ve görme bozukluğu dahil olmak üzere birçok sağlık sorunları var.

Kaplan Popülasyonu Tartışmalıdır

2016 yılında, Dünya Vahşi Yaşam Fonu ve Küresel Kaplan Forumu, vahşi kaplan popülasyonunun 3.890 olduğunu duyurdu ve 2010 yılındaki 3.200'e kıyasla buna iyileşme denildi. Ancak metodolojik zayıflıklar ve eksik veriler olduğu düşünülüyor.

Bazı uzmanlar, bu kedigillerin zorlu doğası göz önüne alındığında, vahşi doğadaki gerçek popülasyonlarını asla bilemeyeceğimize inanıyor. Kesin olarak bildiğimiz şeyse 20. yüzyılın başında, yaklaşık 100.000 kaplanın Asya'nın büyük alanlarını yuva edindiği ve şimdiyse kalan kaplanların bu arazinin %7 kadarında dolaştığıdır.