Dünyada yarısı henüz son 40 yılda kurulan 10.000'dan fazla kent bulunuyor ve yalnızca 195 başkente sahibiz. Bununla birlikte bir başkentin binlerce yıl boyunca yerleşik kalmaya devam edebilmesi şaşırtıcı derecede nadirdir ve dolayısıyla etkileyicidir. Bu yüzden bugün kökleri antik zamana uzanan dünyanın en eski başkentlerini bilmek önemli olabilir. Dahası içlerinden biri sizi şaşırtabilir.
Atina
Atina'nın ünlü Akropolis'inde insan yerleşimine dair en eski kanıt MÖ 7000 ile 5000 yılına uzanıyor. MÖ 2. yüzyılın ortalarında Atina, Miken uygarlığında önemli bir mevki oldu ve Yunan dünyasındaki merkezi konumu onu yüzyıllarca önde gelen bir ticaret merkezi yaptı. MÖ 5. yüzyılda Atina ünlü Altın Çağı'na girdi. Bu noktada kent zaten binlerce yıllık bir geçmişe sahipti ve bu çağda Atina demokrasiye (Perikles), dramaya (Sofokles ve Euripides), tarihe (Herodot ve Thukididis), tıbba (Hipokrat) ve felsefeye (Sokrates, Platon ve Aristoteles) kalıcı katkılar yaptı.
Beyrut
Bir zamanlar "Orta Doğu'nun Paris'i" denilen Lübnan'ın kozmopolit başkenti Beyrut gerçekte Paris'ten (MÖ 250 civarında kuruldu) yaklaşık 3.000 yıl eskidir. Beyrut'un adının geçtiği en eski tarihi belge bir kralın MÖ 1400 civarında Mısır firavununa gönderdiği mektuptan geliyor. O tarihten itibaren başkent Fenikeli, Yunanlı, Romalı, Bizanslı, Arap, Haçlı, Osmanlı ve Fransız birliklerin kontrolüne girdi. Lübnan'ın 1943'te bağımsızlığını kazanmasıyla liman kenti ülkenin başkenti yapıldı.
Kudüs
Bölgede bulunan MÖ 2. yüzyıla ait metinlerde Kudüs kentinin adlarından "Rushalimum" ve "Urusalim" geçer. Bununla birlikte yerleşim yeri ve halkına dair ilk ayrıntılı açıklamalar İbranice İncil'de yer alıyor. Kral Davut'un MÖ 1000 civarında bölgeyi fethetmesiyle İsraillilerin başkenti Kudüs yapıldı. Davut'un oğlu Süleyman burada İlk Tapınak'ı inşa etti. Kent yüzyıllar içinde birçok kez fethedildi ve hatta MS 70'te Romalıların yaptığı gibi birkaç kez yerle bir edildi. Ancak her seferinde yeniden inşa edildi. Kudüs'teki Eski Şehir 1948'den beri İsrail-Filistin çatışmasına konu olur. Her iki tarafta tarihi kayıtlarla Eski Şehir'i yönetme hakkı olduğunu savunur.
Ankara
Ankara, Orta Anadolu platosunda antik bir ticaret yolunun dönemecinde bulunuyor. Kent 4.000 yıl önce bir Hitit yerleşimiydi. 1000 yıl sonra MÖ 334'te Büyük İskender tarafından fethedilip Frig İmparatorluğu'nun önemli bir kenti yapıldı ve adına Ankira denildi. Dünyaca ünlü Kral Midas ve Gordion Düğümü söylenceleri bu bölgeden çıktı. Ankira sonraları Yunan, Roma, Bizans, Arap, Pers ve Türk imparatorluklarının etkisine girdi ve son olarak 1356'da Osmanlı tarafından fethedildi. Mustafa Kemal Atatürk Ankara'yı İngilizlerle anlaşan Osmanlı padişahına karşı başlattığı direnişin merkezi kıldı ve 1923'te kurduğu modern Türkiye'nin başkenti seçti.
Lizbon
Durumu ve görünüşüyle tablo konusu olmaya değer Portekiz'in başkenti Lizbon ilk olarak MÖ 1200 civarında önem kazanır. Bu tarihte Fenike ticaret gemilerine üs oldu. MÖ 2. yüzyılda Romalılar bugün İspanya ve Portekiz'e denk düşen toprakları ele geçirdiğinde kente Olisipo adını verdiler ve tapınak, hamam ve tiyatrolarla zenginleştirdiler. Lizbon MS 711'de Müslüman işgalcilerin eline düştü ancak 12. yüzyılda yeniden Hıristiyanların eline geçti. Lizbon denizcilik yönünden köklü bir geçmişe sahip. Bu yüzden Coğrafi Keşifler çağında merkezi liman oldu ve Portekiz İmparatorluğu Brezilya, Afrika, Hindistan ve Güneydoğu Asya'dan getirdiği zenginliklerle Lizbon'u geliştirdi.
Şam
Günümüzde Suriye'ye başkentlik yapan Şam dünyanın en eski yerleşim yeri kabul ediliyor. Bu bilgi MÖ 8.000-MÖ 10.000 arasına işaret eden radyokarbon tarihlemesinden gelir. Diğer yandan Batı Şeria'daki Jericho ile Lübnan'daki Biblos da Şam'a rakip olabilir. MÖ 3.000-2.000 arasında kurulduğunda ilk adı Palmira'ydı. Şam Asya ile Afrika arasındaki dönemeçte yer alıyor ve bu yüzden oldukça imrenilen bir ticaret merkezi oldu.
Bu nedenle sırayla Arami, Asur, İsrail ve Babil egemenliğine girdi ve daha sonra MÖ 1. yüzyılda Romalılar kenti fethetti. Roma'dan sonra Bizans İmparatorluğu'nda önemli bir askeri karakol oldu. 7. yüzyılda ise Müslüman işgalcilere düştükten sonra Şam ilk İslam devleti Emeviler tarafından başkent yapıldı. Bu kentte gösterilen gelişim ve kentsel planlama başarısı gelecekteki Arap kentlerine esin verdi. Orta Çağ'da Şam önemli bir metropole dönüştü ve bütün sanatçıları ve zanaatkarları kendisine çekti. Ünlü romancı Mark Twain 1867'de Şam'a uğradığında Şam'da "yılların sadece anlar ve on yılların sadece zamanın önemsiz parçaları" olduğunu yazmıştır.