15. ve 16. yüzyıllarda, batı ve güney Asya'da üç büyük güç ortaya çıkmıştır. Osmanlı, Safevîler ve Babür hanedanları büyük ölçüde Çin kökenli bir icat olan barut sayesinde bugünkü Türkiye, İran ve Hindistan bölgelerinde geniş bir kontrol sağlamıştır. Bu imparatorluklara Barut İmparatorlukları denir.
Batı imparatorluklarının başarıları büyük ölçüde gelişmiş ateşli silahlar ve toplardan doğmuştur. O nedenle bu üç devlete "Barut İmparatorlukları" deniyor. Bu tanım 20. yüzyılda ABD'li tarihçiler Marshall G.S. Hodgson ve Willian H. McNeill tarafından yapıldı. Barut imparatorlukları, bölgelerindeki silah ve top üretimini tekelleştirmişti. Ancak Hodgson-McNeill teorisi bugün bu imparatorlukların yükselişi için artık yeterli görülmüyor. Yine de Barut İmparatorluklarında silah kullanımı askeri taktiklerinin ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu
Barut İmparatorluklarının en uzun ömürlü olanı Osmanlı İmparatorluğu 1299'da kuruldu. Ancak 1402'de Timur'un (1336-1405) ordularına yenik düştüler. Yine de büyük ölçüde tüfek kullanıyor olmaları sayesinde Osmanlı kurmayları Timurluları kovarak 1414'te Anadolu üstündeki kontrolü geri kazandılar.
Osmanlılar, 1399 ve 1402 yıllarında Konstantinopolis kuşatmaları sırasında I. Bayezid (1360-1403) döneminde topçuları kullandı. Osmanlı Yeniçeri kolorduları, dünyadaki en iyi eğitimli piyade gücü ve aynı zamanda üniforma giyen ilk silahlı birlikti. Topçular ve ateşli silahlar, Varna Savaşı'nda (1444) Haçlı kuvvetine karşı belirleyici oldu.
1514 yılındaki Çaldıran Muharebesi, Safevi süvarilerinin Osmanlı topları ve Yeniçeri tüfekleri karşısında ezici bir kayıp yaşamasıyla sonuçlandı. Osmanlı İmparatorluğu kısa süre sonra teknolojik üstünlüğünü artık kaybetti ancak I. Dünya Savaşı'nın sonuna dek var olmayı başardı (1914-1918).
1700 yılına gelindiğinde, Osmanlı İmparatorluğu Akdeniz kıyılarının dörtte üçüne yayılmış, Kızıldeniz'i, Karadeniz'in neredeyse tüm kıyılarını kontrol altına almış ve Hazar Denizi ve Basra Körfezi'nde önemli limanlara sahip olmuş bir güçtü. Barut imparatorluğu toplam üç kıtaya yayılmıştı.
Ayrıca: Avrupa'nın hasta adamı: Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşü
Safevi İmparatorluğu (İran)
Safevi hanedanı, Timur imparatorluğunun çöküşünü izleyen boşlukta Pers yurdunun kontrolünü ele geçirdi. Osmanlıların kontrolü çok hızlı bir şekilde yeniden kurdukları Anadolu'dan farklı olarak Persler yaklaşık bir asır kaos içinde kaldı. Ta ki Şah I. İsmail (1487-1524) ve onun Kızılbaş Türklerinin rakipleri alt edip ülkeyi 1511 yılında yeniden bir araya getirmesine dek.
Safeviler, ateşli silahların ve topçuların önemini komşuları Osmanlılardan öğrendiler. Çaldıran Muharebesi'nden sonra Şah İsmail tüfekçi birliğini kurdu. 1598'de ise topçu birliklerini kurdular. Özbek süvarilerine karşı Yeniçeri benzeri taktikler kullanarak 1528'de Özbeklerle başarılı bir şekilde savaştılar.
Safevi tarihi, Şii Müslüman Safevi Persleri ile Sünni Osmanlı Türkleri arasındaki çatışmalar ve savaşlarla doludur. Safeviler çok daha erken dönemlerde iyi silahlanmış Osmanlılar karşısında daima dezavantajlıydı, ancak kısa süre sonra silah boşluğunu kapattılar. Bir barut imparatorluğu olarak Safevi İmparatorluğu 1736'ya kadar sürdü.
Babür İmparatorluğu (Hindistan)
Üçüncü barut imparatorluğu olan Hindistan'ın Babür İmparatorluğu, belki de günümüzün en etkileyici modern silah örneğini sunuyor. İmparatorluğu kuran Babür (1483–1530), 1526'da Birinci Panipat Muharebesi'nde Delhi Sultanlığı'nın son sultanı İbrahim Lodi'yi (1459–1526) yendi. Babür, kendisine danışmanlık yapan komutanı Üstad Ali Kuli'nin uzmanlıklarından yararlanıyordu. Çünkü Ali Kuli orduyu Osmanlı tekniklerinden yola çıkarak yönetiyordu.
Babür'ün büyüleyici Orta Asya ordusu, geleneksel süvari taktiklerini ve yeni ateşli topları bir arada kullandı; top ateşi, Sultan Lodi'nin savaşan fillerini korkuttu ve telaşla kaçan filler kendi ordusunu ezip geçti. Bu zaferden sonra herhangi bir kuvvet Babür'ü meydan savaşına sokmaya cesaret edemedi.
Babür Hanedanlığı, yeni Britanya Hindistanı'nın son imparatoru devirip sürgün ettiği 1857'ye kadar yaşadı.