Pasifik-Atlantik suları gibi Dünya'daki bazı suların birbiriyle karışmadığı doğru mu? Dünya'nın her yerinde suların bir araya gelerek yüzeyde görünür çizgiler oluşturduğu yerler vardır. Bir nehirden gelen tatlı suyun tuzlu okyanus suyuyla buluştuğunda gözle görülür bir çizgi oluşturması gibi, açık okyanustaki farklı sıcaklıkta sular da ayrım çizgisi oluşturabiliyor. Tıpkı kuzeyden ve güneyden gelen soğuk suların ekvatorun sıcak suyuyla buluşması ve suda görünür çizgiler oluşturması gibi.
Suların Karışmaması Felaket Demek
Suların karışmaması iddiası kulağa havalı gelebilir ancak aslında Dünya'daki yaşam için felaket demek. Küresel ısınma ile okyanuslar her zamankinden daha durgun hale geliyor. Okyanusların karışması ısınan yüzey sularını soğutan ve Dünya'daki sıcaklığı kontrol altında tutan yaşamsal mekanizmalardan biri. Karışmayan, durgun sular ısınır ve sıcak su atmosferden daha az karbondioksit emer (sıcak sodanın karbonatlığını daha hızlı kaybetmesi gibi). Okyanusların daha az karışması daha çok karbondioksitin okyanus yüzeyinde kalması demek. Bu da atmosferdeki karbon kirliliğini artırarak daha çok ısınmaya neden olur. Tüm bunlar canlılık ve yaşam için felaketler demek. Yani suların karışmaması fikri aslında o kadar "iyi" değil.
Suyun Karışmasındaki Bilimi Anlamak
Dünya'da okyanuslara birbirinden ayrı adlar koymuş olsak da aslında aralarında herhangi bir sınır yoktur ve tüm su tek bir kütle halinde kesintisiz olarak akıyor.
Yine de adlandırdığımız okyanusların ve denizlerin her birinin kendine has bazı özellikleri var. Örneğin, Atlantik'in yüzey tuzluluğu Pasifik ve Hint Okyanuslarından yüksektir. Kapalı sular olan Kızıldeniz ve Akdeniz daha da tuzlu. Nedeni, derin denizden gelen düşük tuzlu suların, bu daha tuzlu alanlara duvar etkisiyle kolayca akamaması ve yağışların hızlı buharlaşan suyun yerini alamamasıdır.
Atlantik ve Pasifik'in buluşma noktası (Drake Geçidi) olduğu iddia edilen internetteki ünlü videoyu görmüş olabilirsiniz. Yan yana sürüklenen iki farklı renkte su kütlesini gösteren bu video aslında erimiş buzullardan gelen açık renkli, tortu bakımından zengin tatlı suyun Alaska Körfezi'ndeki koyu renkli tuzlu suyla buluşmasını gösteriyor. Akıntılar ve girdaplar zamanla bu suları da karıştırır. Dolayısıyla Pasifik ve Atlantik sularının birbirine karışmadığı doğru değil. Dahası Dünya'da birbirine karışmayan su diye bir şey yok.
Tam Olarak Ne Oluyor?
Birbirine karışmayan sulardan bahsederken su yüzeyinde görülen farklı renk veya bulanıklık ile asıl suyun altında olan biteni karşılaştırmak gerek. Atlantik ve Pasifik suları kesinlikle birbirine karışıyor, hatta dünya okyanuslarının çoğu yerindeki sulardan daha fazla.
Dünya'da farklı sıcaklığa veya tuzluluğa sahip yüzey sularına "cephe" diyoruz. Tıpkı "okyanus cephesi" gibi. Açık okyanustaki cepheler birbirinden son derece keskin biçimde ayrılabiliyor. Bu basit olayı en kolay görebileceğimiz yer iki nehrin birlikte aktığı ya da nehrin okyanusa döküldüğü yerdir. Nehir suyu okyanusa ulaştığında çok siltlidir (kum, kil gibi sualtı tozu) ve okyanus suyundan renk olarak ayrılır.
Dahası nehir suyu tatlı ve okyanus suyu tuzludur yani yoğunluk farklıdır. Farklı yoğunluktaki sular birbirine karışmıyor gibi görünebilir ancak yavaş ilerleyen bir süreçtir ve bir veya iki gün içinde tamamen karışabilir.
Herhangi bir yerdeki bir su kütlesinde gözle görülür bir ayrım çizgisine rastladıysanız büyük olasılıkla iki farklı sıcaklıktaki suya bakıyorsunuz.
Antarktika çevresindeki su, kuzeydeki sudan soğuktur. İnsanların Atlantik suyunun Pasifik suyuyla karışmadığını düşünmesinin nedeni bu. Antarktika'dan gelen soğuk suların kuzeydeki sıcak suyla karışmasını yavaşlatan bir cephe etkisi söz konusu.
Atlantik ve Pasifik Suyunun Buluştuğu Drake Geçidi
Atlantik ve Pasifik Okyanusu, Boynuz Burnu olarak bilinen Güney Amerika'nın en güney ucunda "bir araya geliyor". Antarktika ile Güney Amerika arasındaki 850 kilometre genişliğindeki bu alan bir okyanus darboğazı olan Drake Geçidi'dir. 1500'lerde ilk keşfedildiğinden beri denizcilerin korktuğu çalkantı küçük bir noktadır.
Bu bölgedeki güçlü akıntı suları batıdan doğuya doğru Pasifik'ten Atlantik'e taşıyor. Boynuz Burnu'ndan gemiyle geçmek tehlikelidir ve dalgalı sular tarihte birçok can aldı. Panama Kanalı'nın inşasından önce burası Pasifik ve Atlantik arasındaki tek deniz yoluydu.
Pasifik Okyanusu doğuda Amerika Kıtası, batıda Okyanusya ve Asya arasında yer alıyor. Atlantik Okyanusu doğuda Avrupa ve Afrika, batıda ise Amerika kıtaları arasında uzanıyor. Pasifik Okyanusu, 165 milyon kilometrekarelik bir alanı kaplamasıyla en büyük ve en derin okyanustur. Ortalama 4.300 metre derinliğe sahip. Atlantik Okyanusu ise 107 milyon kilometrekarelik bir alana yayılıyor ve 3.700 metre derinliğiyle ikinci en büyük okyanus.