Gobi Çölü: Özellikleri, Tarihi, Geleceği ve Antik Yerleri

Yazar Burcu Kara
gobi çölü

Asya'nın en büyük ve dünyanın ise dördüncü en büyük çölü olan Gobi Çölü, günümüz Çin ve Moğolistan'ına kadar uzanarak yaklaşık 1.300.000 kilometre kare zorlu ve kayalık bir araziyi kapsar. Kuzeyde Sibirya, güneyde Tibet Platosu arasında yer alan Gobi Çölü, Moğolistan'ın güneyde üçte birini oluşturur ve Asya'nın en ücra bölgesinin kalbinde yer alır.

Gobi Çölü Hakkında Bilgiler

Geniş kum tepeleri ile çevrili romantik çöl görüntüsünün aksine, Gobi'nin çoğu kayalık ve dağlık topraklardan oluşuyor. Arazinin bu yapısı çölde seyahati kolaylaştırdığından Gobi'nin ticaret yolu haline gelmesine yol açtı. Ne var ki bölgede modern zamanlara kadar çok az yerleşim yeri kurulmuştur. Bunun nedeni ise Gobi'nin misafirperver olmayışıdır. Gobi adı, Moğolcada "çok büyük ve kuru" anlamına gelen bir sözcükten türetilmiştir.

Khongoryn Els veya "Şarkı Söyleyen Kum Tepeleri" gobi çölleri
Khongoryn Els veya "Şarkı Söyleyen Kum Tepeleri" çıkardıkları sesle ünlü. (Bluepeak Photography)

Gobi Çölü yağmur taşıyan bulutların alana ulaşmasını önleyen Himalaya silsilesi nedeniyle yağmur almayan bir bölge. Çöl, kabaca hilal şeklindedir ve kuzeydeki Altay ve Hangay sıradağları ile güneydeki Bei Dağları arasında uzanır. Çölün doğu tarafı, Tibet Platosu'na doğru uzanan büyük bir havza olan Sincan Uygur bölgesi ile çevrili. Gobi'nin batısında, Büyük Hingan Sıradağları yatıyor.

Bu çölü çevreleyen diğer alanlar arasında yarı çöl Alaşan platosu, Gobi Altay sıradağları, Turfan havzası, Tanrı Dağı silsilesi, Emin Vadisi, Pamir dağları ve daha fazlası var.

Gobi birkaç farklı ekolojik ve coğrafi bölgede yer aldığından iklim ve topografyada ilginç varyasyonlara sahip. Tarihte en çok Büyük Moğol İmparatorluğu'nun bir parçası olarak ve İpek Yolu'ndaki birkaç önemli şehrin bulunduğu yer olarak dikkat çekti.

Bazı jeologlar Gobi'nin antik zamanlarda denizin tabanı olduğunu düşünür. Bunun nedeni bugün Gobi-Altay bölgesinde bulunan fosilleşmiş mercan başları, deniz zambağı ve çeşitli deniz kabuklarıdır.

Gobi Çölünün Büyüklüğünü Anlamak

Gobi Çölü haritası
Gobi Çölü haritası. Düzenleme: evrenatlasi.com

Güney Moğolistan dünyanın benzersiz ekosistemlerinden biri olan ve hala keşfedilmeye devam edilen Gobi Çölü ile tanınır. Bölge, eşsiz doğal oluşumları, dinozor fosilleri ve birçok endemik flora ve faunasıyla ünlü. En bilinen diğer özelliği ise boyutu. Yaklaşık 1.300.000 km karelik Gobi çölü, Kalahari, Patagonya ve Sonora çöllerini geride bırakan dünyanın en büyük 4. çölüdür. Gobi'nin yüzölçümü Peru'dan büyüktür. Türkiye çölün yalnızca %60'ını kaplar. Üzerine İspanya eklense dahi çölü ancak kaplarlar. Gobi, Asya'daki en büyük çöldür. Uzunluğu 1,600 km ve genişliği ise 500 ile 1000 km arasında.

Velociraptor Dinozorunun Anavatanı

Gobi Çölü fosili.
Çöl çeşitli fosillerle dolu.

Gobi Çölü boyunca uzanan çok sayıda fosil var. Bazı fosiller 100.000 yaşında. Bu fosilleri Batı dünyasında ilk keşfedenlerden biri Amerikalı paleontolog Roy Chapman Andrews oldu. Bilinen ilk dinozor yumurtası fosilini keşfetti. Keşfettiği dinozor Velociraptor'ın ta kendisiydi. Çölün aynı zamanda Indiana Jones için de ilham kaynağı olduğu iddia edilir. Geniş araziler dinozorun saatte 65 km hızla koşmasına olanak tanıyordu.

Gobi Çölünde Karlı, Soğuk Kış Günleri

karlı gobi çölü

Gobi Çölü'nün güney Moğolistan'da bulunması sıcak olduğu anlamına gelmez. Gobi, Soğuk Kış Çölü olarak sınıflandırılır. Bazen kum tepelerinde ve vadilerde don ve kar görülür. Bu özelliği Patagonya ve Amerika'daki Büyük Havza Çölü gibi diğer ünlü çölleri hatırlatır. Bununla birlikte, Gobi bu iki çölün birleşiminden daha büyük.

Gobi'nin Tamamını Görmek İçin Çin Vizesi

gobi çölü

Gobi Çölü devasa büyüklüğüne rağmen sadece iki ülkeden geçiyor. Moğolistan'ı ziyaret edenler çöle kolayca ulaşabilir, ancak her şeyi görmek için Çin vizesi almanız gerekecek. Gobi hem Moğolistan hem de Çin'de bulunuyor. Moğolistan'da üç ve Çin'de üç ili kapsıyor.

Gobi Çölündeki Aşırı Uçlu Sıcaklıklar

Gobi Çölündeki Aşırı Uçlu Sıcaklıklar
(Bluepeak Photography)

Dünyanın en soğuk çölü olmasa da Gobi'nin aşırı uçlu sıcaklık aralığı var. Isılar kışın -32,8 C'ye kadar düşer. Dünya'da kaydedilen en düşük sıcaklık -89,2 C ile Antarktika'ydı. Ancak Gobi kutuplarda yer almadığından hala etkileyici bir değer. Yazın çölün ısısı 35 C'ye yükselir. Gobi'de sadece 24 saatte aşırı uçlu sıcaklık değişimleri meydana gelir. Güneş kuzey enlemlerine yaklaştığından çölü geçenlere cilt hasarını önlemek için güneş kremi kullanmaları önerilir.

Gobi Çölünde Sınırlı da Olsa Yağmur Var

karlı gobi çölü
(Fotoğraf: Timothy Allen)

Tahmininizde yanılmış olabilirsiniz çünkü Gobi Çölü yağışlarının çoğunu kışın değil yaz ayında alır. Bölgeye her yıl 100 mm'den az yağmur düşüyor. Buna rağmen çeşitli bitkilere ve hayvanlara ev sahipliği yapıyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse Konya her yıl 320 mm yağmur alır.

Gobi Çölündeki Sert Koşullara Karşın Bol Hayvan Çeşitliliği

Sibirya dağ keçisi (ibex)
Sibirya dağ keçisi (ibex)

Böylesine misafirperver olmayan bir ortamda Gobi Çölü'nde çok az hayvan olduğunu düşünebilirsiniz. Zorlu arazisine rağmen Gobi'yi evi benimsemiş pek çok hayvan var. Kuzeni Sahra Çölü'nde olduğu gibi, develer burada yaşamaya çok uygun. Pek çok evcilleştirilmiş deve var ancak vahşi Baktriya develeri özeldir. Soğuğa, kuraklığa ve yüksek irtifaya dayanıklıdırlar. Vahşi doğada sadece 1.400 kadar kalan bu hayvan yerel deveden ayrı bir tür ve bölgeye özgüler. Develer, kışın su ihtiyacını kar yiyerek karşılayabilen birkaç memeliden biri.

Sert çevre ve görünür bitki örtüsü eksikliği Gobi Çölü'nün yaşanmaz ve boş görünmesine neden olabilir. Ancak daha yakından incelendiğinde bunun tersi olduğu görülüyor. Çöl, özellikle büyük Asya yaban eşeği, Saiga antilopu, kara kuyruklu ceylan ve mermer sazan gibi büyük hayvan nüfuslarına sahip. Ancak her hayvan buranın daimi üyesi değil. Kara kuyruklu ceylan göç ederek yaşar ve kahverengi ayı ile kurt ise bölgeyi sık sık ziyaret eder. Nadiren görülebilen kar leoparı dahi Gobi Çölü'ne uğrar.

Moğolistan'ın Gobi bölgesine özgü ayının adı Mazaalai'idir ve çölde yaşayan tek ayıdır. Mazaalai kahverengi ayının antik alt türüdür. Mazaalai, koruma altına alınan son Gobi ayısı ve 30 tane kaldıkları biliniyor.

Büyük kuş popülasyonunun yanı sıra küçük hayvan ve böcekler de çöl ekosistemine katkıda bulunur. Moğol ceylanı ve yabanı dağ koyunları bölgenin sakinleridir. Gerbil, cüce hamster, uzun kulaklı kirpi ve Tibet tavşanı diğer küçük canlılar arasında.

Gobi Çölü Çok Sayıda Göl Barındırır

Gobi Çölü Çok Sayıda Göl Barındırır

Şaşırtıcı gelebilir ancak kuraklığı ve az yağışı ile ünlü Gobi Çölü, Göller Vadisi adında genişçe bir bölgeye sahip. Burada çok sayıda bölgeye adını veren pek çok göl var. En bilinenleri Orog, Boontsagaan, Taatsyn tsagaan ve Ulaan nuur adını taşıyor ve teknik anlamda çöl olarak sınıflandırılan bir alana göre alışılmadık coğrafi yapılardır. Doğu Gobi'deki bitkilere ek olarak, bu bölgedeki göllerde deniz hayvanları ve suda yaşayan bitki formları var. Gobi'nin gölleri ve bataklıkları kuş topluluklarına önemli yaşam alanı sağlıyor.

Gobi Çölü'nde Madencilik

Gobi Çölü, yalnızca dinozor türlerinin keşfi ile değil, aynı zamanda zengin doğal kaynakları ile de ünlü. Gobi Çölü, bakır, altın ve kömür yatakları bakımından oldukça zengin. Bunlardan biri dünyanın üçüncü büyük bakır ve altın madeni olan Oyu Tolgoi'dir.

Gobi Çölü'ndeki ekonomik faaliyetlerin çoğu, en güneydeki Gobi eyaletinde bulunan Oyu Tolgoi madencilik projesinden gelir. Maden, Rio Tinto grubu tarafından Moğol hükümetiyle yapılan anlaşma yoluyla işletiliyor. Tüm Moğolistan'daki en büyük maden ve birçok tartışmaya rağmen ülkeye bir miktar ekonomik fayda sağlamaya devam ediyor.

Gobi Çölü Her Yıl Genişliyor

Gobi Çölü Her Yıl Genişliyor
Çölde kış zamanı. (Bluepeak Photography)

Gobi Çölü her yıl büyüyor. Büyüme en çok güneye, Çin'e doğru gerçekleşiyor. Korkutucu hızdaki çölleşme oranı Çin'e her yıl 3.600 km2 kadar Gobi toprağı kazandırır. Bu durumun nedeni hayvanların orada güdülmesi ve ağaçların kesilmesi gibi yoğun insan faaliyetleridir. Çin hükümeti, bölgeye kuraklığa dayanıklı ağaçlar dikerek çölleşmeyi durdurmaya yönelik önlemler almaya başladı.

Gobi Çölünü Avrupalılar Binlerce Yıl Sonra Keşfetti

Gobi Çölünü Avrupalılar Binlerce Yıl Sonra Keşfetti

Dünyanın en büyük kıtasının en büyük çölü olmasına rağmen, Avrupalı ​​kaşifler 1688'e kadar Gobi'ye dair bilgi sahibi değildi. Çin'de çalışan Jean-Francois Gerbillon adlı bir Fransız misyoner, Moğolistan ve Mançurya'ya yaptığı yolculuklarda ilk kez bu geniş araziden söz etti. Kendisi Moğol takhi atını Avrupa bilimine kazandırmıştır. Bununla birlikte Asya'ya yaptığı yolculuk şüpheli olsa da Marco Polo 13. yüzyılda Gobi'den geçtiğini söyler.

Gobi Çölündeki Şaşırtıcı Zenginlikte Ekolojik Bölgeler

Gobi Çölündeki Ekolojik Bölgeler

Gobi bir çöle göre şaşırtıcı derecede zengin ekolojik bölgelere sahip. Toplamda beş ekolojik bölgesi var. En kuzey uçtaki alçak alanlarda küçük göller görülür. Diğer bölgeler ise inişli çıkışlı tepeler ve dağınık bitki örtüsü nedeniyle bozkır, çöl ve dağ arasında değişir.

Doğu Gobi Çölü bozkırları İç Moğolistan platosundan (Çin'de bulunur) Moğolistan'a kadar uzanır. Bu bölge Moğolistan ve Mançurya'nın yemyeşil otlaklarına varana dek 280.000 km karelik bir alanı kaplar. Bu bölgedeki alt kotlarda tuz bataklıkları ve küçük göletler var. Gobi Çölü ayrıca hem hayvanlar hem de insanlar için yararlı olan birkaç bitki türü barındırıyor: Pelin otu, yabani sarımsak, deniz börülcesi (tuzlu ot) ve yabani soğan gibi.

Moğollar Gobi'de Dev Bir Solucanın Yaşadığına İnanır

Efsanevi Olgoy Korkoy solucanının nerede yaşadığı merak konusudur zira bu solucan görünümlü canavarın varlığına dair kanıt yoktur. Kendisi için Orta Asya'nın Koca Ayak'ı denebilir. Gobi Çölü'nde yaşadığı iddia edilen kriptozoolojik solucan benzeri bir yaratık. Solucan, 60 cm ila 1,5 metre uzunluğunda ve kalın, kırmızı bir gövdeye sahip. Solucan o kadar zehirlidir ki ona dokunmak anında ölüm demektir. Tremors filminin ilham kaynağı da buydu.

Gobi'nin Kumu Tüm Asya'ya Yayılıyor

Gobi'nin kumları tüm Asya'ya yayılır. Kum fırtınaları, Asya Toz Fırtınası adı verilen olaya neden olur. Kum fırtınaları özellikle ilkbaharda şiddetlidir. İnce toz, Çin, Kore ve Japonya'daki tüm şehirlere ulaşır. Bu olay özellikle akciğer hastalıklarından muzdarip olanlar için tehlike taşıyor. Bu olay Gobi'nin yalnızca %5'inin kumla çevirili olmasına rağmen yaşanır.

Gobi Çölü Kurak Ancak Bitki Dolu

Çin'in İç Moğolistan Özerk Bölgesi'ndeki Gobi Çölü'nün bir parçası
Çin'in İç Moğolistan Özerk Bölgesi'ndeki Gobi Çölü'nün bir parçası. Wikimedia Commons (CC BY SA 3.0)

Gobi Çölü çok kuru olmasına rağmen, bu kuraklığa çok uygun birçok bitkiye sahip. En yaygın Gobi Çölü bitkileri arasında yüksek ısı ve az su ile başa çıkabilen çalılar var. Gri serçe çorağı, gri yavşan, iğne otu ve dizgin otu bölgede yaygınlar. Bu otlar küçük kümeler halinde büyür ve aynı zamanda sorguç otu olarak da adlandırılır. Maalesef, evcil hayvan otlatması nedeniyle çalı popülasyonu azalmıştır ve çölleşme hızla artmaktadır.

Çin Seddi, Gobi Çölü'nden Geçiyor

Her Gobi Çölü haritasında göremezsiniz ancak Çin Seddi'nin bazı kısımları Gobi Çölü'nden geçer. Başta göçebe baskınlarını önlemek için inşa edilen Çin Seddi, Çin'in sembolü haline geldi. Yekpare bir yapıdır ancak Çinliler yabancıları dışarıda tutmak için daha birçok ek duvar inşa etmiştir. Moğolistan'ı ziyaret edenler bu eski duvarların yalnızca kalıntısını görebilir zira Çin'de daha yaygınlar.

Şarkı Söyleyen Kum Tepeleri

Çin, İç Moğolistan, Gobi Çölü.
Çin, İç Moğolistan, Gobi Çölü. Wikimedia Commons (CC BY SA 2.5)

Şarkı Söyleyen Khongor Kum Tepeleri Gobi Çölü'nde yer alıyor. Kumların "kükreme" veya "gürleme" sesi çıkarmasına neden olan bazı durumlar var. Bilim adamları çölün nasıl ses çıkardığından emin değil ama teoriye göre ses, kum tanelerinin birbiri üzerinde hareket etmesinden geliyor. Şarkı Söyleyen Khongor Kumları yaklaşık 185 km uzanır.

Gobi Çölü Kumlarının Nasıl Oluştuğu Bilinmiyor

Baktriya develeri Duut Mankhan'da Gobi Çölü'ne adım atmayı bekliyor. Duut Mankhan halk arasında "Şarkı söyleyen kumlar" demektir.
Gobi Çölü'nde yol almasıyla bilinen Baktriya develeri Duut Mankhan'da otlanıyor. Duut Mankhan halk arasında "Şarkı söyleyen kumlar" demektir. Wikimedia Commons (CC BY SA 3.0)

Bölge daha çok taş ve kayalarla dolu olduğundan Gobi Çölü'ndeki sınırlı sayıdaki kum tepesinin nasıl oluştuğu, nereden ve nasıl geldiği tam olarak bilinmez. Moğolistan'daki kum tepelerine dair iki ana teori var. Tıpkı suyun kum taşıması gibi, bilim adamları arasında yaygın olan teori kumların alana rüzgarlarla taşındığıdır. Bölgedeki rüzgar akımlarının ölçülmesiyle kumların bazı yaygın rüzgar yollarından gelmiş olabileceği fikri güçlendi. İkinci teori ise kumların su erozyonu sonucunda oluştuğunu söyler.

Gobi Çölü'nü Kurtarma Çalışmaları

gobi colunun kayalik yani 1
Gobi Çölü'nün kayalık yüzü. (Bluepeak Photography)

Gobi Çölü'nün otlakları aşırı tehdit altında ve bölgedeki mevcut uygulamalar devam ederse bir gün tamamen yok olabilir. Otlakların azalmasının başlıca suçlusu, kaşmir kumaşı yönünden yüksek kazanç getiren keçilerin aşırı otlatılmasıdır. Moğolistan'ın kentsel ekonomisinin büyük oranda yıkılmasıyla giderek daha fazla insan tarımsal yaşam tarzına döndü ve aşırı otlatma sorunu son yıllarda şiddetlendi.

Bölgedeki tarım insanı sayısının artması çöldeki kumun ve üst toprağın kaybolması tehdidine neden oluyor. Gevşeyen kum veya üst toprak rüzgarlar tarafından taşınır. Bu süreç çölleşme olarak bilinir ve dünya genelindeki çöllerin karşılaştığı yaygın bir durum.

Bilimsel anlamda, Gobi Çölü gelecek nesiller için korunması gereken değerli bir kaynaktır. Gobi Çölü, dinozor yumurtaları ve kemikleri dahil olmak üzere zengin fosil kalıntıları barındırıyor. Kum kayması olarak bilinen olay canlı hayvanları hızla altına alır ancak hayvanın bedeni fiziksel olarak korunur. Bu durum dinozorların yok oluşunu analiz etmede önemli bir bileşen görevi görüyor.

Gobi Çölü'nün Tarihi

orhun vadisi gobi colu
Gobi Çölü, Orhun Vadisi

Antik İpek Yolu önce Alaşan Çölü'nü (Gobi Çölü'nün büyük kısmı) güney kısmından geçti. Kuzeye döndüğünde ise Kaşun Gobi'sine ve batıya döndüğünde de Taklamakan Çölü çevresine ulaştı. Gobi Çölü, Marco Polo 13. yüzyılda tuttuğu günlüğü ile Avrupa'ya dönene kadar Batı Avrupa tarafından nispeten bilinmiyordu. Diğer birçok kaşif, Polo'yu örnek aldı ve Gobi Çölü boyunca Çin'e yolculuk yaptılar. Bu eğilim Batı Avrupa'da kişisel yorumlar ve algılar etrafında şekillenen ancak daima gerçeği yansıtmayan bir Gobi Çölü imajına yol açtı.

Gobi'nin sert yaşam koşulları nedeniyle tarih boyunca pek az topluluk buraya yerleşmiştir. Çin'in ileri uygarlıklarının çoğu çölden uzak durdu. Bu zorlu araziye giriş yapan insanlar genellikle tüccarlardı. Çöller daima tüccarların potansiyel pazarlara ulaşmasında geçilmesi gereken bir engel olmuştur. Gobi Çölü de istisna değildi. Kalgan, Suzhou, Hami ve Pekin şehirlerini birbirine bağlayan çakıllı araziler ekonomik amaçlarla kurulmuş ticaret yollarına işaret eder. Bir başka önemli ticaret rotası Kwei-hwa-cheng, Hami ve Barku'yu birbirine bağlarken, bir başkası Lanzhou ve Hami arasında gitti.

Gobi Çölü'ndeki insan nüfusunun bir diğer önemli kısmı hayvancılık için uygun otlak arazisi arayan çoban ve çiftçiler oldu. Moğolistan'ın sanayileşmesiyle birlikte çoban nüfusu azalırken, son dönemde yaşanan ekonomik çekişme ve işsizlik, Gobi'deki göçebe nüfusunun yeniden artmasına neden oldu.

Bölgenin paleontolojik araştırmalar için ilgi odağı haline geldiği 1990'larda Gobi Çölü'ne olan küresel ilgi yüzyıllar sonra tekrar arttı.

Gobi Çölü'ndeki Antik Bölgeler

Erdene Zuu manastırındaki tapınak
Erdene Zuu manastırındaki tapınak. Wikimedia Commons (CC BY SA 4.0)

Karakurum 13. yüzyılda Moğolistan İmparatorluğu'na saray ve "başkent" oldu ancak sadece 30 yıl sürdü. Harabeleri Övörhangay Eyaletinin kuzeybatı köşesinde görülebilir. Burası bugünkü Harhorin kasabasının yakınında ve Erdene Zuu manastırının bitişiğinde yer alır. Dünya Mirası Orhun Vadisi'nin parçasıdır.

Arkeolojik kanıtlar kasaba yaşamının Orhun Nehri akıntılarıyla gelen metalurji ile beslendiğini ortaya koyuyor. Diğer bulgular arasında ok uçları, demir kazanlar, tekerlek burçları, seramik (fayans ve heykel) üretimi, cam (cam boncuk) üretimi ve iplik (iğ) üretimi var. Ayrıca Çin ipeği ve madeni paralar bulunmuştur. Çevre bölge ekilebilir arazilerden oluşur ve bir zamanlar zengin maden yataklarına sahip olmuştur. Tüm bu buluntular Karakurum için antik "Bozkır İmparatorluğu" denilmesine neden oldu.

Karakurum'daki kalıntılar 1889'da başlayan Nikolai Przhevalsky'nin Rus seferi ile keşfedildi. Moğolistan'da bazı insanlar ulusal başkentin Ulan Batur'dan, yakınlardaki Harhorin'e taşınmasını önerdi.

Moğolistan, Erdene Zuu'daki Altın Stupa Budist manastırı.
Moğolistan, Erdene Zuu'daki Altın Stupa Budist manastırı.

1948 ve 1949 arasında, Sovyetler Birliği Bilimler Akademisi antik alanı araştırdı. Bulguları arasında Cengiz Han'ın oğlu Ögeday tarafından yaptırılan sarayın ve 1300 civarında inşa edilmiş Budist tapınağının keşfi yer alıyor.

Erdene Zuu manastırı, Moğolistan'daki en eski Budist manastırıdır. Karakurum antik kentine bitişiktir ve aynı zamanda Dünya Mirası Orhun Vadisi'nin parçasıdır.

Manastır, Budizm'in Moğolistan'da devlet dini olması üzerine Abtai Sain Han tarafından 1585 yılında inşa edildi. Yapımında Karakurum kalıntılarından çıkarılan taşlar kullanıldı. Budizm'de kutsal sayı olan 108 stupa ile çevrilir bir duvarı var (tıpkı 108 boncuklu Budist tesbihi gibi). Manastır 1680'lerde savaş nedeniyle hasar gördü, ancak 18. yüzyılda yeniden inşa edildi ve 1872'de 62 tapınağı oldu.

1939'da Komünist lider Horloogiyn Çoybalsan, Moğolistan'daki yüzlerce manastırı yok eden ve 10.000'den keşişi öldüren tasfiyede manastırı yıktırdı. Geriye üç küçük tapınak ve stupaların bulunduğu dış duvar kaldı; tapınaklar 1947'de müze haline geldi. Erdene Zuu'nun sadece müze olarak kalmasına izin verildi; Moğolistan'daki tek manastır başkent Ulan Batur'daki Gandantegchinlen Khiid Manastırı idi. Ancak 1990'da Moğolistan'da komünizmin çöküşünden sonra manastır lamalara devredildi ve Erdene Zuu yeniden ibadet yeri oldu. Günümüzde aktif bir Budist manastırı ve turistlere açık bir müze olmaya devam ediyor.


Kaynaklar:

  1. Cable, Mildred and Francesca French. 1943. The Gobi Desert. London: Landsborough Publications.
  2. Costantino, Maria. 2001. The Illustrated Flag Handbook. New York: Gramercy Books. ISBN 0-517-21810-0
  3. Lewis, Brenda Ralph. 2002. Great Civilizations. Bath: Paragon Publishing. ISBN 0-75256-141-3
  4. Hare, John (2009-11-01). "The Mysteries of the Gobi Desert". Asian Affairs40 (3): 408–417. doi:10.1080/03068370903195196. ISSN 0306-8374. S2CID 162358054.
  5. Man, John. 1997. Gobi: Tracking the Desert. London: Weidenfeld & Nicolson.
  6. Kapak Görseli: Bluepeak Photography