Güneş ışığı karşısında hapşırmanın nedeni nedir? Bazı insanlar için parlak Güneş, büyük bir hapşırık anlamına gelir. Güneş neden bazı insanları hapşırtır? En zeki insanlar binlerce yıl boyunca bu sorunun cevabını merak etti. Doğruyu söylemek gerekirse kimse nedenini tam olarak bilmiyor. Ancak gözlerden ve burundan gelen sinyallerin beynin aynı bölgesine ulaşması gibi ikna edici teoriler var. Kalıtsal bir genetik özelliktir ve ebeveyniniz bu özelliğe sahipse sizin de olma ihtimaliniz %50.
Fotik Hapşırma Refleksi
Güneş'i gördüğünüzde yaşadığınız hapşırma hissine fotik hapşırma refleksi deniyor. Fotik "ışık" demektir, yani kelimenin tam anlamıyla ışığın hapşırmaya neden olmasını sağlayan refleks anlamına geliyor. Bazı bilim adamları bunu fazla "kısa" bulup başka bir isim verdiler: Otozomal Baskın Zorlayıcı Helio-Oftalmik Patlama Sendromu veya kısaca ACHOO (İngilizce'de hapşırma sesi).
İnsanların %10 ila %35'i Güneş ışığına hapşırır, ancak şu var ki bilim adamları bile bu "alerjiye" neyin sebep olduğundan %100 emin değil. Güneş ışığına hapşırmak ciddi bir tıbbi durum olmadığı için hiçbir zaman derinlemesine bir çalışma yapılmadı. Bu hapşırıklar kimseye tehlike saçmadığından araştırmaya para harcanmak istenmiyor.
Ayrıca hapşırma refleksini kontrol eden sinirler, ışık sinyallerinin beyne iletilmesinden sorumlu olan optik sinire yakın bir yerde bulunur. Bazı kişilerde bu sinirler çapraz bağlanarak hapşırma refleksinin parlak ışıkla tetiklenmesine neden olabilir.
Ayrıca trigeminal sinirin aşırı uyarılması da söz konusu olabilir. Trigeminal sinir, yüzdeki parlak ışıkla uyarılabilen önemli bir duyu siniridir. Aşırı uyarıldığında hapşırma refleksine neden olabilir.
İlk Teoriler
İnsanlar binlerce yıl Güneş ışığı hapşırmasının nedenini düşündü. Antik Yunan filozofu Aristoteles, MÖ 4. yüzyılda hayatın birçok küçük gizemine cevap bulmaya çalıştığı Problemler derlemesini yazmış ve sorularından birinde Güneş ışığı hapşırmasını irdelemiştir! Güneş'in ısısının burnu tahriş ettiğini ve hapşırmaya neden olduğunu teorileştirdi.
16. yüzyıl doğumlu İngiliz filozof Francis Bacon, Aristoteles'in açıklamasına tümüyle ikna olmadı. O ise Güneş ışığının gözleri sulandırdığını ve bu suyun burnu gıdıklayarak hapşırmaya neden olduğunu öne sürdü.
Güncel Teori
Hapşırma genelde burnu tahriş eden bir şeyden kaynaklanır. İster alerjiye neden olan bir tüy isterse bir polen olsun, çoğu hapşırma buruna veya burun deliklerine fiziksel olarak dokunulduğunda yaşanıyor.
Güneş ışığı gibi parlak bir ışığa maruz kalan gözdeki sinir hücreleri bu bilgiyi beyne iletir ve ışıkla başa çıkabilmek için gözleri kırpmasını veya kısmasını söyler. Yüzdeki duyuları kontrol eden sinire trigeminal sinir deniyor ve gözlere bağlı sinirin hemen yanındadır. Bilim adamları, birbirine çok yakın olduğundan optik siniri tetikleyen parlak ışığın yanlışlıkla trigeminal siniri uyardığını düşünüyor.
Vücut, daha doğrusu beynin dibindeki beyin sapında bulunan hapşırma merkezi bu sinyali sanki burnu tahriş eden bir şey varmış gibi okuyor, bu yüzden parlak Güneş ışığı insanı hapşırtıyor! Beyin sapı bu imkana sahip çünkü solunum kaslarının doğru sırayla çalışmasını yönetir. Her parlak ışığın değil Güneş'in bunu yapmasının nedeni ise güçlü Güneş ışığının yarattığı yoğun sinyal akışı olabilir.
İnsan Neden Hapşırır?
Yani hapşırma aslında burnun içinde olan bir şey gibi düşünülse de çoğu beynin içinde oluyor. Burun, yabancı maddeler tespit ettiğinde (veya öyle sandığında) sinir hücrelerini çalıştırır. Bu sinir hücreleri burundan pek uzakta olmayan beyne sinyal gönderir. Beyin bu sinyali aldığında onu hapşırma merkezine iletir ve nihayet hapşırırız. Neredeyse savunmasız olan burun beyne çok yakın olduğundan hapşırmak burundaki istenmeyen şeyleri derhal uzaklaştırmanın önemli bir yolu oluyor.