Kırım Köprüsü: Avrupa'nın en uzun köprüsünün Putin için önemi

Sadece son dört yıldır var olmasına rağmen Kırım Köprüsü şimdiden Avrupa'da tartışmalı bir simge haline gelmiştir.

FILE PHOTO: A helicopter drops water to extinguish fuel tanks ablaze on the Kerch bridge in the Kerch Strait, Crimea, October 8, 2022. REUTERS/Stringer

Ukrayna ile Rusya Federasyonu arasındaki çatışmaların en yoğun olduğu Ekim 2022'de Kırım Köprüsü'nde meydana gelen bir patlamanın ardından en az üç kişi hayatını kaybetti ve önemli bir trafik kesildi. Patlamayı neyin tetiklediği belli değil; bazı hikayeler su altı drone saldırısına işaret ederken, diğerleri bir araca gizlenmiş bombaya işaret ediyor.

Bombalamanın Rusya-Ukrayna çatışmasında korkunç bir sayfa daha açtığı inkar edilemez, ancak bunun ardındaki sembolizmin önemi belki de yeterince anlaşılmış değil. Sadece son dört yıldır var olmasına rağmen Kırım Köprüsü şimdiden Avrupa'da tartışmalı bir simge haline gelmiştir.

Bağlam açısından, 2014 yılında Rusya Ukrayna'yı ilk kez işgal etti ve Kırım yarımadasına asker konuşlandırarak burada özerk bir bölge kurdu ve sonunda bölgeyi ilhak etti. ABD ve Avrupalı müttefikleri Ukrayna'ya yardım etmek yerine hiçbir şey yapmayarak Rusya Federasyonu'na bölgede bir dayanak sağladı.

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik müdahalesi en belirgin şekilde Kırım Köprüsü ile sembolize edildi. Köprünün Rusya için önemini ve 2022 savaşını nasıl etkilediğini öğrenmek için okumaya devam edin.

Kırım Köprüsü Rusya'yı Ukrayna'ya bağladı

Köprünün inşa edilmesinin en belirgin nedeni Rusya ile Kırım yarımadasını birbirine bağlamaktı. Geçmişte iki bölge arasında ulaşım için Kerç Boğazı üzerinden feribotla geçmek ya da Azak Denizi'nin Ukrayna kıyısı boyunca araba kullanmak gerekiyordu. Rusya, 19 kiometrelik köprü sayesinde bölgedeki isyancılara malzeme sağlayabildi, yeni ticaret kanalları geliştirdi ve seyahati kolaylaştırdı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Ukrayna, Avrupa Birliği ve Amerika Birleşik Devletleri ile birlikte, Rusya'nın Kırım üzerindeki hak iddiasını güçlendireceği ve bölgedeki Rus militarizasyonunu arttıracağı endişesiyle köprünün inşasına şiddetle karşı çıktı. Bununla birlikte, yaygın muhalefete rağmen inşaat 2016 yılında başladı ve zamanından önce tamamlandı.

Köprünün inşasından sorumlu firmaların birçoğu resmi olarak Batı'nın yaptırımlarıyla uğraşıyor olsa da, yine de projeyi planlanandan önce bitirmeyi başardılar. Rusya'nın bu tür ekonomik yaptırımlarla mücadele etmeye ve bunların üstesinden gelmeye hazır olduğu, projenin başarısının Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ne yayınlanmasıyla ortaya çıktı.

Bunun da ötesinde, köprü Rusya ile Kırım arasında yeni bir kara bağlantısı sağladı. Rusya'nın Karadeniz ve Azak Denizi'ndeki deniz operasyonlarına da yardımcı oldu. Rusya Kırım'daki deniz üslerini genişletebildiğinden beri deniz gücünü kullanıyor, hatta 2018 Kasım'ında üç Ukrayna askeri gemisini durdurdu.

Putin'in son oyunu

Köprünün önemi elbette Ukrayna ve Kırım'ın ötesine uzanıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in ülkenin en büyük liderlerinden biri olarak kalıcı bir miras bırakmaya kararlı olduğu biliniyor ve nihai hedefinin Büyük Petro'nun Rus İmparatorluğu'nu yirmi birinci yüzyılda yeniden inşa etmek olduğunu açıkça söyledi.

Haziran 2022'de yaptığı bir konuşmada, "Büyük Petro 21 yıl boyunca büyük kuzey mücadelesini yürüttü" demiş ve şöyle devam etmiştir; Rusya'nın haklı mülklerini geri almak ve ulusu güçlendirmek bizim de kaderimiz gibi görünüyor. Ve bu temel ilkelerin varlığımızın temelini oluşturduğu düşüncesinden hareket edersek, karşılaştığımız zorlukların üstesinden gelmeyi şüphesiz başaracağız.

Sonuç olarak Putin birbiriyle yarışan iki hedef arasında kaldı: Agresif genişleme ve Rusya'yı "güçlendirecek" önlemler. Putin, tıpkı Büyük Petro'nun St Petersburg'u inşa ettiği ilk dönemlerdeki gibi, bu ikincisinin bir aracı olarak sık sık inşaat projelerine yöneliyor. Zaten Putin hem Soçi Kış Oyunları alanını hem de 2018 FIFA Dünya Kupası Stadyumunu inşa etmekle övünüyordu.

Başka bir deyişle Putin, Kırım Köprüsü'nün Rusya'nın mimari parlaklığının ve çağdaş süper güç statüsüne yükselişinin bir sembolü ve yeni bir imparatorluk kurma planının bir köşe taşı olmasını istedi.