Su mavidir, değil mi? Doğa bazen bizi şaşırtmayı sever ve sakız renginde su görmek buna iyi bir örnektir. Avustralya bir takım tuhaf hayvanları ve sıra dışı yerleri ile ünlü. Pembe göl kendisini özel yapan sayısız şeyden biri. Yıllar boyu, bu garip renkli su kütlesine kesin bir bilimsel açıklama getirilemedi. Neyse ki pembe göller ile ilgili son araştırmalar artık her şeyi anlamamızı sağlıyor. Peki pembe gölü oluşturan nedir? Mikroplar!
Pembe Göl Rengini Nereden Alıyor?
Batı Avustralya'nın güney kıyılarındaki Orta Ada'da, Avustralya'nın en ünlü pembe göllerinden biri olan Hillier Gölü bulunur. 2015 yılında, Extreme Microbiome Project'ten (XMP) araştırmacılar gölün canlı pembe renginin arkasındaki gizemi çözmek için bir araştırma yapmaya karar verdi. Geçmişte, insanlar rengin yüksek tuz içeriğinden ya da mikro alglerden kaynaklanabileceğini düşünüyorlardı. XMP'deki araştırmacılar, Hillier Gölü'nün sert, tuzlu ortamında gelişen bazı ekstremofillerin bu rengin asıl nedeni olabileceğini düşünmeye başladılar. Su örnekleri topladılar ve ne bulduklarını daha iyi anlamak için üzerinde DNA analizi yaptılar.
Sonuç olarak, hepsi pembe veya kırmızı tonlarında olan 10 tür tuz seven bakteri ve birkaç Dunaliella yosunu türü keşfettiler. Bunların hepsi rengin olası nedenleri gibi görünse de, daha da şaşırtıcı bir şeye rastladılar. Toplanan DNA'nın yüzde 33'ü Salinibacter ruber adlı tek bir bakteri türüne işaret ediyordu. Bilim adamları bu güzel pembe rengin en muhtemel kaynağının mikro algler değil bu bakteriler olduğuna inanmaya başladılar.
Pembe gölü oluşturan şey özellikle halobakteriler olarak bilinen tek hücreli organizmalardır. Diğer canlıların çoğu böylesine sert, tuzlu bir ortamda yaşamaya dayanamazken, bu küçük "aşırılıkseverler" yüksek tuzlu ortamlarda gelişip çoğalırlar.
Halobakterilerin pembe rengi bakteriyorodopsin olarak bilinen pigmentli bir protein tarafından üretiliyor. Bu protein ışığı algılamaya yarayan ve omurgalı retinasında bulunan rodopsin proteini ile ilişkilidir. Fototrofik mikroorganizmalar olan halobakteriler, güneşten gelen enerjiyi absorbe etmek için bakteriyorodopsini kullanıyor. En basit terimlerle ifade etmek gerekirse, bu süreç bitkilerin fotosentez kullanarak güneş enerjisini absorbe etmesine benzer. Halobakteriler yeşil pigmentli klorofili kullanmak yerine mor pigmentli bakteriyorodopsini kullanıyor.
Örneğin, pembe göllerden Kırım'daki Koyashkoe gölünü özellikle büyüleyici yapan bir detay vardır. Gölün pembeliği mevsimlerle değişir. Göldeki kırmızı tonun canlılığı su seviyesine bağlıdır. Ne kadar az su varsa, tuz seven mikroplar o kadar yoğunlaşır ve kırmızlık o kadar artar. Bu durum özellikle amansız sıcaklar sonucu gölün suyunun buharlaştığı yazın görülür. Yazın sonunda göl neredeyse tamamen yok olur ve geride kalan şeyse parlak tuzla kaplı pembe sudur.
Pembe Gölde Yüzmek
Sakız renginde bir göle daldığınızı rahatça hayal edebilirsiniz. Çünkü çilekli süt renginin nedeni gerçekte bakteriler olsa da, Hillier Gölü yüzmek için tamamen güvenlidir. Gölün yüksek tuz içeriği aslında suyu yoğunlaştırır ve bir Ölü Deniz'de (Lut Gölü) olduğu gibi yüzmesi inanılmaz derecede kolay hale getirir. Ancak buna rağmen, neden pamuk şekerli suda yüzen insanların Instagram fotoğraflarına rastlamadığınızı merak ediyor olabilirsiniz.
Sorun estetikle ilgili değil: Ne yazık ki Hillier Gölü'ne seyahat etmek oldukça zor çünkü küçük bir adada ve ancak tekneyle veya helikopterle ulaşılabiliyor. Yine de oraya varabilirseniz, bu pembe havuzda özgürce yüzerken çektiğiniz fotoğrafınızı paylaşabilirsiniz.
Dünyadaki Pembe Göller
Türkiye'de Çanakkale'de bulunan pembe gölün yanı sıra Senegal'in Retba Gölü de bu eşsiz güzelliği paylaşır. Göl süt rengi, mat ve ciklet pembesi renklerini bir arada taşır. Retba Gölü, Batı Afrika'daki Senegal'in başkenti Dakar'dan bir saat uzaklıkta yer alır.
Retba Gölü
Üç kilometrekare boyunca uzanır ve inci beyazı kum tepeleri ile Atlas Okyanusu arasında bulunur. Lac Rose'un (halk arasındaki adı) rüya gibi pembeliği Dunaliella salina bakterisinden geliyor. Bakteriler burada toplanıyorlar çünkü gölün yüksek tuz içeriğinden besleniyorlar. Tuzluluk oranı Ölü Deniz'inkiyle yarışır ve kurak mevsimlerde onu aşar. Bakteriler güneş ışığını emmek için kırmızı bir pigment üretir ve işte bu nedenle pembe göl ortaya çıkar.
Kendi web sitesine göre, Retba Gölü kurak mevsimde en canlı (Kasım-Haziran) ve yağışlı mevsimde daha az pembedir (Temmuz-Ekim). Ama bu tarihlerde illa ki dev pembe bir küvet görmek istiyorsanız Avustralya'daki gölü de ziyaret edebilirsiniz.
Avustralya'daki pembe gölde olduğu gibi Retba Gölü'nde yüzmek de tamamen güvenli kabul ediliyor ve hatta teşvik ediliyor. Aslında çoğu canlı tür göldeki yüksek tuz seviyeleri nedeniyle hayatta kalamaz. Bu yüzden sadece turistler için ilgi çekici bir yüzme alanı ve tuz toplama noktası olarak kullanılır. Tuz açık yaralara karşı yakıcı etkiye sahip olduğundan, böyle bir göle atlamadan önce shea yağı gibi bir şey ile açık yaralarınızı kapatmanız gerek.
Dünyadaki pembe göller Tanzanya'daki Natron, Rusya'daki Sivash Salt Lagoon, Türkiye'deki Tuz Gölü ve İspanya'daki Las Salinas de Torrevieja olarak sıralanıyor. En çok pembe göl Avustralya'da var: Lake Hillier, Lake Bumbunga, Lake Eyre South, Quairading Pink Lake ve Hutt Lagoon isimlerine sahipler.