Pocahontas ülkemizde Walt Disney yapımı ünlü Kızılderili çizgi filmiyle bilinir. 17. yüzyıl Amerikası'ndan Pocahontas'ın gerçek hikayesi yüzlerce yıldır insanları etkiliyor. Bu ünlü aşk ve ihanet hikayesi zaman içinde biraz süslendi ve Kızılderili prensesin hayatı geri plana atıldı. Sonraları Pocahontas ("Eğlenceli kimse") adını alan 1596 doğumlu Amonute, bir Povhatan şefinin kızıydı. Şef, 30 Algonkin dilini konuşan bir bölgeyi yönetiyordu. Kaynaklara göre Pocahontas çok canlı, eğlenceli ve herkesçe sevilen biriydi. Bu yüzden ki, 17. yüzyılda Povhatan topraklarına gelen İngiliz yerleşimcileri bile büyüledi. Hayatına dair birçok bilgi kesin değildir ancak iki kültür arasında barış sembolü olduğu belirtiliyor. Aynı zamanda John Rolfe adında bir İngiliz yerleşimci ile evlendi. Ünlü Kızılderili prensesi Pocahontas'ın gerçek öyküsüne göz atalım:
Avrupalıların Jamestown'a gelmesi
14 Mayıs 1607'de bazı Avrupalı yerleşimciler Virginia'ya gelerek Jamestown kolonisini ilan etti. Bu İngiliz sömürgeciler henüz toprağı işlemeye hazır değildi. Bu yüzden hem açlık hem de ateş sonucu hızla zayıf düştüler. İlk yerleşimcilerden olan Kaptan John Smith yakında Pocahontas'ın hayatını değiştirecek kişiydi. İlk kolonicilerin alana yerleşmesinden birkaç hafta içinde Kızılderililer Kaptan Smith'i yakaladı. Burada 12 yaşındaki Pocahontas ile tanıştı. Büyük Povhatan'ın önüne getirildi ve öldürülmesi kesindi. Ancak John Smith'in kayıtlarına göre Pocahontas bu noktada araya girerek öldürülmesini engelledi.
Kolonide açlığın yeniden baş gösterdiği aylar sonra Smith, Kızılderililerden Mısır çalmayı denedi ve yeniden yakalandı. Povhatan halkı artık Smith'i öldürmeye hazırdı. Ancak Pocahontas bir gece yarısı gizlice Smith'e gelerek onu uyardı ve yeniden hayatını kurtardı. Bu olaylar John Smith'in günümüze ulaşan notlarından geliyor ve detaylar iyi kaydedildiğinden yaşananların bu kısmı büyük ölçüde doğru kabul edilir.
Smith serbest bırakıldıktan sonra bir süre kampta Pocahontas ile zaman geçirdi. Notlardaki basit karalamalardan ikilinin birbirine İngilizce ve Algonkin öğretmeye çalıştıkları görülür.
Pocahontas ve John Smith
Bu olaylar Kızılderili boyunun Smith ile Pocahontas arasındaki bağı fark etmesini sağlayınca, Smith'in konumu Povhatan halkının gözünde yükseldi. İddiaya göre şef, Smith'i oğlu olarak aldı ve kabilede saygın bir lider haline geldi. Tahminlere göre şefin kızı ile Smith arasındaki güçlü bağ İngiliz yerleşimcilerin yerli Amerikalılarla barış içinde yaşamasını sağlamıştır.
Smith ile Pocahontas'ın ilişkisi bir aşk hikayesi miydi yoksa Smith, kendi amaçları için Pocahontas'ı mı kullandı bu sorunun yanıtı bilinmiyor. Ancak kesin olan şey Pocahontas, Smith'e sempati duyuyordu.
Barış bozulur
1609'da kuraklık, açlık ve hastalık artık sömürgecileri bozguna uğratmıştır ve hayatta kalmak için Povhatan'a gitmek zorunda kalırlar. Bu noktada bir patlamada kazayla yaralanan Smith, tedavi olmak için Ekim 1609'da İngiltere'ye döner. Ancak Pocahontas'a nerede olduğu söylenmez ve aylardır dönmeyen Smith'i artık öldü kabul eder. John Smith'in ayrılışıyla koloni ile Kızılderililerin ilişkisi giderek kötüleşmeye başlar.
Pocahontas 1610'da kendi halkından birisiyle evlenerek İngiliz yerleşimciler ile arasındaki bağı tümüyle kopardı. Pocahontas'ın barış elçisi olarak rolü devre dışı kalınca iki kültür arasındaki gerilimler derhal yükseldi. Başlayan çatışmalarda Povatan halkı bazı İngiliz sömürgecileri kaçırdılar.
İngilizlerce kaçırılması
Misilleme arayışında olan İngilizler, yapabilecekleri en iyi şeyin şefin kızını kaçırmak olduğuna karar verdi. Detayları bilinmemekle birlikte, uygun zaman geldiğinde Pocahontas'ı tuzağa düşürüp kıyıya çektiler ve gemiyle kaçırdılar.
Anlatıya göre, Pocahontas gemide bir Katolik rahiple zaman geçirdi çünkü Amerika'ya yerleşen kolonicilerin ilk amacı yerli halkı Hıristiyan yapmaktı. Eğer Pocahontas'ın beyni Hıristiyanlıkla yıkanırsa kabilesindeki diğerleri de aynı yolu izleyebilirdi. 1616'da rahip gemideyken Pocahontas'a Rebecca adını verip İncil'i anlattı ve Kızılderili kızı kendine göre vaftiz etti.
Pocahontas'ın vaftiz ve İncil gibi uygulamaları neden kabul ettiği bilinmez ancak muhtemelen hayatta kalmasının tek yolu olduğunu biliyordu. Ayrıca iki kültüre barış getireceğine inanmış olabilirdi. Pocahontas, vaizin evinde tutsakken bir başka İngiliz sömürgeci olan tütün ekici John Rolfe ile tanıştı. Yurdundan binlerce kilometre uzaktayken, 1614'te onunla evlendi. Seçeneği yoktu ve bir gün dönerse evlilik belki kabilesini koruyabilirdi.
Pocahontas Londra'da
1616'da hem denizaşırı sömürgeciliğe daha çok yatırım yapılmasını sağlamak hem de sömürgecilerin yerli Amerikalıları Hıristiyan yapma görevinde ilerlediğini göstermek için Pocahontas, Londra'ya götürüldü.
Kral I. James, Kızılderili prensesi sıcak karşıladı ancak İngilizlerden alışıldık biçimde tüm saray mensupları bu sıcaklığa katılmadı. Ne de olsa kültürlerini daha üstün görüyorlardı.
Bu dönemde şaşırtıcı şey oldu ve Pocahontas, İngiltere'deyken beklenmedik biçimde John Smith ile yeniden karşılaştı. Bu karşılaşmaya verdiği kesin tepkinin belgesi yoktur ancak söylenceye göre son derece duygulanır. Bu İngiltere yolculuğu Pocahontas için her anlamda sıra dışıdır.
Mart 1617'de Pocahontas ve ailesi Virginia'ya yelken açmak zorunda kaldılar. Ancak yolculuk sırasında kendisi ve de oğlu korkutucu biçimde zayıf düştü. Tahminlere göre zatürre veya tüberküloza yakalandılar. Rolfe, o iyileşene dek yanından ayrılmadı ancak Pocahontas 21 Mart 1617'de İngiltere'nin Gravesend kentinde 22 yaşındayken vefat etti.
Rolfe Virginia'ya döndükten sonra çocuğunu İngiliz olarak büyüttü ve bugün o Kızılderili Prenses'in adını torunları yaşatmaktadır.