Görme, işitme ve hafıza kaybının yaşlanmanın işaretleri olduğunu bilmemize rağmen belki o kadar fark edilmeyen şey boyun da kısalıyor olmasıdır. Bu belirgin küçülme, vücuttaki kemik, kas, eklem ve diğer dokulardaki değişikliklerden kaynaklanıyor. Otuzlu yaşlardan itibaren bilimsel olarak sarkopeni denilen yaşa bağlı kas kaybı yaşanır ve her on yılda bir %3-5 oranında kas kütlesi kaybedersiniz. Özellikle endişe verici olansa kişiyi dik pozisyonda tutan gövde kaslarıdır. Duruşu koruma becerisinde azalma kambur ve dolayısıyla daha kısa görünmeye neden olur.
Yaşlandıkça Küçülmenin Nedeni
Yaşlandıkça boy kısalmasının bir başka nedeni kemik sağlığıdır. Kemik, mekanik yüklere tepki olarak boyutunu ve şeklini değiştiren son derece karmaşık bağ dokusuna sahiptir. Bu özellik kemiklerin yaşam boyu kendisini yeniden şekillendirmesini sağlıyor.
Genç yaşlarda büyüme aşamasından geçeriz ve o kadar hızlı kemik depolarız ki ergenliğin sonlarında doruk kemik kütlemizin %90'ına ulaşırız. En yüksek kütleye ulaşılan yirmili yaşların ortasında büyüme durmuş olur.
Kemik Büyümesi Kemik Kaybını Geçerse
35-40 yaş civarında artık üretilenden daha fazla kemik kaybetmeye başlıyoruz. Bu kemik kaybı nihayetinde osteoporoz denilen düşük kemik kütlesi ve artan kemik kırılganlığı durumuna yol açıyor. Bu etkenler daha büyük kırık riskine neden olur. Kalçalar ve önkollar bu hastalığın yaygın bölgeleri olsa da, en çok omurlarda (omurga) görülüyor ve bu da boy üzerinde olumsuz etkiye sahip.
Ayrıca omurgada bulunan ve duruşu korumaktan sorumlu olan vertebral diskler var. Bu jel benzeri yastıklar omurların arasında bulunuyor ve şok emici görevi görerek sırtın esnek kalmasına yardımcı oluyor.
Biz gençken yaklaşık %80'i su olan bu diskler güçlü ve esnektir. İnsan yaşlandıkça diskler yavaş yavaş sıkışır ve düzleşir. Sonuç olarak omurlar arasındaki boşluk azalır. Kas bağları yaşlılıkla dejenere olmaya başladıkça ayak kemerinde de benzer etki görülür. Bu durum düz kemere yol açarak daha düz tabanlı bir tarzla yürümenize neden olur.
Ortalamada insanların boyu 30 ile 70 yaş arasında 2,5 cm kısalırken kadınların boyu 5 cm kısalıyor. 80 yaşına gelindiğinde erkek ve kadınlar bir 2,5 cm daha kaybedebiliyor. Ancak boy kaybı genlerle ilişkilidir ve değişkendir: Bazıları sadece 60 veya 70 yaşından sonra kısalırken ve bazıları hiç kısalmaz.
Boy Kısalmasını Önlemenin Yolları
Boy kaybının çoğu genler tarafından belirleniyor ancak boy uzunluğunu korumayı ve daha da önemlisi yaşlanmanın sağlık ve refah üzerindeki etkilerini azaltmayı sağlayan basit yöntemler var.
Düzenli egzersiz, özellikle ağırlık taşımayı içeren aktiviteler kemik oluşturmaya devam etmeyi sağlar. Hiçbir yaş egzersiz için geç olmamakla birlikte araştırmalar genç yaşta (kemik kütlesinin en yüksek olduğu zamanlar) güçlü kemikler geliştirmenin ileri yaşlarda kemik kaybını azalttığını göstermiştir. Ağırlık egzersizi doğal olarak kas büyümesine de fayda sağlıyor ve bu yüzden hem osteoporoz hem de sarkopeniye karşı koruma sunuyor.
Genel sağlık için sağlıklı ve dengeli bir diyet gerekli olmakla birlikte, badem, brokoli ve lahana gibi D vitamini ve kalsiyum yönünden zengin besinler de kemik sağlığına katkıda bulunur. Sigara içmemek, alkol almamak ve kafein tüketimini sınırlamak kemik sağlığını korumayı ve yaşlılıkla gelen boy kısalmasını yavaşlatmayı sağlar.
Biraz kısalmak yaşlanmanın normal bir parçasıyken yeterli egzersiz ve sağlıklı beslenme ile bu kısalmayı çok aza indirmek mümkün.