Çikolata Neden Bağımlılık Yapıcıdır?

Çikolatada, beyindeki etkisi esrarda bulunan narkotiğe benzeyen bir molekül olan anandamid bulunur.

çikolata fotoğrafı
Görsel: Matthias Groeneveld, Pixabay

Çikolatayı bu kadar bağımlılık yapıcı yapan nedir? Çikolata, birçok formundan herhangi birinde (bitter, sütlü veya beyaz), çok sayıda insan tarafından sürekli olarak sevilen bir yiyecektir. Birçok insan için çikolatanın mutlulukla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı olması şaşırtıcı olmamalıdır. İnsanlar her gün bu nefis lezzetten en az bir porsiyonu ağızlarında eriterek yeme arzusu duyarlar.

Bir araştırmaya göre, çikolataya karşı hassas olanlar, alkol veya uyuşturucu gibi maddelere bağımlı hale gelenlere benzer fizyolojik değişiklikler geçirebilirler. Benzer şekilde, çikolata bağımlısı olan kişiler de çikolataya karşı hiçbir şeyin dolduramayacağı, bastırılamaz bir arzu duyarlar.

Kadınların yüzde 40'ından fazlası ve erkeklerin yüzde 15'i bağımlılıkla karşılaştırılabilir bir çikolata arzusuna sahiptir. Daha şiddetli vakalarda insanlar, bazı insanların alkolle yaptığı gibi, çikolatayı saklayarak gizlice ya da büyük miktarlarda tüketebilirler.

Çikolata bağımlısı olan kişiler, alışkanlıklarını yerine getiremediklerinde sinirli olduklarını belirtmektedirler. Çikolataya duyulan arzu, bu daha yaygın bağımlılık türlerine çok benzemektedir. Ancak bu benzerliklerin çikolata ile bağımlılığın karmaşık fiziksel ve zihinsel etkileri arasında bir bağlantı olduğunu göstermek için yeterli olup olmadığı net değildir.

Sadece Tatlı Yemek Yeterli Değil

Peki, çikolatayı reddetmek neden bu kadar zor? Bu konuda pek çok hipotez var, ancak bunları destekleyecek çok fazla kanıt yok ve uzmanlar arasında da çok fazla fikir birliği yok. Bazı araştırmacılar çikolatanın bağımlılık yapıcı özelliğinin içerdiği yüksek şeker miktarından kaynaklandığına inanıyor. Tatlı yiyecekleri tercih etmek, insan beyninin yanı sıra diğer birçok hayvanın beyninde de yerleşiktir. Bunun nedeni muhtemelen tatlı gıdaların içerdiği yüksek enerji miktarıdır.

Bununla birlikte, kendini çikolatakolik olarak tanımlayan insanların yüzde 75'i, diğer tatlı türlerinin isteklerini tatmin edemediğini iddia etmektedir.

Bazı insanlar bağımlılıklarını çikolatanın dillerinde erime şekli olarak tanımlanabilecek tipik lezzetine dayandırabilir. Diğer insanlar ise bağımlılık nedenlerini çikolatanın dokusuna dayandırabilir. 

Ancak bunun doğru olabilmesi için beyaz çikolatanın da çikolataseverlerin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi gerekir. Çünkü kıvamı kakao ile aynıdır ve kakaonun lezzetinden ve muhtemelen kakaonun vücudun fizyolojik işlevine faydalı olan unsurlarından yoksundur. Bu teoriyi kanıtlamak için deneyler yapılmıştır. Buna göre, beyaz çikolata çikolata isteğini geçici olarak azaltmaktadır, ancak bu etki çok kısadır.

Bu da ya biyolojik olarak aktif bir bileşenin ya da çikolatanın tipik aromasının çikolata bağımlılığının gelişiminde rol oynadığını göstermektedir.

Çikolata Bağımlılığının Etkileri Kannabinoid ile Benzerdir

Anandamide
Anandamide.

Bağımlılık çalışmalarında uzmanlaşmış araştırmacılar, çikolatanın kişinin bedenini ve zihnini etkileyen çeşitli maddeler içerdiğini belirtmektedir. Bunlar arasında, beyinde esrarda bulunan narkotik maddeye benzer bir etkiye sahip bir molekül olan anandamidin öncü maddeleri de bulunmaktadır. Kahve uyarıcıları arasında diğerlerinin yanı sıra kafein, tiramin ve feniletilamin bulunur.

Çikolata yerken yaşadığınız coşku, beyninizdeki anandamid seviyelerinin artmasından kaynaklanıyor olabilir. Öte yandan, çikolatanın fizyolojik olarak aktif bileşenleri bu etkiyi yaratmak için birlikte çalışıyor olabilir. Durumun böyle olup olmadığına dair herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Çikolatada bulunan bu maddelerin biyolojik bir etkiye neden olmak için gerçekten yeterli olup olmadığı hala bilinmemektedir.

Bununla birlikte, etki mekanizması tam olarak bilinmese bile, çikolata bağımlılığını anımsatan isteklerin gerçek olduğu inkar edilemez. Tıp uzmanları ve beslenme uzmanları, özellikle aşırı kilolu olan hastalarının yeme davranışlarını değiştirmeye çalışırken bu durumu göz önünde bulundurmalıdır.