Klonlanması en muhtemel soyu tükenmiş hayvanlardan bahsedelim. De-extinction olarak bilinen soyu tükenmiş hayvanları geri getirme programı, fosilleşmiş DNA'ların toplanmasını ve hayvana en yakın türü elde etmek için manipüle edilmesini ele alıyor. Tartışmalı bir bilimsel programdır. Soyları yakın zamanda tükenmiş aşağıdaki kuşlar, memeliler ve amfibilerden birinin yeniden klonlandığı haberini yirmi, on ve hatta beş yıl içerisinde duyabilirsiniz.
Klonlanma İhtimali Olan Soyu Tükenmiş Hayvanlar
Tasmanya Kaplanı
Aynı zamanda Thylacine olarak da bilinen Tasmanya kaplanı klonlanması en muhtemel hayvanlar arasındadır. İlk kez 1999 yılında Avustralya Müzesi bu hayvanı klonlamayı planladığını duyurdu. Ancak plan birkaç yıl sonra iptal oldu; araştırmacılar korunmuş türlerden uygun DNA elde edemediler. Daha sonra 2008'de yeni bir grup araştırmacı Tasmanya kaplanı genini tam fonksiyonel hale getirdiklerini duyurdular. Avustralya bugün Tasmanya kaplanını besleyebilecek kadar geniştir ancak natüralistlerin bu hayvanların beslenmelerine tolerans göstermeleri gerekecek (Avustralyalı çiftçiler ise şüphesiz koyunlarını korumak isteyecektir).
Yünlü Mamut
Sibirya'da ölen canlıların permafrost ile kaplı kalma uzunluğu göz önüne alındığında bir yünlü mamutun bozulmamış genomunu geri kazanma ve bu büyük fili yeniden ortaya çıkarma şansı görece yüksektir. Şu var ki bu mamut türünün DNA'sı şaşırtıcı şekilde karmaşıktır. Ayrıca, değiştirilmiş embriyonun enjekte edileceği uygun bir aday bulunması da gerekiyor (en muhtemel aday dişi Afrika fili). En önemlisi de bu hayvanların yaşamak için çok geniş alanlara ihtiyaç duymalarıdır. Bu süreçte diğer ot yiyenleri besin zincirinin dışına itebilirler (tabii klonlanan hayvanlar yünleri ve dişleri için kaçak avcılar tarafından avlanmazsa).
Göçmen Güvercin
19. yüzyılda, göçmen güvercinler milyonlarca insan tarafından avlandı. Neyse ki kuşun tüm genomunu yeniden oluşturmayı mümkün kılacak (en azından bazı uzmanlara göre) yeterli sayıda örnek muhafaza edildi. Göçmen güvercinin yaşayan en yakın akrabası şerit kuyruklu güvercindir ve bu hayvanın genomunu manipüle etmek mümkün görünüyor. Ancak bundan sonra ne olacağı tahminlerden ibaret: Şerit kuyruklu güvercin yavruları benimsenmezse kaderine terk edebilir. Aksi olursa bu kuş tekrar hayata döndürülmüş olacak.
Quagga
Quagga'nın tekrar yaşama döndürülmesi işlemi bu listedeki diğer hayvanların çoğundan farklıdır. Bu nesli tükenmiş Equus türlerinin yaşayan en yakın akrabası, Bayağı zebradır. Quagga o topraklardan yani Güney Afrika'nın ovalarından yaklaşık 200.000 yıl önce ayrıldı. Teoride bir kısım Bayağı zebrayı tekrar Quagga'ya "dönüştürmek" mümkün görünüyor. Bilim adamları korunmuş Quagga DNA'larından uygun sekansları kurtarmayı başardılar. Ancak bu hayvanı tekrar klonlama ya da genetik materyali Bayağı zebra ile birleştirme şansı hala düşük görülüyor.
Kılıç Dişli Kaplan
Bu listedeki tüm hayvanlar arasında Smilodon (Kılıç Dişli Kaplan) – şüphesiz klonlaması en ilginç seçeneklerden biri. Ancak şimdilik pek olasılık dahilinde görünmüyor. Hemen herkes böyle bir hayvanı tekrar görmek isteyecektir. Buna rağmen henüz yeteri kadar Smilodon DNA'sının geri kazanılıp kazanılamayacağı belli değil ve kılıç dişli kaplanın özellikle yaşayan bir akrabası da bulunamadı. Diğer yandan böyle bir hayvanın Serengeti'nin savunmasız av hayvanları için ne anlama geleceğini düşünün. Nesilleri halihazırda tehlikede olan büyük kedilerin karşılaşacağı mücadeleden bahsetmeye bile gerek yok.
Dodo Kuşu
Dodo kuşu türünü geri getirmek kolayca olmayacak. Bu türün nesli 300 yıl önce tükendi. Dodo, Hint Okyanusu adası Mauritius ile sınırlıydı ve bir ada hayvanı olarak geride yaşayan bir akraba bırakmadı. Natüralistlerin aktardığı kadarıyla bu uçamayan, büyük gagalı, 50 kiloluk Dodo, bir yabani güvercin popülasyonundan evrimleşmiştir. Genetiği değiştirilmiş Dodo yumurtasını doğurabilecek tek uygun aday Güney Pasifik'teki Nicobar güvercini gibi görünüyor. Evet, Nicobar çoğu güvercinden daha büyüktür ancak iyi beslenmiş bir dişi bile, bir bebek Dodo'yu doğurmayı ve beslemeyi üstlenemeyecektir.
Denizineği
Dodo kuşunun yüzgeçliler dünyasındaki karşılığı 10 tonluk denizineğidir (Hydrodamalis). Hayvan Komandar Adaları'nda yaklaşık 300 yıl önce nesli tükenene kadar avlandı (Görünüşe göre türler binlerce yıl boyunca göç ettiler ve ve bu sonuncu nüfus Sibirya'nın doğu kıyılarında kalmayı seçti). Nesli tükenen türleri geri getirme (de-extinction) yarışında denizineğinin şansı 100'de 1'dir. Bilim adamları yeterli miktarda DNA örneği toplasa bile, bu genetik mühendislikten geçirilmiş fetüsü yetiştirecek dişi hayvan bulmak zor olacaktır. Zira modern dugonglar ve manatigiller, denizineğinin büyüklüğüyle karşılaştırıldığında minyatür kalmaktadır. Bu yüzden önce genetik mühendislik ile dev bir dişi yüzgeç ayaklı yetiştirilmesi gerekecek.
Yaban Öküzü (Auroch)
Yaklaşık 10.000 yıl önce, Hindistan ve Avrasya'nın tarih öncesi yerleşimcileri Auroch'u (yaban öküzü) evcilleştirerek, bu bir tonluk çim biçme makinesini bugün yaşayan her ineğin en büyük atası haline getirdiler. Bu nedenle Auroch'u geri getirme noktasında yapılabilecekler Quagga'nınkiyle aynıdır. Çünkü bilim adamları orijinal Auroch genomunu geri kazanma girişiminde sığır sürülerini kullanabilirler. Bu programın canlı sonuçlarından biri, Auroch'a benzerliği tartışma konusu olan "Heck sığırı" olarak bilinen cins olmuştur (ancak en büyük Heck boğaları ataları Auroch'un sadece üçte ikisi kadardır). Auroch DNA'sının bozulmamış dizilerinin geri kazanılması da mümkün. Bu durumda Auroch genlerinin modern sığırlarınkilerle birleştirilmesi yoluyla yaşayan en büyük inek fetüsü elde edilebilir.
Ağzından Doğuran Kurbağa
Ağızdan doğuran kurbağa (Gastric-Brooding Frog), Dodo kuşu veya kılıç dişli kaplan kadar popüler olmasa da, tekrar diriltilen ilk hayvan olursa şaşırmayın. Avustralya'nın doğu sahilinde birkaç yüz kilometreye ayrılmış iki türden biri olan Gastric-Brooding Frog üreme yöntemiyle ünlüdür. Dişiler yumurtalarını yutar, midelerinde kuluçkaya yatırır ve daha sonra "kusarlar". Son ağızdan doğuran kurbağa 100 yıldan daha az bir süre önce yok oldu. Ancak çok sayıda genetik materyal halihazırda mevcuttur. Bilim adamları başarılı bir şekilde canlı embriyolar oluşturdular (ancak henüz bir hayvanı gebe yapmadılar). Ağızdan doğuran kurbağa geri dönüş yapmayı başarırsa bu diğer nesli tükenmiş amfibi hayvanların da klonlanmasının önünü açabilir.
Karolayna Muhabbet Kuşu
Carolina Parakeet nesli tükenmiş hayvanların klonlanması projesinde adaylardan biridir. Doğu Amerika'ya özgü tek muhabbet kuşu olan Conuropsis carolinensis, yüzyıl önce nesli tükeninceye kadar avlandı. Yeşil tüyleri kadın şapkalarında kullanıldı ve diğer bireyler evcil hayvan olarak esaret altında öldüler. Bilim adamları Carolina Parakeet'i geri getirmeyi başarsa bile tarihin tekerrür etmeyeceğini garanti eden nedir? Devlet gözlemcilerinin ve çevre kuruluşlarının büyük çabalarına rağmen pek çok nesli tükenmekte olan muhabbet kuşu yasadışı yollarla Güney Amerika'dan ABD'ye ithal ediliyor.