Salamis Deniz Muharebesi (MÖ 480) hakkında iki parçalık bir yazı hazırladık. Her biri 170'er çift güçlü kol tarafından çekilen, fişek gibi Yunan triremes'leri Pers filosunun tepesine bindi. Pruvalarındaki bronz kaplamalı, gaga biçimindeki iki kocaman koç başıyla düşman gemilerine çarpıp küreklerini paramparça ettiler, gövdelerini ezdiler ve su altında onları denizin dibine gönderecek büyük delikler açtılar.
Salamis Deniz Muharebesi
Pers mürabattı ya kürek çektikleri yerde ya da suyun içinde çırpınırken kadırgaların güvertesindeki Yunanlılar tarafından mızraklandı. MÖ 480'de Atina yakınlarında, kıyının hemen açığındaki Salamis adasında yapılan savaş Perslerin Yunanistan'ı ele geçirme hırsının sonu olacaktı. Eylül sonlarındaki o güne kadar, altı yıl önce tahta çıkmış olan Pers Kralı I. Xerxes (I. Serhas ve Kserkses olarak da yazılır) Yunanistan'a hükmedeceğine inanıyordu. Çanakkale Boğazı'na gemilerden köprü kurarak muazzam ordusunu Asya'dan Avrupa'ya geçirmiş, güneye doğru ilerleyerek Yunan kent devletlerini silmiş süpürmüş ve Spartalıların Yunanistan'ın doğusundaki, Termopylae geçidindeki (bkz: Termopylae Muharebesi) kahramanca savunmalarını kolayca alt etmişti.
Daha birkaç gün önce Atina Akropolisi'ni ele geçirip yağmalamış, Atinalı liderler Salamis adasına kaçtıktan sonra duvarlar içinde kalan halkı kılıçtan geçirmişti. Şimdi de Salamis'i karadan ayıran boğaza bakan tepede altından bir tahta oturmuş, boğaza kıstırdığı Yunan filosuna karşı unutulmaz bir zafer kazanmaya hazırlanıyordu.
Perslerin deniz gücü Serhas'ın imparatorluğunun dört bir yanından gelen denizcilerden oluşuyordu ve aralarında damadı ünlü kumandan Mardonios tarafından yönetilen Fenikeliler, Mısırlılar ve Kıbrıslılar vardı. Yunan filosu da farklı kent devletlerinden alınmış, ortak düşmana karşı birleşmiş askerlerden oluşuyordu. Komutanları Spartalı Eurybiades'ti, ancak stratejiyi kurnaz Atinalı devlet adamı Themistokles hazırlamıştı.
Themistokles'in Zekası
Themistokles Perslerin on yıl önce Maraton'da aldıkları yenilgiden (Maraton Muharebesi) sonra geri dönmelerini bekliyordu ve aradan geçen yıllarda Atina ile yakınlarındaki Aegina adası arasındaki bir savaşı gerekçe göstererek Atina filosunu güçlendirilmesini sağlamıştı Salamis Deniz Muharebesi döneminde Atinalıların her biri 50 ton ağırlığında olan birer yüzen koçbaşı olan 200 triremesi, yani üç sıra kürekli savaş gemisi vardı. Bunlar Yunan filosunun yarısından fazlasını oluşturuyordu ve o dönemde daha çocuk yaşta olan tarihçi Herodotos'a göre filonun tamamı 380 gemiden oluşuyordu.
Güneyli Yunanlılar topraklarını korumak için Korinthos Kıstağı'na çekilmek istediler. Ancak Themistokles Eurybiades'i Yunan filosunun olduğu yerde kalmasının daha iyi olacağına ikna etti. Böylece pers gemilerini, manevra yapmakta zorlanacakları daracık Salamis Körfezi'nde çarpışmaya zorladılar.
Themistokles Yunanlıların işini kolaylaştırmak için güvendiği bir kölesini Perslere gönderip Yunan filosunun kaçmakta olduğunu haber verdi. Persler buna kanıp Salamis Körfezi'nin her iki girişini tutmak üzere filolarını ikiye böldüler ve bir yandan da Pire girişinin önündeki küçük Psittalia adasına bir birlik çıkardılar. Bu durum, Perslerin toplam 1000 gemilerinin olmasına ve Yunanlılardan üç misli kalabalık olmalarına rağmen, körfezin içinde sayıların hemen hemen eşitlenmesini sağladı.
Yunanlıların Harita Bilgisi
Yunanlılar başka üstünlükleri de vardı. Yunanlıların kaçmasını engellemek için mevzilenerek bütün geceyi denizde geçirmiş olan Perslere karşı, onlar iyi bir uykuyla güç kazanmışlardı. Dahası, Yunanlılar denizcilik taktiklerinde daha eğitimliydiler ve triremis'leriyle körfezin bildik sularında Perslere oranla çok daha etkili manevralar yapabiliyorlardı.
Şafakta iki filoda çarpışmaya hazırlandı. Persler ilerlerken Yunanlılar onlardan kaçmak için geride kaldılar ve bu şekilde Pers filosunu daha da dar olan boğaza çektiler. Sonra birdenbire karşı saldırıya geçtiler. Persler Yunanlıların savaş naralarını duyup gemilerin bir hat halinde hızla üstlerine geldiğini gördüler. Yanlış hesap yaptıklarının farkına vararak çaresizlik içinde geri çekilmeye çalıştılar ancak arkadan ilerleyen kendi gemileriyle iç içe girerek manevra yapamaz hale geldiler.
Ahşap duvar çökmeyecek, aksine sana ve çocuklarına yardım getirecek. İlahi Salamis, sen kadınların oğullarına ölüm getireceksin.
Delfi kahini, MÖ 480
Persli komutanlardan biri kadındı; Herodotos'un vatanı Halikarnassoslu Kraliçe Artemisia. Bir Atina gemisinden kaçarken kovalayanların aklını karıştırmak için bir Pers gemisine çarptı; gemi bütün mürettebatıyla battı. I. Serhas (Kserkses) Artemisia'nın bir Yunan gemisi batırdığını sanarak subaylarına dert yandı; "Adamlarım kadın gibi oldular, kadınlarım daha erkek gibi."
Salamis Bozgunu
Gün ilerledikçe savaş bir bozguna dönüştü. Pire limanın güvenliğine sığınmak isteyen Pers gemileri hala ilerlemeye çalışan diğerlerini geçemediler. Pek çok gemi çarpıştı ve mürettebat ile güvertedeki askerler paramparça oldular. Psyttalia adacığına çıkartılmış olan askerler katledildiler. Salamis'te savaşmış olan Atinalı oyun yazarı Aiskhylos denizin "gemi enkazı ve ölü adamlarla dolu" olduğunu söyler ve Yunanlıların "insanlara nasıl sanki ton balıklarıymış gibi kırık küreklerle ve odun parçalarıyla vurduklarını" anlatır. Herodotos tarihinde kalıntıların rüzgarla Afrika kıyılarına kadar taşındığını söyler. Yunanlıların yaklaşık 40 kaybına karşılık 200 kadar Pers gemisi batırılmıştır. I. Serhas, Salamis'ten sonra Yunanlıların Çanakkale Boğazı'nda gemilerden yaptığı köprüyü imha edeceğinden korktu. Komutanı Mardonios'u büyük bir orduyla Kuzey Yunanistan'da bırakıp kendisi Anadolu'ya çekildi. Ertesi yılın başlarında Mardonios ordusunu güneye indirdi ve Atinalıları bir kez daha Akropolisi terk etmeye zorladı. Ancak orta Yunanistan'a doğru harekete geçen muazzam bir Sparta ordusu Persleri Plataea kasabasına çekilmeye zorladı.
Burada Spartalı Pausanias komutasındaki Atinalılar, Spartalılar ve Korinthoslulardan oluşan 110.000 kişilik bileşik Yunan ordusu Asopos Irmağı'nın başında kamp kurdu. İki ordu iki hafta boyunca karşı karşıya beklediler. Sonunda Mardonios süvarilerine Yunan savunma hatlarına saldırma emrini vererek harekete geçti.
Pausanias bu saldırıyı savuşturduktan sonra bir gece içinde yeni mevzilere yerleştirdi. Ancak sabah olduğunda Yunan hatlarının sağ tarafında bir boşluk kalmıştı. Mardonios saldırma fırsatını kaçırmadı, ama yağan oklara aldırmayan Spartalılar ilerlediler ve Persleri paramparça edip Mardonios'u da öldürdüler. Hayatta kalan Persler kuzeye, Tesalya'ya kaçtılar.
İstilacılar geride, altın kılıçlardan, bir zamanlar I. Serhas'a ait olan ve ondan Mardonios'a kalan ağır işlemeli bir çadıra varıncaya dek, muazzam bir hazine bıraktılar. Ele geçirilen altının onda biri eritilip Delphoi'deki Apollon tapınağı için, Yunanlılara büyük zaferlerinden birini anımsatacak üç ayaklı bir sehpa yapıldı.
Salamis Deniz Muharebesi Nasıl Başladı?
Yazının ikinci bölümündesiniz. Salamis Deniz Muharebesi'nin nedenlerini ve sonuçlarını anlatabiliriz. Üstteki bölümde Salamis Deniz Muharebesi hakkında detaylı bir yazı hazırlamıştık. Bu savaş Antik Yunan'ın bugün hala konuşulan zengin ve güçlü dönemlerinin başlamasına neden oldu. Fakat bu savaşın neden, nasıl ve nerede hangi şartlarda gerçekleştiğini de bilmemizde yarar var.
MÖ 6. yüzyılın ortalarından itibaren Yunanlıların yaşamında güçlü Pers İmparatorluğu'na karşı duyulan baskın bir korku vardı. Persler, tahttaki Ahameniş hanedanının kurucusu II. Kiros'un önderliğinde eski Asur ve Babil uygarlıklarını fethettikten sonra batıya, Anadolu'nun batı kıyılarındaki İyonya'da yaşayan Yunanlılara yönelmişti.
II. Kiros MÖ 546'da Anadolu'nun batı ucundaki Lidya'nın efsanevi zenginlikteki kralı Karun'u (Kroisos) yendi. Daha sonra İyonya kentlerine ve adalara da boyun eğdirerek imparatorluğunun kuzeybatı ucundaki hakimiyetini güçlendirdi.
II. Kiros 529'da öldüğünde bilge ve hoşgörülü bir kral olarak tanınmıştı. Yerine geçen oğlu Kambyses Mısır'ı Pers İmparatorluğu'na kattı, ancak sadece sekiz yıllık bir saltanatın ardından öldü. 521'de I. Darius ya da Persçe adıyla Dara imparator oldu. İmparatorluğu Anadolu'dan İndus Irmağı'na kadar genişletti. Lidya'daki Sardes ile İran Körfezi'nin kuzeyindeki Susa arasında 2575 km'lik bir yol yapılarak uzak eyaletler birbirine bağlandı.
I. Darius 512'de dikkatini Avrupa'ya yöneltti ve İskit kabilelerini cezalandırmak üzere çıktığı sefer sırasında Trakya'yı işgal etti. 499'da İon kentleri Atina'nın ve diğer Yunan kent devletlerinin desteğiyle baş kaldırınca, Yunanistan'a saldırmak için bir bahane çıktı. İsyan sertçe bastırılsa da, Kral I. Darius Yunanistan'ı dize getirmeye karar vermişti bile. 492'de damadı Mardonios'u Kuzey Yunanistan'ı işgale gönderdi, ancak Aynaroz Dağı açıklarında gemilerinden çoğu batınca, Mardonios geri çekilmek zorunda kaldı.
Yenilmezliğin Sonu
Persler iki yıl sonra Yunanistan'ı tekrar işgal edip Ege adalarını fethettiler. 25000 kişilik orduları Atina'nın kuzeyinde, Ege Denizi kıyısında yer alan Marathon'a çıktığında, 9000 Atinalı ve 1000 Platealı'dan oluşan daha küçük bir ordu tarafından yenilince şaşkına döndüler. Bu çarpışma, Yunanlıların büyük zaferlerinin ilkiydi ve Perslerin de yenilmez olmadığı kanıtlanmıştı. Dareios 486'da öldü ve yerine oğlu I. Serhas (Kserkses ve Xerxes olarak da yazılır) geçti.
I. Serhas 481-480 kışını Anadolu'da, Sardes'te geçirdikten sonra, Pers İmparatorluğu'nun dört bir yanından toplanmış muazzam bir orduyla Çanakkale Boğazı'nı geçti. Yunanlı tarihçi Herodotos Pers Ordusu'nun 1,5 milyon piyade ve 80000 süvariden oluştuğunu anlatır. Destek olarak 1200 savaş gemisi ve 3000 nakliye gemisi varmış. Herodotos abartmaya eğilimli bir anlatıcıdır, ancak verdiği rakamların yarısı bile doğru kabul edilse, Yunanlıların Salamis ve Plataea'da çarpışıp yendiği güçlerin o güne dek dünyanın gördüğü en büyük ordu olduğu anlaşılmaktadır.
I. Serhas (Kserkses) Nasıl Bir Hükümdardı?
I. Serhas MÖ 520 civarında doğru. Babası Dareios, annesi Kraliçe Atossa'ydı. 486'da tahta çıktığında Mısır ve Babil'de isyanlarla karşılaştı ve bunları acımasızca bastırdıktan sonra dikkatini Yunanistan'ın işgaline yöneltti. Persler Çanakkale Boğazı'nda gemilerden bir köprü kurdular ve 492 yılında Dareios'un filosunun başına gelen felaketi yaşamamak için Aynaroz Yarımadası'na kanal kazdılar.
Yunanlı yazarlar I. Serhas'ın deliliğe varan derecede dengesiz biri olduğunu iddia ederler. Bir seferinde gemilerden yapılma köprüsü bir fırtınada dağılınca istihkamcıları idam ettirdiğini ve sonra da Çanakkale Boğazı'nın sularının 500 kırbaç vurulduktan sonra kızgın demirlerle dağlanmasını emrettiğini anlatırlar.
Bir başka efsaneye göre, Pers Ordusu yola çıkarken beş oğlu asker olan bir Lidyalı, I. Serhas'tan yaşlandığında kendisine bakması için en büyük oğlunu serbest bırakmasını dilemiş. Kral cevap olarak genç adamın vücudunu ikiye ayırmış, her iki yarısını yolun birer yanına koyarak orduyu aradan yürütmüş. Öte yandan bir çıkar ağacının güzelliğinden öyle etkilenmiş ki, dallarına altınlar astırmış ve başına bir muhafız dikmiş.
Perslerin görkemli başkenti Persepolis'i yaptıran da I. Serhas'tı. Ancak halk tarafından hiç sevilmedi ve Salamis Deniz Muharebesi'nin ardından birkaç yıl sonra, MÖ 465'te öldürüldü.
Persleri Yenmek Atina'yı Nasıl Etkiledi?
Pers-Yunan Savaşları'ndan sonra Yunanlılar 50 yıl sürecek bir barış dönemine girdiler. Yunan kent devletlerinin en görkemlisi olan Atina'da inşa edilen yeni binalar ve anıtlarla, oyunlarla, felsefe ve şiirle dolu bir altın çağ başladı. Bu kültürel canlanmanın gerisindeki itici güç devlet adamı Perikles'ti.
Harabeye dönmüş kentin yeniden yapılması yeni sanat tarzlarının geliştirilmesine de olanak sağladı. Heykeltıraşlar ve ressamlar heykellerde, rölyeflerde ve vazolar ile kupalara resmettikleri günlük yaşamdan sahnelerde daha gerçekçi oldular. Perslerin yıktıklarının yerlerine yapılan tapınaklarda klasik oranlar kullanıldı ve göz kamaştırıcı duvar süsleri ile kırmızı, mavi, altın sarısı heykeller yerleştirildi. Akropolis'te tanrıça Athena'ya adanmış büyük Parthenon tapınağı yapıldı. Tütsü kokulu salonunda heykeltıraş Phidias'ın yaptığı altın ve fildişinden dev bir Athena heykeli vardı.
Akropolis'in altında yapılan tiyatroda Aiskhylos'un, Sophokles'in ve Euripides'in trajedeleri ilk kez sahneye kondu. Bereket ve şenlikler tanrısı Dionysos'un onuruna dini kutlama olarak başlayan bu sanatta dans, müzik ve söz bir aradaydı. Bu oyunlar modern tiyatronun temelini oluşturdu.
Atinalıların üstünlük dönemi 431 yılında Atina ve Sparta arasındaki Peloponez Savaşı'nın patlamasıyla son buldu. Bu savaş Atina'nın 404 yılında teslim olmasına kadar tam 27 yıl devam etti ve Yunan devletlerini tüketti.
Atina Demokrasisinin Doğuşu
Çağdaş demokrasi kavramı Antik Yunan'da doğmuştur; sözcüğün kendisi Yunanca "halkın iktidarı" demektir. Kökenleri Antik Yunanistan'ın polis denen kent devletlerine dayanır. Atina ve Korinthos gibi bu devletlerin her biri, siyasi hayatın belirlendiği meclislerde her yurttaşın aktif rol oynamasına izin verecek kadar küçüktü. Ancak, Antik Yunan'da uygulanan demokrasi çağdaş anlayıştan çok farklıydı. Kas gücünden yararlanılan kölelerin kent devletin işleyişinde hiçbir rolleri yoktu. Dahası, kadınların oy hakkı olmadığından, özgür doğan nüfusun en az yarısı da dışlanıyordu.
Homeros'un destanları İlyada ile Odysseia o dönemden kalmış olsa da, Antik Yunan'da MÖ 1100 – 800 arasında, yani "karanlık çağı"daki yaşam hakkında pek az şey bilinmektedir. 800 – 500 arasında kentler güçlü gruplar ya da oligarşiler tarafından yönetilmekteydi. 600'lerde Atinalı Solon gibi reformcu yasa koyucular yoksul yurttaşları da kentin yönteminde söz sahibi yaparak demokrasinin kapsamını genişlettiler. Böylece insanlar kendilerini yaşadıkları kentin yurttaşı gibi hissediyor, Pers istilası gibi dışarıdan gelen tehditlere karşı bir Yunan birliği duygusu oluşuyordu.
Daha fazla bilgi edinmek için:
Platon Devlet adlı eserinde yasalara uyan monarşinin kent devletler için en iyi yönetim biçimi olduğunu savundu. Oligarşi, demokrasi, demagoji ve istibdadın birbirini izleyeceğini, her birinin bir öncekinden beter olduğunu ve bu döngüyü kırmanın tek yolunun kentlerin "filozof krallar" tarafından yönetilmesini iddia etti.
Salamis Deniz Muharebesi Hakkında Sık Sorulanlar
Salamis Deniz Muharebesi ne zaman gerçekleşti?
Salamis Deniz Muharebesi MÖ 480 yılında Pers-Yunan Savaşları sırasında gerçekleşmiştir.
Salamis Deniz Muharebesi'nin ana katılımcıları kimlerdi?
Salamis Deniz Muharebesi'nin ana katılımcıları Atinalılar ve Spartalılar tarafından yönetilen Yunan şehir devletleri ve Kral I. Serhas tarafından yönetilen Pers İmparatorluğu'dur.
Salamis Muharebesi'nin önemi neydi?
Salamis Deniz Muharebesi, Pers-Yunan Savaşları'nda bir dönüm noktası olan çok önemli bir deniz muharebesiydi. Kesin bir Yunan zaferiyle sonuçlanmış ve Yunanistan'ın Pers istilasına karşı savunulmasında çok önemli bir rol oynamıştır.
Salamis Muharebesi'nde Yunanlıların uyguladığı strateji neydi?
Themistokles komutasındaki Yunanlılar, Pers filosuyla çarpışmak için stratejik bir triremes (antik Yunan savaş gemileri) düzeni kullandılar. Manevra kabiliyetine odaklandılar ve daha büyük Pers gemilerini alt etmek için taktikler uyguladılar.
Salamis Muharebesi'nde Pers İmparatorluğu'nun lideri kimdi?
Kral I. Serhas (I. Xerxes) Salamis Deniz Muharebesi sırasında Pers İmparatorluğu'nun lideriydi.
Yunan şehir devletleri Salamis Muharebesi'ne nasıl hazırlandı?
Yunan şehir devletleri, özellikle de Atina, sivilleri yakındaki adalara tahliye ederek, savunma pozisyonlarını güçlendirerek ve Pers donanmasıyla yüzleşmek için bir triremes filosu kurarak hazırlık yaptı.
Themistokles Salamis Muharebesi'nde nasıl bir rol oynamıştır?
Themistokles, Yunan şehir devletlerini Salamis'te Pers donanmasıyla yüzleşmeye ikna etmede kilit rol oynayan Atinalı bir devlet adamı ve generaldi. Ayrıca Yunan zaferine yol açan deniz stratejisini de tasarlamıştır.
Salamis Muharebesi'nin sonucu ne oldu?
Salamis Deniz Muharebesi'nin sonucu büyük bir Yunan zaferiydi. Yunan filosu kendisinden daha büyük olan Pers filosunu başarıyla yenerek önemli kayıplar verdirmiş ve I. Serhas'ı istila planlarını yeniden gözden geçirmeye zorlamıştır.
Salamis Muharebesi Pers-Yunan Savaşlarını nasıl etkiledi?
Salamis Deniz Muharebesi'ndeki Yunan zaferi Yunan şehir devletleri arasında moralleri yükseltmiş ve denizcilikteki hünerlerini göstermiştir. Pers istila gücünü zayıflatmış ve nihayetinde Pers İmparatorluğu'nun püskürtülmesinde Yunan başarısına katkıda bulunmuştur.
Salamis Muharebesi'nde triremelerin önemi neydi?
Triremeler üç sıra kürekli antik Yunan savaş gemileriydi ve Salamis Deniz Muharebesi'nde çok önemli bir rol oynadılar. Manevra kabiliyetleri ve hızları Yunanlıların daha büyük ama daha az çevik Pers gemilerine karşı üstünlük sağlamasına ve onlardan daha iyi performans göstermesine olanak tanımıştır.