1917 Ekim Devrimi, Bolşevik Devrimi ya da 1917 Rus Devrimi olarak bilinen bu ayaklanma, Rusların yetmiş yıldan fazla sürecek komünist yönetimini kurduran ve hemen hemen kansız gerçekleşen darbenin başlama işareti olmuştur. Bu yazımızda 24 Ekim 1917 gününü yani ihtilalin yaşandığı saatleri anlatacağız. Bir sonraki yazımızda nedenleri ve sonuçlarına yer vereceğiz.
1917 Rus Devrimi
Zürich'te başlayan bir haftalık yolculuğun ardından Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi Bolşevik kanadının sürgündeki lideri Vladimir Lenin, Petrograd'daki Finlandiya Garı'na 3 Nisan 1917 günü kapıları mühürlü bir trenle varıyordu. Alman resmi makamlarına amacının Rusya'nın savaştan çekilmesini sağlamak olduğunu söyleyerek kendisinin savaştan bitkin düşmüş Rusya'ya sağ salim ulaştırılmasını sağlamıştı. Lenin yıllardır Rusya'nın proletarya ihtilali için hazır olmadığını söyleyip duruyordu. Ama Çar II. Nikolay tahttan çekilmiş ve iktidarı başında Aleksandr Kerenski'nin bulunduğu liberal sosyal demokrat harekete bırakmıştı. Kerenski de Rusya'ya demokratik ve parlamenter bir hükümet kazandıracak bir kurucu meclis oluşturmaya söz vermişti. İhtilal saati çalmıştı artık.
Lenin'i istasyonda Bolşevik liderler, onu alkışlayan işçiler ve Fransız milli marşı Marseillaise'i çalan bir bando karşıladı. Ertesi gün hedefinin bir parlamenter cumhuriyet değil, bir "sovyetler cumhuriyeti" kurmak olduğunu ilan etti. Birkaç hafta içinde, askerler ve işçiler tarafından seçilmiş sosyal demokrat sovyetler (veya meclisler) Rusya'nın her yanında aniden ortaya çıktı. Okullarda, fabrikalarda ve kışlalarda toplanıyorlardı. Hepsinin üstünde bulunan Yüksek Sovyet ise Petrograd'da örgütlenmişti. Otoritesini cüret ve gururla gözler önüne sermek isteyen Kerenski toplantısını hükümetinin bulunduğu yer olan Tauride Sarayı'nda yapıyordu.
Rakipler hala iktidar makamlarında
Kerenski'nin iktidar partisi 1917 yazı boyunca Sosyal Demokrat rakipleriyle bir arada bulundu. Ancak zaman Sosyal Demokratların lehine işliyordu. Şubatta parti üyesi ancak 30.000 kadarken temmuz sonunda 240.000'e yükselmişti. Bu sayı belki de bu büyük ülke için ancak bir avuçtu ama sanayide, ulaşımda ve orduda söz sahibi olacak ve devrime kesin bir yön verecek kadar kadar seçkin bir avuçtu.
Kerenski hükümeti çok geçmeden sovyetlerin işbirliği olmadan ülkeyi yönetmenin imkansız olduğunu anladı. Lenin'in en yakın yoldaşı Lev Troçki'nin ateşli konuşmalarından etkilenen binlerce işçi Mayıs ve Haziran ayları boyunca huzur ve iş için sosyal demokratlara katıldılar. 18 Haziran günü, Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi oturum halindeyken, yarım milyon işçi Petrograd sokaklarında, Bolşevik sloganlar atarak gösteri yürüyüşü yaptı. Temmuz ayındaki öfke patlaması neredeyse iç savaş çıkartıyordu.
Ne var ki sovyetlerin içinde Bolşevikler hala azınlıktaydı ve devrimci partinin daha az radikal olan kanadı Menşevikler ise çoğunluktaydı. Lenin yine de darbeyi aceleye getirmemeye kararlıydı. Kerenski bu "temmuz günleri"ne yanıt olarak siyasal özgürlükleri kısıtladı. Çok sayıda Bolşevik tutuklandı. 8 Temmuz günü Lenin çareyi gizlenmekte buldu, sakalını traş etti ve sahte belgeler kullanarak gizlice Finlandiya'ya geçti.
Başarısız darbe ve top atışı
Rus ordusu komutanı General Kornilov'un Ağustos'ta kalkıştığı ve başarısızlıkla sonuçlanan darbe Kerenski hükümetine ciddi yarar sağlamıştı. Kornilov kovulduysa da olay Bolşevikleri son bir kez daha gayrete getirdi. Ekim ayındaki Sosyal Demokrat İşçi Partisi kongresinde temsilciler ilk kez çoğunluğu aldılar.
Ordudan kaçan iki milyon kişi cepheden ayrılmıştı ve köylüler büyük toprak sahiplerinin mallarına, evlerine ve topraklarına el koyuyorlardı. Lenin artık bolşevik ayaklanması için hazırdı. Finlandiya'dan döndüğünde şöyle demişti; "Eğer şimdi iktidara el koymazsak, tarih bizi bağışlamayacaktır." Eski Rus takvimine göre, parti liderleri 24 Ekim günü (bugün 6 Kasım) Petrograd'da bir Bolşevik yandaşının dairesinde gizli bir toplantı yaparak yazgılarını Lenin'inkiyle birleştirdiler. Partinin silahlı ayaklanma talimatı bir okul müsvedde defterine aceleyle karalandı. Ertesi gün İkinci Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi yapılacaktı. Lenin Kongre'nin karşısına bir oldu bittiyle çıkma niyetindeydi.
O akşam fabrikada örgütlenmiş Kızıl Muhafızlar geniş ölçüde Troçki tarafından hazırlanmış olan bir eylemle ve de denizciler ve askerlerin yardımıyla harekete geçtiler. Neva Irmağı'nda demirli Aurora zırhlısından yapılan bir kurusıkı top ateşi ihtilal için gerekli işareti verdi. Tramvaylar bir yandan işlerini sürdürür ve insanlar akşam yemeği için kent lokantalarını doldururken, stratejik önem taşıyan her bina, tren istasyonları, telefon santralı, merkez bankası Bolşeviklerin eline geçti.
Menşeviklerin dışlanması
Lenin sabah olup da gizlendiği yerden çıktığında bolşevik ihtilali neredeyse kazanılmış haldeydi. Geçici hükümet Kışlık Saray'a sığınmıştı ama sadece bir gün tutunabildi. O gün boyunca saray sürekli bombalandı ve 26 Ekim gününün erken saatlerinde teslim oldular. Askerler arasındaki direnişi örgütlemek gibi umutsuz bir girişimde bulunmak isteyen Kerenski, Amerikan elçiliğinin limuzinine binerek cepheye doğru yola çıktı.
Binlerce cana mal olmuş I. Dünya Savaşı'nın tam tersine, Lenin ve Bolşevikler disiplinli bir örgütlenmenin sonucu olan bir darbeyi ustaca gerçekleştirmiş, hemen de hiç kan dökmeden Rusya'nın denetimini ele geçirmişlerdi. Lenin nicedir savunduğu görüşü, devrimde başarının, yığınların ayaklanmasında değil de halkın hoşnutsuzluğuyla desteklenmiş bir seçkinler grubunun hızla hareket etmesinde yattığına olan inanç doğruluğunu kanıtlamıştı.
Lenin o gece Tüm Rusya Sovyetleri Kongresi'nde bir konuşma yaptı. Onlara hemen Almanya'yla barış için pazarlığa oturulmasını ve tüm toprak sahiplerinin mallarına karşılıksız olarak el konulmasını öğütledi. Bolşeviklerin bir koalisyon hükümeti kurmaya hiç niyetleri yoktu. Menşevikler bunu görünce toplantıdan yürüyüp çıktılar. Onlar çıkarken Troçki arkalarından haykırdı: "Sizin rolünüz oynandı artık. Ait olduğunuz yer olan tarihin çöp tenekesine gidin."
1917 Rus Devrimi'nin ardından yaşananlar
Peki bu Ekim Devrimi'nin ardından bölgede neler yaşandı? Birçok devrim gibi Rusya'da da bu ihtilalin sonuçları açlık ve başkaldırı ile sonuçlanacaktı. Sırasıyla yaşananları anlatalım.
Romanov Hanedanı kimdi?
Rusya'yı üç yüzyılı aşkın bir süre yönetmiş olan Romanov Hanedanı 1613'te Çar Mihail'in tahta çıkmasıyla kurulmuştu. Hanedanın son üyesi II. Nikolay ise 1894'te babasının ölümü üzerine tahta çıktı. Almanya imparatoru II. Wilhelm'le kardeş çocuğu olan Çar tahta çıktığında 26 yaşındaydı ve hükümdarlığa isteksizdi. "Ben çar olmaya hazır değilim" demişti. "Hükmetme işinden hiç mi hiç anlamam." Öyle olduğu da kanıtlandı.
Nikolay, hükümeti devirme tehlikesi yaratan 1905 Rus Devrimi'nden sonra demokratik reformlara gideceği sözünü verdi ve Rus halkını hayal kırıklığına uğrattı; çünkü verdiği sözleri tutmadı. Rusya yine bir otokrasi olarak kaldı; halk Ohranka'nın korkusuyla yaşıyordu. Rusya sanayileşip ve insanlar kentlere göç ederken Nikolay, yeni sosyal ve ekonomik sorunlarla baş etmek konusuyla hiç ilgilenmedi. Birbiri ardından gelen grev dalgaları Rusya'yı sarsıyordu. Bunlara hükümetin verdiği yanıtsa halkı kurşuna dizmekten ve baskıdan öteye gitmiyordu.
II. Nikolay 1905'te Japonya karşısında uğranılan yenilgiye (bkz: Rus-Japon Savaşı) rağmen, ordusunu çağdaşlaştırmak yolunda hiçbir adım atmadı. Rusya'nın Almanya'yla savaşırken verdiği kayıplar Çar'ın becerikli bir generali uzaklaştırıp ordunun komutasını ele almasına neden oldu. Bu talihsiz karar, yenilginin suçunu onun omuzlarına yüklemişti.
Çarın karısı Aleksandra da işleri hiç kolaylaştırmıyordu. Çariçe, kendisinin ermiş olduğunu iddia eden Sibiryalı köylü Rasputin'e yani bu kadın düşkünü ve alkol bağımlısı sefihe yakınlık duyuyordu. Onun hemofili hastası oğlu Aleksandr'ın hayatını kurtarabileceğine inanmıştı. Bu durum aralarında duygusal ve cinsel ilişki olduğu söylentilerinin alıp yürümesine yol açtı.
Rus devrimi Şubat 1917'de patlak verince Nikolay askeri karargahından Petrograd'a dönmek üzere yola çıktı. Ama treni başkente 280 km uzaklıktaki Pskov'da durduruldu. Nikolay orada tüm bakanlarının istifa ettiğini ve seçkin Volinski alayının isyan ettiğini öğrendi. Rusya'nın son imparatoru ücra bir istasyonda, bir vagonun içinde tahttan çekildi. Çarlık artık sona ermişti.
Sovyet Devrimi neden gerçekleşti?
Rus halkının Çar II. Nikolay konusundaki derin hoşnutsuzluğu başlıca üç nedene bağlanabilir. Birincisi, Çar, 1905 Devrimi sırasında açıkça dile getirdiği geniş çaplı demokratik siyasi reform beklentisini gerçekleştirmemişti. İkinci olarak yoksullaşmış aç köylü sınıfının giderek yükselen çığlıklarına kulak tıkamıştı. Bolşevik darbesi, toprak sahibi soylu sınıflara karşı duyulan büyük köylü ayaklanmasının eseriydi. Üçüncüsü ise Çar, zamanın gereklerini yakalayabilmiş bir ordu kurulamadan Rusya'yı savaşa sürüklemiş ve cephede milyonlarca Rus askerini öldürtmüştü. 1917 yılındaki Bolşevik devrimini sevinçle karşılayanlar savaştan bıkmış halk oldu.
Lenin'in ünlü sloganı olan "Barış, Toprak ve Ekmek" halkın hoşnutsuzlukları tespit edilerek işlenmişti. Buna karşın eğer Kerenski'nin iktidardaki hükümeti işleri birkaç ay boyunca böylesine beceriksizce yönetmemiş olsaydı, Bolşevikler gene saf dışı kalabilirlerdi. Gel gör ki Kerenski binlerce askeri cepheden çekilirken bile savaşı sürdürmek gerektiğine inanmış ve hatta Almanya'ya karşı yeni bir saldırı emri vermişti. Rusya'da neler olduğunu anlayamamış ve demokratik bir anayasa hazırlamak için bir kurucu meclis toplamayı geciktirmişti. Bu meclis seçimleri 1917 Ekim ayında yapıldıysa da Lenin, gereğinin yerine getirilmemesi için elinden geleni yaptı.
Lenin liderliğe nasıl yükseldi?
Bir ilkokul müfettişinin oğlu olan ve Kazan'da hukuk öğrenimi gören Vladimir İliç Ulyanov (1870-1924), devrimcilere katıldığında otuz yaşında bile yoktu; kimliğini gizlemek için Lenin adını kullandı. Tutuklanması ve Sibirya'ya üç yıllığına sürgün edilmesi sonucu başını daha fazla derde sokmamak isteyen Lenin art arda birkaç yabancı başkente sığınmak zorunda kaldı. Petrograd'a ancak 1905 sonunda bir ziyaret yaptıysa da, o yılki başarısız devrime müdahale etmek için çok geç kalmıştı.
Lenin yurtdışından Bolşeviklerin etkinliklerini yönetiyor, en çok da propaganda çalışmalarıyla ve birbirine sıkı sıkıya bağlı bir devrimci komuta sistemi kurmakla ilgileniyordu. Marksist içerikli birçok kitap kaleme alan Lenin özellikle Ne Yapmalı? (1902) adlı kitapçıkta "profesyonel devrimcilerden" kurulu bir merkez komitenin yönettiği bir devrimci partiden söz eder. Lenin, 1917 Bolşevik Devrimi'nden sonra Halk Komiserleri Konseyi diye adlandırılan yeni hükümetin başına geçti ve bir millileştirme ve toprağın yeniden dağıtımı programını yürüttü.
Uzayıp giden iç savaş yeni ekonomik düzenin uygulanmasını olanaksız kılıyordu. Lenin, 1921 yılının Yeni Ekonomik Politikası'nda pazar ekonomisinin kimi ögelerini yeniden yürürlüğe koydu. Hastalanınca partisine uyarıda bulundu ve Josef Stalin'in yerini almasına engel olmalarını söyledi. Ölümünden beş gün sonra Petrograd kentinin adı Leningrad olarak değiştirildi.
Ruslar Bolşevik yönetimi altında neler yaşadılar?
Bolşevik darbenin hemen ardından gelen dönemde Rus halkı çok acılar çekti. 1917'de her 600 Rus'a karşı yalnız bir Bolşevik vardı ve devrimi iyice yerleştirerek güvenceye almak isteyen Lenin gizli polis Çeka'yı kurdu. Binlerce rejim karşıtı toplandı ve kurşuna dizildi; bunlar arasında Temmuz 1918'de idam edilen Romanovlar da vardı.
Ardından, Kızıllar (komünistler) ile Beyazlar (komünist olmayanlar) arasında üç yıl süren iç savaş geldi. Troçki, bu savaşı yürütmek için Kızıl Ordu'yu kurdu. Disiplinli, iyi beslenen, iyi silahlanmış bu güç elbette üstün gelecekti. 1920'de iç savaş bittiğinde bir milyon kişi yaşamını yitirmişti.
Bu inanılmaz ölü sayısı bile, geleneksel küçük tarım işletmelerinin yerine geniş boyutlu tarımsal birimleri getirme girişimine karşı koyarken ölen köylü sayısının yanında önemsizdir. 2 milyon gibi yüksek sayıda köylü yeni düzene direnirken ve daha milyonlarcası da çatışmaların yol açtığı açlık yüzünden öldü. Stalin'in birbirini izleyen Beş Yıllık Planlar uyarınca bundan on yıl sonra 1928'de başlattığı yoğun sanayileşme ile durum daha da beter oldu. Stalin'in planları, yeni sanayi merkezlerinin giderini karşılamak için halkın ihtiyaçlarını gözardı etmeyi ve SSCB'deki her çiftliği zorla kolektifleştirmeyi içeriyordu.
Stalin'in terör rejimi (bkz: Büyük Temizlik) komünist ideolojiye olduğu kadar kaba kuvvete ve güçlü bir propaganda mekanizmasına dayanıyordu. Gizli polisin gücü sınırsızdı ve milyonlarca insan kendini çalışma kamplarında buldu. Bu kamplarda ölenlerin sayısıyla ilgili kesin bir bilgi yoksa da, son araştırmalar 15 milyonun altında olmadığını göstermiştir. Sonuç olarak Ekim Devrimi, Rus Devrimi veya Sovyet Devrimi yalnızca katliamlarla varlığını kabul ettirdi.
Rus Devrimi Hakkında Sık Sorulanlar
1917 Rus Devrimi neydi?
1917 Rus Devrimi, Rusya'da Çarlık otokrasisinin devrilmesine ve sosyalist bir hükümetin kurulmasına yol açan bir dizi siyasi ve toplumsal ayaklanmayı ifade eder. İki büyük olaydan oluşmuştur: Şubat Devrimi ve Ekim Devrimi.
Rus Devrimi'nin ana nedenleri nelerdi?
Rus Devrimi'nin ana nedenleri sosyo-ekonomik eşitsizlik, siyasi hoşnutsuzluk ve I. Dünya Savaşı'nın etkisiydi. Rus halkı savaş sırasında zorlu yaşam koşulları, gıda kıtlığı ve yüksek kayıplarla karşı karşıya kaldı. Bu faktörler, Çar II. Nikolay'ın otokratik yönetimine karşı uzun süredir devam eden şikayetlerle birlikte, halk huzursuzluğunu ve devrimci hareketleri tetikledi.
Şubat Devrimi neydi?
Şubat Devrimi Mart 1917'de (Miladi takvime göre) meydana geldi ve Rus Devrimi'nin ilk aşamasına işaret etti. Çar II. Nikolay'ın tahttan çekilmesi ve Romanov hanedanının çöküşüyle sonuçlandı. Devrim büyük ölçüde işçilerin, askerlerin ve diğer sosyal grupların kitlesel protestoları, grevleri ve isyanlarıyla gerçekleşmiştir.
Ekim Devrimi neydi?
Bolşevik Devrimi olarak da bilinen Ekim Devrimi, Ekim 1917'de (Miladi takvime göre) gerçekleşti ve Vladimir Lenin liderliğindeki Bolşevik Parti'yi iktidara getirdi. Bolşevikler, Petrograd'daki (şimdiki St. Petersburg) Kışlık Saray da dahil olmak üzere kilit kurumların kontrolünü ele geçirdi ve sosyalist bir hükümet kurdu.
Bolşevikler kimlerdi ve Rus Devrimi'ndeki rolleri neydi?
Bolşevikler Vladimir Lenin liderliğindeki radikal sosyalist bir siyasi partiydi. Rus Devrimi'nde merkezi bir rol oynadılar ve sonunda iktidara geldiler. Bolşevikler, Rusya'da sosyalist bir toplum yaratmayı amaçlayarak Geçici Hükümet'in devrilmesini ve proletarya diktatörlüğünün kurulmasını savundular.
Vladimir Lenin'in Rus Devrimi'ndeki rolü neydi?
Vladimir Lenin Rus Devrimi'nin kilit isimlerinden biri ve Bolşevik Parti'nin lideriydi. Devrimcilere ideolojik rehberlik ve stratejik yönlendirme sağlamıştır. Lenin'in liderliği ve "Barış, Toprak, Ekmek" gibi ünlü sloganları, Bolşevik davasına desteğin harekete geçirilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Geçici Hükümet neydi ve neden iktidarı kaybetti?
Geçici Hükümet, Çar II. Nikolay'ın tahttan çekilmesinden sonra kurulan geçici bir yönetim organıydı. Liberal ve ılımlı sosyalist gruplardan oluşan hükümet, Rusya'yı demokratik bir sisteme geçirmeyi amaçlıyordu. Ancak Geçici Hükümet, savaşın devam etmesi, sosyo-ekonomik sorunlar ve Bolşeviklerin yükselişi de dahil olmak üzere çok sayıda zorlukla karşılaştı. Rus halkının karşılaştığı acil sorunları ele almadaki yetersizliği nedeniyle nihayetinde iktidarı kaybetti.
İşçi konseyleri (Sovyetler) Rus Devrimi'nde nasıl bir rol oynadı?
Sovyetler olarak bilinen işçi konseyleri, Rus Devrimi sırasında etkili organlar olarak ortaya çıktı. Bunlar işçileri, askerleri ve diğer toplumsal grupları temsil eden taban örgütleriydi. Sovyetler kitleleri harekete geçirmede, devrimci faaliyetleri koordine etmede ve Geçici Hükümet'in otoritesine meydan okumada çok önemli bir rol oynadı. Özellikle Bolşevikler Sovyetlerden önemli ölçüde destek aldı.
Rus Devrimi Rus İç Savaşı'na nasıl yol açtı?
Rus Devrimi bir iktidar boşluğu yarattı ve çeşitli gruplar arasında bir iç savaşın fitilini ateşledi. Sovyet hükümetini kuran Bolşevikler, monarşistler, liberaller ve diğer sosyalist gruplar da dahil olmak üzere Bolşevik karşıtı güçlerin muhalefetiyle karşılaştı. 1918'den 1922'ye kadar süren Rus İç Savaşı yaygın şiddet, yabancı müdahalesi ve toprak anlaşmazlıklarını içeriyordu.
1917 Rus Devrimi'nin uzun vadeli etkileri neler oldu?
1917 Rus Devrimi'nin Rusya ve dünya tarihi üzerinde derin ve uzun süreli etkileri oldu. Dünyanın ilk sosyalist devleti olan Sovyetler Birliği'nin kurulmasına yol açtı. Devrim küresel siyaseti etkiledi, komünizmin yayılmasına katkıda bulundu ve Soğuk Savaş sırasında kapitalist ve sosyalist ülkeler arasındaki gerilimi artırdı. Ülke içinde devrim, toprak reformu, sanayinin millileştirilmesi ve işçi sınıfının güçlendirilmesi gibi önemli sosyo-politik değişiklikler getirdi.