Wright Kardeşler hakkında birçoğumuz bilgi sahibiyiz. Fakat kumsaldaki meşhur uçuşların yaşandığı günü daha yakından bilmemizde yarar var. Aralık 1903'ün soğuk ve rüzgarlı bir sabahı, saat 10:30 sıralarında, Orville Wright adındaki öncü Amerikan havacısı, pek kırılgan görünüşlü, çift kanatlı uçak Flyer'ın pilot yerine tırmanmak üzereydi. Wright o zamana kadar hiç kimsenin denemediği bir şeyi denemeye, havadan daha ağır bir makinenin içinde ve kendi denetimi altında, motorlu bir uçuş yapmaya hazırlanıyordu.
Her zaman giydiği siyah melon şapkasını sevimli, tepesi sivri ve bir çengelli iğneyle tutturulmuş bir uçuş başlığıyla değiştirmiş olan Orville Wright, Kuzey Karolayna'da, Kitty Hawk yakınındaki kumsalda Flyer'ın 12 beygir gücündeki motorunun ısınmasını bekliyordu. Devrim yaratacak uçma makinesini birlikte çizip yaptıkları abisi Wilbur'le sakin sakin konuşarak zamanın gelmesini bekliyordu.
Wright Kardeşler'in Uçağı Flyer
Flyer havalanırken fotoğraf çeken ABD Kurtarma Servisi'nin bir üyesi "Bir süre sonra el sıkıştılar" dedi. "Birbirlerinin elini nasıl sımsıkı tuttukları hiçbirimizin gözünden kaçmamıştı, birbirlerini bir daha görüp göremeyeceklerinden emin olamayan ve bir türlü ayrılmak istemeyen iki kişi gibi." Takım elbiseler, kolalı beyaz yakalar ve boyun bağlarıyla iş adamı gibi giyinmiş olan iki kardeş, günün ilk uçuşunu Orville'in yapmasına karar vermişlerdir. Bu yüzden, Orville uçağa doğru yürüdü ve alt kanada tırmandı. O bunu yaparken Wilbur ile bir avuç seyirci, yakındaki Can Kurtarma İstasyonu'ndan dört kişi ve bir de gezmeye gelmiş delikanlı bağırarak onu yüreklendiriyorlardı.
Başı öne doğru, alt kanada yüzüstü uzanan Orville, sağ eliyle bir kayışa tutundu ve sol eliyle de kontrol kollarını çalıştırmaya hazırlandı. Sonra, kalkışa hazır olduğunu bağırarak bildirdi. Motor sarsıldı, pervaneler döndü ve uçağı tutan halat bırakıldı. Flyer sarsılarak Kitty Hawk'ın 6,5 km güneyinde, Big Kill Devil Hill diye bilinen rüzgarın kol gezdiği bir kumula döşenmiş 21 metre uzunluğundaki yağlanmış tek bir tahta raydan aşağı doğru hızlandı.
Wilbur, saatte 33 km/saat hızla esen bir rüzgarın önüne katılmış, kuzeye doğru giden çift kanatlı uçağın yanında koşuyordu. Aniden Flyer raydan yaklaşık 3 metre kadar yükseldi. Sonra, havalanmasından tam 12 saniye sonra, Orville beceriksizce yükseltici kolu çevirince hemen denetimden çıkan Flyer yere çakıldı. Hızla kuma çarptıktan sonra sürüklendi ve kızaklarından biri kırıldı, sarsıldı ve durdu. Orville de soluk soluğa, hemen gaz girişini kesti. Bez ve tahta karışımı iki pervane yavaşladı ve giderek durdu; motor patırdayarak sustu. Wilbur duran makineye uzanıp kardeşini kutladı.
Tarihte ilk kez bir insan tümüyle kendi kendini yöneten, destek, motor gücüyle hareket eden ve en önemlisi daha önceki uçucuların yaptığı "denetimsiz sıçramaların" tam tersine kontrollü bir uçuş gerçekleştirmiş oluyordu.
Bu iki kardeşi anlamak, ne o zaman ne de şimdi kolay değil. Ama her hayali geniş, hem de pratik düşünen insanlardı. Hayalleri eylemlere dönüştürmeyi seviyorlarmış.
Neil Armstrong, Ay'a ayak basan ilk insan
Wright Kardeşler 59 Saniye Havada Kalıyor
Kırk dakika sonra Wilbur, bu tarihe mal olacak 17 Aralık Perşembe sabahının ikinci uçuşunda havalandı. Karşıdan gelen rüzgar, aynı şiddetle estiğinden Flyer'ı 53,5 metre kadar alçaktan uçurabildi. Orville bunu aynı mesafede, 3,6-4,2 metre kadar yükseklikte bir üçüncü uçuşla izledi. Sonra, tam öğle üzeri, Wilbur, Flyer'da dördüncü, son ve sonradan anlaşılacağı gibi günün en etkili uçuşu için yerini aldı. Bir kez daha çift kanatlı uçak tek ray üzerinde kayıp havaya doğru yükseldi. Flyer yalpalayarak ve yere çakılacakmışçasına dalış yaparak ilk 30 metrede kendini zorladı. Wilbur denetim kollarıyla cebelleşip uçağı toparlamaya çalışırken 61 metre geldi ve geçti, uçak daha da şiddetle yalpa vuruyordu. Sonra hızını artıran rüzgar Flyer'ı tehlikeli denecek kadar alçaklara indirdi.
Uçuş yine de devam etti. Uçağın yalpalaması, 91,5 metre mesafe aldığında hafiflemeye başladı. Wilbur uçağı hemen, 4,5 metre gibi daha güvenilir bir yüksekliğe çıkardı. Kalkıştan itibaren 25 saniye geçmişti ve aşağıda Orville el sallamaya sevinçle bağırmaya başladı.
Saniyeler geçiyor, uçak yoluna devam ediyordu… 120, 150, 180, 210 metre. Deposunda bulunan, sakin havada 23 km götürmeye yetecek kadar, yaklaşık 2,5 litre yakıtla Wilbur Kitty Hawk'a kadar uçabilecek kadar görünüyordu. Sonra, 244 metredeyken bir tümsek göründü karşıdan. Wilbur tepeyi aşmak için uçağın burnunu havaya kaldırdı. O böyle yaparken tümsekten de bir rüzgar esti, Flyer'ı aşağı doğru itti ve uçak dikine, yere doğru alçalmaya başladı; tahtalarını çatırdatarak kumsala vurdu, zıpladı ve sonra da kızaklar yüzeye saplanınca durdu.
Sarsılmış ama yaralanmamış olan Wilbur motoru susturdu ve şaşkın bir şekilde alaçam ve muslinden yapılma dayanıksız dümenden artakalanlara baktı kaldı. Sonra Orville, sevinçle bağırıp onu kutlayarak koşup geldi. Fyler, 59 saniye havada kalmış ve 259,6 metre yol yapmıştı. Wilbur yere atladı ve kısa bir süre sonra iki kardeş 274 kg ağırlığındaki Flyer'ı, deniz kıyısında bulunan kamptaki hangara geri götürdüler. "Motorun ana bölümüne bir şey olmamış" dedi Orville sonradan. "Bir iki gün içinde yeniden uçuşa hazır duruma getirilebilir."
İliklerine kadar donmuş olan Wright'lar kampta bir güzel ısındılar ve yemek yediler. Flyer'ı söküp parçalarını iki sandık ve bir fıçıya koyduktan sonra Noel'i geçirmek için ailelerinin yanına, eve doğru yola çıktılar.
Wright Kardeşler Uçmak İçin Nelerden Esinlendi?
Wright Kardeşler ile ilgili yazımızın üstteki bölümünde Flyer isimli uçakla yaptıkları uçuş denemelerini, ne kadar yükseğe ve uzağa gidebildiklerini detaylıca anlattık. Tabii o yazımızda yalnızca uçuş gününü ele aldık. Bu yazımızda Wright Kardeşlerin esin kaynağını, Flyer'ın çalışma yöntemini ve insanın ilk ne zaman uçtuğundan bahsedeceğiz.
Milton Wright adlı gezgin bir din adamının oğulları olan Wright Kardeşler, sanayi şehri Dayton'da yetiştiler. Okulda matematikte kendilerini gösterdiler ama Orville'in sonradan belirttiği gibi, "bizi ilgilendiren başka bir şeye ulaşmak için" diploma almadan ayrıldılar. Yeni doğmuş olan havacılık sanatı, özellikle de Otto Lilienthal'in Almanya'daki planör uçuşları ve Havacılığın Temeli Olarak Kuş Uçuşları adlı kitabı onları adeta büyülemişti. Onun çalışmalarından esinlenerek ve kuşların denetimli uçuşunu inceledikten sonra iki kardeş 1901'de 1,8 metre uzunlukta bir rüzgar tüneli inşa ettiler.
Orada 200'den fazla değişik kanat üzerinde, yüzeyden kalkış ve sürüklenme ve basınç merkezleri üzerinde deneyler yaptılar. Kanat uçlarının açısı uçuş sırasında makinenin konumunu koruyacak veya gerektiğinde düzeltecek biçimde değiştirilebilen bir biçim üzerinde karar kıldılar. Modern uçaklarda kullanılan menteşeli kanat kapaklarının ilk şekliydi bu. Orville'le ikisi motorlu uçuşu başlatmaya hazırlanırken Wilbur, "Bir makine doğru dürüst denetim altındaysa … motor sorunu kolayca çözülecektir" demişti.
Flyer Nasıl Çalışıyordu?
1903 yılının başlarında Orville ve Wilbur Wright Kardeşler yaratıcı zekalarını, havadan ağır ve motor gücüyle çalışan bir uçma makinesi yapmaya yönelttiler. Sonuç, kanat açıklığı 12 metreyi aşan, uzunluğu ise 6 metreden fazla olan ilk motorlu uçakları Flyer oldu. Otomobil motorları fazla ağır olduğu için iki kardeş, 91 kg ağırlığında 4 silindirli, benzinle çalışan yepyeni bir motor çizdiler ve yaptılar: Bunu, kanatları üst üste iki yüz ey olarak tasarlanmış uçağa yerleştirdiler. Düşecek olursa pilotun üstüne düşme tehlikesini azaltmak için motor alttaki kanatta ortanın sağına yerleştirilmişti. 12 beygir gücündeki makinenin ağırlığına karşı denge sağlamak ve kaldırma gücünü artırmak üzere sağ kanat, sol kanattan 10 cm daha uzun yapılmıştı.
Uçağın, onu rotasında tutmak için bir arka dümeni, burnunu yükseltmek veya alçaltmak için önde yer alan bir kaldırıcısı ve uçuş sırasındaki yalpalamaları engellemek için de eğilip bükülebilir, telle çalışan kanat uçları vardı. Uçağı yönetmek için pilot, alttaki kanatta, merkezin solunda, kalçalarına doladığı bir tür "koşum"la yüz üstü yatıyordu. Bu koşuma teller bağlıydı ve bu sayede pilot sadece bedeninin duruşunu değiştirerek uçağın kanatlarını ve dümeni yönetebiliyordu. Bu arada elleri de sıkı sıkı tutunmak ve burunda yer alan kaldırıcıyı kullanmak için serbest kalıyordu.
Wright Kardeşler ilk etkili uçak pervanelerini de yaptılar. Bu pervaneler ters yönlerde, dakikada 330 devir hızla ve motora bağlı zincir ve viteslerle çalıştırılıyordu. Tekerlek yerine ise Flyer'ın, kalkış sırasında tek raydan aşağı kaymak ve inerken de yere tutunmak üzere tasarlanmış kızakları vardı. Wright Kardeşler'in bu ilk uçağını üç özel aygıt taşıyordu. Bu aygıtları pilot uçuş sırasında göremiyordu ama tam yere konmadan çektiği bir kolla onları sonradan incelemek üzere "dondurabiliyor"du.
Bunlardan birinci aygıt, rüzgar karşısından estikçe dönen sekiz kanatlı bir pervaneden yapılma bir hız göstergesiydi. Pervaneden gelen hava basıncı bir boruyla, saate benzer bir yüzü ve iki de göstergesi bulunan bir kayıt cihazına bağlanıyordu. İkinci aygıt bir motor devir kaydedicisiydi ve uçuş sırasında pervanenin dönüşlerinin sayısını saptıyordu; bundan da uçağın havadaki hızı hesaplanabiliyordu. Bir tür kronometre ya da duyarlı saat olan üçüncü aygıt, uçağın havada kaldığı süreyi ölçüyordu. Bu aygıtlara bakarak iki kardeş uçağın havada, iki nokta arasında ne kadar yol aldığını hesaplayabiliyordu.
Kitty Hawk'tan Sonra Neler Oldu?
Yeni bir çağ açan uçuşlarından kısa süre sonra Wright Kardeşler, daha güçlü ve manevra yeteneği yüksek uçaklar yapmaya yöneldiler. Flyer II Ohio eyaletinde, Dayton'daki evlerine yakın yeni deneme alanlarından uçuruldu. 1905'te, havada yarım saatten fazla kalabilen, dönebilen, yan gidebilen, daireler hatta sekizler çizebilen Flyer III geldi. Ağustos 1908'de Wilbur en son makineyi Fransa'da, Le Mans'ta uçururken seyredenler arasında Louis Bleriot vardı. Yıl sonuna gelindiğinde Wilbur Avrupa'da yüz kezden fazla uçmuş ve bu uçuşların çoğunda yolcu da taşımıştı.
Bu arada Orville'de 64 km hızla uçabilecek bir hava taşıtı yapmak için hükümetle bir sözleşme yaptı. Dünyanın ilk askeri hava taşıdı doğmuştu. Bunun üzerine Wright Kardeşler kendi hava taşıtı yapımı fabrikalarını kurdular, Amerika'da olduğu gibi Avrupa'da da uçaklar yaptılar. Ortaklık Wilbur'un tifoya yakalanıp 45 yaşında öleceği, 1912 yılına kadar gelişerek sürdü. Üç yıl sonra Orville uçak yapımından vazgeçtiyse de 1948'de 76 yaşında ölünceye kadar, ana yurdunda olsun, başka ülkelerde olsun, havacılığın gelişmesine her zaman çok yakın ilgi gösterdi.
İnsan İlk Defa Ne Zaman Uçtu?
Söylencelere geçmiş Yunanlı kahraman İkarus'un güneşe fazla yakın uçup kanatlarını yapıştıran balmumunu eritmesinden bu yana uçmak, insan için bir saplantı olmuştur. 15. yüzyılın sonlarına doğru, İtalyan sanatçı ve bilim adamı Leonardo da Vinci, helikoptere ve yarasaya benzeyen uçan makineler çizmiştir ama gerçekten işe yarar ilk makineler ancak 300 yıl kadar sonra havalanabildi.
İlgili:
- Leonardo da Vinci'nin Not Defterleri Neden Zamanın Ötesindeydi?
- İlk Tankı Leonardo Da Vinci mi İcat Etti?
1780'lerin başlarında iki Fransız kağıt yapımcısı kardeş, Joseph Michel ve Jacques Etienne Montgolfier, ilk yolcu taşıyan sıcak havalı balonu yaptılar. Daha sonra, İngiltere'de George Cayley gibi öncüler, Çin'de MÖ 4. yüzyılda uçurulmuş uçurtmayı planörlere dönüştürdüler, 1853'te Cayley'in yardımcısı dünyanın ilk insanlı planör uçuşunu Yorkshire'da yaptı.
İlgili:
Dokuz yıl sonra William Henson, Cayley'nin kaldırma, itme ve denetim ilkelerine dayanarak bir "havada giden buharlı araba" yaptı. Ama güdümlü planör uçuşlarından, motorlu bir makinede kontrollü uçuş yapmak için büyük adımı atma onuru Wright Kardeşler'e denk geldi.
Wright Kardeşler Sonrası Uçmanın Gelişimi
Birçok gözü pek öncü, Wright Kardeşler örneğini izledi ve yüzyılın ilk yarısında motorlu uçuşlar pek çok ilke imza attı. Ama hala insan gücüyle uçuşlar yapan İkarus tarzı serüven düşkünleri vardır.
- 1906: Avrupa'da ilk motorlu uçuş, Brezilyalı Santos Dumont tarafından yapıldı.
- 1909: Manş Denizi üzerinden uçakla ilk geçiş, Louis Bleriot adındaki Fransız havası tarafından yapıldı. Louis Bleriot, 25 beygirlik tek katlı kanatlı uçağını Calais ile Dover arasında ortalama 64 km/saat hızla 37,8 km uçurdu.
- 1919: Atlantik'i ilk geçiş, ABD Donanması'nın bir deniz uçağıyla yapıldı.
- 1919: Atlantik'i hiç mola vermeden geçenler, Breton Alcock ve Brown oldu.
- 1927: Atlantik'i tek başına ilk defa, Amerikalı Charles Lingdbergh, Spirit of St. Louis adındaki uçağıyla durmaksızın geçti.
- 1928: Pasifik Okyanusu'nu ilk olarak, Avustralyalı Charles Kingsford-Smith ile Charles Ulm Southern Cross uçağıyla geçti.
- 1930: Bir kadın pilotun tek başına ilk uçuşu, Breton Amy Johnson tarafından gerçekleştirildi. Johnson, Jason adını verdiği çift kanatlı uçağıyla İngiltere'den Avustralya'ya kadar uçtu. Tam 19,794 km mesafeyi aşan uçuş, aşama aşama gerçekleştirildi ve 19 gün sürdü.
- 1932: Atlantik'i tek başına ve durmaksızın geçen ilk kadın pilot, Amerikalı Amelia Earhart oldu.
- 1936: Yeni Zelandalı Jean Batten İngiltere'den Yeni Zelanda'ya ilk tek başına uçuşu gerçekleştiren kadın oldu.
- 1947: Ses duvarını saatte 1126 km hızla ilk aşan Yüzbaşı Charles Yeager oldu.
- 1979: Manş Denizi'ni pedalla çalışan hava taşıtıyla ilk geçen Amerikalı Bryan Allen'dı.
- 1986: Dünya çevresinde ilk yakıt ikmali yapmadan ilk uçuş, Amerikalı Dick Rutan ve Jeana Yeager tarafından gerçekleştirildi.
Wright Kardeşler Hakkında Sık Sorulanlar
Wright Kardeşler kimdi?
Wright Kardeşler, dünyanın ilk başarılı uçağını icat ve inşa etmekle tanınan iki Amerikalı kardeş olan Orville ve Wilbur Wright'tır.
Wright Kardeşlerin önemi nedir?
Wright Kardeşler, motorlu uçuş alanındaki çığır açan başarıları nedeniyle havacılığın öncüleri olarak kabul edilirler. Uçağı icat etmeleri ve geliştirmeleri ulaşımda devrim yaratmış ve modern havacılığın kapısını açmıştır.
Wright Kardeşler ilk uçuşlarını nerede yaptılar?
Wright Kardeşler ilk uçuşlarını 17 Aralık 1903'te Kitty Hawk, Kuzey Carolina, Amerika Birleşik Devletleri'nde gerçekleştirdiler. Bu tarihi uçuş 12 saniye sürdü ve 120 fitlik bir mesafe kat etti.
Wright Kardeşler tarafından uçurulan uçağın adı neydi?
Wright Kardeşler'in ilk uçuşları sırasında kullandıkları uçağa "Wright Flyer" adı verilmişti. Kanat açıklığı 40 feet olan ve 12 beygir gücünde bir motorla çalışan çift kanatlı bir uçaktı.
Wright Kardeşler'in icadının önemi neydi?
Wright Kardeşler'in uçağı icat etmesi insanlık tarihinde önemli bir dönüm noktası oldu. Kontrollü, motorlu uçuşun mümkün olduğunu göstermiş ve modern havacılığın gelişiminin temelini atmıştır.
Wright Kardeşler uçuş kontrolünü nasıl sağladı?
Wright Kardeşler uçuş kontrolünü yenilikçi üç eksenli kontrol sistemleriyle başardılar. Uçağın yunuslama, sapma ve yalpalamasını kontrol etmek için asansör, dümen ve kanat bükme mekanizması gibi hareketli yüzeyler tasarladılar ve kullandılar.
Wright Kardeşler'in çalışmalarıyla ilişkilendirilen çalışma alanı nedir?
Wright Kardeşler'in çalışmaları havacılık mühendisliği alanıyla ilişkilidir. Deneyleri, yenilikleri ve mühendislik ilkeleri havacılık teknolojisinin anlaşılmasına ve ilerlemesine önemli ölçüde katkıda bulunmuştur.
Uçağın icadı toplumu nasıl etkiledi?
Uçağın icadı, ulaşımda devrim yaratarak, küresel bağlantıyı genişleterek ve ticari havacılık, turizm ve askeri havacılığın büyümesini sağlayarak toplumu dönüştürdü.
Wright Kardeşler'in havacılıktaki mirası nedir?
Wright Kardeşler'in havacılık alanındaki mirası çok derindir. Katkıları ve başarıları modern havacılığın çerçevesini oluşturmuş, mucit, mühendis ve pilot nesillerine ilham vermiştir ve etkileri bugün havacılık ve uzay endüstrisinde hala hissedilmektedir.
Wright Kardeşler günümüzde nasıl anılıyor?
Wright Kardeşler, çalışmalarına adanmış müzeler, anıtlar, anma etkinlikleri ve havacılık tarihinin ikonları olarak tarih kitaplarında yer almaları da dahil olmak üzere çeşitli yollarla onurlandırılmakta ve kutlanmaktadır. Onların başarıları dünya çapında insanlara ilham vermeye ve onları eğitmeye devam etmektedir.