Bugün kimse binlerce yıldır devam eden deniz yolculuğunun ilk ne zaman ve nasıl başladığını tam olarak bilmiyor. Dünyada keşfedilen en eski tekne MÖ 8.000 civarında inşa edilen 3 metre uzunluğundaki Pesse kanosudur. Ancak tekne zanaatı bundan daha önce daha detaylı şekilde de mevcuttu. Azerbaycan'da MÖ 10.000'den kalma bir kaya oymasında yaklaşık 20 kürekçinin bulunduğu bir sazlık tekne resmedilir. Bilim adamları ayrıca MÖ 9.500 gibi erken bir zamanda Kuzey Avrupa'da deri kayıklar kullanıldığını dile getirirler.
Kayık, tekne ve geminin tarihsel gelişimi
Eldeki en ilginç kayıtlardan biri de MÖ 1200'de Yunanlıların 1.000 kadar gemiyi denize indirip Truva'ya yelken açtığı Truva Savaşı hikayesidir. Çoğu icat gibi, yelkenli geminin doğuşu da muhtemelen tesadüf eseri oldu – bir yerde birileri bir parça kumaşı rüzgara tuttu ve altlarındaki kano, sal veya kütük parçasının suda daha hızlı hareket ettiğini fark ettiler. Bu mütevazı başlangıçla birlikte suda hareket etmek için yelken kullanma fikri dünyayı sonsuza dek değiştirdi.
Yelkenin temel prensibi rüzgarı toplamak ve gemiyi ileri itmektir. Yelken, denizcilik tarihi boyunca insanların okyanusları geçerek yeni alanlara yerleşmesine veya başkalarıyla ticaret yapmasına imkan sunarak medeniyetlerin gelişimine yardımcı oldu. Yaptıkları teknelerle okyanusu aşan ilk insanlar Avustronezya insanlarıdır. Bunu çok gövdeli, destek ayaklı ve tanja yelkenli yeni teknoloji teknelerle başardılar.
- Üzerinde yelkenle hareket eden gemiye dair en eski kayıt MÖ 3500'den kalma bir Mısır vazosunda görülmüştür.
- Vikingler ise yaklaşık 1000 yıl önce Kuzey Amerika'ya yelken açtılar.
- 15. yüzyıldan itibaren yelken teknolojisindeki gelişmeler, Kanada'daki Avrupalı kaşiflerin zorlu hava ve iklim koşullarına sahip uzak bölgelere yolculuklar yapmasına olanak sağladı.
- Yelkenler ve gemi donanımındaki iyileştirmeler Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda'nın kolonileşmesine ve dünya ticaretinin 18. ve 19. yüzyılda gelişmesine neden oldu.
Gemi yolculuğunda iki ana dönem olduğu söylenebilir:
- Antik gemi yolculuğu: Bulgulara göre MÖ 50.000'den 25.000'e kadar Asya'daki insanlar basit sallar ile adadan adaya geçerek Okyanusya yakınlarına ulaştılar (Avustralya, Yeni Gine ve Solomon Adaları). Taş ticareti yaptılar, hayvan avladılar, deniz ürünleri ve yerel bitkiler topladılar.
- Modern yolculuklar: MÖ 1200'den itibaren insanlar kanolarla Uzak Okyanusya'ya (Melanezya, Mikronezya ve Polinezya) yelken açtı. Adalar birbirinden çok daha uzaktı ve bulunması zordu. Göç eden gezginler ticaret gezileri yoluyla kendi adalarıyla temas halinde kaldılar.
Binlerce yıl önce Māori (Yeni Zelanda yerlileri) kabilesinin ataları Güneydoğu Asya'dan çıkarak Pasifik Okyanusu'ndan geçtiler. Bu büyük su kütlesini aşarak doğuya yaptıkları göç binlerce yıl sürdü. Waka (kano) ile suda hareket ettiler ve dünyanın en büyük waka ustaları, gezginleri ve denizcileri arasında yer aldılar.
Lapita halkı
Arkeologlar Lapita kültürünün Polinezya, Mikronezya ve Melanezya'nın bazı kıyı bölgelerindeki kültürlerin atası olduğuna inanır. Lapita halkı Uzak Okyanusya'ya ulaşan ilk insanlardı. MÖ 1200 ve 1000 yılları arasında tek gövdeli avara kanolarıyla Batı Polinezya'ya yayıldılar (Tonga ve Samoa dahil).
Polinezya kaşifleri
Yaklaşık 3.000 yıl önce Batı Polinezya'da Polinezya kültürü gelişti. Çift gövdeli waka'da yetenek gösteren denizciler yıldızlar ve rüzgarlara dair bilgilerini kullanarak hem yavaş yavaş doğudaki uzak adaları keşfettiler hem de evlerine güvenli şekilde döndüler. Zaman içinde insanlar yeni yerleşim yerleri bulmak için grup halinde denize açıldı.
Yeni Zelanda ve Chatham Adaları'na
Yeni Zelanda'nın ücra adaları en son yerleşilen adalar oldu. Polinezyalı yerleşimciler MS 1300 civarında buraya geldi. Bu göçmenler Māori'nin atalarıydı. Asıl göçmenler ise Māori'nin daha sonra Hawaiki adını verdiği Doğu Polinezya'daki bir bölgeden geldi. Benzer zamanlarda Norfolk ve Kermadec gibi daha küçük kuzey adalarına ulaştılar.
Yeni Zelanda'dan doğuya doğru keşif yapmaya devam eden Māori henüz ilk Avrupalılar Pasifik'e ulaşmadan yüzyıllar önce Chatham Adaları'nı keşfetti.
Yelkenin tarihsel gelişimi
En az bin yıl boyunca birincil yelkenli gemi tipi kabasorta arma oldu. Kabasortada yelken kare şeklindedir ve arkadan esen rüzgârın tekneyi ileriye doğru itmesi için tasarlanmıştır. Basit ve etkili bir fikirdi ve kare yelkenli gemiler yüzlerce yıl içinde seyahati, ticareti ve savaşı değiştirdi. Ancak sınırları belliydi. Zira sadece rüzgar arkanızdayken veya çok sınırlı bir açıdayken yelken açabilmek mümkündü. Gidilecek yer rüzgarın aksi yönündeyse pek kullanışlı değildi ve tek çözüm kürek çekmeye başlamaktı (Romalılar ve Mısırlılar bunu kölelerine yaptırdı).
Teknoloji geliştikçe yelkenler bugün gördüğümüz üçgen şekilde kesilmeye başladı. Kullanılan malzemeler de kenevir ve pamuk gibi doğal kumaşlar yerine naylon ve polyester oldu. Ancak kabasortadan daha fazla yelken noktasına sahip modern teknelere geçiş üçgen yelkenin icadıyla olmamıştır. Asıl değişim gövde tasarımıyla başladı. 18. ve 19. yüzyıllardaki gemi yapımcıları tasarımlarını geliştirdi ve geniş, ağır tekneler yerine daha şık ve verimli omurgalar ürettiler. Yelkenli gemilerin gelişimini bugün olduğu noktaya getiren süreç artımlı yeniliklerle olmuş ve oldukça uzun sürmüştür.
Bir uçak kanadı ile bir yelken aynı prensiplerle çalışır.
Bu ortak prensip sayesinde, yüzyıllar içerisinde tekneler üzerinde yapılan gelişmeler insanların ilk uçakları tasarlamasını sağlamıştır. Şimdi uçaklar bu iyiliği iade ediyor: AC45 katamaranları denizde 30 milin üzerindeki hızlarda "uçabilen" yelken teknelerdir ve kendilerine "kanat yelkeni" adı verilir. Herhangi bir su taşıtından ziyade uzay gemisine benziyorlar. Sert plastikten yapılan bu araçların gelecekte popüler olup olmayacağı bilinmez ancak şimdiden dünya yarışları yapılıyor ve Tenet gibi Hollywood filmlerine konu oluyor.
Yelken sayesinde gemiler dünyanın tüm su sınırlarına ulaştı ve şimdi yelkenler için bir sonraki hedef uzay olabilir. Bundan yüzyıllar önce Johannes Kepler (1571 – 1630) tarafından tasarlanan "uzay yelkeni" gibi teknolojiler geliştikçe uzay mekiğine daha basit alternatifler ortaya çıkabilir.
Suda yolculuğun gelişim çizelgesi
- MÖ 4000: Antik Mısırlılar kamışı kullanarak dünyadaki ilk yelkenli tekneleri yaptılar. Kamış teknelerin yelkenleri ve direkleri vardı ve Nil Nehri'nde kullanıldı.
- MÖ 2500: Bu dönemde eski Mısırlılar okyanuslarda yol alacak kadar dayanıklı ahşap tekneler yapmaya başladılar.
- MÖ 1550: Eski Kenan uygarlığındaki (şimdiki Suriye ve Lübnan olan bölge [Lübnan'ın Tarihi]) Fenikeliler yaklaşık MÖ 300 yılına kadar kadırga gemi kullandılar. Bu kadırga yelkenli bir gemiydi ve insan gücüyle yol alıyordu. Hem komşularla savaşmak hem de ticaret yapmak için kullanıldı.
- MS 1000: Vikingler uzun tekneler yapmaya başladı. Bunlar yelkeni olan daha büyük gemilerdi ve işi gemide kürek çekmek olan altmış kadar adam alıyordu. Tekneler büyüktü, ancak dar ve uzundu. Bu da nehirlerin yanı sıra açık deniz boyunca seyahat etmelerine izin veriyordu.
- MS 1100: Çinliler jong (junk) dedikleri tekneler kullanmaya başladı. Jong gemilerin su geçirmez bölmeleri, yelkenlerde bulunan çıtaları ve de gemiye yön vermeyi sağlayan dümeni vardı. Bu özellikleri kendisini sıradan teknelerden çok daha güçlü kıldı. Çinli jong'lar nakliye ve savaş gemileri olarak kullanıldılar ve bu özelliklere sahip Batılı gemiler çok sonra üretilebildi.
- 1450: Yaklaşık 1450'den başlayarak üç veya dört direkli ahşap gemiler birkaç yüzyıl boyunca birkaç farklı ülke tarafından kullanılmaya başladı. Bu direkli yelkenli gemiler kaşifler tarafından kullanılıyor, kargo taşımak için ticaret gemileri olarak işlev görüyor ve de savaş gemileri olarak kullanılıyordu.
- 1660: İngiltere Kralı II. Charles İngiltere'den Hollanda'ya giderken yat kullanmayı seçti. Yatlar daha önce sadece Hollanda donanması tarafından kullanılıyordu. II. Charles'ın yat kullanmasıyla bu gemiler önemli kişileri taşımasıyla bilinen su taşıtları haline geldi.
- 1800'ler: Bol yelkenli clipper gemiler 1800'lerde inşa edildi ve uzun direklere ve ince, uzun gövdelere sahip hızlı yol alan gemilerdi.
- 1818: Black Ball Line, Amerika Birleşik Devletleri'nden İngiltere'ye yolcu hizmeti sunmaya başlayan bir nakliye şirketi olarak ortaya çıktı.
- 1819: Buhar gücü kullanılarak inşa edilen ilk gemiler Atlantik Okyanusu'nu geçmeye başladı. Buharlı gemiler hareket etmek için rüzgar ve buhar gücünün birleşimini kullandı.
- 1845: 1800'lerin ortalarında, demirden inşa edilen ilk okyanus gemileri ortaya çıkmaya başladı. Okyanusa açılan gemiler artık yelkenler yerine pervane tarafından yönlendiriliyordu.
- 1880: Buharla çalışan nehir tekneleri yapıldı ve kıçtan çarklı gemi denildi. Diğer benzer nehir vapurlarında ise her iki yanda çarklar vardı ve bunlara yandan çarklı vapurlar dendi. Çarklı vapurlar çoğunlukla nehir taşıması için kullanıldı.
- 1910: Daha önce kömür yakılarak çalıştırılan gemiler dizele dönüştürülmeye başlandı ve buhar yerine petrol kullanmaya başladılar.
- 1955: Christopher Cockerell adlı bir adam tarafından Hovercraft teknesi icat edildi. Tekne hava yastıkları üzerinde yüzecek şekilde tasarlanmıştı ve motor, hem itme hem de kaldırma sağlayan bu yastıklara hava üflemek için kullanılıyordu.
- 1980: 1980'lerde kargo taşımacılığında daha yaygın olarak konteyner gemileri kullanılıyordu. Gemi güverteye istiflenmiş konteynerleri taşımak için tasarlanmıştı. Modern kargo gemileri bir seferde bin konteyner taşıyabiliyor.
- 1990: 1990'larda insanları tatillere çıkarmak için kullanılan yolcu gemilerinin popülerliği yükseldi. Yolcu gemilerinde mağazalar, restoranlar ve diğer eğlence noktaları vardı.