Gize'deki büyük piramitlerden biri olan Büyük Gize Sfenksi insanı büyüleyen antik Mısır mühendisliğinin bir simgesi. En eski ve en büyük monolit yapı olmasıyla biliniyor. Sfenksler Mısır'a özgü değildir ve birçok antik dünya sanatında varlar. Ancak bu devasa heykel, söz konusu mitolojik yaratığın en iyi bilinen tasviri. 73 metre uzunluğunda ve 20 metre yüksekliğindeki Büyük Gize Sfenksi, yüzlerce işçi tarafından tahminen 3 yılda dev bir kireç taşından oyuldu ve baştan aşağıya boyandı. Bugün binlerce yıl önceki halini yansıtmıyor ancak birçok gizemi hala aydınlatılmayı bekliyor. Yapı başkent Kahire'nin yaklaşık 10 km batısında bulunuyor.
Sfenks nedir?
Sfenks, dünyada birkaç farklı kültürde yer alan mitolojik bir yaratık. Genelde insan, doğan, kedi veya koyun başına ve doğan kanatlı bir arslan gövdesine sahip olur. Sfenksin nasıl göründüğü kültüre göre değişiyor.
Antik Yunan'da MÖ 429'da Sofokles tarafından yazılan Kral Oidipus öyküsündeki Sfenks, Themes kentini çözülmesi zor bir bilmeceyle koruyan ürpertici bir yaratıktır. Bilmecesine doğru yanıt veremeyenleri yutar. Yunan kültüründeki sfenksler, kadın başlı, kötü niyetli karakterlerdir ve Mısır sfenksi ise erkek başlıdır ve iyiliği betimler. Yani aslında bir sfenks değildir.
Büyük Gize Sfenksi'nin kökeni
Kısaca Büyük Sfenks denilen yapıt, Mısır'ın Eski Krallık döneminde (yaklaşık MÖ 2686 – 2181) yapıldı ve bu döneme ait bilinen en eski ve en büyük heykel veya oymadır. Bu döneme "Piramitlerin Çağı" deniliyor. Nil'in batı yakasına inşa edilmiş bu yaratık bir zamanlar antik Mısır'a özgü o kraliyet şapkasını ve sakalına sahipti. Yarı insan, yarı arslan bir yaratığı betimleyen Sfenks, Gize Nekropolü (veya Gize Piramitleri) denilen bir alanda bulunuyor. Burada Khufu Piramidi (veya Büyük Gize Piramidi), Khafre Piramidi ve Menkaure Piramidi var.
Çoğu Mısırbilimci Büyük Gize Sfenksi'nin MÖ 2500 civarında yapıldığına inanır. Muhtemelen firavun Khafre için inşa edildi ve firavuna benzetildi. Ancak monolitin neden inşa edildiği veya gerçek ismine dair elde kanıt yok. Yunan kültüründeki yaratığa benzerliği nedeniyle Klasik Antik Çağ'da monolite "sfenks" adı verildi.
Büyük Gize Sfenksi aslında bir zamanlar rengarenkti. Yüzde kırmızı ve gövdede ise sarı ve mavi boya kalıntıları bulunur.
Alanın yanına bırakılan kazı aletleri, işlenmemiş taş bloklar ve yarım kalan yiyecekler Büyük Gize Sfenksi'nin aslında daha büyük olacağını ancak işin aniden yarım bırakıldığını gösteriyor.
Gerçek yaşı
Yüzde ve başta görünen su hasarları, Büyük Sfenks'in bölgede geniş yağışların olduğu bir dönemde ayakta olduğu teorisini ortaya atmıştır. Buna göre en az MÖ 6.000'de ayaktaydı.
Giza platosu antik çağda bugün olduğundan çok farklıydı. Erozyon kalıpları, fosilleşmiş bitki ve hayvan materyali ve yapıtlar bölgenin yaklaşık 8.000 yıl önce oldukça verimli ve bitki örtüsüyle kaplı olduğunu kanıtlar. Sfenks'in altındaki yeraltı akiferlerinde hala su var. MÖ 15.000'e dek bölgede yağışlar boldu ve zamanla azaldı ancak 4. Hanedanlık döneminde bile topraklar hala verimliydi.
Sfenks'i koruma girişimleri
Tıpkı Giza Nekropolü'nün kalanı gibi Büyük Gize Sfenksi inşa edildikten sonra gövdesi yüzlerce yıl içinde kum altında kaldı. IV. Tutmosis ve II. Ramses gibi sfenksin varlığından haberdar bazı firavunlar yapıyı ortaya çıkarmaya çalıştı. Hatta beklenmedik biçimde firavun olmuş IV. Tutmosis, rüyasında eğer sfenksi kazarak ortaya çıkarırsa sonraki firavun olacağının söylendiğini açıkladı. MÖ 1400'de dev bir çalışmayla Sfenks'in ön kollarına dek kazdı ve ardından orta kısmına oyma taş tablet (Rüya Steli) yerleştirdi. Rüyasındaki konuşmaları tablete işleyerek firavunluğunu kutsal temele oturttu.
Büyük Sfenks en az 5.000 yıllık tarihinde 7 kez kumdan kurtarılmıştır. Son girişimden yüzlerce yıl sonra Romalılar tarafından kazıldı. MS 1. yüzyılda yaşamış tarihçi Yaşlı Plinius, İmparator Nero'ya Mısırlıların Sfenks'i tanrı olarak gördüğünü açıkladı. Nero, Sfenks'e tapınmaya izin verdi. Sonraki İmparator Antoninus Pius, kumları Sfenks'ten uzak tutmak için duvar seti inşa etti. MS 160'da filozof İmparator Marcus Aurelius duvarı geliştirdi ve Sfenks'i restore etti. Son olarak Septimius Severus (yö. 193-211) aynısını izledi.
Roma İmparatoru Domitian döneminde İskenderiye'de, Sfenks Roma madeni parasına basıldı. Kanatlıdır ve yüzünün ilk halini resmettiği düşünülür.
Nasıl bulundu?
Boynuna dek kumun altında duran Büyük Gize Sfenksi'ne dair ilk modern arkeolojik kazılar 1800'lerde başladı. 1817'de İtalyan Giovanni Battista Caviglia Sfenks'i göğsüne dek ortaya çıkardı. Kazılar 19. yüzyıl boyunca devam etti ve Büyük Sfenks'in vücudunun kalanı da kumdan temizlendi. Anıtın hemen önündeki IV. Thutmosis'in steli burada keşfedildi. Fransız Mısırbilimci Émile Baraize 1925'ten 1936'ya dek yürüttüğü kazılarda Büyük Gize Sfenksi'nin tamamını ortaya çıkardı. MÖ 1400'den beri kumların altında bekleyen Büyük Gize Sfenksi nihayet 1936'da tamamen gün yüzüne çıkmış oldu.
Sfenks'in burnu neden yok?
Büyük Sfenks'i bizzat gören ve mimarisini inceleyen bilim adamları heykelin burnunun kasıtlı olarak çıkarıldığının kanıtlarını buldu. Önceleri, Napolyon Bonapart'ın Sfenks'in burnunu siyahların üstünlüğünü hatırlattığı için patlattığı anlatılırken, 1700'lerden kalma çizimler burnun Napolyon'dan çok önce kaybolduğunu göstermiştir. Hatta arkeologlar MS 3. ve 10. yüzyıllar arasında kaybolduğuna inanıyor. Nedeni ise hala tartışma konusu.