Yunanistan'ı fethetmedeki başarısızlığıyla ünlü Kral I. Xerxes (Kserkses veya I. Serhas) Ahameniş Pers krallarının belki de en kötü ünü olanlarından biridir. I. Xerxes verdiği sert cezalar, kadın düşkünlüğü ve Pers İmparatorluğu'nun hazinesini sömürmesiyle bilinir. Persepolis'te dev saraylar ve diğer projeler yaptırmış ve hem Avrupa hem de Asya tarihinde derin izler bırakmıştır. İşte Kral Xerxes'in yaşamı ve hükümdarlığı hakkında bilinmesi gereken gerçekler.
Kral Xerxes ihtilaflı bir şekilde tahta çıktı
Darius MÖ 486'da ölmeden önce oğlu Xerxes'i halefi olarak belirledi. Oysa Xerxes ailenin en büyük oğlu değildi. Onun üvey kardeşi Artabanus, daha Darius tahta çıkmadan önce dünyaya gelmişti. İlk başlarda Artabanus kral olma hakkına sahip olduğunu iddia etti. Bununla birlikte, Xerxes'in annesi, Ahameniş İmparatorluğu'nu kuran Pers kralı Büyük Kiros'un kızı Atossa'ydı.
Öte yandan Artabanus'un annesi halk tabakasından biriydi. Kiros'un kendi ilk oğlu yerine torununu varis olarak seçmesinin taşıdığı anlam, zeki Darius'un gözünden kaçmamıştı. Artabanus, Xerxes ve Atossa arasındaki müzakereler sırasında belirleyici faktör bu oldu.
Darius'un hükümdarlığı döneminde doğan ilk oğul ve Kiros'un soyundan gelen biri olarak Xerxes'in taht üzerinde daha güçlü bir hak iddiası olduğu sonucuna varıldı. Artabanus karara itiraz etmemiş ya da sorgulamamıştır. Kral Xerxes tahta çıktığında 35 yaşlarındaydı ve on yılı aşkın bir süreyi Babil bölgesinin satrabı olarak sürdürmüştü.
Xerxes Babil ve Mısır'daki ayaklanmaları bastırmak zorunda kaldı
Xerxes'in tahta çıktıktan sonraki ilk icraatlarından biri Mısır'daki bir ayaklanmayla mücadele etmek oldu. Ayaklanma Darius döneminde başlamış, ancak Darius ayaklanmayı kontrol altına almadan ölmüştü. Kral Xerxes, MÖ 484 civarında Pers ordusunun başına geçerek ayaklanmayı kanlı bir şekilde bastırdı. Bununla birlikte, kargaşa henüz sona ermemişti, keza Babil'de başka bir ayaklanma başlamıştı.
Hem Kiros hem de Darius Babil'i imparatorluğun özel bir parçası olarak görmüş, kendilerini "Babil Kralı" olarak tanımlamışlardı. Ancak I. Xerxes bu unvanı kullanmayı bıraktı ve bunun yerine kendisinden "Perslerin ve Medlerin Kralı" olarak bahsedilmesini tercih etti. Babil satraplığını daha küçük eyaletlere bölerek vergileri ciddi oranda artırdı. Kentin prestijindeki artışla birlikte, bu durum bir dizi ayaklanmayı kışkırtmış gibi görünüyordu.
Xerxes ayaklanmayı kendisine yapılmış kişisel bir hakaret olarak kabul etmiş gibi görünüyordu. Şehir kuşatıldı ve Xerxes'in Marduk'un kutsal heykellerinden birini yıktığı rapor edildi. Modern tarihçiler buna şüpheyle yaklaşmakta ve Xerxes'in bile böylesine dine hakaret içeren bir eylemde bulunmayacağına inanmaktadır. Her şeye rağmen ayaklanmalar şiddetle bastırıldı. Xerxes, babasının Yunanistan'ı ikinci kez işgaline yönelik planlarını hayata geçirmeyi planlıyordu, ancak ayaklanmalar hazırlıklarını ertelemesine neden oldu.
Xerxes, Darius'un Yunan seferlerini bitirmeye çalıştı
MÖ 480 yılında gerçekleştirdiği büyük istila nedeniyle I. Xerxes Yunan tarihinde kara bir leke olarak yer alır. Xerxes, babasının on yıl önce Marathon'da yaşadığı yenilginin (Marathon Muharebesi) öcünü almaya çalışıyordu. Artemisium'daki bir donanma zaferinden sonra Persler, Sparta kralı Leonidas'ın kuvvetlerini Termopylae Muharebesi'nde imha etti. Ardından Xerxes'in ordusu Yunanistan'ı yakıp yıktı ve Atina yağmalandı.
Sonrasında, Xerxes seferi için olumlu bir sonuca ulaşmış gibi gözükürken, Yunanlılar Salamis Deniz Muharebesi'nde, savaşın seyrini değiştiren beklenmedik bir zafer kazandılar. Savaş sırasında Kral Xerxes bir uçurumun tepesinden donanmasının Atinalı general Themistocles'in kurnazca bir planı yüzünden batışını izledi. Filosu bozguna uğradı. Alınan yenilginin ardından Xerxes kalan kuvvetlerinin tamamına yakınını Pers'e geri götürdü. Atinalılar'ı ateşe vermenin yeterli bir zafer olduğuna inandı ve Yunanistan'ı egemenliği altına almaya kaldığı yerden devam etmesi için generali ve kayınbiraderi Mardonius'u görevlendirdi.
Bununla birlikte, Mardonius öldürüldü ve Persler MÖ 479'da Platea'da hezimete uğratıldı. Yaklaşık aynı tarihlerde Mycale'de yapılan üçüncü bir deniz muharebesi kalan Pers donanmasının büyük bir kısmını ortadan kaldırdı. Xerxes'in Yunanistan'daki imparatorluk arzuları sekteye uğradı ve adamlarının çok küçük bir kısmı uzun bir yolculuğun ardından Pers'e dönebildi.
Kral Xerxes Çanakkale Boğazı'nı geçmeye çalıştı
Kral Xerxes Yunanistan'ı fethetmek için Hellespont'u geçmeyi planlıyordu. Günümüzde Çanakkale Boğazı olarak bilinen bu kritik geçit, Asya anakarası ile Gelibolu Yarımadası arasındaki açıklığı koruyordu. Xerxes, Hellespont üzerinde büyük ordusunun karşıya geçmesini mümkün kılacak bir dizi duba inşa ettirir.
Ancak, su güvenilmez bir varlık olduğunu gösterdi ve şiddetli fırtına dubaları yerle bir etti. Suyun kendisine karşı oyun oynadığına inanan Xerxes, itaatsizliği nedeniyle Hellespont'un cezalandırılması hükmünü verdi. Denize üç yüz kırbaç cezası verilmesini emretti ve ayrıca suya bir çift pranga vurdu. Bunun üzerine Herodot'a göre, Xerxes mühendislerden oluşan ilk ekibin kafasını kestirir. Bir sonraki ekip daha fazla başarı elde etti ve Pers ordusu sonunda Hellespont'u geçti.
Herodot, Xerxes'in köprülerden beş milyon adamı naklettiğini ve bunun yedi gün süren bir operasyon olduğunu iddia etmiştir. Oysa modern tarihçiler bunun teatral olsun diye fazlasıyla abartıldığına inanmaktadır. Günümüzdeki tahminler Xerxes'in Hellespont'u aşağı yukarı 360.000 askerle geçtiği şeklindedir. Sonrasında ordu bugünkü Balkanlar'da bulunan Trakya'ya kadar ilerlemiş ve Pers'in kendisine bağlı eyaletlerinden biri olan Makedonya'dan geçerek Yunanistan'a girmiştir.
I. Xerxes katı cezaları ve kadın düşkünlüğüyle biliniyordu
Kral Xerxes, Yunan istilası için gerekli orduyu oluşturmak amacıyla imparatorluğunun her yerinde mecburi askerlik hizmeti başlattı. Orduya alınanlar içinde Lidya valisi Pythias'ın beş oğlu da bulunuyordu. Pythias büyük oğlunun varis olarak bırakılmasını talep etti. Xerxes, Pythias'ın istilanın başarısında şüpheleri olduğuna inanarak buna kızdı. Pythias'ın oğlunu ikiye ayırdığı, cesedi yolun iki yanında astırdığı ve orduyu bu tüyler ürpertici işaretler arasından ilerlettiği bildirilir.
I. Xerxes'in kadın düşkünü olduğu da rivayet edilir. Kardeşi Masistes'in karısının aklını çelmiş ama ona yaklaşmayı becerememişti. Ama onun yerine Masistes'in kızı Artaynte ile bir ilişki kurdu. Xerxes, karısı Amestris'in kendisi için dokuttuğu şahane bir kaftan giyiyordu. Artaynte elbiseyi istedi ama Xerxes bunun karısının ilişkilerini öğreneceği sonucunu doğuracağını biliyordu. Başka hediyeler önermekte başarısız olduktan sonra, istemeyerek de olsa kabul etti.
Amestris çok öfkeliydi. Kızının davranışlarından Artaynte'nin annesini sorumlu tutan Amestris, annenin huzuruna getirilmesini istedi. Xerxes yine onu vazgeçirmeye çalıştı ama Amestris kararlıydı. Amestris, anneyi pençesine aldıktan sonra kraliyet muhafızları tarafından sakat bıraktırdı ve suratını darmadağın ettirdi. Masistes sonunda ayaklandı ama Xerxes onu ve komplocu arkadaşlarını öldürdü.
İnşaat projeleri neredeyse Pers'i iflas ettiriyordu
Kral Xerxes, başarısız ve masraflı Yunan seferinden sonra bütün dikkatini bir takım lüks inşaat projelerine verdi. Babası Darius döneminde yapımına başlanmış olan Persepolis kraliyet şehrine ilaveler yaptı. Darius'un sarayını ve apadena'yı (seyirci salonu) tamamlayarak dış cepheye güzel bir mine cephe ekletti.
I. Xerxes daha sonra kendine ait bir sarayın inşasına başladı. Seleflerini gölgelemeye can atan Xerxes, kendi sarayını babasınınkinden iki kat daha büyük inşa ettirdi ve ikisini bir teras üzerinden birleştirdi. Xerxes, anıtsal sarayının yanı sıra görkemli Tüm Ulusların Kapısı (Xerxes Kapısı)'nı ve Yüz Sütunlu Salon'u da inşa ettirdi. Modern tarihçiler bu ikincisinin Xerxes'in hazinesi olduğunu düşünmektedir. Ayrıca Susa ve Sardeis arasındaki Pers Kraliyet Yolu'nun bakım işlerini de üstlenmiştir.
Bu projelerin maliyeti Pers Ahameniş İmparatorluğu'nun hazinesini daha da büyük bir yük altına soktu. Xerxes, Yunanistan'ı işgalinin büyük masraflarından sonra, ölçüsüz projelerini finanse etmek için satraplıklarını ve tebaasını ciddi şekilde vergilendirdi. Bu durum hiç şüphe yok ki imparatorluk genelinde huzursuzluk ve öfkeye neden oldu ve büyük ihtimalle Xerxes'in daha sonra bir suikast sonucu öldürülmesine katkıda bulundu.
Xerxes Yunan Dirilişi'yle başa çıkmak durumunda kaldı
Plataea ve Mycale (Dilek Dağı)'deki bozgunlardan sonra Perslerin Ege'deki hakimiyeti zayıflamıştı. Spartalı Pausanias önderliğindeki Yunanlılar, Küçük Asya'daki Yunan kolonilerini kurtarmayı amaçlayan bir karşı saldırı düzenlediler. Bu saldırıya Atina ve Delian Birliği'ni oluşturan diğer şehir devleti müttefikleri de ciddi katkılarda bulundu.
Önce Yunanlılar Trakya'daki Pers garnizonlarını bölgeden temizledi. Daha sonra, MÖ 478'de Pausanias Bizans'ı ele geçirdi. Yunanlıların Plataea zaferi sırasında Pausanias onlara önderlik etmişti ama şimdi akıl almaz bir şey yaptı ve Kral Xerxes ile barıştı. Persler Yunanistan'daki yenilgiye rağmen hâlâ büyük bir süper güçtü ve tehlike saçmaya devam ediyordu. Ne var ki, Kimon adlı Atinalı bir general MÖ 475 yılında Pausanias'ı yenerek Attika-Delos Deniz Birliği adına Bizans'ı geri aldı.
Xerxes, Yunan istilacılarla savaşmak için yeni bir kuvvet toplamaya başladı. MÖ 466'da Kimon, Persleri Küçük Asya'nın güney kıyısındaki Eurymedon Savaşı'nda iki kez aynı günün içinde yenilgiye uğrattı. Önce, kendisini durdurmak için gönderilen bir Pers donanmasını darmadağın etti. Daha sonra, kendisinden sayıca üstün olmasına rağmen bir Pers kara kuvvetini kıyıda bozguna uğrattı. Yunanistan topraklarındaki olaylar Kimon'un yeni seferler düzenlemesini engelledi ama Eurymedon'daki yenilgi Perslerin artık Yunanistan'ı bir daha asla işgal edemeyeceğini kesinleştirdi.
Xerxes'in korkunç bir itibarı vardı
Ahameniş İmparatorluğu zamanından hiçbir gerçek Pers kaydı günümüze ulaşmadığı için, başlıca bilgi kaynaklarımız Yunan kaynakları olmaktadır. Kral Xerxes, örneğin Herodot gibi isimler tarafından fazlasıyla olumsuz bir itibara sahiptir. Birçok Yunan bilgin kendinden önceki Kiros ve Darius'a büyük hayranlık duyarken, I. Xerxes kadın düşkünü bir tiran olarak tasvir edilir.
Yunan oyun yazarı Aeschylus (Eshilos)'un Persler adlı oyununda, Xerxes kendi kibrinin esiri olmuş bir karakter olarak anlatılır. Oyun, Xerxes'in Yunanistan'ı işgali ve özellikle Salamis Muharebesi döneminde geçmektedir. Oyunun başlıca karakterleri Xerxes'in annesi Atossa ve babası Darius'un hayaletleridir. Aeschylus onlara oğullarını tartıştırarak, onun kendisini Tanrıların bile fevkinde hissettiğini iddia eder.
Persliler, Yunanlılar arasında Doğuluların -Perslilerden böyle bahsediyorlardı- Yunan değerlerinin antitezi olduğu inancının güçlenmesine neden oldu. Xerxes duygularını kontrol etmekten aciz olduğuna duyulan Yunan inancının simgesi olarak basit bir hedef haline geldi. Kendisi sürekli olarak Yunanlılara karşı öfkeli ve yenilgilerinden yakınan biri olarak tasvir edilir.
Kral Xerxes kendi danışmanı tarafından öldürüldü
Pers hazinesini düzenlediği başarısız askeri seferler ve lüks inşaat projeleriyle boşaltan Kral Xerxes'in popüler bir hükümdar olmaması olasıdır. MÖ 465 yılında Xerxes ve oğlu Darius'un Pers sarayındaki güçlü bir isim olan Artabanus tarafından suikasta uğradığı bildirilmektedir. Artabanus'un nereden geldiği belli değildir; muhtemelen Xerxes'in en önde gelen adamlarından biri, dahası kraliyet muhafızlarının bir üyesiydi.
Artabanus, Xerxes'in kızlarından biriyle evli olan Babil satrabı Megabyzus'un da onayını almış olabilir. Ancak Xerxes öldürüldükten sonra Megabyzus, Artabanus'a ihanet etti. İntikam olarak, Xerxes'in hayatta kalan oğlu I. Artaxerxes, Artabanus ve oğullarını öldürdü ve tahta geçti.
Sonrasında Mısır ve Baktriya gibi eyaletlerde yeni ayaklanmalar ortaya çıktı ve Yunanistan ile daha fazla çatışmalara yol açtı. İlginçtir ki Artaxerxes'in hükümdarlığı da tıpkı babasınınki gibi başladı. Xerxes ölümünden sonra bile Yunanistan'da nefret edilen bir şahsiyet olarak kaldı. Büyük İskender bir yüzyıl sonra İran'ı fethettiğinde, Atina'nın yağmalanmasına karşılık intikam olarak Kserkses'in Persepolis'teki sarayını hedef aldı.