12. yüzyılın sonlarından bu yana, Japonya'nın Şogun adı verilen askeri yöneticileri, Japon hükümdarlarının makamında siyasi gücü ellerinde tutmuşlardır. Hükümdarlar din işleriyle ilgilenip zamanlarının çoğunu sanat ve eğlenceye harcarken, Şogun hanedanları en üst düzeyde hüküm sürmüşlerdir.
1333'te imparator siyasi iktidara geçici bir dönem için geri döndü, ancak 1336'da Ashikaga klanı merkezi yönetimi başarıyla ele geçirdi. Ashikaga Şogunluğu neredeyse iki yüz yıl boyunca Japonya'yı yönetti. Çok sayıda Daimyo veya yerel feodal bey içinde 1464 yılında başlayan bir sürtüşme, ertesi yıl topyekûn bir iç savaşa dönüştü. Bu, kuşaklar boyunca ülkenin tarihini ve kültürünü değiştirecek olan Sengoku Dönemi'nin ya da "Japon Savaşan Devletler Dönemi "nin başladığına işaret ediyordu.
Onin Savaşı: Sengoku Dönemi ilk aşamasına giriyor
Şogun Ashikaga Yoshimasa, 1464 yılında kendisinin yerine varis olarak kardeşi Ashikaga Yoshimi'yi tayin etti. Fakat ilerleyen aylarda Hino Tomiko, eşi Yoshimasa'ya yeni bir oğul getirdiğinde işler değişecekti. Mevcut Şogun kardeşinin talebi konusunda sempati duysa da, karısı oğullarının bir sonraki Şogun olarak seçilmesini savunuyordu.
Hosokawa ve Yamana da dahil olmak üzere birçok etkili yerel klan hem Tomiko'ya hem de Yoshimasa'ya arka çıktı. İki grup 1467'de İmparatorluk Başkenti Kyoto'da çatıştı ve bir dizi küçük savaş başlattı. Çarpışmalar tırmandıkça, başroldeki ailelerin kontrolünü ele geçirmek amacıyla başka güçlü aileler de dahil oldu. Sengoku Dönemi'nin kökenleri bu döneme dayanmaktadır.
Hosokawa ve Yamana, günümüzde Onin Savaşı olarak bilinen savaşta Kyoto'nun kontrolü için 10 yıl boyunca birbirleriyle savaştı. Ancak savaşın başkentle sınırlı kalması, bölgedeki Daimyolara hakimiyet alanlarını genişletme ve kendi kendilerine yetebilme fırsatı verdi.
Savaş sırasında ittifak yapıları pek çok kez değişti ve 1477'de Hosokawa'nın bir zamanlar egemen olan Ashikaga ailesine üstün gelmesiyle doruğa ulaştı. Tomiko'nun oğlu Ashikawa Yoshihisa, Hosokawa tarafından Şogun'luğa terfi ettirildi; bu, feodal Japonya'nın katmanlı karakterini yansıtan hadiselerin ironik bir yönüydü.
Yerel lordlar giderek küçülen bölgelerin kontrolü için kendi aralarında savaştıkça huzursuzluk yayıldı ve bu durum bölgesel Daimyoların artan gücüyle daha da kötüleşti. İlk olarak Ikko Ikki olarak bilinen bir grup askeri keşiş, 1484 yılında köylülerin Kaga Ayaklanmasına yanıt olarak ortaya çıktı. Bu grup on yıllar boyunca bölgeyi yönetmiş ve Sengoku Dönemi'nin sonuna kadar Japon siyasetinde önemli bir etkiye sahip olmuştur.
Hosokawalar arasındaki anlaşmazlıklar
Onin Savaşı ve Kaga Ayaklanması'ndan sonraki yılları tekrarlanan karışıklıklar belirledi. İktidardaki Ashikaga şogunları Hosokawa Kanreilerinin (vekillerinin) otoritesini artırdıkça, Hatakeyama gibi diğer klanlar onlardan nefret etmeye başladı. Masanaga liderliğindeki Hatakeyama klanı, 1486 ile 1493 yılları arasında Hosokawa klanı için ciddi bir tehdit halindeydi. Bu tehdit daha sonra Kanrei Hosokawa Masamoto tarafından sona erdirilmiştir. Bir diğer önemli güç noktası olan Izu Eyaletinin Hojo Klanı da bu kontrol mücadelesinin bir sonucu olarak ortaya çıktı.
Masamoto, Şogun'u Hosokawa'nın kontrolü altında tutmayı becermiş olsa da, Kyoto dışındaki otoritesi çoğunlukla sembolikti. Sengoku Dönemi boyunca savaş lordları tüm Japonya'da nüfuz elde ederek, Hosokawa'nın diğer klanlarla bir dizi bölgesel çatışmaya girmesine neden olmuştur. Savaş alanındaki başarısına rağmen Masamoto'nun halefi olamaması, Hosokawa klanı içinde belirsizliğe ve iç mücadeleye yol açmıştır.
Hosokawa Masamoto'nun Sumiyuki, Sumimoto ve Takakuni adında üç evlatlık oğlu vardı ve hangisinin başa geçeceği konusunda sürekli fikir değiştiriyordu. Kanrei 1507 yılında Sumiyuki'nin takipçileri tarafından yıkanırken suikasta uğradı. Hosokawa'nın bu şekilde öldürülmesi, Sengoku Dönemi'nde önemli bir dönüm noktası olan Ryo Hosokawa İç Savaşı'nı ateşleyen kıvılcım oldu.
Ashikaga Şogunları Sumiyuki'ye Kanrei adını verdi. Yine de Sumimoto ve Takakuni'nin öfkesi, manevi babasının ölümündeki apaçık sorumluluğuyla artmıştı. Takakuni, Hosokawa maiyetinin büyük bir kısmının ve Hatakeyama Klanı'nın desteğiyle Kyoto'ya ani bir taarruz düzenledi. Başarı şansının az olduğunu gören Sumiyuki, Buşido yasalarına uygun olarak intihar etti. Ancak Ryo Hosokawa'daki iç savaş daha yeni başlamıştı.
Hosokawa İç Savaşı
Ashikaga klanı, kardeşlerine karşı savaştıkları sırada iki gruba bölünmüştü ve her ikisi de Şogun pozisyonu için rekabet ediyordu, bu nedenle Sumimoto ve Takakuni arasındaki ittifak uzun sürmedi. Takakuni, Ashikaga Yoshitane'yi kabul etti ve Sumimoto da Ashikaga Yoshizumi'ye destek sözü verdi.
Sumimoto ve Yoshizumi 1508'de Kyoto'yu ele geçirmeye çalıştılar, ancak bir yıl sonra yenilerek kaçtılar. Sumimoto daha sonra komşu Awa'da güvenli bir yer ararken Omi Eyaletinde büyük bir destek ağı kurdu. 1511'deki Fukai ve Ashiyagawara Savaşları'nda Takakuni inisiyatifi ele alıp kardeşine karşı şiddetli bir mücadele başlattıktan sonra yenilgiye uğratıldı.
Takakuni kısa bir süre sonra Kyoto'dan sürüldü ve Tanba Eyaleti'nde sığınacak bir yer aradı. Takip eden yıllarda Takakuni ve Sumimoto arasında sürekli bir çatışma yaşandı ve Takakuni kardeşinden daha fazla savaş kaybetti.
Açık bir üstünlüğe sahip olmasına rağmen Sumimoto kesin sayılabilecek bir galibiyet elde edemedi. 1520'deki Toji Tapınağı Muharebesi'nde Takakuni, Sumimoto'nun müttefiklerinin sonunda birbirine düşmesinden faydalanarak rakibini tuzağa düşürmeyi ve kesin bir yenilgiye uğratmayı başardı. Sumimoto kurtuldu ama Awa Eyaletinde sürgüne mahkum edildi ve sonunda orada vefat etti.
Bir süre için Hosokawa Takakuni'nin klanın otoritesinin çoğunluğuna sahip olduğu görüldü, ancak Sumimoto'nun yardımcısı Miyoshi Motonaga, Sumimoto'nun yedi yaşındaki oğlu Hosokawa Harumoto'yu klan lideri olarak tanıdı.
Takakuni 1527'de Motonaga'nın destekçileri tarafından Kyoto'dan sürüldüğünde, savaş onun lehineydi. Takakuni, takip eden yıllarda Motonaga'nın karşısında peş peşe bozgunlar yaşadı ve 1531'de savaşta öldü. Bu noktada, genç bir adam olan Harumoto, Ikko Ikki'nin yardımını garantilemiş ve Motonaga'yı yönetimin ele geçirilmesi korkusuyla öldürmüştü. Harumoto 1532'de Ashikaga Şogunluğu'nun resmi Kanrei olarak atandı, ancak Sengoku Dönemi hala güçlü bir şekilde devam ediyordu.
Miyoshi ve bölgesel Daimyolar'ın yükselişi
Merkezi hükümet Hosokawa İç Savaşı'ndan önce zaten zayıftı. Savaş bittikten sonra, her bölgenin Daimyo'larına kendi bölgeleri üzerinde neredeyse tam kontrol verildi. Üstteki çizimde görüldüğü gibi, Kyoto'nun merkezi yetkilileri çabalarını yakın komşularını def etmeye harcarken, bu lordlar hızla birbirlerine karşı kanlı çatışmalara girdiler.
Takakuni'nin oğlu Hosokawa Ujitsuni bir ordu toplayarak 1543 yılında Harumoto'ya taht için meydan okudu. Bu sefer güçlü Miyoshi Nagayoshi de Harumoto'nun yanındaydı. Birlikte, asi lordun Kyoto'nun ve çevre eyaletlerdeki diğer önemli Hosokawa Mülklerinin kontrolünü ele geçirmesini önlemede başarılı oldular.
Ayrıca 1543 yılında Portekizli tüccarlar Japonya'ya erken dönem bir ateşli tüfek olan harquebus'u getirdiler. Özellikle Takeda, Oda ve Hojo klanları arasında popüler olan bu yeni silah, standart Japon askeri donanımından bir farklılık sunuyordu.
Miyoshi Nagayoshi 1547'de Hosokawa Harumoto'yu Ujitsuna adına terk etmişti ki bu Sengoku Dönemi boyunca sık rastlanan bir durumdu. Bir yıl süren savaşın ardından Kanrei'yi yenmeyi ve onu ve Ashikaga Şogunu Yoshiharu'yu sürgüne göndermeyi başardılar. Sonuç olarak Hosokawa Klanı'nın gücü azaldı ve Miyoshi ailesi Kyoto'nun hakim ailesi olarak kuruldu.
Takeda Shingen, Uesugi Kenshin ve Imagawa Yoshimoto gibi efsanevi komutanlar, eyalet Daimyoları arasındaki gerilimin arttığı sonraki on yıl boyunca sayısız savaşta isimlerini duyurdular. Ancak çok geçmeden Sengoku Dönemi'nin en yetenekli komutanlarından biri sahneye çıkacak ve Japonya'nın gidişatını sonsuza dek değiştirecekti.
Oda Nobunaga ile Japonya birleşiyor
Daimyolar arasındaki bölgesel savaşlar, Kyoto kraliyet sarayının kontrolü için verilen mücadelelere tanık olurken beklemedikleri bir noktaya varmak üzereydi. Bu durum Sengoku Dönemi (Jidai)'nin bitişini hızlandırdı. Owari Eyaleti'nden genç bir lord olan Oda Nobunaga, 1560 yılında Okehazama Muharebesi'nde Imagawa Yoshimoto'yu beklenmeyen bir biçimde alt etti. Tokugawa klanının şefi Tokugawa Ieyasu, Imagawa klanı liderinin ölümüyle sonuçlanan bu çatışmadan sonra Oda ile ittifak kurmak için ikna oldu.
O andan itibaren Oda ve Tokugawa peş peşe savaşlar kazanıyor ve kendi etki alanlarını büyütüyorlardı. Bu arada Miyoshi'ler Kyoto üzerindeki hakimiyetlerini yitirmekteydi. Nagayoshi'nin 1564'te ölümü üzerine, aralarında Matsunaga Hisashide'nin de bulunduğu Miyoshi liderleri ve soylularından oluşan bir koalisyon yönetimi ele geçirdi. Miyoshi Klanı'nı 1566'da Kyoto'dan kovdular ve şehir üzerinde kendi münhasır kontrollerini kurdular.
Mitsunaga'nın hükümdarlığı uzun sürmedi. Oda Nobunaga 1568'de şehrin kontrolünü ele geçirdi. Şogun Ashikaga Yoshiaki'yi sürgüne zorladıktan sonra 1573'te ülkenin fiili devlet başkanı olarak İmparatorun yerine geçti. Bu, Ashikaga Şogunluğunun sonu oldu.
Birbirini izleyen yıllarda Oda ve Tokugawa Klanları Nagashino'da Takeda'yı, Tedorigawa'da Uesugi'yi kesin bir savaşta yenmiş ve Ikko Ikki keşişleri ortadan kaldırılmıştır. Japonya'nın orta kesimi, Nobunaga'nın 1582'de ölümü sırasında Oda Klanı tarafından birleştirildi.
Oda Nobunaga'ya suikast düzenleyen General Akechi Mitsuhide, Nobunaga'nın diğer generali Toyotomi Hideyoshi tarafından devrilene kadar geçici olarak liderliği devraldı. 1590'da Hojo klanını fethettikten ve diğer tüm bölgesel yöneticiler üzerinde gücünü tesis ettikten sonra, Oda Nobunaga tarafından başlatılan görevi tamamladı.
Sengoku Dönemi'nin sonu
Toyotomi Hideyoshi 1598'de, Japonya'nın Imjin Savaşı sırasında Kore'yi yıkıcı bir şekilde işgal etmesinin ardından ergenlik çağındaki bir çocuğu varisi olarak bırakarak öldü. Hideyoshi, oğlunun yetişkinliğe adım atmasına kadar Japonya'yı yönetmesi için beş Daimyos'tan oluşan bir konsey kurdu. Oda Nobunaga ve Toyotomi Hideyoshi'nin önde gelen müttefiklerinden Tokugawa Ieyasu beş naibin biriydi.
Devlet yönetimi açısından iki yıl boyunca her şey yolunda gitti, ancak daha sonra ülke yönetiminin karakteri konusundaki bir ihtilaf antlaşmadaki bölünmeleri ortaya çıkardı. Uesugi Kagekatsu liderliğinde birkaç naip tarafından desteklenen bir tür sivil yönetim olan Bunchinha ortaya çıktı. Öte yandan, Tokugawa Ieyasu liderliğindeki Bundanha, askeri otoritenin kurulmasını savunuyordu.
Uesugi Kagekatsu, naipler konseyinin kararı olmadan kadim kaleleri tadil etmeye başlayınca, tartışma topyekûn bir askeri çatışmaya dönüştü. Tokugawa Ieyasu 1600 yılında rakibine karşı bir ordu yönetti, zira rakibi itibarlı Ishida Matsunari'nin desteğine sahipti. Her iki ordu Ekim ayı sonu itibariyle, Tokugawa komutanının mutlak üstünlüğüyle sonuçlanan Sekigahara Muharebesi'nde buluştu.
O andan itibaren Ieyasu, Japonya için politik kararlar almaya yetkili tek kişiydi. Tokugawa kuvvetleri önümüzdeki 15 yılı hakimiyetlerine yönelik son tehditleri ortadan kaldırarak geçirdi. Ieyasu'nun hükümdarlığı 1615'teki Osaka Kuşatması sırasında tasdik edilerek Sengoku Dönemi'ne ve muhaliflerinin onu devirme girişimlerine son verildi.
Ieyasu kısa süre içinde tüm sorun yaratan Toyotomi klanı mensuplarını öldürttü ve kontrolü tamamen ele geçirerek Tokugawa Şogunluğunu kurdu. Bu noktada, 1868'de İmparator Meiji'nin tahta çıkışına kadar neredeyse iki asır sürecek olan Edo Dönemi başladı.
Kaynaklar:
- Sansom, George Bailey. (1961). A History of Japan: 1334-1615. Stanford: Stanford University Press. ISBN 978-0-8047-0523-3; OCLC 224793047
- Hall, John Whitney (May 1961). "Foundations of The Modern Japanese Daimyo". The Journal of Asian Studies. Association for Asian Studies. 20 (3): 317–329. doi:10.2307/2050818. JSTOR 2050818.
- Jansen, Marius B. (2000). The Making of Modern Japan. Cambridge: Harvard University Press. ISBN 0674003349/ISBN 9780674003347. OCLC 44090600.
- Lorimer, Michael James (2008). Sengokujidai: Autonomy, Division and Unity in Later Medieval Japan. London: Olympia Publishers. ISBN 978-1-905513-45-1.