1805 yılında Avrupa'nın geleceği kesinlikle Fransanın elinde görünüyordu. Napolyon Bonapart'ın orduları harekete geçmiş ve Avrupa'nın büyük bölümüne egemen olmuştu. Hem Prusyalılar hem de Avusturyalılar, Fransız askeri gücü altında ezildikçe kendi geleceklerini belirleme hakları ellerinden alınacak ve Kutsal Roma İmparatorluğu feshedilecekti. Hollanda ve İtalya'nın büyük bölümü çoktan yenik düşmüştü. Fransa'nın İspanya ile de bir ittifakı vardı ve Napolyon İngiltere'yi işgal etmeyi planladığı için bu durum İngiliz halkı için özellikle endişe vericiydi.
Fransa ve İspanya, İngiliz donanmasının direnişini kıracak ve Fransız birliklerinin İngiliz topraklarına ayak basmasının önünü açacak güçlü bir donanma topladı ama İngilizler doğal olarak karşı koymadan teslim olmayacaktı. İngilizler inisiyatifi ele alarak Fransızlarla çarpışmaya başladı ve onları İspanya açıklarındaki Trafalgar Burnu yakınlarında savaşa sürüklemeyi başardı. Bundan sonra olanlar Trafalgar Deniz Muharebesi olarak bilinen bir efsaneyi yaratacaktı.
Trafalgar Muharebesi Öncesi
Trafalgar Muharebesi'nin yapıldığı dönemde Avrupa, büyümekte olan Fransız İmparatorluğu ile karşı karşıyaydı. Napolyon idaresindeki Birinci Fransız İmparatorluğu 1805'te Avrupa'nın egemen kara imparatorluğu haline gelmişti ve orduları başta İtalyanlar, Prusyalılar ve Avusturyalılar olmak üzere doğudaki toprakları ele geçirmeye hazırlanıyordu. Ancak denizde Büyük Britanya dominant güçtü ve deniz ablukaları uygulayarak Fransız topraklarına ve bu topraklardan mal sevkiyatını sekteye uğratmayı başarmıştı.
İngiltere'nin deniz üstünlüğü nedeniyle Fransa, Napolyon'un planladığı gibi 1804 yılında İngiltere'yi işgal edemedi. O yıl, Amiral Lord Horatio Nelson komutasındaki İngiliz donanması, Amiral Villeneuve komutasındaki Fransız donanmasını Batı Hint Adaları'na kadar takip etmiş ancak bir çatışma için baskı yapamamıştı. Fransız donanmasının engelleri aşmadaki yetersizliğinden dolayı hüsrana uğrayan Napolyon, ilgisini Fransa'ya henüz savaş ilan etmiş olan Avusturya'ya çevirdi. İspanyol donanmasından gelen gemilerle takviye edilen Fransız filosunun artık 33 gemisi vardı ve Avusturya'nın dikkatini Fransa'ya yapılacak saldırıdan başka yöne çevirmek için Napoli'ye saldırmak üzere gönderilmişti. Ancak İngilizler de Fransız-İspanyol filosunu göz ardı etmek niyetinde değildi. Amiral Villeneuve'ü takip etmeye ve Napolyon'un filosunu etkisiz hale getirmeye karar verdiler.
Ancak İngiliz filosu çok da iyi durumda değildi. Nelson'ın sadece 27 gemisi olduğu için donanma sayısal olarak da yetersizdi. Nelson, birleşik Fransız ve İspanyol filosunu yenmek için, bütünlük içinde hareket etmesi ve kaptanlarını ve mürettebatını, önlerine çıkacak fırsatları beklemek ya da daha da kötüsü zayiat vererek kazanmaya çalışmak yerine bir savaş planını takip etmeleri konusunda yönlendirmesi gerektiğini biliyordu.
Nelson kaptanlarıyla, planlarının yakın mesafelerde yapılacak bir savaşta İngiliz topçularının üstünlüğünü temel alacağı konusunda görüş birliğine vardı. Planları, dönemin geleneksel donanma doktrininden büyük oranda farklı olacaktı. 150 yıl boyunca deniz muharebeleri genellikle gemilerin savunmasız baş ve kıç taraflarını koruyarak düşmana bordalarını gösterdiği saflar halinde yapılırdı. Gemiler daha sonra bu düzende birbirlerine top ateşi açar, hattaki zayıf noktaları bulmaya çalışır ve rakibin gemilerinin pruva ve kıçlarını vurarak büyük hasara yol açar ve hattı bir arada tutmak muhabere için hayati önem taşıdığından, hattı karmaşa içinde çözülmeye zorlardı.
Eylül ayında Villeneuve'ün donanması Trafalgar Burnu yakınlarındaki İspanyol Cadiz limanına çekildi. Donanması bu limanı ablukaya almış olan Nelson, filosuna Portekiz'e çekilmesini ve Fransız-İspanyol filosunu uzaktan gözetlemesini emretti. Nelson altı gemisini ikmal için uzaklara gönderdiğinde, Villeneuve bunu İngiliz filosunu yok etmek için gereken büyük fırsat olarak değerlendirdi. Neyse ki bu gemiler Nelson açısından zamanında geri dönmeyi başardılar ve beşi savaş başlamadan önce tekrar savaş düzenine girmeyi başardı. Altıncı gemi, HMS Africa, gecikti ve saf dışı kaldı ama buna rağmen Trafalgar Muharebesi'nde yer aldı.
Adım Adım Trafalgar Muharebesi
Fransız- İspanyol filosu 21 Ekim sabahı saat 6:00'da Trafalgar Burnu açıklarında tespit edildi. Saat 6:40'ta Nelson donanmaya çarpışma emri verdi. Fransızlar kuzeye dönük bir hatta seyrederken, Nelson filosunu iki hatta bölerek 90 derecelik bir açıyla doğuya, düşman hattına yelken açtı. Gelen top ateşini bertaraf etmeyi ve Fransız-İspanyol hattını iki noktadan kesmeyi düşünüyordu. Böylelikle, hattan geçecek her İngiliz gemisi sancak ve iskele toplarını düşmanın pruva ve pupasına nişan alabilecekti.
Fransız-İspanyol filosu hattı geçtiğinde üç parçaya bölünmüş olacaktı. İngiliz filosu ortadaki ve arkadaki bölüme odaklanabilecek, Fransız-İspanyol öncü filosunun ise önü kesilerek hiçbir yere ateş açamayacaktı. Bu esnada İngilizler sayıca üstün, inisiyatif sahibi ve topçu eğitimi açısından üstün olan diğer iki bölümün üstesinden gelmiş olacaktı.
Birinci hatta amiral gemisi HMS Victory'de Lord Amiral Nelson, ikinci hattın başında ise HMS Royal Sovereign'da Koramiral Cuthbert Collingwood yer alacaktı.
Saat 11:45'te Nelson amiral gemisinden "İngiltere herkesin üzerine düşeni yapmasını bekliyor" yazılı bir sinyal uçurdu. Sinyal filo genelinde yaygın bir coşkuya neden oldu. Fransız amiral Pierre-Charles-Jean-Baptiste-Silvestre de Villeneuve düşmanla çatışmaya girmek için işaret verdi. Saat 11:50'de Fransızlar ateşe başladı. Trafalgar Muharebesi başlamıştı.
Plan uyarınca Nelson ve Collingwood hatlarını doğrudan, dağınık bir düzende toplanan ve rüzgâr çok yumuşak olduğu için yavaş ilerleyen Fransız-İspanyol hattına yönlendirdiler. İngiliz gemileri karşılık vermeye fırsat bulamadan yoğun ateş altına alındı. Collingwood'un mevzisinde bulunan HMS Belleisle dört Fransız gemisiyle çatışmaya girerek ağır hasar aldı. Gemi parçalanmış ve üzerindeki yelkenler topçu ağızlarını kapatmıştı. Ancak gemi, Collingwood'un hattındaki diğer gemiler yardıma gelene kadar 45 dakika boyunca sancağını gönderde tutmayı başarmıştır.
Nelson'ın komutasındaki HMS Victory ciddi şekilde hasar görmüş ve mürettebatının büyük bir kısmı ölmüştür. Dümeni isabet almış ve güvertenin altındaki yeke ile yönlendirilmek zorunda kalmıştır. Ancak HMS Victory saldırıdan sağ kurtuldu ve saat 12:45'te Villeneuve'ün amiral gemisi Bucentaure ile Redoutable arasındaki Fransız bağlantısını kopardı.
Artık Fransız-İspanyol hattından geçerken üstünlük İngilizler'deydi. İngiliz gemileri iki taraftaki hedefleri de vurabiliyordu. HMS Victory, Bucentaure'a karşı tahrip edici bir borda saldırısı yaptı ve ardından Redoutable'a saldırmaya yöneldi. İki gemi karşı karşıyaydı ve mürettebat birbiriyle savaşırken kıyasıya bir mücadele başladı. Fransız gemisi güçlü piyadeleriyle HMS Victory'ye çıkmaya ve onu ele geçirmeye çalıştı. HMS Victory'nin topçuları Fransız gemicileri püskürtmek için güvertenin üstüne çağrılmış fakat Fransız yapımı el bombaları ile etkisiz hale getirilmişlerdir.
HMS Victory ele geçirilecekmiş gibi görünürken, HMS Temeraire, Redoutable'ın sancak pruvasına yanaşarak açtığı ateşle birçok zayiata neden olmuştur. Sonunda Redoutable gemisi teslim oldu ama bu çarpışma İngilizler için büyük bir kaybın yaşanmasına neden oldu. Redoutable'ın mizanasından ateşlenen bir tüfek mermisi Amiral Nelson'ın omzu ile boynu arasına saplandı. "Sonunda beni yakaladılar. Öldüm!" diye haykırdı ve geminin hekimleri onu güvertenin altına taşıdı.
Fransa-İspanya filosunun kuzeydeki üçte birlik kuvveti İngilizlerle çatışmaya giremediği için, donanmanın geri kalanı kendisini sayıca ve silah bakımından güçsüz buldu. Her bir gemi tamamen ezilene kadar etkisiz bir mukavemet gösterdi. Fransız ve İspanyol gemileri, filonun kalan kısmının yardımı olmadan tümüyle çaresiz bir şekilde birer birer teslim oldular. Kuzeyde Nelson'ın hattında bulunan tüm Fransız-İspanyol gemileri savaşın gidişatını değiştirmeye çabalamanın bir manası olmadığını anlamıştı. Yaptıkları kısa ama etkisiz bir denemeden sonra Trafalgar'dan ayrılıp Cebelitarık'a doğru seyrettiler.
Muharebe hızlı ve sonuç vericiydi. İngilizler 22 gemi ele geçirdi ve hiçbir gemi kaybetmediler. Ama HMS Victory'nin güvertesinin altında Amiral Nelson son nefesini vermekteydi. "Tanrı'ya şükür, görevimi yaptım!" Amiralin söylediklerini cerrah William Beatty duydu. Nelson'ın baş papazı Alexander Scott, amiralin yanına gitti ve ölünceye kadar onun başından ayrılmadı. Tüfek mermisinin vücudunu delip geçmesinden üç saat sonra Amiral Nelson hayatını kaybetti.
Naaşı eve dönüş yolculuğunda bir fıçı konyak içinde muhafaza edildi. Kuşkusuz Trafalgar Muharebesi'nde ölen tek asker Nelson olmamıştır. Dört yüz elli sekiz İngiliz denizci hayatını kaybetti ve 1.208'i yaralandı. Fransız ve İspanyolların ise 4,395 ölü ve 2,541 yaralısı vardı.
Trafalgar Muharebesi Sonrası Yaşananları
Dönüş yolunda denizlerde fırtınalar koptu ve Fransız gemileri, zapt ettikleri gemileri çekmekte olan ağır İngiliz filosunu taciz etti. İngilizler savaştan kaçınmak için ganimetlerinden vazgeçmek zorunda kaldılar. Yine de Napolyon'un planları hasar almıştı ve Britanya'yı işgal etme düşüncesinden vazgeçti. Fransız donanması muharebe gücünün önemli bir kısmını geri kazanmış olsa da, Trafalgar Muharebesi Fransızları bir daha İngilizlere bir deniz muharebesinde meydan okumamaya mecbur bıraktı. Bununla beraber, Napolyon'un kara orduları ortalığı kasıp kavururken savaşlar kıtada on yıl daha devam etti.
Amiral Nelson için Londra'da bir zafer yürüyüşü düzenlendi. Londra'nın merkezindeki Trafalgar Meydanı'na bu savaşın adı verildi ve meydanın ortasına Nelson'ın heykelinin bulunduğu bir sütun yerleştirildi.
Trafalgar Muharebesi Hakkında Sık Sorulanlar
Trafalgar Muharebesi ne zaman yapıldı?
Trafalgar Muharebesi, Napolyon Savaşları sırasında 21 Ekim 1805 tarihinde İngiliz ve Fransız liderliğindeki kuvvetler arasında yapılan bir deniz çatışmasıdır. İspanya'nın Trafalgar Burnu'nun batısında, Cádiz ile Cebelitarık Boğazı arasında gerçekleşmiştir.
Trafalgar Muharebesi'nde karşı karşıya gelen amiraller kimlerdi?
Trafalgar Muharebesi'nde Amiral Horatio Nelson İngiliz filosuna, Amiral Pierre de Villeneuve ise Fransız ve İspanyol gemilerinden oluşan bir filoya liderlik etmiştir.
Trafalgar Muharebesi'nde kaç kişi öldü?
Trafalgar Muharebesi'nde yaklaşık 1.500 İngiliz denizci öldü ya da yaralandı ve Amiral Horatio Nelson ölümcül bir yara aldı. İspanyol ve Fransız filosunda ise yarısı savaş esiri olmak üzere 14.000 kişi kaybolmuş ve Amiral Pierre de Villeneuve esir düşmüştür.
Trafalgar Muharebesi neden önemliydi?
Trafalgar Muharebesi, 100 yıldan uzun bir süre boyunca İngiliz deniz üstünlüğünü tesis ettiği için önemliydi. Savaş ayrıca Napolyon'un İngiltere'yi işgal etme planlarını da bozdu.