Thales: Batı Felsefesinin Öncüsü

Antik Yunan düşünürü Miletli Thales, Batı felsefesi, astronomi ve matematiğinin temellerini atmıştır.

Yazar Ali Artur
Nuremberg Chronicle'da Thales - evrenatlasi.com
Nuremberg Chronicle'da Thales. Sanatçılar: Michel Wolgemut, Wilhelm Pleydenwurff. Düzenleme. evrenatlasi.com

Antik Yunan filozofu Miletli Thales "Yedi Bilge" den biri olarak kabul edilirdi. Aristoteles kendi felsefi çalışmaları için onu örnek almış ve onu ilk filozof olarak kabul etmiştir. Günümüzde çoğu insan Thales'in ilk Batılı filozof olduğu konusunda hemfikirdir. Thales, geometri, matematik, astronomi ve tabii ki felsefeye yaptığı katkılarla antik dünyayı yeniden şekillendiren parlak bir düşünürdü; her şeyin sudan oluştuğu fikri gibi bazı fikirleri 21. yüzyılda yersiz görünse bile.

Miletli Filozof Thales'in hikayesi

Thales, Wilhelm Meyer tarafından yapılan gravür, 1875.
Thales, Wilhelm Meyer tarafından yapılan gravür, 1875.

MÖ 620 civarında Küçük Asya'daki Yunan şehri Milet'te Examyas ve Cleobulina adlı ebeveynlerin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Miletli varlıklı bir ailenin üyesiydi ve ataları Fenikeli olabilirdi.

Gelmiş geçmiş en parlak Yunanlılardan biri olarak kabul edilmesine rağmen biyografisi gizemle örtülüdür. Platon onu yedi antik filozoftan biri olarak sayarken, Aristoteles onu ilk filozof olarak adlandırmıştır. Felsefe tarihine baktığınızda, Thales'in Presokratik düşünürlerin öncüsü olarak anıldığını görürsünüz. Felsefe alanındaki öğrencileri ve haleflerinden bazıları, her ikisi de Milet felsefesi okuluna ait olan Anaksimandros ve Anaksimenes'tir. Ayrıca, diğer Miletliler ve İyonyalı Yunan filozof Herakleitos gibi, her şeyin sudan oluştuğunu düşündüğü için bir monisttir.

Presokratik filozof arkadaşlarının çoğu gibi Thales de felsefenin yanı sıra çeşitli disiplinlerde ustaydı. Mekanik, astronomi ve matematikle uğraşmıştır. Bu olağan bir durumdu. Bilim, din ve felsefe alanları iç içe geçmişti. Bir filozof, o dönemde bilgiye ve bilgeliğe tüm biçimleriyle değer veren biriydi. Mısırlı bir Osiris rahibi, Persli bir büyücü ya da Budist bir mistikle karşılaştırıldığında, presokratik Yunan filozofunun (Thales gibi) doğal olayları bilimsel ilkeler kullanarak açıklama girişimi temel ayrımdı. Her şeyin suda başladığı fikri antik Mısır ve Sami yaratılış mitlerine kadar geri götürülebilse de, Thales'in tezi maddi evreni teolojik ilkelerden ziyade bilimsel ilkelere dayanarak açıklama girişimiydi.

MS 3. yüzyılda yaşamış bir Yunan tarihçi olan Diogenes Laertius, eskilerin bu konuda bölünmüş olmalarına rağmen, ünlü Delphic sloganı "kendini bil "den Thales'in bahsettiğini iddia eder.

Genel olarak, antik kaynaklar Miletli Thales'in bir kitap yazıp yazmadığı konusunda anlaşmazlığa düşmüştür. Her halükarda, düşüncesinin temel fikirleri daha sonraki filozofların ve akademisyenlerin çalışmaları aracılığıyla korunmuştur.

Thales'in ölümü

"Kuyuya Düşen Astrolog", Sokrates öncesi filozof Miletli Thales ile ilgili bir Yunan anekdotuna dayanan bir masaldır.
"Kuyuya Düşen Astrolog", Sokrates öncesi filozof Miletli Thales ile ilgili bir Yunan anekdotuna dayanan bir masaldır.

Thales'in ölüm koşullarına ilişkin, her ikisi de 550'lerde geçen iki rakip anlatı vardır. Apollodorus onun Olimpiyat Oyunlarını izlerken sıcaktan bitkin düşerek öldüğünü belirtir. Ancak Platon, Thales'in gece yıldızları incelerken bir kuyuya düştüğünü söyler. Pedagojik anlamda bu hikaye, eskileri soyut düşünce uğruna pratik kaygıları ihmal etmemeleri konusunda uyarmaya hizmet etmiştir.

Öte yandan, tüm bunlar bir şehir efsanesi de olabilir. Gerçekten de bu durum antik dünyada oldukça sık rastlanan bir durumdu. Yunanlılar önemli şahsiyetlerin, özellikle de filozofların, devlet adamlarının ve diğer kamusal figürlerin yaşamları ve öğretileri hakkında ölümlerinden sonra ayrıntılı efsaneler icat etmeyi severlerdi. Bu hikayeler kimi zaman öğretici, kimi zaman da acımasızdı. Thales örneğinde, büyük olasılıkla bu ikisinin bir karışımı söz konusuydu. Bilgelik arayışına daldıktan sonra, Thales kuyu anlatısında gerçeklikle bağını kaybetti ve trajik bir şekilde öldü. Thales'in kuyuda boğulması, her şeyin sudan oluştuğu teorisini reddetmek için de eğlenceli bir yoldu.

Thales Teoremi ve diğer birçok bilimsel buluş

güneş tutulması
Ay güneşin önünden geçerek bir tutulma yarattığında, gökyüzü gün ortasında kararır. Bu olay eski insanlar için oldukça ürkütücüydü. Görsel: Irishcentral.com

Miletli Thales'in bir teorisyenden çok daha fazlası olduğundan şüphe yok. O, fikirlerini eyleme geçiren bir düşünürdü. Herodot'un kaydettiği gibi, Halys üzerinde geçilebilir iki boğaz yaratan bir baraj oluşturarak Lidya Kralı Karun'un nehir geçişini kolaylaştırmada etkili olmuştur.

Thales'in geometri ve matematik alanındaki uzmanlığı onu yaratıcı insanın sembolü haline getirmiştir; en çok Gize'daki Büyük Piramit (Khufu)'in gölgesini piramidin yüksekliğini belirlemek için kullanmasıyla bilinir. Denizcilikle ilgili ölçümlerinin yanı sıra, biri "Thales Teoremi" olmak üzere beş teoremle tanınır.

Astronomi alanına yaptığı katkılar da aynı derecede kayda değerdir. En önemli çalışması, MÖ 28 Mayıs 585'teki güneş tutulmasının önceden bilinmesiydi. Denizcilik söz konusu olduğunda, yıldızların usta bir gözlemcisi ve araştırmacısı olduğunu da kanıtlamıştır. Güneşin gündönümünden gündönümüne izlediği yolun hesaplanması onun üçüncü büyük astronomik başarısıdır.

Thales Mısır'a seyahat etmişti

Nuremberg Chronicle'da Thales
Thales. Nürnberg Chronicle'dan tahta baskı. Yazarlar: Michel Wolgemut, Wilhelm Pleydenwurff.

Yunanlıların en aydınlarının Mısır'a gittiğine inanılırdı. Bunlara örnek olarak Pisagor, Solon ve Platon gösterilebilir. Miletli Thales'in piramitlerin yüksekliğini ölçmek gibi pek çok başarısının Mısır'da gerçekleştirilmiş olması, onun Nil ülkesini gerçekten ziyaret ettiğini düşündürmektedir.

Bu ziyaret hiç gerçekleşmemiş olsa bile, anlatıda Thales'in fikirlerini nereden aldığına dair ipuçları olabilir. Thales kuşkusuz Mısırlıların evrene ve evrenin oluşumuna dair bakış açılarına aşina olsa da, bunları yeni ve çığır açıcı bir şekilde uyarlamış ve nihayetinde felsefi düşünceye yol açmıştır.

Ayrıca Mısır geometrinin doğduğu yerdi ve Mısır matematiği tarihteki en sofistike matematiklerden biriydi. Geometriyi Yunanistan'a getiren kuşkusuz Thales'tir, dolayısıyla bu bilgi ona aktarılmış olmalıdır.

Thales bilim ve ticari zekasını birleştiriyor

1944 tarihli bir sanatçının çizimi, antik Yunanlıların yağ için zeytinleri nasıl toplamış olabileceğini tasvir ediyor.
1944 tarihli bir sanatçının çizimi, antik Yunanlıların yağ için zeytinleri nasıl toplamış olabileceğini tasvir ediyor. Kaynak: Natural Geographic Image Collection

Aristoteles, Miletli Thales'in felsefe mesleği için nasıl ikna edici bir durum yarattığına dair bir hikaye anlatır. Efsaneye göre Thales, yıldızları çok iyi gözlemlemesi sayesinde bir sonraki zeytin hasadının çok verimli olacağını önceden bilebilmiştir. Bundan sonra Milet ve Sakız Adası'ndaki zeytinyağı fabrikalarına para yatırmış ve sıkılacak kadar olgunlaştıklarında zeytin akışını yönetmiştir. Bu şekilde büyük bir kazanç elde etmeyi başardı.


…filozoflar için isterlerse zengin olmak kolaydır, ancak umursadıkları şey bu değildir.

Aristotle, Politics 1259a

Ancak Aristoteles'e göre Thales'in amacı maddi kazanç değildi; daha ziyade bir filozofun maddi açıdan başarılı olmasının mümkün olduğunu göstermek istiyordu. Thales bu şekilde, mesleğinin anlamsızlığıyla ve servetinin azlığıyla alay edenlere cevap vermiştir. Miletli, bir filozofun yoksulluğunun önceden belirlenmiş olmadığını, aksine kişisel bir seçim meselesi olduğunu göstermiş, böylece parasal başarı yolundan daha fazla mutluluk sağlayabilecek bir öğrenme ve maneviyat yolu olduğunu öne sürmüştür.

Aristoteles bu açıklamanın doğruluğundan şüphe duymuştur. İnsanların Thales'in piyasa hakimiyetini onun çok bilge olmasına bağladıklarını düşünmüştür.

Thales Felsefesi

Daha önce de belirtildiği gibi, Batı kanonu genellikle Miletli Thales'in eserleriyle başlar. Öğrencilerinden ikisi olan Anaksimandros ve Anaksimenes onun fikirlerini kelimesi kelimesine taklit etmemiş, ancak benzer bir çizgide devam etmişlerdir. Bu üçü ortak doğum yerleri nedeniyle Miletliler olarak bilinir.

Öğrencileri Miletliler ve her şeyin ateşten yapıldığına ve "her şeyin akıp gittiğine" inanan küçük Efesli filozof Herakleitos gibi Thales de bazen İyonyalı monist bir filozof olarak sınıflandırılır.

Thales'in düşüncesini en iyi tanımlayan monizm biçimi madde ve materyal monizmidir. Töz monizmine göre orada sadece tek bir temel madde vardır. Miletli Thales için bu su idi. Fiziksel gerçekliği (su biçiminde) ruh gibi daha uhrevi kavramların üzerine koyduğu için, aynı zamanda bir materyalistti. Thales'in bir monist olması, inandığı tek maddenin dışında herhangi bir şeyin varlığını reddettiği anlamına gelmez. Bunun yerine, suyun her şeyin temeli olduğuna inandığını göstermektedir. İlk başta kulağa saçma gelse de, dolambaçlı bir şekilde, Thales aslında burada bir şeyin peşindeydi.

Thales'e göre her şeyin kökeni suydu

Thales her şeyin sudan geldiğini ve eninde sonunda yine suda kaybolacağını düşünüyordu.


Miletli Thales, suyun evrendeki her şeyin kaynaklandığı ilke olduğunu söyler.

Pseudo-Plutarch, Placita Philosophorum 1.3

Artık suyun evrensel bir çözücü ve en azından yaşam için gerekli bir bileşen olduğunu biliyoruz. Şimdi, 2.600 yıl önce, kendinizi etrafındaki evren için açıklamalar arayan bir adamın yerine koyun. Su her yerdedir ve hayatın anlamına dair cevaplar ararken bu gerçek sizin için belirgin hale gelir. Dünyayı keşfederken uçsuz bucaksız bir okyanus, nehirler, göller, yağmur ve karla karşılaşıyorsunuz ve her canlının hayatta kalmak için suya ihtiyaç duyduğunu fark ediyorsunuz. Tüm bunları yaşadıktan sonra suyu üç farklı evresinde görüyorsunuz: sıvı, katı ve gaz. Toprak suyu alıyor ve sonunda okyanusa geri dönüyor.


Her şeyi besleyen yeryüzünün sınırlarını, tanrıların içinden çıktığı Oceanus'u ve anne Tethys'i ziyaret etmek için yola çıkıyorum…

Homeros, İlyada 14.246

Üstelik bu bitmiş bir süreç değil. Bilgi arıyorsunuz ve antik Mısır'dan, Orta Doğu'dan ve tabii ki Yunanistan'dan evrenin kökenine dair hikayelere başvuruyorsunuz. Su, dünyanın her yerinde göreceğiniz bir tema olan yenilenme kaynağı olarak saygı duyuluyor. Antik Yunan şairlerinin en büyüğü olan Homeros, tanrıların yaratılışını Oceanus ve Tethys gibi su tanrılarına bağlar.

Thales'e göre Dünya denizin üzerinde yüzüyordu

Thales'e göre Dünya, okyanus üzerinde sürüklenen bir küreden ibaretti. Karanın katı ve hareketsiz, suyun ise akışkan göründüğünü fark ettikten sonra bu sonuca varmıştı. Thales'in depremlerin suların sertliğinden kaynaklandığına dair teorisi de bu bakış açısıyla tutarlıydı.

Antik Yunan mitolojisi, okyanus tanrısı Poseidon'u depremlere neden olmakla suçlanan kişi ya da şey olan "Yer Sarsıcı" olarak tanımlayarak bu teorilere daha fazla destek sağlamaktadır.

Thales'in dünyanın düz mü yoksa yuvarlak mı olduğunu düşündüğü de belirsizdir. Thales'in astronomi faaliyetleri aracılığıyla dünyanın küresel şeklini hayal etmiş olabileceği sonucuna varmak için mükemmel nedenler olsa da, bu iddiayı güvenle desteklemek için yeterli kanıt yoktur. Bu antik Yunan filozofları ve astronomları arasında yaygın bir inanç olduğundan, Thales'in bu görüşü paylaştığını hayal etmek zor değildir.

Thales Ruh Kavramına İnanıyor muydu?

Antik Yunan filozofu Miletli Thales, cevaplar için etrafındaki dünyaya bakan bir doğa bilimciydi. Ona göre her şey sudan oluştuğu için, o bir materyalistti. Buna rağmen, onun da ruha inandığı görülmektedir. Aristoteles, ruhun her şeyin doğasında var olan bir özellik olduğu fikrini Thales'e atfeder. Platon'un ruh teorisinin bundan evrilmiş olması mümkündür.


Thales de, hakkında kaydedilenlere bakılırsa, ruhun itici bir güç olduğunu düşünmüş gibidir; çünkü mıknatısın içinde bir ruh olduğunu, çünkü demiri hareket ettirdiğini söylemiştir.

Aristoteles, Ruh Üzerine 405 a20-22

Bazı düşünürler ruhun tüm evrene karışmış olduğunu söylerler ve belki de bu nedenle Thales her şeyin tanrılarla dolu olduğu görüşüne varmıştır.

Aristoteles, Ruh Üzerine 411 a7-8

Elimizdeki bilgilere dayanarak, Thales'in idealizminin Platon'unkinden çok daha düşük olduğu anlaşılmaktadır. Dahası, ilk bakışta, maddenin hareket eden bir gücü olarak ruh kavramı, Hristiyan teolojisindeki kutsal ruhtan ziyade enerji kavramına daha benzer görünmektedir. Aslında, bu ifadeler çeşitli şekillerde yorumlanabilir ve Thales'in ne demek istediğini kesin olarak bilmek mümkün değildir. Her halükarda, Thales'in etrafındaki dünya için açıklama ararken bir tanrıya ya da soyut bir kavrama değil, gerçek bir nesneye, özellikle de suya yönelmiş olması daha olasıdır.