Lady Godiva kimdir? Lady Godiva Orta Çağ'ın bir çıplaklık ve erdem hikayesidir. Uzun saçlı güzel Lady Godiva fakirlere yardım etmek için Coventry sokaklarında çırılçıplak at sürer. Öyküsü 900 yıldır hayatta. Yine de bugün aktarılan ayrıntıların ne kadar gerçek olduğu sorgulanıyor çünkü belgeli kanıtlara sahip değil. Ancak Lady Godiva çalkantılı zamanlarda yaşamıştı. İngiltere'nin dokuz kralının tahta oturduğunu gördü. Bu nedenle tarihçilerin dikkatinin başka yerde olması mümkün. Öyleyse Lady Godiva hikayesini tanıyalım.
Lady Godiva'nın efsanevi yürüyüşü
Efsanenin hayatta kalan en eski kaynağı Wendover'lı Roger'dan geliyor. Godiva'nın kocasına Coventry vatandaşlarına yüklediği ağır vergi yükünü hafifletmesi için yalvardığını yazar.
Godiva'nın ısrarından bıkmış olan Leofric, kasabada çıplak at sürmeye cüret etmesi halinde isteğini yerine getireceğini söyler. Godiva'nın Coventry halkına karşı şefkati o kadar büyüktür ki korkusunun üstesinden gelir. İnsanlara pencereleri ve kapıları kilitli şekilde içeride kalmalarını emreder ve uzun saçlarını vücudunu pelerin gibi örtmek üzere açarak bekleyen atına biner.
İnsanlar Godiva'ya olan saygılarından dolayı emrine itaat ederek içeride kalır ve o da sessiz sokaklarda atını sürer. Sadece Tom adında bir adam, kontesi dikizleme cazibesine karşı koyamaz ve penceresinin parmaklıklarını açmasıyla kör olması bir olur.
Çilesi tamamlanan Godiva kocasına geri dönerek ağır vergileri kaldırma sözünü yerine getirmesini ister. Ranulf Higden'in Polychronicon kitabına göre Leofric atlar hariç kasabadaki tüm geçiş ücretlerini kaldırır. I. Edward döneminden bir davanın kayıtlarına göre o zamanlar Coventry'de atlar dışında hiçbir geçiş ücretinin ödenmediği görülür.
Bugün Lady Godiva'nın kasabada atıyla izlediği rotayı yeniden canlandırmak adına Coventry'de her yıl bir yarışma düzenleniyor.
Lady Godiva'nın hikayesi gerçek mi?
Lady Godiva (veya Godifu ya da Godgyfu) gerçek bir kadındı ve Anglo-Sakson İngiltere'nin en zengin adamlarından olan Mercia'lı Kont Leofric ile evliydi. Ancak Lady Godiva olayı hakkında yazan tek kişi kronikçi Wendover'lı Roger'dır ve Godiva'nın 1066'daki ölümünden yıllar sonra 1200'lere dayanır.
Yazılarına göre Godiva, kocası Leofric'e Coventry halkına yüklediği ağır vergi yükünü hafifletmesi için yalvarmıştı. Biraz ısrarcı bir kadındı ki Leofric sonunda isteğini kabul etmek zorunda kaldı. Gerçekten de Wendover, Leofric'in eğer karısı atına çıplak binip sokaklarda yürürse fakirler üzerindeki vergileri düşürmeyi teklif ettiğini yazar ancak Godiva'nın bunu yapıp yapmadığını netleştirmez.
Godiva efsanesi kısa sürede süslendi. Bir sonraki versiyonda Godiva'nın yürüyüşü sırasında Coventry halkına içeride kalmalarını emrettiği yazıldı. Daha sonra uzun saçlarını açtı, atına bindi ve Leofric'in iddiasına karşı gelerek çıplak at sürdü. Bundan birkaç yüz yıl sonra Leydi Godiva hikayesi daha da detaylanıyor: Onu gözetleyen Tom adında bir kişinin kör olduğu yazılıyor.
Yine Ranulf Higden'in 1342 tarihli Polychronicon kitabında Leofric'in atlar dışındaki tüm geçiş ücretlerini kaldırdığı belirtilir.
Godiva kimdi?
İlginç ki Anglo-Sakson kanunlarında kadınların toprak sahibi olmasına izin verilmişti ve Godiva başlı başına zengin bir kadındı. Coventry bölgesi aslında onun mülklerinden biriydi. Yani Leofric, Coventry'nin lordu olmasına rağmen, Godiva bir miktar hükme sahipti. Kesin olarak bilinen tek şey bu değil.
İtibarı doğrulanamayan bir hikayeye dayanmasına rağmen böyle bir hayırsever kadından bahseden çağdaş kayıtlar var. Godiva, kocasıyla birlikte bir manastır (Benedictine) ve daha sonra bir katedral (St Mary) kurmuştur. Dindarlığı gereği fiziksel servetinin önemli miktarını Bakire Meryem'in onuruna manastıra bağışlar. Tüm altın ve gümüşlerini eritip burayı süsleyen haçlar haline getirir. Ülke çapındaki diğer birçok dini kuruma bağışta bulunur.
Yani kayıtlara göre Lady Godiva cömert bir kadındı ancak Godiva'da cömertlikten fazlası olması muhtemel görünüyor.