Amerika'nın Devirdiği Yabancı Hükümetler

1963: South Vietnam Ngo Dinh Diem

Amerika Birleşik Devletleri kurulduğu günden itibaren, ABD'nin stratejik ve ticari avantajlar elde edebilmesi için, yabancı hükümetleri devirmek veya desteklemeye yönelik askeri ve gizli operasyonlar gerçekleştirdi.

ABD'nin yabancı hükümetlere dışarıdan yaptığı bu dokunuşların ilki herkes tarafından tahmin edilebilir. Söz ettiğimiz şey, Kuzey Amerika'daki bağımsız kabile uluslarına karşı gerçekleştirdiği saldırılar ve onların evlerinden edilmesidir. 1890'larda başlayan ilk yayılım aslında radikal bir düşünceye dayandırıldı. Manifest Destiny olarak isimlendirdikleri ideoloji ile insanları besleyerek, emperyalist faaliyetlere anlam yüklediler.

ABD Hawaii Krallığının yönetimini yıkıp adalarını topraklarına dahil ettiğinde, denizaşırı ülkelere yayılma başlamıştı. Amerika, modern imparatorluğu için daha çok denizaşırı toprağı ele geçirdikçe bir şeyin farkına varıyordu. Artık diğer ülkelerin hükümetlerine ve o ülkelerin arka bahçesinde olup bitenlere rahatlıkla müdahale edebiliyordu. ABD 20. yüzyıl başlarında Karayip bölgesine gerçekten acımasızca saldırılar yaptı.

ABD, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra CIA (Merkezi Haber Alma Teşkilatı)'i kurdu. Böylece dünyanın her yerindeki hükümetleri daha belli belirsiz şekilde istediği zaman yerinden edebilecekti. ABD başkanları, Soğuk Savaş'ta ortaya atılan Domino Teorisi'ne, göre komünist rejimlerin büyümesini durdurmak için bu dışarıdan müdahalelerin büyük bölümünü akla uygun hale getirmeyi başaracaklardı. Aynı şekilde 21. yüzyıldaki ABD başkanları da ABD'nin Ortadoğu'da başlattığı yıkımın gerekli olduğunu savundular.

1893: Hawaii

Hawaii Kraliçesi Lili'uokalani
Hawaii Kraliçesi Lili'uokalani

Ocak 1893'te, küçük bir beyaz işletme ve kölelerin çalıştırıldığı plantasyonun sahibi olan bir grup, bir ABD elçisinin Hawaii'ye verdiği destekle, Hawaii monarşisinin lideri Kraliçe Liliʻuokalani'yi iktidardan indiren bir darbenin başını çekti. Bu darbe gerçekleşmeden 6 yıl önce önemli bir gelişme yaşandı: Kraliçe'nin selefi olan kardeşi Kral David Kalakaua'nın, gücünün büyük bölümünü elinden alan ve hepsini beyaz çiftçi sınıfının üyelerine vermek zorunda bırakan yeni bir anayasayı silah zoruyla onayladı. Darbeyi gerçekleştirenler aynı 1898'de yaptıkları gibi, ABD'yi zaman kaybetmeden Hawaii'yi ele geçirmeye zorladı. Bu güzel adalar topluluğu, 1959'da Amerika'nın 50. eyaleti olarak ülkeye dahil edildi. Zaten 1959 yılına kadar da bir ABD toprağı halindeydi.

1993'te ABD hükümeti darbeden yüz yıl sonra, monarşi yönetimlerini yıktıkları ve yerli Hawaii halkının veya egemen hükümetlerinin bir isteği olmadığı halde, 1.8 milyon dönümlük araziyi ele geçirdikleri için Hawaii Yerlilerinden usulen özür diledi.

1933: Küba

ABD 1898'de Hawaii'yi topraklarına dahil etmişti. Bununla aynı yıl İspanya-Amerika Savaşı'nda da bir zafer kazanıldı. Tüm bu kazanımlar ABD'nin özgüvenini iyice artırdığı için işleri bir adım ileriye götürdüler. Böylece Guam, Porto Riko ve Filipinler ele geçirilmiş ve son olarak Küba da işgal edilecekti. Başkan Theodore Roosevelt, 1904-1905'te Monroe Doktrini olarak bilinen mesajında, Latin Amerika bölgesinde askeri harekatlar yapma hakkını iddia ettikten sonra "Uluslararası Polis Gücü" görevini üstlenmişti. ABD bu gücü Dominik, Nikaragua, Meksika, Haiti ve Küba'yla beraber Karayip Havzasının büyük bölümünüde sürekli kullanmaya başladı.

ABD 1902'de Küba'yı egemenliğini kazanmış ülke olarak tanıdı. Bunun ardından ordusunu ülkeden çekecekti. Fakat bunu yaparken ABD çıkarlarına yönelik herhangi bir davranışta yeniden müdahale edeceğinin garantisini vermişti. Geçen otuz yıl süresince ABD, kendilerine ait şeker ve kahve ticaretini baltalayan işçi grevlerini ve bölgedeki devrim çalışmalarına "son vermek" için Küba ve diğer Karayip bölgelerini "Muz Savaşları" adı altında sürekli işgal etti.

1933 yılında ordu mensubu Fulgencio Batista'nın mevcut Küba yönetimine son vermek gerçekleştirdiği darbenin arkasında durdu. Fidel Castro, Batista'yı yok etti ve Batı'nın ilk komünist rejimini inşa etmeyi başardı. Bunun sonrasında John F. Kennedy, 1961 yılında başlattığı Domuzlar Körfezi Çıkarması ile Fidel Castro'yu yıkmak istedi. Darbe planının başarısız olması, bir şey çok açık ortaya çıkardı: Amerika, güneydeki komşularına tamamen emperyalist düşüncelerle yaklaşıyordu. Özellike CIA isimli müdahaleci uzantının tehlikesi tamamen anlaşılmıştı.

1953: İran

1951-1953 yılları arasında İran Başbakanı olan Mohammad Mosaddegh ve ABD Dışişleri Bakanı Dean Acheson ile Washington, DC, 1951.
1951-1953 yılları arasında İran Başbakanı olan Mohammad Mosaddegh ve ABD Dışişleri Bakanı Dean Acheson ile Washington, DC, 1951.

ABD 1947'de CIA'i kurdu. Bu kuruluşu yalnızca yabancı devletlerdeki hükümetleri değiştirmek ya da desteklemek için kullanmaya başladı. Hatta ABD, II. Dünya Savaşı'ndan önce yabancı hükümetlere yönelik emellerini gizleme çabasına da girmiyordu. Fakat Soğuk Savaş dönemine girilmesiyle, ABD Soyvetler'e yönelik planlarını gizlemeye yönelik bir refleks geliştirmişti.

Öyle ki, Soğuk Savaşı'ın zirvesinde, yani 1950'lerde Başkan Eisenhower ve CIA direktörü Allen Dulles, ABD'nin gerçekleştirdiği her eylem için sürekli bir reddetme politikasını uygulamaya koymuştu. Başkan Eisenhower'a göre her şeyi yapmak mümkündü ve kimsenin yapılanlardan haberi olamazdı.

CIA 1953 senesinde, İran şahı Muhammed Rıza Pehlevi ile beraber şahın gücünü konsolide etmek için demokratik yollarla seçilmiş milliyetçi başbakan Muhammed Musaddık'a darbe yaptı. Gizliliği kaldırılan CIA belgelerine göre, Ajax Operasyonu olarak adlandırılan planda İran'daki sözde "Sovyet saldırganlığına" son vermek istendiği iddia ediliyor. Oysa İranlı-Amerikan tarihçi Ervand Abrahamian'a göre gerçekte olan, ABD'nin bölgedeki petrol kaynaklarını kendi avantajlarına yönelik dizayn etme arzusundan ibaretti. Çünkü Muhammed Musaddık İran petrollerinin üstündeki yabancı payını büyük oranda azaltmıştı.

1954: Guatemala

CIA 1954 senesinde, Guatemala'nın demokratik yollarla seçilmiş başkanı Jacobo Árbenz'e bir darbe düzenledi. Kod adı Operation PBSuccess olan darbe organizasyonunun insanlara söylenen amacı, komünizmin yayılmasını durdurmaktı. CIA yasal lider Árbenz yerine askeri diktatör Carlos Castillo Armas'ı getirdi. Fakat asıl amaç elbette bu değildi. CIA, Árbenz'i yönetimden alarak, gerçekleşmek üzere olan toprak reformlarının önüne geçmişti. Bu reform ülke topraklarının %42'sini elinde tutan Amerikalı şirket United Fruit Company'i tehdit ediyordu.

Zaten Başkan Eisenhower ve beraberindeki yöneticilerin bu şirketle ilişkileri çok yakındı. Dışişleri Bakanı John Foster Dulles, United Fruit'in ABD'deki hukuk firmasındayken, en önemlisi kardeşi CIA direktörü Alan Dulles yönetim kurulundaydı. CIA bu dönemlerde tamamen Latin Amerika hükümetlerini değiştirmekle uğraşıyordu. Kennedy yönetimini henüz ilk yılında Dominik Cumhuriyet'inde yaşanan suikastın arkasında yer alıyordu. 1964 yılında Lyndon B. Johnson dönemindeyken de Brezilya'daki darbeyi başlattı.

1960-1965: Kongo

Gana'nın Accra kentinde bir grup kadın, Kongo'nun suikaste uğrayan eski başbakanı Patrice Lumumba için düzenlenen yas geçit töreni sırasında. Pankartlarda 'Mobutu ve Tschombe asılmalı', 'Hain Kasavubu' ve 'Hammarskjold görevden alınmalı' yazıyor

1960 yılında Kongo Cumhuriyeti (şimdi Kongo Demokratik Cumhuriyeti) Belçika'dan bağımsızlığını kazandı ve demokratik yollarla ilk başbakanları Patrice Lumumba'yı seçti. Fakat iktidara yükselmesinden kısa bir süre sonra, Cumhurbaşkanı Joseph Kasavubu ile arasında sorunlar yaşanıyordu. Belçika'da o ülkedeki vatandaşlarını koruma bahanesiyle ülkeye saldırı düzenledi. Tam bu dönemde Lumumba görevden alınacaktı. Arkasından başlayan rahatsızlığın Sovyet'lere verimli bir ortam sağladığından korkan CIA, Lumumba'yı hedef göstererek Castro gibi komünist bir diktatör olduğunu söylüyordu. Dolayısıyla onu öldürmeye yönelik planlara da dışarıdan yardım etmek istedi. CIA, Lumumba'nın 1960 senesinde ele geçirilmesini ve 1961'de suikast ile öldürülmesini kolaylık sağlamıştı.

Bu saldırı, askeri diktatör Mobutu Sese Seko'nun Kongo'daki gücünü sağlamlaştırdığı uzun bir dönem olan Kongo Krizi'ne (1960-1965) hız verdi. CIA 1965'te, bölgede komünizmin kabul görmesini önlemek için, Mobutu'nun Kongo Cumhuriyeti'nin demokratik yönetimini yıkma teşebbüsünü destekledi. Mobutu, ülkeyi 1997 yılına kadar yöneten acımasız bir tek adam pozisyonunda kalacaktı.

1963: Güney Vietnam

Ngo Dinh Diem'
Güney Vietnam'ın gitgide popülerliğini yitiren başkanı Ngo Dinh Diem'in (üstte), Vietnam savaşı sırasında Kasım 1963'te bir askeri darbeyle devrildiği Saygon'daki başkanlık sarayı

Amerika'nın Vietnam'da yaşadığı hezimete dair birçok belge Pentagon Papers (Pentagon Belgeleri) adı altında, The New York Times'ın 1971 yılına ait bir baskısında yayınlandı. Arkasından gelen büyük sansasyondan anlaşılana göre, CIA 1963 yılında Güney Vietnam lideri Ngo Dinh Diem'e yönelik yapılan darbe ve suikastı desteklemişti.

ABD 1963 yılında Başkan Ho Chi Minh'in başında olduğu komünist Kuzey Vietnam ile savaşması için sayısız ABD askerini hiç nedensiz Vietnam'a yolladı. İlk dönemlerde ABD, Diem'i desteklemişti. Çünkü kuzey ile savaşıyordu. Bununla beraber, Başkan Diem'in Budist insanlara uyguladığı işkenceler saygınlığını tamamen azaltmıştı. Diem'in karakterindeki bu açık, Kennedy'nin Diem'i savaşı kazanma olasılığının olmadığını düşündürdü. Kasım 1963'te gerçekleşen darbe ve Diem suikastı, Başkan Kennedy suikastından kısa süre önce yapılmıştı.

1973: Şili

Şili Devlet Başkanı Augusto Pinochet, Dışişleri Bakanı Henry Kissinger'ı 1976'da Başkanlık makamına gelişinde selamlıyor

Şili demokratik yollarla 1970'de sosyalist Salvador Allende'yi cumhurbaşkanı seçmişti. Fakat ABD Başkanı Richard Nixon, Allende'nin koltuğa oturmasını engellemek için derhal bir darbe düzenlemek istedi. Nixon bu yönde emir verdikten sonra CIA, yeni sosyali cumhurbaşkanını aşağı çekmek için, aşırılıkçı Şililere maddi destekler yapmaya başladı. Tüm bu destekler eşliğinde, 1973 yılında askeri diktatör Augusto Pinochet, Allende'yi devirmeyi başaracaktı. Pinochet 1990'a kadar Şili'nin seçilmemiş anti-demokratik cumhurbaşkanı olarak başta kalacaktı.

Fakat yine de, CIA'in Pinochet'nin yaptığı darbenin planlayıcıları arasında yer alıp almadığı tartışma konusudur. Her şeye rağmen, CIA'in önceki darbelere verdiği desteği düşündüğümüzde, Pinochet'nin koltuğu oturmak için faydalandığı siyasal kararsızlığa destek vermişti. Başkan Nixon ve güvenlik danışmanı Henry Kissenger arasında Pinochet'nin yaptığı darbeyle ilgili gerçekleşen telekonferans görüşmesinde Kissenger, Eisenhower döneminde kahraman olabilecekleri bir darbeyi ABD medyasının kutlamadığından şikayet ediyordu.

Nixon ise bu yorumu "Bu olayda -bildiğiniz gibi- bir elimiz görünmüyor," diye yanıtlıyor. Kissenger ise durumu "Yani onlara yardım ettik… şartları elimizden geldiği kadar iyileştirdik" diyerek daha netleştiriyordu.

1981-90: Nikaragua

Başkan Ronald Reagan'ın yönetimi 1981-1986 yılları arasında yasadışı olarak İran'a silah sattı. Çünkü Daniel Ortega'nın lider olduğu sosyalist Sandinista hükümetine karşı savaşmak için, buna yönelik bir araya getirilip eğitilen Contras adlı bir grubun silahlandırılması gerekiyordu. İran'a satılan yasadışı silahlar 1986 yılında halka açıklandı ve kongre soruşturmaya başladı. Ortegalı Sandinista hükümeti 1990'da yıkıldı. Çünkü ABD kendisinin seçilmesi için para desteği sağladığı ortaya çıkmıştı. Muhalefetin adayı Violeta Chamorro, bu haberler eşliğinde yeni başkan oldu.

2001: Afganistan

Aralık 2001: Afganistan Yürütme Konseyi başkanı Hamid Karzai, ülkenin başkenti Kabil'de ülkenin yeni hükümetini kutlama töreni sırasında yemin ettiği içişleri bakanlığı binasına girdi

ABD 2001'de Afganistan'ı işgal etti. Görünürde Taliban'ı yenmişti. Fakat Taliban'a karşı olan Kuzey İttifakı'nı değil Hamid Karzai'yi hükümetin başına getirdi. Karzai'nin kurduğu hükümet 2002'de Afganistan geçiş hükümetinin başındaydı. 2004 senesinde de ABD desteğiyle Afganistan İslam Cumhuriyeti'nin başkanı olarak yoluna devam etti. 2014 senesinde Eşref Ghani yeni başkan seçildi. Fakat ABD Afganistan'dan 2021 senesinde çekildi. Arkasında bir enkaz bıraktı. Gani kaçarak ülkesini terk etti. Milyonlarca kadın ve çocuk Taliban'ın eline bırakıldı.

2003: Irak

ABD askerleri Bağdat'ın merkezine girerek Saddam Hüseyin'in heykelini devirdi, 9 Nisan 2003

2003 yılında ABD Irak'ı işgal etti ve Saddam Hüseyin hükümetini devirerek Saddam'ı da idam ettirdi. Afganistan'da olduğu gibi ABD yine üç aşamalı bir yönetim inşa etmeye çalıştı. Geçici, Geçiş dönemi ve kalıcı hükümet. Amerika Birleşik Devletleri 2011'de Irak'taki savaşı sona erdirdiğini duyurdu. Fakat işgal günlerinden bu yana ülkenin hükümet yapısı sürekli olarak değişmeye devam ediyor.