Yüzyıllardır Araplarla savaşan Hospitalier Şövalyeleri 1344'te İzmir'e girmiş ve 1348'de İzmir'i Türklerden almıştı (O zamanki Yunanca adıyla Smyrna — okunuşu "İzmir"i çağrıştırır). Neredeyse 60 yıl sonra 15. yüzyıla gelindiğinde Türk-Moğol Han'ı Timur, Hospitalier'i İzmir'e saldırmakla tehdit etti. Tanınmış bir Orta Çağ savaşçı tarikatı olan Hospitalierler bu noktaya pek çok Müslüman ordusunu yenerek gelmişti. Timur denilen bu adama karşı koymakta sorun yaşamayacaklardı. Ancak yakında öğrenecekleri şey Timur'un Türk-Moğol ordusunun şimdiye kadar gördükleri en azılı düşmanlar olduğuydu.
Çıkmaza giren Haçlı Seferi
Müslüman Araplar tarafından Kudüs'ten kovulan Hospitalierlerin Kutsal Toprak'ı ele geçirme şansı artık yoktu. Ancak Haçlı ruhunu kaybetmek de istemediler ve bu yüzden saldıracak sonraki Müslüman devleti aradılar.
Tam da Anadolu'da Müslüman Selçuklular vardı ve bugünkü İzmir kentini alarak deniz baskınlarına başlamışlardı. Türkler böylece Ege Denizi'ndeki Hristiyan gemilerine tehdit oldu. Papa şimdi İzmir'e bir haçlı seferi yapılmasını istedi. O sırada Rodos'ta olan Hospitalier Şövalyeleri bu çağrıyı kendilerini kanıtlama fırsatı olarak gördüler. 1345'te İzmir limanını ve ona bakan kaleyi tümüyle ele geçirdiler.
Ancak buradan daha ileri gidemediler çünkü Türkler kentin kalanına bakan iç kaleyi bırakmıyordu. Yine de iki taraf da birbirine üstünlük kuramadı. İzmir neredeyse ikiye bölünmüştü: Hospitalier Şövalyeleri limanı ve deniz kalesini ve Türkler karadaki kaleyi ve kentin kalanını tutuyordu.
Bir Türk-Moğol'dan Oğuz Türk'üne uzanan el: Timur
İzmir neredeyse 60 yıl böyle kaldı. Bu arada Orta Asya Han'ı Timur, kendisini yeni Cengiz Han olarak gösteriyor ve yaşayan en büyük Türk olduğunu kanıtlamak için elinden gelen her şeyi yapıyordu.
Cengiz'in baba tarafından soydaşı olan Timur Özbekistan'dan Anadolu'ya dek batıya yürüdü. En büyük Türk hükümdarı olduğunu göstermek için Selçuklulara saldırdı ve onları yendi. Sultanlarını tutsak aldı.
Bu dönemde İzmir'de yaşananlar Timur'un dikkatini çekiyordu. Timur Müslümandı ancak bunu Hospitalier Şövalyeleri'ne düşmanlık besleyecek kadar umursamıyordu. Yine de kentte yaşayan Türkler vardı ve Timur bir karar vermeliydi.
Ana hedef İzmir'in kontrolüydü ancak Timur için iki taraf da teknik olarak düşmanıydı, bu yüzden hem Hospitalier Şövalyeleri'ni hem de Selçukluları bölgeden atacaktı.
Hospitalier Şövalyeleri, Timur'un korkutucu ününü duymuşlardı. Zaten Timur bir bölgeye akın etmeden önce öyküleri önceden oraya ulaşıyordu. Hospitalier'in Büyük Üstadı, Timur'la konuşarak anlaşamayacağını biliyordu ve Doğu'dan yaklaşan fırtınanın hazırlıklarına başladı.
Hazırlıklar
İzmir garnizonunda üst düzey eğitimli 200 Hospitalier Şövalyesi vardı. Garnizon komutanı şövalyelerin Timur'a karşı her şeylerini ortaya koyması için maaşlarını yıllık 100 florin gibi devasa bir yere çıkardı. (Bugünkü değeri olasılıkla 14.000 ila 100.000 dolar olan bu maaş Floransa Katedrali'nin mimarına denkti.)
Şövalyeler Timur'un surlara merdiven gibi kuşatma araçları uzatmaması için etrafına derin bir hendek açtılar. Ayrıca çevreyi sular altında bırakıp sadece ulaşım için küçük bir hat koydular. Bu hareket kaleyi savunmayı epey kolaylaştırdı.
Şövalyeler ayrıca İzmir limanına bolca mühimmat, erzak ve takviye malzeme getirdi. Garnizon artık Timur'a karşı koyacakları konusunda kendisinden emindi. Hatta Timur'un tarihçileri bile kaleyi alamayacaklarını yazmaya hazırdı.
Şövalyelerin Büyük Üstadı elçisini Timur'a yolladı. Görüşmelerde Timur alaylı bir yol izleyerek Hospitalier Şövalyeleri'nin Müslüman olması durumunda İzmir'i bırakacağını açıkladı. Yani İzmir'i hiç bırakmayacaktı.
Timur 2 Aralık 1402'de ordusunun önünde İzmir'de göründü. Timur surları çevreleyen büyük çukuru fark ederek akıllıca bir hamle yaptı: Hızlıca taş fırlatan mancınıklar inşa ettirdi ve Hospitalier Şövalyeleri'ni korkunç gürültü yaratan uzun bir bombardımana tuttu. Timur'un mancınıkları böylece hem İzmir'in surlarını vurdu hem de Hospitalier'in açtığı çukurları doldurdu.
İzmir Kuşatması başlar
Bu hareketle Timur şimdi ordusunu koçbaşı benzeri kuşatma aletleriyle duvarlara yönlendirdi. Aynı anda gemileriyle limanın girişine büyük miktarda taş fırlatarak kaleyi her yönden pençeye aldı.
Şövalyeler Timur'un ordusuna oklar, taşlar ve Rum ateşiyle dolu yangın bombaları attılar. Hospitalier ilk başta İzmir duvarını Timur'dan korumada başarılı oldu.
Ancak Timur şimdi surları alttan geçmeye karar verdi. Hospitalier kalesinin altını kazarak tüneller açtılar. Ardından patlayıcılar yerleştirerek kalenin dış duvarını yıktı. Yaklaşan tehlikeden habersiz olan surdaki Şövalyeler birden etrafa saçıldılar.
Patlama şövalyelerin dikkatini dağıtsa da yeniden düzen oluşturdular. Ancak Timur ve ordusunun gedikten çıkmasıyla kalede azılı bir çatışma başladı. Şövalyeler İzmir'in sıkışık sokaklarında alışık oldukları düzende savaşamıyordu. Hristiyan dünyasının en iyi şövalyelerine sahip Hospitalierler Orta Asya'dan gelen bu Türk-Moğol savaşçılarına kesinlikle karşı koyamadı. Boy ölçüşemediklerini anlayan şövalyeler kaçmaya başladı ve Hristiyan Haçlı ruhu resmen ezildi.
Kuşatma sonrası
Şövalyeler kaçarken aynı anda Hospitalier'in destek gemileri bölgeye ulaşmıştı. Timur bu gemileri bombalayarak zaman ve kaynak kaybetmek yerine onlara mancınıkla Hospitalier şövalyelerinin başlarını attı.
Karada dört bir yana kaçan şövalyeler ve havadan yağan başlar ile Hospitalier gemileri İzmir limanına bile yaklaşmadan hızla döndüler. Timur'un askerleri ardından kardeşlerinin öcünü almak için öfkelerini kentteki Hıristiyanlara çevirip onları katletti.
Timur, Anadolu'da yıllardır ele geçirilemeyen İzmir'i yaklaşık 15 günde fethetmişti. Timur İzmir'i kontrolüne aldı ancak içerideki Selçuklu Türkleriyle ikilik doğmaması için onları iç kaleden kovdu ve ayrıldıkları tepedeki kaleyi de güçlendirdi. Hospitalierlerin deniz kalesini yıktı.
İzmir'in Fethi İspanyolları kızdırmıştı. Papa'dan yeni bir haçlı seferi başlatmasını istediler. Ancak Papa öyle düşünmüyordu. Timur ne de olsa bölgedeki Türklerle savaşıyor ve Hıristiyanlara düşmanlık beslemekle ilgilenmiyordu.
Timur, İzmir'in Fethi'nden büyük memnuniyet duydu. Gururluydu çünkü Türklerin neredeyse 60 yıldır yenemediği Hospitalierleri yenmiş, zamanının en iyi Haçlı askerlerini denize dökerek İzmir'den atmış ve yaşayan en büyük Türk olduğunu göstermeye devam etmişti.