Araştırmacılar, 1990'dan 2018'e kadar 3-19 yaş arasındaki kişilerin şekerli içecek alımının haftada 2,9 porsiyondan 3,6 porsiyona çıktığını tespit etti. Standart bir porsiyon 248 g olarak kaydedilmiştir.
Çalışmayı ABD'deki Tufts Üniversitesi'nde tamamlayan ve şu anda ABD'deki Washington Üniversitesi'nde doktora sonrası araştırmacı olarak görev yapan ilk yazar Dr. Laura Lara-Castor, "Bu çalışma, davranışları erkenden değiştirmek ve çocuklukta şekerle tatlandırılmış içecek alımıyla ilişkili olumsuz sonuçları önlemek için hedefli eğitim ve politika müdahalelerine duyulan ihtiyacı vurgulamaktadır" dedi.
Araştırmacılar, 185 ülkede yapılan beslenme anketlerinden elde edilen verileri bir araya getiren Küresel Beslenme Veritabanı'ndaki verileri analiz ettiler.
Araştırmacılar, şeker eklenmiş ve 237 g içecek başına 209 kilojulden fazla enerji içeren herhangi bir içecek olarak tanımladıkları "şekerli tatlandırılmış içecekleri" incelemişlerdir.
Buna ev yapımı içecekler, alkolsüz içecekler, enerji içecekleri ve meyve içecekleri dahildir. Saf meyve ve sebze suları, yapay olarak tatlandırılmış içecekler ve tatlandırılmış süt hariç tutulmuştur.
Bu süre zarfında, çocuklar ve ergenler şekerli içecek alımlarını yetişkinlere kıyasla iki kat daha hızlı artırmıştır.
Ancak toplam şekerli içecek miktarı bölgeden bölgeye değişiklik göstermiştir. Güney Asya'da 2018 yılında çocuklar haftada 1,3 porsiyon şekerli içecek içerken, Latin Amerika ve Karayipler'de haftada 9,1 porsiyon şekerli içecek içmişlerdir.
En büyük artış ise Sahraaltı Afrika'da gerçekleşmiş ve çocuklar bu dönemde haftada 1,6 porsiyondan 2,9 porsiyona kadar şekerli içecek içmiştir.
Tufts Üniversitesi'nden kıdemli yazar Profesör Dariush Mozaffarian, "Bulgularımız dünyanın hemen her ülkesinde alarm zillerini çaldırmalı" diyor.
"Gördüğümüz alımlar ve eğilimler, daha sağlıklı bir nüfusun geleceği için ele alabileceğimiz ve almamız gereken halk sağlığı için önemli bir tehdit oluşturuyor."
Daha yüksek gelirli ülkelerde 2005'ten 2018'e kadar şekerli içecek tüketiminde bir düşüş görülmüştür. Araştırmacılar makalelerinde bu durumun şekerle tatlandırılmış içeceklere yönelik "artan bilimsel ve halk sağlığı ilgisi" ile açıklanabileceğini öne sürüyor.
Araştırmacılar makalelerinde, "Dünya genelinde gençler arasında şekerli içecek tüketimini azaltmak için hem ulusal düzeyde hem de daha hedefe yönelik politikalara ve yaklaşımlara ihtiyaç vardır" diye yazıyor.
ABD'li ve Kanadalı araştırmacılar tarafından yapılan çalışma The BMJ dergisinde yayımlandı.