Yumurtadan çıkmamış embriyo kuşlar yalnızca ebeynlerinin tehlike çağrılarını duymuyor aynı zamanda bu bilgiyi yuvadaki kardeşleriyle de paylaşıyorlar. Araştırmacılar henüz yumurtadan çıkmamış sarı bacaklı martıların (Larus michahellis) yuvalarını, bir yırtıcı tarafından avlanma riskine işaret eden işaretlerle donattılar. Embriyo kuşlar bu ipuçlarını yalnızca yuvadaki kardeşlerine iletmekle kalmadılar, yumurtadan çıktıkları andan itibaren kontrol grubundaki (normal yumurtalar) kardeşlerinden çok daha temkinli davranışlar sergilediler.
Yumurtadaki kuşlar iletişim kurabiliyor
Yumurtalarla anne arasında fizyolojik bir bağ olmadığından, araştırmacılar gerekli sosyal bilgilerin yavrulara bu şekilde kazandırıldığına inanıyor. Araştırmacılar doğum öncesi aşamada edinilen bu bilgilerin gelişimsel pratikliği artırdığını açıkladı.
Deney nasıl yapıldı?
Ekip, İspanya'daki Sálvora Adası'ndan yabani martı yumurtaları topladılar. Bu martılar özellikle küçük yırtıcı otoburlarla sık sık mücadele etmeleriyle biliniyor.
İki gruba bölünen yumurtalar kuluçka makinesine üçlü halde yerleştirildiler. İki gruptan, deney grubu sarı ve kontrol grubu mavi ile işaretlendi. Yumurtalar daha sonra düzenli olarak yetişkin avcıların seslerinin oynatıldığı özel kutulara aktarıldı. Kontrol grubundaki yumurtalar içinse herhangi bir ses çalınmadı.
Yırtıcı sesi duyan yumurtalar inkübatöre geri yerleştirilirken diğer normal yumurtalarla fiziksel temas halinde oldular. Araştırmacılar bu yumurtaların kontrol grubundaki diğer yumurtalara kıyasla daha fazla titreştiklerini gözlemledi.
Araştırmacılar, yumurtalar çatladığında çıkan civcivleri incelediklerinde üçlü gruplar halinde yerleştirilen civcivlerin üçünün de aynı gelişimsel değişiklikler sergilediğini fark ettiler. Yırtıcı bilgisini alan embriyo kuş, titreşim yoluyla bunu diğer kardeşlerine aktarmıştı.
Deney civcivleri daha temkinliydi
Kontrol civcivlerine kıyasla, deney civcivleri daha az ses çıkarıyor ve daha çok çömeliyordu. Bunlar yırtıcılara karşı gösterilen savunma mekanizmalarıydı.
Bu civcivler aynı zamanda diğer normal civcivlerde olmayan fizyolojik özelliklere sahiplerdi. Daha yüksek düzeyde stres hormonu salgıladılar ve hücre başına daha az sayıda mitokondriyal DNA bulundurdular. Ayrıca daha kısa tarsusları (bacakları) vardı.
Stres gelişimsel anormalliğe neden oldu
Araştırmacılara göre bu gelişimsel bozukluklar çatlama süresiyle ilgili değildi. Zira bu süreler tüm yumurtalarda benzerdi. Asıl cevap streste yatıyordu. Strese maruz kalan embriyoların gelişimleri sekteye uğradı.
Gelecekteki çalışmalar embriyoyken kazanılan sosyal bilgilerin hayvanlarda ne tür fenotip (dış görünüş) değişikliklere yol açtığını ele alacak.
Araştırma, Nature Ecology & Evolution'da yayımlandı.