Dünya'nın iklimi ısındıkça, insan sağlığı için önemli sonuçlar doğuran aşırı ısı ve nem vakaları artıyor. İnsanlar, iklim değişikliğinin sonucu olarak güçlü sıcak hava dalgaları, ölümcül seller ve orman yangınları yaşıyor. Aşırı hava sıcaklığının Dünya ve insan yaşamı üzerinde yarattığı şaşırtıcı etkiler var.
Fosil yakıt yakımından kaynaklanan emisyonlar sanayi çağının başlangıcından bu yana atmosferde ısı hapsediyor. Ortalama sıcaklıklar 1880'den bu yana 1,1°C arttı. Bu fazladan enerji dünyaya eşit dağılmadı ve bugün gördüğümüz aşırı uçlu hava olaylarına neden oluyor. Küresel emisyonlarda yeterli azalma olmazsa bu durum devam edecek.
Daha Şiddetli ve Uzun Sıcak Hava Dalgaları
İklim değişikliği sıcak hava dalgası gibi aşırı hava olaylarını artırıyor. Dünya'nın ısısını 1°C artırmak küçük görünebilir ancak aşırı enerji gerektirir ve iklimde büyük etkilere sahip.
Sıcak hava dalgaları atmosferdeki yüksek basınç sıcak havayı aşağı doğru ittiğinde meydana geliyor. Atmosferik kuvvet sıcak havanın yükselmesini engelleyerek ısı kubbesi oluşturur. Artık yükselen hava olmadığından basınç sistemi hava durumunu değiştirir: Rüzgar ve bulut örtüsü azalır, yağmur oluşumu döngüsü aksar ve tüm bunlar hava sıcaklığını artırarak boğucu bir noktaya getirir.
Atmosferik nem sıcak hava dalgası oluşumunda önemli rol oynuyor. Düşük nemli kurak koşullarda sıcak hava dalgaları daha sık ortaya çıkar ancak yüksek nem koşullarında oluşan sıcak hava dalgası hayvancılık ve yaban hayatı olan yüksek yoğunluklu kentlerde nüfus üzerinde büyük etkiye sahip.
Artan Orman Yangınları
Artan küresel sıcaklar ve özellikle kurak bölgelerdeki sıcak hava dalgalarının en büyük sonuçlarından biri orman yangını oranını artırması. Örneğin, Sibirya her yaz yüzlerce orman yangınıyla ve yangından doğan hava kirliliğiyle boğuşur.
İklim değişikliğinin neden olduğu aşırı ve uzun süreli ısı döngüsü, topraktaki ve bitki örtüsündeki nemi giderek daha çok azaltıyor. Bu kurak koşullar inanılmaz hızla yayılan yangınlar başlatır.
Kanada'daki son sıcak hava dalgaları hızlı yayılan yangınlara yol açarak pyrokümülonimbus bulutları oluşturdu ve bulutlar kendi hava sistemini yarattı. Bu devasa bulutlar şimşekler üreterek yangını destekledi.
Büyük orman yangınlarının sıklığı son yıllarda önemli ölçüde arttı. Climate Central'a göre 1970'lerle karşılaştırıldığında 10.000 dönümden (40 km²) büyük yangınlar Batı Amerika'da 7 kat yaygınlaştı.
Artan Aşırı Yağış Olayları
Normal şartlarda sıcak hava, havada nem ve su buharı oluşturur ve bu damlacıklar yağmura dönüşür. Ancak hava ne kadar ısınırsa atmosferde o kadar fazla buhar oluyor ve daha fazla damlacık üretiliyor. Sonuç olarak kısa bir zaman diliminde küçük bir alanda yoğun yağışlar oluşur.
Bu aşırı yağış olayları başka bir yerdeki iklim değişikliğinden kaynaklanabiliyor. Örneğin, batı Avrupa'dan yükselen su damlacıkları doğu Avrupa'daki küçük bir alanda sel baskını başlatabilir.
Dünyada iklim değişikliği hava durumlarını daha aşırı hale getiriyor.
Daha Uzun Kuraklıklar
Sıcak hava dalgaları daha yoğun ve daha uzun hale geldikçe kuraklıklar daha da kötüleşiyor. Bu dönemlerde daha az yağmur düşer, bu nedenle topraktaki nem ve su kaynakları daha çabuk kurur. Yerin daha hızlı ısınması, yukarıdaki havayı ısıtması ve daha yoğun ısıya yol açması anlamına geliyor.
Kuraklık daha yaygın hale geldikçe zemin daha çok güneş ışığı alır ve topraktaki nem buharlaşarak havayı ısıtır. Sonuç olarak sıcaklıklar daha da artar. Bu durum kalıcı kuraklıkları artırıyor. İnsanlardan ve çiftçilikten doğan su talebi su kıtlığı üzerinde daha da fazla baskı yaratıyor.
Aşırı Sıcakların Elektrik ve Ulaşıma Etkisi
Günümüzün kent altyapıları yükselen sıcaklıklara dayanacak şekilde inşa edilmedi. Daha sık ve şiddetli hale gelen sıcaklık dalgaları elektrik ve ulaşım gibi altyapı sistemlerini zorlayabilir.
Daha çok klima çalıştırmak için gereken elektrik ihtiyacı elektrik santrallerinin kapasitesini aşabilir. Artan sıcaklık elektrik hatlarının ilettiği enerji miktarını azaltır ve sarkmalarına neden olabilir. Yine elektrik santrallerini soğutmak için kullanılan su artan sıcaklıkla fazla ısınırsa elektrik üretimi sınırlanır. Sıcaklık, kuraklığa yol açtığından su seviyesinin aşırı düşmesi hidroelektrik santrallerinin çalışmasını engeller.
Ulaşım sektörü de aşırı sıcaklık artışından zarar görüyor. Isı, betonu genişleterek yolların bükülmesine neden olur. Çelik içeren asma köprülerin genleşmesine neden olarak açılıp kapanmasını engeller. "Güneş bükülmesi" metal rayların yoğun sıcaklık altında bükülmesidir ve trenlerin raydan çıkma riski artar. Avrupa'da 2019'daki sıcak hava dalgası tren seferlerinin iptaline neden oldu. Yüksek ısı uçakların ağırlık kapasitesini düşürür. Tüm bunlar aşırı hava sıcaklığının küresel yolculuk ve nakliyede aksamaya yol açması anlamına geliyor.
Kent binaları ve kaldırımları ısı şiddetini artırdığından kentler aşırı sıcaklardan daha çok etkileniyor. Dünya nüfusunun yarısından fazlası halihazırda metropollerde yaşıyor ve 2050 yılına dek bu oran %68'e çıkacak. Kentsel alanlar kırsal çevrelerden 15°C daha yüksek yüzey sıcaklığı yaşayabiliyor.
Aşırı Hava Sıcaklığının Gıda Üretimine Etkisi
Aşırı sıcaklık, mahsul üretimini, hayvancılığın ve balıkçılığın sürdürülebilirliğini engelleyerek milyarlarca insanın gıda güvenliğini tehdit eder. 2050 dolaylarında dünyada artan nüfusu beslemek için %50 daha fazla gıda üretmek zorunda kalacağız.
Yalnızca geçtiğimiz birkaç yıl içinde sıcaklık dalgaları ve kuraklıkla küresel mahsul veriminde %20-50 arasında kayıp yaşandı. Sadece Orta ve Kuzey Avrupa'da 2018'deki sıcak hava dalgası tarımsal verimi yarıya düşürdü. Ortalama bir bireyin beslenmesinin yaklaşık %40'ını oluşturan buğday ve pirinç yetiştirilen tarım arazilerinin %30'dan fazlası 2050 yılına kadar en az 5 günlük yıkıcı sıcaklık dalgası görecek.
Sıcaklıklar uygun büyüme koşullarını aştığında mahsul üretimi azalıyor ve patojen ve yabancı ot istilası artıyor. Daha önceleri çoğalmayan bir virüs veya yabani ot artan şiddetli sıcakları ideal bulabilir.
Sıcaklık ve kuraklık gibi aşırı hava koşullarından yaşanan büyük ölçekli mahsul kıtlığı halihazırda dünya çapında yetersiz beslenmeye neden oluyor. Özellikle az gelişmiş ülkeler etkileniyor. Örneğin Afrika'nın Sahel bölgesi 1,5 kat daha şiddetli ısınıyor. Aşırı sıcaklıklar arazi bozulmasına neden olarak suları daha da azalttı. Batı Afrika'daki kuraklık ve aşırı sıcaklıklar 2015 yılında Mali'de 300.000 insana gıda güvensizliği yaşattı.
Hızla yükselen sıcaklıklar okyanusların ısınması sonucu balıkların azalmasıyla deniz yaşamını tehdit ediyor. İnsanların hasat edebileceği balık miktarı yalnızca 1930 ile 2010 yılları arasında 1,4 milyon metrik ton azalmıştır.
Aşırı Sıcaklara Karşı Ne Yapabiliriz?
Avrupa aşırı hava sıcaklıklarına karşı ısı adaptasyon planları oluşturuyor. Geçmişte 15.000 yurttaşını bir sıcak hava dalgasına kaybeden Fransa bu konuda lider. Ulusal Sıcaklık Dalgası Planı ile ülke sıcaklık dalgalarından ölüm oranını büyük oranda azalttı. Planda erken ısı uyarı sistemleri, ısı riskleri konusunda kamuoyunu bilinçlendirme ve sağlık çalışanlarını aşırı sıcakla ilişkili hastalıklar hakkında eğitmek var. ABD'de dünyanın ilk ısı şefliği kuruldu.
Akıllı tarım ile ekinlerin yüksek ısıya karşı direnci artırılabilir. Ülkeler ve özel firmalar çiftçilerin hasatlarını yüksek sıcaklığa uyarlamak adına mısır ve soya fasulyesi bitkileri için hibrit tohumlar gibi yenilikçi tarımsal çözümler geliştiriyor. Sigorta kapsamını aşırı sıcakların etkisini içerek şekilde genişletmek diğer önlemlerden biri.
Sıcak hava dalgalarına ad vermek halk bilincini artırmanın iyi bir yolu. Meteoroloji merkezleri halihazırda fırtınaları ve siklonları adlandırıyor. Kuruluşların artık öngörülen sıcak dönemlere ad vermesi bekleniyor.
Ülkelerin geleceğin aşırı hava sıcaklığıyla baş etmesi için altyapı sistemlerini sıcağa dayanıklı hale getirmesi gerek. Yolların ve köprülerin daha ısıya dayanıklı malzemelerle güçlendirilmesi bunlar arasında.
Klimaların kullanılabilirliğini artırmak ve şehirlere güneş ışığını yansıtan ve ısı emilimini önleyen beyaz çatılar yerleştirmek gibi koruma stratejileri var. Etkili yalıtım içeren ve yeşil alanlara öncelik veren inşaat uygulamaları sıcaklık etkilerini hafifletebilir.
Bazı ülkeler ilk adımları atmış olsa da, değişen iklimin körüklediği kaçınılmaz aşırı sıcaklara uyum sağlamak için daha fazlası gerek. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı veya COP26 küresel iklim eylemi için büyük hedeflerin oluşturulduğu önemli bir forum. Ülkeler sıcağa dayanıklı altyapı inşa etmek ve güçlendirmek, soğutma sistemlerine erişimi genişletmek ve erken uyarı sistemleri kurmak gibi önlemler ile kötüleşen sıcak hava dalgalarına karşı koyabilir.