İnsanlar neden menopoza girer? Bu, semptomları yaşayan bazı kadınların kendilerine birden fazla kez sormuş olabileceği bir soru.
Bu soru bilim insanlarını da şaşırtmış durumda. Evrimsel bir perspektiften bakıldığında, hayvanlar genellikle hayatta kalma şanslarını artırmak için mümkün olduğunca çok yavruya sahip olmak için her fırsatı değerlendirirler.
Öyleyse neden bazı türler, dişilerin üremeyi bıraktıktan sonra uzun yıllar yaşadığı menopoza sahip olacak şekilde evrimleşmiştir?
Hayvanlar aleminde bu kadar az örnek olması bu gizemi daha da derinleştiriyor.
5.000 memeli arasında, katil balinalar, beluga balinaları ve deniz gergedanları da dahil olmak üzere dişleri olan sadece beş balina türü, üremeyi bıraktıktan sonra düzenli olarak uzun süre yaşayan dişilere sahip olduğu bilinen diğer türlerdir.
Ancak yunuslar gibi diğer birçok dişli balinada menopoz görülmez.
Birleşik Krallık'tan bir grup araştırmacı, bu iki grup arasındaki farklara bakarak bazı balinaların neden menopoza girecek şekilde evrimleştiğini ve bunun bize kendimiz hakkında ne söyleyebileceğini keşfetmeye çalıştı.
Araştırmacılar Çarşamba günü Nature dergisinde yayınlanan bir çalışmada, birçok farklılığımıza rağmen, insanların bu okyanus devleriyle menopozun bağımsız evrimine yol açan "yakınsak bir yaşam öyküsünü" paylaştığı sonucuna vardılar.
Elde ettikleri sonuçlar, mevcut birkaç hipotezi birbirine bağladı. Bulmacanın ilk parçası yaşam süresini içeriyor.
Büyükanne Hipotezi
Araştırmacılar, menopoza giren beş türün dişilerinin, benzer büyüklükteki diğer balinalardan yaklaşık 40 yıl daha uzun yaşadığını tespit etti.
Bu dişi balinalar kendi türlerinin erkeklerinden de kolaylıkla daha uzun yaşıyor.
İngiltere'deki Exeter Üniversitesi'nden çalışmanın baş yazarı Samuel Ellis, çevrimiçi bir basın toplantısında "dişi katil balinalar düzenli olarak 60'lı ve 70'li yaşlarına kadar yaşıyor, ancak erkeklerin hepsi 40 yaşında ölüyor" dedi.
Bu durum, "büyükanne hipotezi" olarak bilinen, yaşlı dişilerin torunlarına baktığı, dolayısıyla türlerinin hayatta kalmasına farklı bir şekilde yardımcı olduğu görüşünü desteklemektedir.
Peki ama bu büyükannelerin yavrulamayı bırakması neden evrimsel bir avantaj olsun ki?
Çalışmanın eş yazarı Darren Croft, "Bu hikayenin ikinci kısmı rekabetle ilgili" dedi.
Katil balinaların "anne ve kızları aynı anda üremeye çalıştıklarında, yaşlı dişilerin yavruları" kaynaklar için rekabet ettiklerinden hayatta kalma oranlarının önemli ölçüde daha düşük olduğunu söyledi.
Croft, "Böylece kısa bir üreme ömrüne sahipken daha uzun bir yaşam süresi geliştirdiler" diye ekledi.
"Bu, insanlarda gördüğümüz yaşam öyküsü modelinin aynısı."
Croft, biz karada yürürken onlar okyanusta yüzüyor olsa da, insan ve balinaların sosyal yapıları arasındaki benzerliklerin "kesinlikle çarpıcı" olduğunu söyledi.
Anaerkilliğin Önemi
"Yaşlı anaerkillerin" her iki toplumda da önemli bir rol oynadığını söyledi.
Örneğin, yaşlı dişilerin yaşamları boyunca edindikleri deneyim, balina ailelerinin çevresel zorluklar veya yiyecek eksikliği gibi zor zamanları atlatmalarına yardımcı oluyor.
Ancak sadece anaerkil bir topluma sahip olmak yeterli değil. Örneğin yaşlı dişi filler yavrularına bakar ama ömürlerinin sonuna kadar üremeye devam ederler.
Croft, en önemli farkın, yaşlı balina annelerinin oğullarına bakmaya devam etmesi olabileceğini söyledi. Genç erkek filler ise aile grubundan ayrılıyor.
Croft, hem oğulların hem de kızların etrafta kalmasının, menopoza giren beş balinaya -ve insanlara- özgü bir özellik bile olabileceğini tahmin ediyor.
Çalışmada yer almayan Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu'ndan evrimsel demograf ve antropolog Rebecca Sear, bunun "menopozun neden evrimleştiği sorusuna kesin yanıtlar sağlayamayacağı" konusunda uyarıda bulundu.
Nature dergisindeki yorumunda, balinalar üzerinde çalışmanın son derece zor olduğunu ve araştırma için kullanılan verilerin çoğunun toplu karaya vurmalar gibi doğal olmayan olaylardan elde edildiğini belirtti.
Bu arada, tıbbi araştırmalarda uzun süredir devam eden erkeklere özgü önyargılar nedeniyle insan kadınlarında menopozun yeterince araştırılmadığına dair eleştiriler de artmaktadır.
Sear, "İnsan büyükanneler, balina büyükanneler gibi, yetişkin çocuklarının ve torunlarının hayatlarında önemlidir, ancak yaşlı kadınlar politika çevrelerinde ve halk sağlığı araştırmalarında çok sık göz ardı edilmektedir" dedi.