Hangi hayvanlar dinozor yerdi? Aşağıda, günün üç öğünü dinozorla beslenen tarih öncesi hayvanları bulacaksınız. Tarih öncesi hayvanlar için hazırladığımız yazı serimizin ikinci makalesinde sizlere bu canlıların boyutlarından bahsetmiştik.
Bu makalede ağırlığı 30 tona varan bir dinozorun, başka bir hayvanın beslenme menüsüne nasıl dahil olduğunu, Mezozoik Çağ'da tahtını besin zincirinin tepesine kuran bu hayvanların kimler olduğunu açıklayacağız. Bu dinozor yiyen eski çağ şampiyonlarının günümüze gelmiş kesin fosil kayıtları veya ikincil dereceden bulguları var. Ve işte karşınızda ölüm liginin en büyük ve vahşi hükümdarları.
Deinosuchus
Dinozor yiyen Deinosuchus 73-80 milyon yıl önceki Geç Kretase Dönemi'nde Kuzey Amerika'da var olmuştu. Ortalama 9,5 metre uzunluğu ve 8 ton ağırlığı ile tarih öncesi bir timsah olan Deinosuchus, yaşadığı nehrin yakınlarına otlanmak için gelen dinozorları avlardı. Paleontologlar, Deinosuchus'a ait diş izlerini taşıyan hadrosaur (ördek gagalı dinozor) kemikleri keşfettiler. Ancak bu diş izlerinin dinozora yapılan ani ve sinsi bir saldırı sonucunda mı olduğu yoksa timsahın farklı yollarla ölmüş hadrosaur leşi ile mi beslendiği bilinmiyor.
Şu an ki modern timsahların avlanma tekniklerinin baş mimarı olan bu tarih öncesi dev timsah, gözüne kestirdiği kendinden ağır dinozorları suyun içine çekip boğarak öldürürdü. Örneğin Deinosuchus'lar tarafından saldırıya uğrayan iki güçlü yırtıcı olan Appalachiosaurus ve Albertosaurus gibi tam yetişkin tiranozorlar olduğunu biliyoruz. Bu dinozor yiyen timsahın bu tarz güçlü avları bertaraf etmesinin en kısa yolu onları suyun içine çekmekti.
Repenomamus
Çin'de bulunan Repenomamus fosillerine dayanarak, bu canlının günümüzden 122 ila 124 milyon yıl önceki Erken Kretase Dönemi'nde yaşadığını biliyoruz. Bu eski çağ canlısının bilinen iki türü vardı. Bunlar, Repenomamus robustus ve Repenomamus giganticus. Ortalama ağırlıklarının 11 ila 13 kilogram olması bu canlılara dair yanlış bir izlenim verebilir. Dinozor yiyen bu hayvanların bulundukları habitatta terör estirmelerinin sebebi üst düzey avlanma kabiliyetleriydi.
Ortalama bir kediden büyük olan bu memelilerin kalıntıları yavru Psittacosaurus üzerinde bulundu. Psittacosaurus, 12 ton ağırlında ve 9 metre uzunluğunda boynuzlu, yakalı bir dinozor cinsi olan otçul Triceratops'un uzaktan atasıdır. Sadece bu bulgularla Repenomamus'un kesin olarak dinozor yiyen bir hayvan olduğunu söylemek zor. Zira Triceratops'un leşi bu memeli tarafından bulunmuş da olabilir. Her iki durumda da bu memelilerin yaşamlarını dinozor yiyerek sürdürmek için gereken kabiliyete sahip oldukları aşikar.
Quetzalcoatlus
Şimdiye kadar yaşamış en büyük uçan sürüngenlerden (teruzor) biri olan Quetzalcoatlus'lar hakkında sizi serimizin bir önceki makalesinde bilgilendirmiştik. 10 metre kanat açıklığına ve 270 kilo ağırlığa sahip bu kuşun menüsünde sadece nehirlerde yüzen balıklar ve bazı omurgasız türler olduğunu düşünebilirsiniz.
Fakat büyüklüğün açık bir avantaj olduğu tarih öncesi çağda Quetzalcoatlus'lar bulundukları ana kara olan Kuzey Amerika'nın kıyı şeritlerinden yüzlerce kilometre uzaklara uçtular. Alamosaurus gibi ekosistemin önemli bir bölümünü oluşturan dinozorları avladıklarını biliyoruz. Bu teorinin dayanağında bu devasa uçan sürüngenin fosil kalıntılarında Alamosaurus'a ait kemiklerin bulunması var. Elbette yetişkin bir Alamosaurus değil onların yavrularıyla beslenirlerdi.
Cretoxyrhina
Yaklaşık 73 ila 107 milyon yıl önce Geç Kretase Dönemi olarak adlandırılan zamanda yaşamış ve soyu tükenmiş, dinozor yiyen bir köpek balığı cinsiydi. 1800'lü yılların sonunda Kansas'da inanılmaz derecede iyi korunmuş Cretoxyrhina fosilleri keşfedildi. Amatör bir fosil avcısı 2005'te bu büyük köpek balığının fosillerinin bulunduğu bölgede önemli bir keşif yaptı. Bir köpek balığının diş izleri gibi görünen ördek gagalı bir dinozorun fosilleşmiş kuyruk kemiklerini keşfetmişti.
Diş izleri üzerinden yapılan eşleştirme, günümüzde yaşayan en büyük köpekbalıklarının diş izleri ile tam olarak eşleşmiyordu. Şüphe uyandıran bu durum araştırmaların daha da derinleşmesine sebep oldu. Çıkan sonuçlar bu diş izlerinin o dönem denizlerin tepe avcısı olan Cretoxyrhina'ya (Ginsu Shark) ait olduğunu gösterdi. Fosillerine dünya çapında rastlanan bu canlı en çok Kuzey Amerika'nın batı deniz bölgesinde bulundu.
Sanajeh
Kıyaslama yapmak gerekirse, tarih öncesi yılanlardan biri olan Sanajeh'ın ebatları ağır siklet Titanoboa'nın standartlarına göre çokta etkileyici değildir. Sadece 3 metre uzunluğunda olan bu tarih öncesi yılanın enlemesine kalınlığı dikkate alınmayacak kadar inceydi.
Ancak bu dinozor avlayan yılanın beslenme stratejisi benzersizdi. Dinozorların yuvalama alanlarını araştırır ve yumurtaları doğrudan yiyip bitirir ya da uzun süre pusuya yatıp talihsiz kuluçkaların gün ışığına çıkmalarını beklerdi. Bütün bunları nasıl mı biliyoruz? Hindistan yakınlarında bir titanozor yumurtası fosiline sarılı Sanajeh bulundu. Bu örnekte ayrıca 50 cm uzunluğunda bir titanozor yavrusu fosili de hemen yanı başındaydı.
Didelphodon
Mezozoik Dönemin memeli standartlarına göre oldukça büyük kabul edilen bu türe ait en büyük kafatası fosilinin uzunluğu 13 santim ve ağırlığı 5 kg kadardır. Adeta yırtıcı olmak için evrimleşen bu canlı çok güçlü bir çene yapısına ve bu gücü destekleyen uzun çentikli dişlere sahipti. Dinozorlar bu canlının beslenme alışkanlığında önemli bir yer teşkil ediyordu.
Kafatası ve çene yapıları üzerinde yapılan çalışmalar Didelphodon'un Mezozoik dönemde yaşamış memeliler arasında en güçlü ısırığa sahip olduğunu gösterdi. Sonraki Senozoik Çağ'da ortaya çıkan "kemik kıran" köpeklerle denk ve günümüz sırtlanlarının ötesindeydiler. Bilim ışığındaki yaklaşımlar yeni doğmuş dinozorlar gibi büyük oranda küçük omurgalıları yediklerini göstermiştir.
Mosazor
Geç Kretase döneminde, yaklaşık 82 ila 66 milyon yıl önce yaşamış ve soyu tükenmiş olan dinozor yiyen Mosazorlar su sürüngeni grubuna giren tarih öncesi bir canlıdır. Bilinen en eski fosilleri 18. yüzyılın sonlarında Avrupa kıtasının kuzey batı kıyı kesimlerinde ve Hollanda'nın Maastricht kenti civarlarında bulundu.
Jurassic World'ün bir sahnesinde bir Mosazor, Indominus rex'i sulara sürükler. Her ne kadar en büyük Mosazor kalıntıları Jurassic World örneğinden 10 kat küçük ve Indominus rex tamamen uydurulmuş bir dinozor olsa da durum gerçeğe yakındı. Mosazorların dinozor avlayan hayvanlar olduğunu kanıtlayan bulgular var. Fırtına, sel veya göç sırasında kazara suya düşen dinozorlarla beslendiler. En büyük delillerden biri tarih öncesi köpekbalığı Cretoxyrhina'nın (mosazor ile aynı dönemde yaşadı) menüsünde de dinozorların olmasıdır.
Mosazor fosillerinin bulunduğu bölgeye bakılırsa bu deniz canavarı muhtemelen yüzeye yakın açık sularda avlanmayı tercih ediyordu. Mosazorların bu eğiliminin sebebi kendisi gibi devasa deniz canlıları olan Prognathodon ve Tylosaurus'lar ile girdiği rekabet olabilir. Mosazorun kalıntıları arasında Tylosaurus'a ait fosil parçalarının bulunması bu teoriyi destekler.
Tenyalar
Her dinozor dışarıdan saldırıya uğramıyordu; bazıları içeriden tüketildiler. Tenyalar da dinozorların hedefleri arasındaydı. Bu Mezozoik parazitlerin iyi durumda bulunmuş fosilleri var. Modern kuşlar ve timsahlar, dinozorlarla aynı sürüngen ailesinden geliyor ve eski çağda yaşayan bu canlıların kıvrımlı bağırsak yapıları günümüzde yaşayan kuzenleri ile aynı. Et yiyen dinozorun fosilleşmiş dışkılarında (coprolite) bu canlılara rastlandı. Dışkıda nematod ve trematodun yanında yüzlerce metrelik tenyalar vardı. Hakkında kesin olarak bilmediğiniz tek şey konuçlandıkları dinozorların ölümüne sebep olup olmadıklarıdır.
Kemik Delen Böcekler
Tüm hayvanlar gibi, dinozorlar da öldükten sonra bazı bakteri ve solucanlar tarafından ayrıştırıldılar. Ancak kemik delen böcekler de bu partiye dahil oluyordu. Fosili günümüze kadar gelen ördek gagalı dinozor Nemegtomaia'nın fosil kalıntılarında bu böceklerin varlığına rastlandı. Dermestidae ailesinden olan bu ünlü kemik delen böcekler doğal yollarla ölen otçul dinozorun vücudunun sol tarafını tüketmişti.