Enflasyonun Roma İmparatorluğu'nun çöküşündeki rolünü hiç merak ettiniz mi? Modern dünyanın ulus-devletleri, imparatorlukları ve uygarlıkları sıkça Roma kültürü ile karşılaştırılır. Roma kültürünün başarısı ve kalıcılığı şüphe götürmez. Roma Cumhuriyeti MÖ 509'da kuruldu ve neredeyse bin yıl ayakta kaldı. Romalılar dünyaya kullanma suyu, betonu, karmaşık yol sistemlerini, cumhuriyet yönetimini ve organize sporları öğretti. Bu yüzden tüm antik toplumlar arasında Romalıların en modern olduğu bir gerçektir. Ancak Roma'nın uzun ömürlülüğü ve modernliği kadar ilgi çekici olan nasıl çöktüğüdür ve enflasyon bunda önemli bir etkiye sahip.
Roma İmparatorluğu'nda para birimleri
Roma'nın çöküşüne dair birçok teori vardır. İç zayıflık, Hint-Avrupa dininden Hıristiyanlığa geçiş, aşırı göç, kölelik, Roma ailesinin zayıflaması ve hatta Roma yetkililerinin su kemerlerindeki borularda kullanılan kurşundan zehirlenmesi bunlar arasında. En çok göz ardı edilense genelde ekonomi olur. Birçok insan enflasyonun günümüz ekonomilerine özgü olduğunu düşünür. Ancak Roma'daki iç sorunlara katkısı büyüktü. Roma ekonomisi yükselen enflasyonla yıprandıkça imparatorluk Hunlar, Gotlar ve Vandalların saldırısına uğradı.
Hem Roma Cumhuriyeti hem de Roma İmparatorluğu'nda madeni para basımı devlet tarafından düzenlenmiştir. Madeni paraların saflık düzeyi ve parasal değeri bugün çoğu ülkede olduğu gibi sıkı kontrol altındaydı. Roma parası gümüş denarius'tur. ("Dinar" buradan gelir.) Denarius büyük işlemlerde kullanılıyordu. Günlük işlerin çoğunda insanlar 4'te 1 denarius'a denk olan sestertius'u kullandılar. Sestertius Cumhuriyet döneminde gümüşten, imparatorluk döneminde ise tunçtan basıldı. As, Roma İmparatorluğu'nun en küçük para birimidir ve sestertius'un 4'te 1'idir.
Roma para birimi ile günümüz para birimleri arasındaki temel fark Roma paralarının gümüş, tunç veya bakır ağırlıkları kadar değer taşımasıydı. Roma parası, bugünkü gibi altın rezervini temel almıyordu veya değeri tüketici güvenine bağlı değildi. Roma hükümeti sorumlu davrandığı sürece düzen genellikle iyi işledi. Ancak yolsuzluklar bir kez baş gösterdiğinde bu sistemden yararlanmak kolaydı.
Roma'dan önceki enflasyon olayları
Enflasyonun anlamı antik dünyada da aynıydı: Para biriminin değeri düşer ve malın fiyatı artar. Enflasyonun nedenleri var ancak dolaşımda aşırı miktarda para olması en yaygın neden. Bugün enflasyonlar, merkez bankası çok para bastığında meydana geliyor. Bu durum antik dünyada benzerdi: Krallar ve imparatorlar bastıkları madeni paraların saflığını düşürürdü. Bir yandan daha çok madeni para basılırken aynı anda paranın değeri düşerdi. Enflasyon Roma'da zirveye yükselmeden yüzyıllar önce antik Mısır'da görülmüştür.
MÖ 210 yılı civarında yaşanan Dördüncü Suriye Savaşı'nın neden olduğu ekonomik sorunlar karşısında Yunanlı firavun IV. Ptolemy, Mısır'ın para birimini gümüş drahmiden bakır drahmiye geçirdi. Ptolemy bu hamleyle o anda dolaşımda olan gümüş sikkeleri daha sonra savaş borçlarını ödemek için geri kazanmayı umuyordu. Ne var ki çok az gümüşü geri kazanabildi. Çünkü ekonomik planın haberleri kısa sürede yayıldı ve tipik enflasyon baş gösterdi.
Enflasyon kavramını yeterince anlamayan sonraki Ptolemaios kralları da döngünün devam etmesine göz yumdular. Ta ki VI. Ptolemaios ile gümüş drahmi yeniden dolaşıma sokuldu. MÖ. 1. yüzyıla gelindiğinde Antik Mısır'da enflasyon neredeyse 100 yıl sonra yeniden baş gösterdi: XII. Ptolemy madeni paranın safsızlığını artırarak para birimini devalüe etti. MÖ 53 ve 52. yılda gümüş sikkelerin saflığı %90'dan %33'e düşmüştü. Bu da malların fiyatında büyük bir artışa neden oldu.
Roma İmparatorluğu'nda ekonomik kriz
Roma Cumhuriyeti'nden imparatorluğa geçiş döneminde, Ptolemaios kralları bu mali politikalardan kolayca ders çıkarabilirdi. Ancak muhtemelen geçmişe bakarak güçlü ekonomilerinin hep devam edeceğini düşündüler. İç Savaşlar'ın son bulmasından ve Augustus (Octavius) imparator ilan edildikten sonra Roma ekonomisi yaklaşık 200 yıl istikrarlı biçimde büyüdü. Öyle ki Roma İmparatorluğu'nun başlarındaki gayri safi yurtiçi hasıla, 1700'lerin İspanya'sına benzerdir ve vias denilen ünlü Roma yolları artık uzak pazarları birbirine bağlamaktadır.
Roma İmparatorluğu'nun ekonomisi büyüdükçe Tiberius (MS 1. yüzyıl) ve diğer imparatorların sağlam mali politikaları enflasyonu kontrol altına aldı. Para arzı, ticaretteki artışla orantılı artırılıyor, vergiler düşük tutuluyordu: Her eyalete yalnızca %1 varlık vergisi ve tüm yetişkinler için sabit bir vergi vardı. Bütün bunlar fiyatların düşük kalmasını ve hükümetin etki sahibi görülmesini sağladı. Ancak MS 3. yüzyıla girerken her şey değişti.
MS 200 civarında Roma ekonomisi bir daha asla toparlanamayacağı sert bir dönüş yaptı: O sıralarda Roma İmparatorluğu'nun çoğu yerinde bilginlerin henüz yeni anlamaya başladığı yıkıcı bir durgunluk vardı. Bu durgunluk, Roma askerlerinin doğu eyaletlerinden getirdiği "Antoninus vebası" ile daha da arttı. Veba, Roma nüfusunu büyük ölçüde yok edince ücretlerde müthiş bir artış yaşandı. Roma'da malların fiyatında daha önce hiç görülmemiş bir yükseliş meydana geldi: MS 1. ve 2. yüzyılda enflasyon yalnızca %1'ken, vebadan sonra fiyatlar ikiye katlandı. Vebanın yol açtığı etkiler Romalı liderleri uyarmalıydı ancak öyle görülmedi ve sorunlar devam etti.
Roma İmparatorluğu'nun çöküşüne katkıda bulunan enflasyonu tetikleyen bir başka faktör daha nakit temelli bir ekonomiye geçiş olmuştur. MS 200'e dek emlak, zengin Romalılar arasında madeni paradan daha önemliydi. Ancak vebadan sonra artan hükümet harcamaları nedeniyle Roma hızla daha nakit odaklı bir ekonomiye geçti. Sınırların genişlemesi ve nüfusun artmasıyla köprü ve su kemeri gibi projelere ihtiyaçlar yükseldi ve bu yüzden daha fazla para basılması gerekti. Roma ordusu da katlanarak büyümüştü ve askerlere ödeme yapmak için yine daha fazla madeni paraya ihtiyaç vardı. Elitlerin iş anlaşmalarından günlük işlemlere dek her şeyde nakit kullanması ile dolaşımdaki para miktarında sınır aşıldı. Askerler bir yana bayındırlık projelerine bile ödeme yapılamıyordu. Romalı liderler bu durumu para birimini devalüe ederek çözmeyi planladılar.
Romalılar, denarius'u devalüe ettiklerine dair kayıtlar tutmuştur. Tuttukları kayıtlar döneme ait sikke incelemeleriyle ele alındığında Roma'nın eldeki gümüşü mümkün olduğunca esnetmeye çalıştığı anlaşılır. Ptolemaios Hanedanı'nda Mısır'daki duruma benzer biçimde Romalılar gümüş sikkelerin saflığını düşürmeye başladı. İşlemin iki sonucu oldu: Dolaşıma daha çok madeni para sürüldü ve sürülen yeni madeni para gümüşten çok diğer metallerden oluştu.
Roma İmparatorluğu'nda MS 200 ila 300'deki enflasyon oranı %15.000 olarak ölçülür. Eğer somut bir örnek verilirse, MS 301'de 1 kilogram Roma altını 72.000 denarius'a eşitti ki bir Romalının bu kadar parası olması mümkün değildi. 284'te başa gelen İmparator Diocletianus, Roma ekonomisinin ve hatta Roma İmparatorluğu'nun kendisinin bu para birimi sorununa bağlı olduğu anladı. Ancak doğrudan para sorununu ele almak yerine 301'de fiyatların kontrol edilmesini başlattı. Bu duyuru tüketicileri karaborsaya yönlendirerek işleri kötüleştirdi. Dahası fiyatlar yükselmeye devam etti. Ekonomiye dair bilgisiz olan Diocletianus'un halefleri de enflasyon dalgasını durduramadı. Fiyat kontrolü dahil birçok politikasını sürdürdüler.
Roma'da enflasyonun sonuçları
MS 4. yüzyılda başa gelen İmparator Konstantin sonraki Roma imparatorlarına göre en büyüklerden görülür ancak o da Roma ekonomisini çöküşten kurtaramadı. Yüksek enflasyon yaklaşık 200 yıl daha sürdü ve bu süre zarfında vergiler büyük ölçüde artırıldı. Zenginliğin giderek daha küçük bir grubun eline geçmesi gibi ekonomik durumlar iç sorunları ağırlaştırdı ve sık ayaklanmalara yol açtı. Roma hükümeti ordularına ödeme yapamaz oldu ve ordu kılıçları Roma'ya çevirdi. Roma'yı yıkan o son darbe ise Gotlar ve Vandallar gibi Cermen kabilelerinden gelmiştir. Ancak Roma'nın ekonomisi bu uzun süreli enflasyonlar ile zayıf düşmeseydi böylesine bir çöküşe asla maruz kalmayacaktı.
Kaynakça ve ek bilgiler:
- https://www.unrv.com/economy.php
- https://www.jstor.org/stable/2591810