İnsan Beyni Şempanze Beyninden Daha Fazla Dil Bağlantısına Sahip

İnsan beynindeki dille ilgili bölgeler arasındaki bağlantılar eskiden düşünülenden çok daha geniş ve bir şempanzenin beynine kıyasla oldukça farklı.

şempanze fotoğrafı

Elbette böyle bir sonuç insanlar için şaşırtıcı olmayabilir. Fakat bilim insanları, beyinde daha fazla bağlantının kurulabildiği özel alanlar tespit ettiler. 50 insan ve 29 şempanzenin beyin taramaları üzerinde yapılan bir çalışmada, araştırma ekibi sürpriz bir ayrım keşfetti: İnsan beynindeki dille ilgili bölgeler arasındaki bağlantılar eskiden düşünülenden çok daha geniş ve bir şempanzenin beynine kıyasla oldukça farklı.

şempanze fotoğrafı

Elbette bu sonuç, insanların düşünme şekli ve dil becerilerinin göreli karmaşıklığı ile tutarlılık gösteriyor. Ancak bu durum, daha önce belirli bir alana odaklanarak baştan sona incelenmemişti. Bu araştırmada bilim insanları, beynin frontal ve temporal loblarını birbirine bağlayan bir sinir bölgesi olan arkuat fasikül (arcuate fasciculus) üstüne yoğunlaştılar.

Şempanzelerin beyin bağlantısı temel olarak temporal lobu kapsıyor gibi görünüyor. Oysa insanlarda arcuate fasciculus aracılığıyla frontal (ön) ve parietal (yan) loblara ilerleyen bir bağlantı var.

arkuat fasikül (arcuate fasciculus)
arkuat fasikül (arcuate fasciculus)

Araştırma yazarlarından Vitoria Piai: "Bulgularımız tamamen anatomik, bu sebeple şu an bu bağlamda beyin işlevi hakkında bir şey söylemek zor. Fakat bu bağlantı yönteminin biz insanlar için tamamen eşsiz olması, bunun, kendine özgü dil yeteneklerimizi devreye sokan beyin organizasyonunun çok önemli bir özelliği olabileceğini düşündürmektedir."

Nijmegen Radboud Üniversitesi: "CONNECTIVITY OF LANGUAGE AREAS UNIQUE IN THE HUMAN BRAIN" @  SCIENCEDAILY

Araştırmacıların makalede ifade ettiği gibi, "Ön temporal lobda, her iki tür arasında paylaşılan bağlantılar ve benzersiz insani açılımlar bulunmaktadır. İnsan dilinde yaşanan değişiklikler, temporal loblardaki bağlantıyı hedef alan bir dizi genişleme de dahil olmak üzere, arcuate fasciculus'un ilerisine uzanır."

Son dönemlerde bilim insanları, insan beyninin birkaç başka eşsiz özelliğini keşfettiler:

● Araştırmacılar: İnsanlar, kelimeleri tanımlamak üzere önceden hazır durumdadır. Yani psikologların düşündüğünün aksine, anlamlandırma kabiliyeti öğretilemez, çünkü yerleşiktir. İnsana özgü olan anlamlandırma, bilge bilim adamlarının açıklamaya çalışmaktan kaçındıkları "süper güç"tür.

● İnsan nöronları ve insan beyni, şempanzelerden ve diğer hayvanlardan daha verimli çalışır. Daha önce "çöp DNA" olduğu belirtilen şey, insanlar ve şempanzeler arasındaki farklılığı belirler ve beynin nasıl geliştiğinin bir göstergesidir. Araştırmacılar, insan nöronlarının diğer sekiz memeli cinsinden daha az iyon kanalına sahip olduğu gerçeğiyle karşılaşmayı beklemiyorlardı.

● İnsan beyninde yeni bir iletişim ağı daha bulundu. Beynimiz sanıldığından çok daha zeki. 100 Hertz'in üzerindeki titreşimler, birkaç beyin bölgesi arasında senkronize olur. Bunun beyin hastalıklarını daha iyi anlamamıza yardımcı olacağı düşünülüyor.

● İnsan beyni, laboratuvar farelerinde görülmeyen bir sinir ağına sahip. Bunlar, amacı diğer nöronları susturmak olan kompleks özel ağlardır. Bilim insanları, bu interneuron ağlarının, birçok farklı etkeni elimizde tutmamız gereken karmaşık anlara odaklanmamıza yardımcı olduğunu düşünüyor.

Görüldüğü gibi insan beyninde çalışılması gereken çok nokta var. Beyin, evrende karşılaştığımız en karmaşık şeydir, ancak sayısız teknik gelişmenin yaşandığı son 40.000 yılda küçülmeye uğramıştır. Beynimiz yapı olarak evrene çok benziyor. Muhtemelen beyin asırlarca incelenmeye devam edilecek.