Arkeolojik kazı, benzeri olmayan bir alan. Antik kalıntılar atalarımıza ait geçmişin gizli bilgilerini ortaya çıkarıyor. Bazı keşifler zaten var olan bilimsel teorileri destekler. Diğerleri onlara meydan okur. Türkiye'de Şanlıurfa'nın doğusunda Karahantepe adlı 11.400 yıllık bir köyün keşfi özellikle büyüleyicidir. Bu yerleşim alanı insanlığın tarihine dair tüm mevcut teorileri değiştirdi. Bu anıtsal alan yalnızca modern bilime meydan okumakla kalmadı aynı zamanda tarihi benzersiz biçimde etkiledi. Karahantepe nedir ve hakkında daha fazlasını öğrenelim.
Karahantepe'nin özellikleri
Bugüne dek tüm toplumların ve uygarlıkların yiyecek ve içecek gibi temel arzular etrafında kurulduğuna inanılıyordu. Ancak Karahantepe insanlığın aslında hayvancılık yapmaya başlamasından binlerce yıl önce ilk kez ibadet amacıyla yerleşik yaşama geçtiğini gösteriyor. Buna göre tarım insanlarda yerleşik yaşamın nedeni değil sonucuydu. Karahantepe'de her biri ustalıkla hazırlanmış ve olasılıkla haritası önceden çizilmiş yapılar mevcut. İbadet etmek için tasarlanmış ve inşa edilmiş dairesel alanlar o zamanki antik insanların üstün mimari yeteneklerini gösteriyor. Karahantepe'deki bu karmaşık planlama antik insanların aslında detaylı dini inanç sistemleri olduğunu anlatıyor.
Taş Tepeler adlı 200 km'lik bir alanda bulunan Karahantepe'de şimdiye dek 250'den fazla T biçiminde hayvan tasvirli megalit bulundu. Sütunlar 4 metreye ve 10 tona ulaşır ve tahminlere göre ip, kütük kirişler ve insan gücü kullanılarak tepelerin üzerinden taşındılar. Karahantepe'de keşfedilen en geniş bina 22 metre çapındadır ve 5.5 metre derinliğe ulaşır. Bu da alanın inşasında antik insanların birlikte çalıştığını gösteriyor.
Heykeller arasında en ilgi çekici yapıtlardan biri sırtında leopar taşıyan bir insan heykelidir. Neolitik dönemde insanlığın sanatsal yeteneklerini gösterir. Bu alanda insan başı, yılan, akbaba ve tilkinin yanı sıra yüzler ve erkeklik organı gibi oymalar var. Bulgular Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi'nde sergileniyor. Teoriye göre yakınlarda yaşayan küçük gruplar büyük bir şölen düzenlemek için birleşerek ritüel olarak bu tür inşaat projeleri yürütmüş olabilirler.
Arkeologlar Karahantepe'de ayrıca ayinlerin yapıldığı geçit odası olan büyük küresel bir oda açığa çıkardı. Tüm bu detaylı tasarımlar antik insanların derin bir maneviyatı olduğunu göstermekle kalmayıp, içerideki dini semboller insanların kendilerini etrafındaki hayvanlardan açıkça ayırt ettiğini kanıtlıyor. Karahantepe yanındaki üç ayrı binaya daha bağlanarak kompleks oluşturuyor. Anadolu'da yaşamış bu antik insanlar bu komplekste dini geçit töreni düzenlemiş olabilir. Bulgular insanların Karahantepe'de insan başı ve hayvan oymaları arasında bir binadan girip diğer binadan çıktığı bir dini tören düzenlediğine işaret ediyor. Bu törenin kesinliği daha fazla kazı ve analiz ile doğrulanacak.
Karahantepe'deki binalar öylece terk edilmedi. Aksine artık ihtiyaç duyulmadığı düşünüldüğünde toprakla dolduruldu. Karahantepe büyük binaların ve hayvan ve insan başı oymalarını bulunduğu başka bir arkeolojik alan olan Göbeklitepe benzer bir zamana tarihlenir. Stonehenge'den 6000 yıl önce inşa edilen Göbeklitepe de Şanlıurfa yakınlarında bulunuyor ve iki alan arasındaki ilişki merak ediliyor.
Karahantepe neden önemli?
Karahantepe kazısı antik insanların ilk uygarlıkları nasıl kurduğuna dair mevcut anlatılara tam anlamıyla karşı çıktı. İlk ortak toplanma alanlarının kurulmasının tarıma geçişten çok daha önce gerçekleştiğini anlatır. Daha da ilginç olanı Karahantepe bu tür yapıların neden yapıldığına dair okullarda on yıllardır anlatılan önceki teorileri de yanlış kılar. Karahantepe tek başına tarihin büyük bölümünü yeniden yazdı. Karahan Tepe veya Karahantepe yaklaşık 11.400 yaşında. Alan ilk kez 1997 yılında keşfedildi. 20 yıldan uzun bir süre titizlikle incelendi ve sonunda insanlığın bilinen ilk tapınağı olduğuna karar kılındı. Karahantepe, Türkiye'deki bir başka antik yapı olan Göbeklitepe'den bile daha eskidir. Alan, tarımın doğuşuna dair tarihi bakışı değiştiriyor.
Uzun zamandır insanlarda yerleşik yaşamın ve uygarlığın tarımın sonucu olarak geliştiğine inanılıyordu. İnsanların büyük oranda "tarımsal yerleşim"e geçişine neolitik devrim denilir ve uygarlığın doğuşudur. Karahantepe ise dünyanın bilinen en eski köylerinden biri. Bu antik köy kalıcı evlere ve karmaşık gereç ve yapılara sahip. Ancak bu antik köyde ekim biçimi yansıtan bitki örtüsü gibi tarım bulguları yoktur. Bu bulgular uzun zamandır inanıldığı gibi yerleşik yaşamın çiftçilik ve hayvancılıktan kaynaklandığı teorisini yanlış kılıyor.
Peki insanlık tarım nedeniyle kalıcı yerleşime geçmediyse nedeni neydi? Arkeolojik bulgular nedenin din olduğunu söylüyor. Karahantepe'nin sunduğu bilgilere göre insanlarda yerleşik yaşama geçme isteği hayvancılıktan değil inançtan kaynaklandı. İlk avcı toplayıcı insanlara bu erken yaşam alanlarını inşa etme konusunda esin veren şey inançtı. Kitleleri karmaşık altyapılar oluşturmaya, ortak toplanma alanları inşa etmeye ve teknolojiyi geliştirmeye ve yenilik alevini körüklemeye iten dini inançlarıydı.
Yani Karahantepe gibi bu ilk yerleşim yerleri tarım alanları değil dini merkezlerdi. Artık ilk tapınakların ve ilk ev alanlarının mimariden yaklaşık 1.500 yıl önce doğduğuna inanılıyor. Karahantepe bu nedenle türünün ilk örneği değil. Göbeklitepe 1994'te keşfedildiğinde antik toplumlara dair doğru kabul edilen bir çok şeyi değiştirdi.