Roma Cumhuriyeti senelerce süren siyasi disiplin bozukluğu, iç savaş ve suikastların ardından kendi çöküş sürecini başlatmıştı. Tüm bu dönemlerin ardından Antik Roma, Pax Romana (Latince "Roma Barışı" demek) adıyla bilinen 200 yıllık görece huzur ve refahın hüküm sürdüğü bir çağ yaşadı. MS 27'de ilk Roma imparatoru Augustus'un hamleleriyle meyvesini veren bu siyasi sakinlik ve güvenlik politikaları, MS 180'de Marcus Aurelius'un vefat edişine dek sürecekti.
Roma İmparatorluğu'nun Pax Romana döneminde hiçbir şekilde kan dökülmediğini söylemek mümkün değil. Elbette kabul edilebilir bir sakinliğin oluştuğu herkesçe kabul ediliyor. Fakat Roma, özellikle Judea ve Britanya eyaletlerindeki halk ayaklanmalarını bastırmak için daima acımasız davrandı. Özellikle imparatorların kendilerine tehdit gördüğü kişileri öldürmesi de bir başka nokta. Caledonian kabilesinden Calgacus bu süreci şöyle tanımlıyor: "Romalılar bir yalnızlık yaratıp buna barış dedi." Yani aslında imparatorluk fetihleri durmaktansızın devam ediyordu.
Yine de Pax Romana döneminde yaşayan Romalıların büyük bölümü keyifliydi. Çünkü edebiyat, sanat ve teknolojinin altın çağında yer aldılar. Bu öyle bir dönemdi ki; imparatorluk toprakları Büyük Britanya'dan Kuzey Afrika'ya kadar iki katına çıkmıştı. Bazı tarihçilere göre bu, dünya nüfusunun dörtte biri anlamına gelmektedir.
Augustus, Roma'nın Siyasi ve Askeri Gücünü Tazeledi
Augustus, büyük amcası Jül Sezar'ın suikasta uğramasının ardından, geriye kalan tüm düşmanları öldürerek yeni bir dönem inşasına başladı. Yaklaşık 50 yıl sürecek bir otokratik hükümdarlık dönemi boyunca Antik Roma'nın zayıflayan askeri ve ekonomik zenginliklikleri tamamen yenilemeyi başardı. Büyük imparator ilk olarak en zayıf halka olan lejyonlar üstünde ilerledi. Roma lejyonları artık emekli maaşlarını hazineden alacaklardı. Daha önce generallerinden alıyorlardı ve bu da lejyonları komutanlarına karşı zorunlu olarak bağlı olma durumunu getiriyordu. Sonrasında bu lejyonlar imparatorluk topraklarını büyütmekle görevlendirildi.
"Pax Romana" kendi kendine başlayan bir süreç olmadı. İmparator Augustus zeki bir imparatordu ve Roma'nın nereye kadar genişledikten sonra nerede duracağına dair etkili kararlar vermişti. Augustus Roma'nın yeni askeri hareket tarzını, karşılığını almaları uzun sürecek stratejik bölgeler çevresinde dizayn etmişti.
Augustus fethettiği bölgelere farklı bir yönetim mekanizması tesis etti. Bu eyaletlerin gücü başkentten bölgesel eyaletlere merkeziyetleştirildi. Bunun anlamı ise şu; eyaletler Roma vergi sistemini ve askeri sistemini kabul ederken, Roma yasalarını görmezden gelmeyecek şekilde kendi dini inanç ve ritüellerini yaşayabiliyordu. Augustus reformlarına devam ederek bürokrasi sistemini inşa etti. Artık köklü aileler değil, bürokrat insanlar kamu hizmetlerinin temel direği haline geldi. Eyaletlerdeki valilere soruşturma açılmasının yolunu açtı. Böylece bu kişiler yetkilerini servet edinme amaçlı kullanmayacaktı.
Roma İmparatorluğu Genişledikçe Ekonomisi de Güçlendi
Siyasi kademedeki istikrar, insanların borçlanarak iş yapma iştahını artırdı ve ülkeler arası ticaretin yoğunluğu muazzam düzeyde arttı. Deniz ticareti tarafında da Augustus yine doğru hareket ederek Akdeniz'deki korsanları ortadan kaldırdı. Bu noktadan sonra Romalılar, Uzak Doğu bölgesinde lüks ipek ve nadir taş ticaretine girdi. Ayrıca cam ve kilimler için Hindistan'a dek pazarlar keşfettiler.
Eyaletlerin kendi kaynaklarıyla karşılamayacağı altyapı işlerine imparatorluk bizzat kendi kaynaklarını seferberlik ederek, eyaletlerine imparatorluğa olan bağlılığını perçinlendi. Ayrıca bölge insanına da iş imkanı sağlanmış oldu. Yalnızca Augustus döneminde Roma, ticaretin kolaylaşması ve ordunun rahat ilerlemesi için 80.000 km yol yapıldı. Su kemerleri sayesinde küçük şehirlerden göçler azaldı. İmparator Trajan benzersiz bir bayındırlık projesi dahilinde yapılan köprüler ve limanlar da ticareti özendirdi.
Pax Romana döneminde sanat ve teknoloji gelişti
Roma edebiyatı, imparator Augustus döneminde yükseldi. Çünkü kitaplarında imparatorluğu öven yazarlar bizzat Augustus tarafından himaye ediliyordu. Örneğin, Virgil (Vergilius)'in şiiri "Aeneid (Latince: Aeneis)", sadece Roma'nın mitolojik kurucusunu anlatmakla kalmaz, aynı anda Augustus'la da dikkatli bir birliktelik kurar ve Roma için daima kusursuz bir gelecek öngörür. Horace tarzı şairlerin klasik şiirler üretmesi ve Titus Livius (Livy)'un büyük Roma tarihini yazması aynı dönemlerdedir.
Pax Romana devam ederken Romalılar bir yandan fetihleri sürdürüyordu. Ele geçirilen yerlerde ilk olarak kültürel emperyalizm sürecini başlattılar. Bu durumda her insan Romalı gibi giyinmeli ve onların edebiyat ve tiyatrolarına ilgi göstermeliydi. Özellikle tiyatronun başkentten şehirlere yayılmaya başlaması Roma vatandaşlığının daha kolay benimsenmesini sağladı. Yeni vatandaşlar arasındaki seçkinler, Roma Senatosunda yer almaya yönelik çalışmalar sürdürdü. Bu hamle genellikle batı şehirlerinde daha kolay karşılığını veriyordu. Çünkü batı toplumlarında kendine has bir kent kültürü yoktu.
Bu dönemde insanlar Romalı isimlerin ve halkla açık yerlerdeki davranışlarının öğrenilmesine yönlendiriliyordu. Ayrıca özellikle yeni yapılan evleri Roma mimarisine uygun şekilde dizayn etmeye dikkat ettiler. Ele geçirdikleri her yere Romalı yaşam biçimini enjekte eden iyileştirmeler götürüyorlardı. Örneğin Romalıların vazgeçilmesi olan arabalı stadyum yarışları, forumlar, hamamlar ve elbette devasa tiyatrolar. Volkanlardan toplanan kumlar, kireç ve küçük taşlarla hazırlanan betonun geliştirilmesiyle, yuvarlar kemerler ve kubbeler mümkün hale geldi. Bunlar Roma imparatorluğunun gücünü temsil etmedeki en önemli yapı özellikleri oldular.
Roma İmparatorluğu Londra ve Beyrut gibi şehirleri baştan sonra tasarlayarak yeniden inşa etti. İmparatorların kesinlikle tartışmasız güzellikle peyzaj ve yapı programları sayesinde, başkent Roma'yı Tiber Nehri üstündeki yıkılmak üzere olan bir kasabadan pırlanta güzelliğinde "Eternal City (Roma)" ye çevirdi. En önemli Roma ikonları Kolezyum (Colosseum) ve Panteon işte bu aydınlık yıllarda yapılmıştır. İmparator Augustus, Roma Forumu'nu büyütmeye başladı. 12'den fazla tapınak, yeni bir Senato ve herkese açık salonların yapım süreçlerini yakından izledi. Ölüm döşeğindeyken şunları söyleyecekti:
Tuğlalardan ibaret bir Roma buldum; size mermerden bir tane bırakıyorum.
İmparator Augustus
Pax Romana dönemi nasıl ne zaman sona erdi?
Pax Romana hazin bir şekilde sona erdi. Marcus Aurelius, yeteneksiz ve yetersiz oğlu Commodus'u kendinden sonraki olarak göstererek geleneği bozmuştu. Commodus tamamen çöküş sürecini başlatan kişi oldu. MS 192'de hükümdarlığının neden olduğu iç savaşla beraber altın çağ sona erdi. Bu iç savaşta Commodus'u da suikast ile ortadan kaldırdılar.
Pax Romana Hakkında Sık Sorulanlar
Pax Romana nedir?
Latince "Roma Barışı" anlamına gelen Pax Romana, Roma İmparatorluğu'nda yaklaşık MÖ 27'den MS 180'e kadar süren göreceli bir barış ve istikrar dönemini ifade eder. İlk Roma imparatoru Augustus tarafından başlatılmıştır.
Pax Romana barış ve istikrara nasıl katkıda bulundu?
Pax Romana, Roma İmparatorluğu içinde büyük iç çatışmaların ve dış istilaların olmamasıyla karakterize edildi. Güçlü bir merkezi yönetimin kurulmasına, altyapının genişletilmesine ve Roma hukukunun uygulanmasına olanak sağlayarak barış ve istikrara katkıda bulunmuştur.
Augustus kimdi ve Pax Romana'daki rolü neydi?
Asıl adı Octavian olan Augustus, ilk Roma imparatoruydu. Pax Romana'nın kurulmasında ve sürdürülmesinde çok önemli bir rol oynamıştır. Augustus orduda reform yaptı, imparatorluğu genişletti, idari reformlar uyguladı ve sosyal ve kültürel gelişmeleri teşvik etti.
Pax Romana sırasında Roma hukukunun önemi neydi?
Roma hukuku Pax Romana'nın önemli bir bileşeniydi. Roma İmparatorluğu genelinde aynı şekilde uygulanan kapsamlı bir yasal çerçeve sağladı. Bu hukuk sistemi istikrara katkıda bulunmuş, ticareti kolaylaştırmış ve vatandaşların haklarının korunmasını sağlamıştır.
Pax Romana sırasında Roma İmparatorluğu nasıl genişledi?
Pax Romana, Roma İmparatorluğu'nun toprak bakımından zirveye ulaşmasına tanıklık etti. İmparatorluk askeri fetihler, diplomasi ve müşteri devletlerin kurulması yoluyla genişledi. Avrupa, Kuzey Afrika ve Orta Doğu'da Roma eyaletleri oluşturularak farklı bölgeler Roma kontrolü altına alındı.
Roma ordusunun Pax Romana'nın sürdürülmesindeki rolü neydi?
Roma ordusu Pax Romana sırasında barış ve güvenliğin korunmasında çok önemli bir rol oynadı. Dış tehditleri caydırdı, isyanları bastırdı ve Roma İmparatorluğu'nun otoritesini güçlendirdi. Ordunun varlığı ve disiplinli organizasyonu imparatorluğun istikrarına katkıda bulunmuştur.
Pax Romana sırasında ticaret ve ticaret nasıl gelişti?
Pax Romana, Roma İmparatorluğu içinde ticaretin ve ticaretin büyümesini kolaylaştırdı. İmparatorluğun geniş yol ağları, istikrarlı siyasi iklimi ve ortak para birimi ekonomik faaliyetleri ve bölgeler arasında mal alışverişini teşvik etmiştir.
Pax Romana'nın Roma uygarlığı üzerindeki etkisi neydi?
Pax Romana Roma medeniyetinin gelişmesini sağladı. Göreceli bir barış ve refah dönemi sağlayarak mimari, edebiyat, felsefe, mühendislik ve sanat alanlarındaki ilerlemeleri teşvik etti. Roma kültürü ve dili, artan etkileşim ve kültürel asimilasyon nedeniyle imparatorluk genelinde yayılmıştır.
Kültürel asimilasyon Pax Romana'ya nasıl katkıda bulundu?
Kültürel asimilasyon Pax Romana'nın önemli bir yönüydü. Roma İmparatorluğu genişledikçe, farklı kültürleri ve halkları imparatorluğuna asimile etti. Bu süreç Roma geleneklerinin, dilinin ve yönetiminin yayılmasına yol açarak birlik ve istikrar duygusunu besledi.
Pax Romana ne zaman sona erdi?
Pax Romana, Marcus Aurelius'un hükümdarlığından sonra gerilemeye başladı ve MS 180 civarında sona erdi. İmparatorluk iç çatışmalar, ekonomik zorluklar ve dış istilalarla karşı karşıya kaldı ve Üçüncü Yüzyıl Krizi olarak bilinen bir istikrarsızlık dönemine yol açtı.