Florida'nın yaklaşık 1600 km güneydoğusunda bulunan Porto Riko, karmaşık bir sömürge tarihi ve siyasi statüsü olan bir Karayip takımadasıdır. Amerika Birleşik Devletleri'nin bir bölgesi olarak Porto Riko'nun 3,2 milyon sakini aslında ABD yurttaşıdır. Ancak ABD federal yasalarına tabi olmalarına rağmen Porto Rikolular başkanlık seçimlerinde oy kullanamaz ve Kongre'de oy temsilinden yoksundurlar. Bir ABD bölgesi olarak ne bir eyalet ne de bağımsız bir ülkedir.
Porto Riko'nun İspanyol Sömürgeciliği Geçmişi
Kristof Kolomb, 19 Kasım 1493'te Porto Riko'nun Batı Kıyısında karaya çıktığında yerli Taino halkı Borikén adını verdikleri topraklarda yaşıyordu. Kaşif hızla adayı İspanya adına aldı ve adını San Juan Bautista olarak değiştirdi. 400 yıl boyunca Porto Riko İspanyol sömürge yönetimi altında kaldı. Bu süre zarfında ada aşırı yoksulluk, baskı ve vergilendirme gördü.
19. yüzyılın ortalarında artık bıkmış Porto Rikolular isyan etmeye başladılar. 1868'de yüzlerce bağımsızlık yanlısı Porto Rikolu Lares dağ kasabasında ayaklanma girişiminde bulundu. İspanyol ordusunun isyanı bastırması adanın dönüm noktası oldu. Ulusal siyasi partiler doğdu, kölelik kaldırıldı ve İspanya Porto Riko'ya bir miktar özerklik verdi.
On yıllarca devam eden göreceli egemenlik Birleşik Devletler'in İspanya'ya savaş ilan ettiği 1898'de sona erdi. 25 Temmuz 1898'de ABD birlikleri Porto Riko'yu işgal etti ve İspanyol-Amerikan Savaşı aylarında toprakları ele geçirdi. Aralık ayında imzalanan ve savaşı sona erdiren Paris Antlaşması ile İspanya, Porto Riko'yu ABD'ye bıraktı
Bir ABD Bölgesi Olarak Porto Riko
Amerika Birleşik Devletleri altında Porto Riko'da askeri bir hükümet kuruldu ve 12 Nisan 1900'de Foraker Yasası ile sivil hükümet oluşturuluncaya dek bölgeyi yönetti. ABD hükümeti 20. yüzyıldan önce Amerika kıtasında batıya ve güneye doğru genişledikçe edindiği topraklara eyalet statüsü vermişken, Porto Riko "örgütlenmemiş bölge" olarak belirlendi.
Bazı Amerikalı yasa koyucular, Porto Riko eyalet olarak kabul edilirse ABD'deki beyaz Amerikalılar ve beyaz olmayan Porto Rikolular arasında ırksal karışmanın yaşanacağından korkmuşlardı. Porto Rikolular, ABD tarafından atanan bir vali altında sınırlı öz yönetimle bırakıldı ve ABD yurttaşlığı verilmedi.
Ancak adadaki bağımsızlık yanlısı hareketler özerklik çağrısını sürdürdüler. 1917'de ABD gerginlikleri bastırmak için çoğu Porto Rikoluya ABD vatandaşlığı veren Jones-Shafroth Yasası'nı çıkardı–ancak sınırlamalarla. Yasaya göre bir senato ve haklar bildirgesi oluşturuldu. Bununla birlikte ABD başkanı ve Kongre, Porto Riko yasalarını veto etme yetkisine sahipti. Bu arada Seçici Hizmet Yasası ile Porto Riko dahil Amerika Birleşik Devletleri'ndeki erkeklerin askerlik hizmetine kaydolması gerekiyordu. I. Dünya Savaşı sırasında yaklaşık 20.000 Porto Rikolu erkek Amerika Birleşik Devletleri adına savaştı.
30 yıldan fazla bir süre sonra 1950'de Amerika Birleşik Devletleri Porto Riko'nun bir anayasa hazırlamasına izin verdi. Şartı, bölgesel statünün değiştirilmemesi, cumhuriyetçi bir hükümet biçimi ve bir haklar bildirgesi oluşturulmasıydı. Porto Riko Yasama Meclisi anayasa taslağını hazırladı ve başkan ve Kongre tarafından 1952'de onaylandı. Yeni anayasa ile Porto Riko, Porto Riko Topluluğu (Commonwealth) oldu.
Commonwealth ve Serbest İlişkili Devlet farkı
Porto Riko, Commonwealth statüsünü kabul ettikten on yıllar sonra bile bu sınıflandırmanın ne anlama geldiği konusunda kafa karışıklığı vardır. O zamanki insanlar bu atamanın Porto Riko'ya eyalet, bağımsız ülke veya bölge olmayan özel bir yasal statü verdiğine inanıyordu. Adanın seçilmiş bir özyönetimi ve bir anayasası olduğu için artık bir koloni olmadığını düşündüler. Bununla birlikte ABD Kongresi, Porto Riko hükümeti üzerinde güce sahip olduğundan, anayasa uzmanları Porto Riko'nun hala ABD'ye tabi olduğunu ve Commonwealth statüsüne rağmen aslında etkin bir sömürge bölgesi olarak kaldığını açıklar.
Statü meselesini daha da karmaşıklaştıran Porto Riko'nun İspanyolca'daki resmi adının İngilizce'deki adından farklı olmasıdır. İspanyolca'da bölge el Estado Libre Asociado de Puerto Rico olarak anılıyor ve serbest ilişkili devlet anlamına gelir. Uluslararası hukuka göre serbest ilişkili devlet, anlaşma yoluyla başka bir ülkeyle işbirliğini geliştirmiş bağımsız bir ülkedir. Porto Riko bağımsız bir ülke değil bir ABD bölgesi olduğundan bu da aynı zamanda yanlış bir isim.
Porto Riko'nun geleceği
Porto Riko halkı yüzlerce yıl takımadaları koloni olmaktan kurtarmak için savaştı. Bununla birlikte bu sorununun nasıl çözüleceğine dair uzun zamandır ayrılık var. Seçenekler eyalet, gelişmiş topluluk statüsü (Porto Riko'nun hala ABD ile ilişki içinde olması ancak daha fazla özerklik kazanması) veya bağımsızlıktır.
Porto Riko'yu ABD eyaletine dönüştürmenin yasal süreci yalnızca birkaç adımdır: Bölge eyalet olmak için bir anayasa hazırlar, Kongre bunu onaylar (veya ek koşullar getirir) ve ardından bölgeyi eyalet statüsüne yükselten yasaları kabul eder. Aynı şekilde, basit bir mevzuatla Porto Riko gibi bir bölgenin bağımsız yapılması da mümkün. Anayasal ve yasal basitliğine rağmen, siyaset işleri karmaşık hale getiriyor.
Kasım 2020'de Porto Rikolular eyalet olma konusunda bağlayıcı olmayan bir referandumda oy kullandı. Porto Rikoluların yaklaşık yüzde 53'ü eyalet olmayı tercih ederken yüzde 47'si reddetti. Ancak Porto Rikoluların sadece yüzde 55'i referandumda oy kullandı. Eyalet taraftarları bu sonucu çoğu Porto Rikolu'nun eyalet olmayı istediğinin kanıtı olarak görürken muhalifler, oylama sıkça devlet yanlısı parti tarafından öne çıkarıldığından ve Porto Rikoluların yarısının görüşünü içerdiğinden pozitif olmadığını savundular. Bazı insanlar Porto Riko'nun eyalete dönüşmesi durumunda Amerika Birleşik Devletleri'ne asimile olacağı argümanına dayanarak eyalet fikrine karşı çıkar.
Kaynakça ve ek bilgiler:
- Kapak görseli: (Eric Rojas/AFP/)
- https://digitalcommons.law.yale.edu/cgi/viewcontent.cgi?article=1652&context=ylpr
- https://history.state.gov/historicaldocuments/frus1952-54v03/d902
- https://elecciones2020.ceepur.org/Escrutinio_General_93/index.html#es/default/PLEBISCITO_Resumen.xml