Takım elbise nasıl ortaya çıktı? Takım elbisenin bugün bildiğimiz birçok unsuru, doğuşundan bu yana değişmeden kalsa da, 2020'deki bir takım elbisenin detaylarında 1980'lerdeki veya 1940'lardaki takım elbiseye kıyasla kesinlikle farklılıklar var. Bu farklılıkları anlamak için, takım elbisenin kökeninden modern çağa kadar olan geçmişini izleyelim.
Takım elbise tam olarak nedir?
İngilizce "suit" yani "takım elbise" terimi, Fransızca suivre teriminden türetilmiştir. "Takip etmek" anlamına gelir. Başka bir deyişle, ceket pantolonu takip eder veya tam tersi. Yani takım elbise, bir ceket ve pantolonun uyumlu bir kumaşta birleşimidir. Aynı olan sadece giysinin rengi değil, aynı zamanda kumaş bileşimidir.
Takım elbiseye ne yol açtı?
1665'te Kara Ölüm patlak verdiğinde, saray mensuplarının süslü kıyafetleri monarşiyi riske atıyordu. Zenginlik ve sağlıklı görünmenin zamanı değildi. Bu nedenle, kral II. Charles, saraylılarına, en azından bir süreliğine, giysilerini yumuşatmalarını söyledi. Bu noktada saraylılar, çoğu modern iş elbisesinin tonlarını yansıtan kasvetli tonlarda sade tunikler ve dar pantolonlar giymeye başladılar. Giyilen tunik ve pantolonların tonları gri, lacivert ve boz kahverengiydi.
Bu ilk "takım elbiseler" zamanla daha özel hale geldi. 18. yüzyılda bugün jaketatay denilen ilk gündüz takımları giyildi ve bunlar üst sınıfta çok popüler oldu. Bu gündüz takımları gündelikti. Akşam buluşmaları ve etkinlikler için oldukça popüler hale gelen smokinler daha sonra icat edildi.
Beau Brummell ve Fransız Devrimi
Klasik erkek giyiminin pek çok yönü gibi, bugünkü takım elbisenin popülaritesi Beau Brummell'e uzanır. 19. yüzyıl İngiltere'sinin beyefendisiydi. Beau Brummell'den önce erkek giyimi büyük ölçüde Fransız sarayından etkilendi ve kadife, diz pantolonu ve çorap gibi ağır işlemeli kumaşlar etrafında gelişti. Beau Brummell, bütün bunları botla giyilen uzun pantolon ve fazla süslemesi ve rengi olmayan bir paltoyla değiştirdi.
Aslında Brummell klasik Fransız erkek gardırobunu basitleştiren ilk kişi olmayabilir, çünkü o zamanlar geleneksel kıyafetler zaten popülerliğini yitirmişti. Çünkü Fransız erkek giyimi olumsuz bir şekilde Fransız Devrimi ile ilişkilendiriliyordu ve onu giyen insanların bazen giyotinle başları vuruldu. Yine de yeni ve daha az süslü bir stili popülerleştiren Beau Brummell oldu. Beau Brummell'in kıyafetlerinin üst ve alt kısımları tam olarak eşleşmese de, bütün bir siluet ve yumuşak renk şeması bugün bildiğimiz modern takım elbisenin temelini oluşturur.
Viktorya dönemi
Viktorya döneminin başlangıcında (1837'den 1901'e kadar sürdü), bir erkeğin giyeceği ilk ve en önemli giysi fraktı. Temelde modern paltolara benzeyen siyah bir paltoydu. Arkada tek bir açıklığı vardı ve önde tek ya da çift göğüslüydü (kruvazeydi). Uzunluk olarak dizlere kadar iniyordu; bu yüzden paltoya benziyor. Frak ceketin tek göğüslü versiyonu daha yaygındı ve çiftli kruvaze versiyonu ise daha resmiydi (giysiye Prens Albert deniliyordu).
Daha sonra Viktorya döneminde frak iki farklı unsura ayrıldı. Bir yanda kuyruğun durduğu jaketatay ("gündüz giysisi"), öte yanda lounge denilen kuyruksuz takım vardı. Jaketatay zamanla frakın açık bölümlerini aldı ve çoğu zaman sadece tek bir düğmesi oldu ve artık kruvaze değildi.
Bu kombinasyon o zamanlar resmi günlük giyimde bir numaralı seçenek haline geldi – ancak günümüz dünyasında daha resmi ve genellikle sadece soylu düğünlerinde veya sosyete düğünlerinde giyiliyor. Takım elbisenin anavatanı İngiltere'de bugün sıradan bir erkeğin düğünde jaketatay giydiğini görebilirsiniz, ancak İngiltere'nin dışında buna çoğunlukla rastlanmaz.
Frak ve jaketatay ceketler sık sık zıt renkli ve kumaşlı pantolonla giyilirken lounge denilen kuyruksuz günlük takım elbise üst ve altta daima aynı kumaş ve renkte oldu.
Takım elbise günlük bir giysiydi
Lounge denilen günlük takım elbise 1850'ler-1860'lar arasında İskoçya'da geliştirildi. Daha ağır kumaştan yapılmıştı ve gündelik dış mekan etkinlikleri için düşünülmüştü. Günümüzde çoğu insanın zihninde takım elbise çok resmi bir giysidir, ancak Viktorya döneminde bunun tam tersiydi. Resmi olması amaçlanmayan gayet gündelik bir giysiydi.
Özellikle, pantolonun üst kısımla uyumlu olması takım elbiseyi daha az resmi hale getiriyordu, çünkü frak ve jaketatay zıt pantolonlarla giyildi. Bir başka fark da açıkça uzunluktu. Kuyrukları olmayan çok daha kısa bir paltoydu ve belirgin ön kesimler olmadan daha çok çuval gibi dikilmişti.
Adından da anlaşılacağı gibi bir salon takımıydı yani öncelikle rahat olması gereken bir giysiydi, özellikle İngiliz kırsalında. Tabii o zamanlar merkezi ısıtmalar yoktu ve bu nedenle takım elbise her zaman uyumlu bir yelek ile giyilirdi, bu yüzden her zaman üç parçalı bir takım elbiseniz olurdu.
20. yüzyıl
20. yüzyıla başladığımızda takım elbise oldukça gelişmişti. O andan itibaren şekli değişmedi, değişen sadece ayrıntılardı. Yaka genişliği, ceket uzunluğu, ilikleme noktası, boğazın yüksekliği, kullanılan kumaş türü vb. farklılaşmış olabilir. Ancak daima mevcut modelin uyarlaması oldular.