İnsan toplulukları ve çevre üzerinde tarımdan daha etkili olan başka bir faaliyet yoktur. Tarımın bulunması ve kullanılması daha önceleri göçebe olan avcı-toplayıcı toplumların bir aralan yerleşmelerine, arazilerin biçimini değiştirmelerine, topluluklar oluşturmalarına ve uygarlıklar kurmalarına imkan tanıdı.
Arkeologların büyük kısmı bitkilerin evcilleştirilmesinin ilk defa Orta Doğu'da MÖ 10000 civarında, Bereketli Hilal bölgesinde gerçekleştirildiğine inanır. İncirin ilk defa anlamda ekilen ürün olduğu düşünülürken, nişasta buğdayı, arpa, mercimek, bezelye ve keten ilk yetiştirilen ekinler arasındadır. Evcilleştirilen ilk hayvanlar koyun ve keçi, bundan sonra da az sayıda türden büyükbaş hayvandır.
Dünyanın diğer tarafında, günümüzde Güney ve Orta Amerika olarak adlandırılan bölgede ekilen kabak, mısır ve fasulyeye "Üç Kız Kardeş" adı verilmekte ve beslenme hakkında bilginin erken bir örneğini temsil etmekteydiler. Bu bitkiler birlikte ekildiklerinde sadece toprağın verimliliğini korumakla kalmayıp insan sağlığı için gerekli vitamin ve mineralleri de temin etti.
Neolitik dönem çiftçileri kazma sopalarını – uzun, yuvarlatılmış ağızlı düz bıçaklar – kullanarak toprakta çukurlar açıp buralara tohum ektiler. Ayrıca balta ve ateş kullanarak ormanda arazi açtılar ve hayvan beslemek için kapalı alanlar oluşturdular. Bununla beraber sulama gibi gelişmiş tarım teknikleri Sümer'de MÖ 5000 gibi erken bir tarihte uygulanırken, sabah ve orak kullanmanın yanı sıra birkaç ekin çeşidi ve hayvana sahip olan Mısırlı çiftçiler kendileriyle gurur duyabildi.
Akdenizli çiftçilerin kullandığı hafif bir yüzey sabanı Avrupa çiftçiliğinde Orta Çağ'a kadar hakim oldu ve bu dönemde atlar tarafından çekilen ağır sabanlar ve üçlü tarlz rotasyon sistemine dayanan ekim sistemi tarımda devrim yarattı ve gıda arzını büyük ölçüde artırdı.
Asya'ya seyahatler ve 15. yüzyılda Yeni Dünya'nın keşfi Asya, Avrupa ve Amerika arasında ürün ve hayvanların değişimini beraberinde getirerek tarımda dünya çapında derin bir etki yarattı. Motora dayalı çiftlik makinelerinin ve seri üretim tekniklerinin, kimyasal gübre ve pestisit kullanımının standart hale geldiği 20. yüzyıl yeniliklerine kadar bu etki, tarımı o ana kadar görülmemiş ölçüde değiştirdi.
Tarımın İcadı ve Gelişim Hikayesi
MÖ 10.700 – 9000 / Bitkilerin evcilleştirilmesi
Ortadoğu'da incir insanlar tarafından faal olarak ekilen ilk ekinler arasındadır.
MÖ 8000 – 2000 / Üç Kız Kardeş
Kabak, teosint (arpanın ilkel bir türü) ve fasulyenin birlikte ekilmesi Amerikalıların eş ekim tekniklerini o tarihlerde bildiklerini göstermektedir.
MÖ 5000 / Sümerler tarımın temel ögelerini geliştirir
Geniş ölçekli ekim, tek ürün, sulama ve uzmanlaşmış tarım işçilerinin kullanılması Sümer kültürünü geliştirerek büyütür.
MÖ 2500 – 1500 / Mısır Nil'i ıslah eder
Antik Mısır, Nil Nehri'nin yıllık taşlamalarına dayalı gelişkin bir ekim ve ürün toplama sistemi kullanır.
1. yüzyıl / Roma ticareti
Zeytin, zeytinyağı ve şarap gibi ürünler tarımın önemli bir iş kolu oluğu Roma İmparatorluğu boyunca alınıp satıldı.
1050 – 1300 / Orta Çağ
Önceleri öküz çiftleri, daha sonra koşum atları tarafından çekilen ağır sabanlar tarlaların şeklini değiştirir, daha fazla ürün vermesini sağlar ve orta çağın beslenme imkanlarını büyük ölçüde iyileştirir.
1492 / Kolomb'un değiştirdikleri
Kolomb'un Yeni Dünya'yı keşfetmesi tütün ve arpa dahil olmak üzere hayvan ve bitkilerin o zamana kadar görülmemiş şekilde değişimine yol açtı.
18. yüzyıl sonları / Dökme demir saban
Dökme demir saban kulaklarının ve ardından saban ağızlarının bulunması Eski ve Yeni Dünya'da sabanın etkinliğini artırır.
1800 – 40 / Mekanik biçerdöver
Atla çekilmesine rağmen mekanik biçerdöver, elle toplamadan çok daha kısa sürede hasadı gerçekleştirerek çiftçiliğin makineleşmesine ilk adımı teşkil eder.
1809'lar – 1900'ler / Benzinli araçlar
İçten yanmalı motorla yapılan tarım traktörü atlı tarımın sonunu getirdi. I. Dünya Savaşı çıktığında traktörler çiftçilik makinelerinin alışılmış bir parçası olmuştur.
2000 – günümüz / Kentsel çiftçilik
Dünya nüfusu arttıkça daha fazla insanı besleme ihtiyacı da artar. Kentsel alanlardaki düzey hidroponik çiftliklerin başarılı olduğu görülür.