OceanGate'in Titan keşif gemisinin 2023'te trajik bir şekilde infilak etmesi insanların kafasında pek çok soru işareti bıraktı. Özellikle de denizaltı inişe geçtikten 1 saat 45 dakika sonra destek gemisiyle irtibatını kaybettiğinde tam olarak ne oldu? Titan'da patlamasına yol açan yapısal bir kusur var mıydı? İnsan hatası mıydı? Denizaltı patlamadan önce gemidekiler ne gördüler ve ne hissettiler? Araştırmacı bilim adamı Steve Somlyody Fox News'e yaptığı açıklamada, iyi ya da kötü, Titan'da bulunanların "bunun olduğunu bile anlayamayacaklarını" söyledi.
Yine de suya batan her gemi infilak etmez. The New York Times'da gördüğümüz gibi, Titanik (RMS Titanic) bu noktada yıpranmış, ufalanan bir kütle olabilir, ancak hala orijinal tekne şekline sahip – ve 1912'den beri okyanus yüzeyinin 4000 metre altında oturuyor. Ancak suyun altında ne kadar derine inerseniz, basınç o kadar güçlenir. Basınç, yüzeyin her 10 metre altında inç kare başına 15 pound (psi) oranında artar. Bu da ilk 10 metrede – temelde şnorkel derinliği – su basıncının sahilde dolaşırken hissettiğiniz hava basıncı ile aynı olduğu anlamına gelir. Bunun altında, işler gerçekten hızlı bir şekilde sıkışmaya başlar.
Denizaltı gibi mükemmel bir şekilde hava geçirmez, kendi kendine yeten bir kabin olarak tasarlanmış bir gemide bir kusur varsa ne olur? Anında dıştan ezilmeye başlar. Öte yandan Titanik, Titan gibi sızdırmaz bir gemi değildir ve bu nedenle basınçtan aynı şekilde etkilenmemiştir.
Baskı Altında
Su basıncı şaka değildir. Suyun altındayken hissedilen basınç üstünüzdeki sudan gelir. Bu yüzden okyanusun derinliklerine indikçe daha fazla basınç hissedersiniz – okyanusun tüm kütlesi başınızın üzerindedir. Bu nedenle, Amerikan Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi, okyanusun derinliklerinde yaşayan yaşam formlarının hava kesesi ya da akciğer gibi hava tutan organ ve iç yapılardan yoksun olduğunu, çünkü vücutlarının su basıncına karşı koyamayacağını söylüyor.
Peki ya Titanik'in derinliğinde? İnç kare başına basınç yaklaşık 6,000'e eşittir. Bu da insan yapımı bir makineye ya da insan vücuduna suyun yüzeyinden 400 kat daha fazla basınç uygulandığı anlamına gelir. Yani hayır, hava geçirmez, suya dalabilen bir kabuk içinde korunmadığınız sürece aşağıda bir saniye bile hayatta kalamazsınız. Ve evet, eğer bir yerinde en ufak bir kusur ya da çatlak varsa bir sualtı aracı anında parçalanır. Anında ölüm gerçekleşir.
Aslında, okyanusun en derinlerinde basınç o kadar şiddetlidir ki, insanlar dekompresyon hastalığına, yani "vurgun" hastalığına yakalanmamak için yavaşça yükselmek zorundadır. Harvard Tıp Fakültesi dekompresyon hastalığının eklem ağrısı, baş dönmesi, uyuşma, düşünme zorluğu gibi belirtileri olduğunu söylüyor. Derinlere inerken bir denizaltının içindeki basıncın yüzeydeki basınçla eşit olması gerekir. Yani suyun bastırdığı kadar dışarı itmesi gerekir.
Derinlere Emanet Edildi
Titanik'in okyanusun dibine battığında neden kağıttan bir top gibi buruşmadığını daha iyi anlamak için basit bir karşılaştırmaya bakabiliriz. Washington Post, bir arabanın suya dalması halinde kapısının 600 psi basınca maruz kaldığını söylüyor. Yani bir iskeleden uçarsanız, arabanızın kapısını açmak için oldukça güçlü olmanız gerekir. Ancak bu sadece arabanın içi ve dışı arasındaki basınç farkından kaynaklanır. Bir pencere açıldığında basınç farkı ortadan kalkar çünkü içeriye su dolar.
Öte yandan Titanik, 6,000 psi basınca maruz kalan bir derinlikte oturmaktadır. Yani varsayımsal araba kapısından 10 kat daha fazla. Düz, çelik levhalar orada ekmek dilimleri gibi ezilmeyecektir. Güvertedeki korkuluklar ya da içerideki herhangi bir nesne de – en azından içi hava ya da boşluklarla dolu olmayan herhangi bir şey – ezilmeyecektir. Titanik dibe vurduğunda, gövdesi ya da iç bölümleri boyunca oluşan basınç farkları çoktan dengelenmişti. Titanik'te gördüğümüz mevcut çürüme ve ayrışmanın çoğu (yukarıdaki resme bakın) su basıncından değil, metal ve su arasındaki oksijen moleküllerinin değişiminden kaynaklanmaktadır. Yani şimdilik Titanik'in enkazı güvende gibi görünüyor.