Rönesans'tan bu yana Tiziano Vecelli'nin çalışmaları o kadar önem arz etmiştir ki sanatçı, kendisini tanımlamak için yalnızca bir isim kullanan ünlü kişiler arasına katılmıştır: Titian.
Titian, yenilikçi renk kullanımı ve etkileyici fırça darbeleriyle ün yapmıştır. Dünya çapında sanatçı nesillerine ilham veren ve eserlerinin dünyanın en değerli sanat eserleri arasında yer almasını sağlayan yeni bir resim tarzına öncülük etmiştir.
İtalya'nın yeni sanatçılarla dolup taştığı Rönesans döneminde Titian rakiplerinin önüne geçmeyi ve kendisini en saygın Yaşlı Ustalardan biri olarak kabul ettirmeyi başardı. Nasıl olduğunu anlamak için okumaya devam ediniz.
Titian Venedik'in En Önde Gelen Ressamlarından Eğitim Aldı
1480'lerin sonunda Dolomit dağlarının eteklerinde doğan Titian, babası onu çıraklık yapması için Venedik'e gönderdiğinde erken yaşta sanatsal etkilere maruz kaldı. Kendisi ve kardeşi, o dönemde oldukça saygın ressamlar olan Gentile ve Giovanni Bellini tarafından eğitildi. Giovanni'nin atölyesinde Titian kendini, ileride çok başarılı sanatçılar olacak diğer genç adamlarla birlikte çalışırken buldu. En önemlisi, Giorgione ile rekabetçi bir dostluk geliştirdi ve bugün hala sanat tarihçileri ve koleksiyoncular, aşağıdaki gibi bu döneme ait bazı resimlerin Titian'ın mı yoksa Giorgione'nin mi eseri olduğunu tartışmaktadır.
Neredeyse Venedik'ten Ayrılmazdı
Titian, arkadaşı Aretino'ya yazdığı mektuplarda, modellerine ihtiyacı olduğu için şehirden çok uzun süre uzak kalmaya dayanamadığını belirtmiştir. Modeller gondolla atölyesine gelir, sanatçı da onları genellikle çağdaşları tarafından yapılan ayrıntılı plan ve eskizlere gerek duymaksızın canlı olarak resmederdi. Akranlarının tipik olarak yaptığı ayrıntılı plan ve eskiz oluşturma uygulamasını atlaması yaygındı. Titian'ın eserleri, özellikle de portreleri, onun tarzına özgü bir duygusallık taşır.
Titian 1525'ten 1530'a kadar evli kalmış ve eşinden üç çocuk sahibi olmuştur. Bununla birlikte, muhtemelen fahişe olan modelleriyle cinsel ilişkiye girdiğine dair yaygın bir inanış vardır. Venedik'te saygın kadınların mütevazı ve iffetli olmaları beklenirdi; erkekler ise cinsel dürtülerini orada çalışan çok sayıdaki fahişede tatmin edebilirlerdi.
Titian'ın en ünlü portrelerinden bazılarını yaptığı dönemde, Venedik'te farklı bir yaşam tarzına geçen eski fahişelere barınma sağlamak için bir dizi rezidans kurulmuştur. Bu kavramın en iyi örneği, Mecdelli Meryem'in hem saygılı hem de cinsel açıdan çekici bir şekilde tasvir edildiği 'Tövbekâr Mecdelli' tablosudur.
Titian'ın Konuları Çok Çeşitli Türleri Kapsıyordu
16. yüzyılda bir portreye sahip olmak önemli bir statü sembolü olarak kabul edilirdi. Titian tarafından yapılmış bir portreye sahip olmak, kişinin yüksek sosyal konumunun açık bir göstergesiydi. Titian, öfke, küçümseme, zevk, korku ve acı gibi bir dizi duyguyu açıkça ifade eden yüzler çizmiştir.
Diğer eserlerinin yanı sıra çok sayıda dini eser de yaratmıştır. En önemli eserlerinden biri, Venedik'teki Santa Maria Gloriosa dei Frari Kilisesi'nin sunağının arkasında yer alan 'Meryem'in Göğe Alınışı' (Assumption of the Virgin) dır. Bu eser, günümüze ulaşan en iyi Rönesans eserlerinden biri olarak kabul edilmektedir. İsa'yı sık sık acı çekişine güçlü bir vurgu yaparak tasvir eder ve 16. yüzyılda İtalya'da yaygın olan dini coşkuyu etkili bir şekilde aktarır.
Efsanevi manzaralardan oluşan bir koleksiyon oluşturmakla görevlendirilmiş ve Hristiyan sanatında uygunsuz kabul edilen duyusal deneyimleri ifade etmek için pagan temaları kullanmıştır. "Andrianların Bacchanal'ı'ı", uzanmış pozisyonda dinlenmiş ve çekici bir su perisi ile onun yanında işeyen yaramaz bir çocuğun yer aldığı ünlü bir eserdir.
Titian'ın bu eserlerdeki renk kullanımı devrim niteliğindedir ve izleyicinin gözleri önünde canlanıyormuş gibi görünen görüntülerle sonuçlanır. Serbest, geniş fırça darbelerini karmaşık çizgiler ve detaylarla ustaca harmanlayarak eserlerinde olağanüstü bir derinlik düzeyi elde etmiştir.
Titian Çağdaşlarını Kısa Sürede Etkiledi
Kariyerinin başlarında, çalışmaları Ferrara, Urbino ve Mantua Dükleri de dahil olmak üzere İtalya'nın en güçlü aristokratlarının dikkatini çekti. Bu hükümdarlardan birincisi için, insan bedeninin hatlarını ve hareketini vurgulamak için ince ışık ve gölgeyi dramatik bir şekilde kullanmasıyla ünlü 'Venüs ve Adonis' tablosunu yaptı. İki sevgili durağan bir kucaklaşmaya hapsolmamış, birbirleriyle temaslarının ortasında gösterilmiştir. 1530'larda, dünyanın en etkili figürlerinden biri olan Papa III. Paolo'nun sarayıyla bile yazışmıştır.
Ancak Titian sadece İtalya'da büyük ün kazanmadı. Yaptığı tablolar Avrupa çapında büyük bir şöhrete kavuştu ve gemilerle Kutsal Roma İmparatoru V. Charles ve İspanya Kralı II. Philip'e gönderildi. Neticede Titian'ın yaşadığı döneme kadar gelmiş geçmiş en zengin sanatçı olduğu söylenir.
Titian'ın Bitmeyen Şöhreti
Titian yaşamı boyunca renklerin ustaca kullanımı, sağlam formlar ve kendinden emin fırça işçiliği ile karakterize edilen kendine özgü bir sanatsal üslup geliştirmiştir. 'Pietà' olarak bilinen son eseri bunun dokunaklı bir örneğidir. Başlangıçta 1576'daki ölümünden sonra mezarına yerleştirilmesi düşünülen bu eser, Titian'ın sanatsal hünerini gözler önüne sermektedir. Titian'ın Rönesans resmi ve genel olarak sanat tarihi üzerindeki etkisi çok büyük olmuştur. Aralarında Rembrandt ve Rubens'in de bulunduğu pek çok sanatçı onun çalışmalarından ilham almıştır.
Tabloları, aralarında Rusya İmparatoriçesi Büyük Katerina'nın da bulunduğu koleksiyoncular arasında popüler olmaya devam etmiştir. Çok beğenilen birçok sanat eserinin daha önce Venedik'teki Doges Sarayı'nda bulunması şaşırtıcı değildir. Ayrıca Winston Churchill'in atalarının evi olan İngiltere'deki Blenheim Sarayı'nda Titian'ın eserlerine adanmış bir oda bulunuyordu. Ne yazık ki bu oda ve içindeki hazineler 1861 yılında çıkan bir yangında yok olmuştur.
Titian'ın eserlerinin büyük bölümü günümüzde dünya çapındaki kurumlar tarafından muhafaza edilmektedir, ancak zaman zaman piyasaya da çıkmaktadırlar. 'Portrait of Alfonso d'Avalos with a Page, 'Diana ve Actaeon' ve 'Diana ve Callisto' sırasıyla 2003, 2009 ve 2012 yıllarında açık artırmada her biri yaklaşık 70 milyon dolara satılarak dünyanın en pahalı tablolarından bazıları haline gelmiştir.
Son Olarak; Titian'ın İmzası ve Ölümü
Titian'ın imzası genellikle bir farisinin cüppesinin yakasında ya da arka planda fark edilmeyen bir yağdanlıkta göze çarpmayacak şekilde gizlidir. Titian, Avrupa'da kara vebadan ölen milyonlarca insandan biriydi.
Titian Hakkında Sık Sorulanlar
Titian kimdir?
Titian, Venedik ekolünün en büyük İtalyan Rönesans ressamı olarak kabul edilir. Kendi yaşamının erken dönemlerinde olağanüstü büyük bir ressam olarak tanındı ve aradan geçen yüzyıllarda ünü hiç azalmadı.
Titian nerede doğdu?
İtalyan ressam Titian, Venedik'in hemen kuzeyinde ve Avusturya Tirol'ünden çok uzak olmayan Alp dağlarının zirveleri arasında yer alan küçük Pieve di Cadore köyünde doğdu. Dokuz yaşındayken kardeşi Francesco ile birlikte Venedik'e doğru yola çıktı, orada bir amcasının yanında yaşayacak ve bir ressamın yanında çıraklık yapacaktı.
Titian resim yapmayı kimden öğrendi?
İtalyan ressam Titian ilk olarak Venedik'te mozaik ustası Sebastiano Zuccato'nun yanında çıraklık yaptı. Ancak kısa süre sonra Bellini ailesinin atölyesine geçti ve burada gerçek öğretmeni dönemin en büyük Venedikli ressamı Giovanni Bellini oldu.
Referanslar: