Tollund Adamı birkaç kez C14 tarihleme işlemine tutulmuş ve yaklaşık 2400 ila 2200 yıl önce öldüğü bulunmuş bugüne dek keşfedilen en iyi korunmuş bedenlerden biridir. Erken Demir Çağı'nda yani Roma öncesi veya Kelt Demir Çağı olarak bilinen dönemde yaşadı. Bu dönem adını Orta Avrupa'da özellikle Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Güney Almanya, İsviçre, Kuzey İtalya, Fransa ve İngiltere'de yaşayan Keltlerden alıyor. 1950'de turbada mumyalanmış biçimde bulunduğundan beri dünyanın dört bir yanından binlerce insan onu görmek için geliyor. Peki Tollund Adamı'nın özellikleri nedir ve nasıl ölmüştür?
Tollund Adamı'nın Keşfedilmesi
Mayıs 1950'de Danimarka, Silkeborg kentinin yaklaşık 10 kilometre batısında Bjældskovdal'daki bataklıkta bir ceset keşfedildi. Ceset turbanın (bataklık kömürü) 2,5 metre içinde bulunduğundan yakın zamanda kazıldığına dair iz yoktu ve dolayısıyla bir cinayet değil arkeoloji işi olduğu belliydi.
İlk kez bataklığın yakınındaki küçük Tollund köyünden gelen iki kardeş ve kardeşlerden birinin eşi Grethe Hojgaard tarafından keşfedildi. Bataklıkta sıra dışı bir şey olduğunu ilk keşfeden Grethe'ydı. Kollarını sıvayarak cesurca bataklığı kazmaya başladı ve parmağını Tollund Adamı'nın alnı ile şapkası arasına dek soktu. Artık bedenin küçük bir bölümü görünüyor ve boynundaki ip seçilebiliyordu. Polis alana hızla ünlü arkeolog Peter Glob'u çağırdı ve Glob buluşa Tollund Adamı adını verdi. Hemen ertesi gün Tollund Adamı'nın kazısı için hazırlığa başlandı. O zamanlar kimse onun binlerce yıl önceki insanlara dair değerli bilgiler taşıdığını bilmiyordu.
Demir Çağı'nda biri öldüğünde cesedi cenaze ateşinde yakılır, külleri ve kemikleri bir semavere konulur ve gömülürdü. Ancak Tollund Adamı gibi keşfedilen bataklık cesetlerinin başına gelen farklıydı. Bu yüzden tanrılara kurban edildiklerine dair güçlü bir önsezi gelişti.
Tollund Adamı'nın Özellikleri
30-40 yaşlarında bir erkek olan Tollund Adamı ilk kez 60 metre derinliğinde bir bataklıkta bulundu. Tollund Adamı dünyada tarih öncesi zamana ait en iyi korunmuş bedendir. Gövdenin yalnızca turba bataklığında yukarıya dönük tarafında bozulma belirtisi görülür. Mezarda aşağı çevrilmiş olan sağ tarafının derisi iyi korunmuştur. Ölçümler, kazı sırasında boyunun 161 cm olduğunu gösteriyor ancak bataklıkta kaldığı süre boyunca küçülmüş olması olası. Kolları ve elleri neredeyse iskeletleşmişti ve bataklıktaki turba nedeniyle kısmen harap olmuştu. Sadece ayaklar ve bir parmak tamamen sağlamdı. Beyni de şaşırtıcı düzeyde iyi korunmuştur.
Başı da öyledir. Gözler ve ağzı kapalıdır ve yüzündeki ifade uyuyormuş gibi huzurlu ve emindir. Saçları 1-3 cm uzunluğunda kısa kesilmişti ve saçın kızıl rengi bataklık suyundan kaynaklanıyor. Özgün saç rengi bilinmiyor. Başında koyun derisinden yapılmış, sivri uçlu işlenmiş bir deri başlık bulunur. Şakakların yanına takılan ve çeneden birbirine bağlanan iki ince deri kayışla sabitlenmişti. Bir halka sayesinde başlığı takıp çıkarması kolaydı.
Vücuda kalçadan bağlı bir kemeri vardı ve çevresi 77 cm'di. İnce tüysüz deri parçalarından yapılmıştı. Kemerin ucunda diğer uçtan çekilerek geçirilen ipin bağlandığı bir kesik bulunur. Deri şapkası ve deri kemeri Tollund Adamı'nın tek giysisidir. Asıldığı ipin gevşek tarafı 1 metre uzunluğundadır ve gömülürken altına bırakılmıştır.
Asılmadan 12 veya 24 saat önce yediği son yemeği tohum ve tahıllardan oluşan bir yulaf lapası veya yulaf ezmesiydi. Etin ve diğer her şeyin azaldığı kış aylarına özgü bir beslenmedir.
Tollund Adamı Neden Öldürüldü?
Boyna takılma biçimine bakılarak ipin önce boğma işlemi için kullanılmadığı düşünüldü. X ışınları da zaten Tollund Adamı'nın boyun omurlarının kırılmadığını göstermişti. Ancak bu her asma işleminde olmuyordu ve sonraki tıbbi incelemelerde Tollund Adamı'nın boyun omurları kırılmadan boğulmaya neden olacak biçimde asıldığı doğrulanmıştır. Bu idam biçimi mahkumun belirli bir yükseklikten bırakılarak boynunun kırıldığı İngiliz asma biçimine özgüydü.
Bir kış günü veya erken ilkbaharda asılarak ölmüştü. Asıldıktan sonra gözleri ve ağzı kapatılarak eski bir bataklığa uyku pozisyonunda atıldı. Neden asıldığını söylemek zor. Tollund Adamı bir suçlu muydu? Biri ondan kurtulmak isteyip de onu astı mı? İntihar mı etti yoksa tanrıya kurban mı edildi? Tollund Adamı'nın yaşadığı döneme ait elde yazılı bir belge yok ancak İtalya'da Roma İmparatorluğu bu dönemde hem okuyup hem de yazabilen insanlara sahipti. Bunlardan biri Kuzey Avrupa'yı ziyaret eden tüccarların anlatılarını yazan Cornelius Tacitus'tur. Tüccarlar kuzeyde yaşayan vahşi kabile halklarından bahsederdi.
Tacitus yazılarında bir yerde "hainler ve dönekler bu ağaçlara asılır, korkaklar, gözü pek ve doğa dışı zinacılar hasır çitle bataklığın yapışkan çamuruna bastırılır" diye yazar. Tacitus başka bir yerde bir Cermen kabilesi olan Semnones'in (Kuzey Almanya'da yaşayan) insan kurban ettiğini yazdı. Her iki anlatı da Tollund Adamı gibi bataklık bedenleriyle uyumludur ancak Tacitus'un anlatısı Tollund Adamı öldükten 400 yıl sonrasına ait. Kesin olan şey Tollund Adamı'nı asmış kişilerin onun düşmanı olmamasıdır. Çünkü suçlu kabul ettikleri birinin gözlerini ve ağzını kapatıp bir bataklığa kadar taşıma ve dikkatlice uyku pozisyonunda yerleştirme zahmetine girmezlerdi.
Bütün bunlara göre en olası açıklama onun tanrıya/tanrılara kurban edilmiş olması. Danimarka'da bataklık cesetleri yaygın ve Demir Çağı'nda insanların turba kazdıkları bölgelerde ortaya çıktıkları gerçeği onların turba karşılığında tanrıya kurban edildiğini düşündürür. Diğer bir yakın teori tanrılardan büyümenin ve sıcaklığın başladığı baharı getirmesi için kışın kurban edilen insanlar olduklarıdır.
Tollund Adamı'nın Bataklıktan Çıkarılıp Korunması
Bataklıktan çıkarılan bir gövdeyi korumak için hücrelerdeki boşluklara dolmuş bataklık suyunun yerini alacak bir madde bulmanız gerek. Hücrelerdeki bataklık suyunu balmumu ile değiştirmek mümkün ancak erimiş mum bataklık suyuyla karışmaz. Bilim insanları önce başı saran bataklık suyunu atmak için onu alkole koydular, sonra bir çözülme kimyasalı olan toluene'ye yerleştirdiler. Son olarak toluene'nin yerini sıvı parafin aldı. Artık hücrelerde mumla karışabilen bir sıvı vardı.
Şimdi 83 santigrat derecede eriyen, düşük viskoziteli ve aynı zamanda bozulmayan balmumunu kullanma zamanı. Bu düşünce arkeologların 1000 yıldan fazla bir süre toprakta korunmuş halde bulunan Viking çağına ait balmumundan yapılmış mumlar keşfetmesinden gelir. Eriyen bal mumu hücrelere nüfuz ederek parafinin yerini aldı. Bu altı aylık koruma çabasından sonra 1951 yılbaşına yakın bilim insanları Tollund Adamı'nın başını bataklık çamurundan arındırdı. Soğutuldu ve yıkandı. Koruma girişimi başarılıydı ve yüzün tüm özellikleri korunmuştu. Yalnızca baş yaklaşık %12 küçülmüştü.
Tollund Adamı Hakkında Sık Sorulanlar
Tollund Adamı nasıl keşfedildi ve bulunduğunda cesedi ne durumdaydı?
Tollund Adamı, 1950 yılında Danimarka'nın Tollund köyü yakınlarındaki bir bataklıkta turba kesen iki kardeş tarafından keşfedildi. Cesedi bataklığa batmış halde bulundu ve o kadar iyi korunmuştu ki uyuyor gibi görünüyordu. Bataklığın asidik ve oksijenden fakir koşulları, normalde organik maddeleri ayrıştıran bakteri ve mantarların Tollund Adamı'nın cesedini parçalamasını engellemiş ve cesedin olağanüstü bir şekilde korunmasını sağlamıştı.
Cesediyle birlikte bulunan kanıtlara dayanarak Tollund Adamı'nın hayatı ve kültürü hakkında ne biliyoruz?
Tollund Adamı'nın cesedi, yaşamı ve kültürü hakkında ipuçları veren çeşitli eserlerle birlikte bulunmuştur. Bunlar arasında deri bir başlık, hayvan derisinden yapılmış bir ilmik ve koyun derisinden bir pelerin bulunmaktadır. Bu eşyalara dayanarak, Tollund Adamı'nın kurban töreni uygulayan tarih öncesi bir dini tarikatın üyesi olduğuna inanılmaktadır. Boynundaki ilmik, bir kurban töreninin parçası olarak, muhtemelen bereketli bir hasat için tanrılara bir sunu olarak asıldığını düşündürmektedir.
Tollund Adamı tarih öncesi Avrupa'yı anlamamızı nasıl etkiledi?
Tollund Adamı, tarih öncesi Avrupa'nın yaşamı ve kültürü hakkında, özellikle de din ve kurban ritüeli alanlarında değerli bilgiler sağlamıştır. Tollund Adamı ve diğer bataklık cesetlerinin keşfi, tarih öncesi dini uygulamaların yeniden değerlendirilmesine yol açmış ve bilim insanları artık birçok tarih öncesi kültürde ritüel kurbanın önemini kabul etmiştir. Tollund Adamı aynı zamanda tarih öncesi insanların beslenme ve yaşam tarzlarını incelemek için kullanılmış ve bu döneme ait Avrupa tarihi anlayışımızdaki boşlukların doldurulmasına yardımcı olmuştur.
Tollund Adamı'nın günümüzdeki önemi nedir ve bedeni nasıl korunmaktadır?
Tollund Adamı günümüzde önemli bir kültürel ve tarihi eser olmaya devam etmektedir ve bedeni Danimarka'daki Silkeborg Müzesi'nde korunmaktadır. Bedeni ve yanında bulunan eserler, tarih öncesi Avrupa hakkında yeni bilgiler edinmek amacıyla araştırmacılar tarafından ileri bilimsel teknikler kullanılarak düzenli olarak incelenmektedir. Ayrıca Tollund Adamı Danimarka'da kültürel bir ikon haline gelmiş ve edebiyat, sanat ve popüler medyada yer alarak tarih öncesi Avrupa tarihi ve kültürü hakkında farkındalık yaratılmasına yardımcı olmuştur.
Tollund Adamı'nın cesedini ve yanında bulunan eserleri incelemek için hangi bilimsel teknikler kullanılmıştır?
Tollund Adamı'nın cesedi ve yanında bulunan eserler radyokarbon tarihleme, DNA analizi ve izotopik analiz dahil olmak üzere çeşitli bilimsel teknikler kullanılarak incelenmiştir. Radyokarbon tarihleme, cesedin ve eserlerin yaşını belirlemek için kullanılırken, DNA analizi Tollund Adamı'nın genetik soyunu belirlemek ve ölümünden sonra vücudunu kolonize eden bakterileri incelemek için kullanılmıştır. İzotop analizi, Tollund Adamı'nın yaşamı boyunca tükettiği yiyecek ve suyun kaynaklarını belirlemek için kullanılmış, böylece beslenme şekli ve çevresi hakkında bilgi edinilmiştir.
Kaynaklar: