Nicolaus Copernicus (Nikolas Kopernik) hakkında detaylı bir yazı okuyacaksınız. 16. yüzyıl gökbilimcisi Copernicus, De revolutionibus orbium coelestium (Göksel Kürelerin Devinimleri Üzerine) adlı eseriyle antik Yunan'dan beri hüküm süren Aristoteles ve Ptolemaios Batlamyus kozmolojisine meydan okudu. Geçerli Aristoteles – Batlamyus evren modeline göre Dünya hareketsizdir ve çevresindeki küresel yörüngelerde dönen gezegenlerin merkezinde yer alır. Onların daha ötesinde 24 saatte bir dünyanın çevresini dolanan yıldızlar vardır.
Bu kuramı kafasında evirip çeviren Nicolaus Copernicus Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter ve Satürn'ün Güneş'in çevresinde dolandığı fikrini ileri sürdü. Bunu yaparak bilimi sonsuza denk değiştirecek bir devrimi başlattı.
Nicolaus Copernicus Kimdir?
Polonya'da Torun'da doğan Nicolaus Copernicus tüccar babası öldüğünde 10 yaşındaydı. Dayısı olan Kilise yöneticisi Lucas Watzenrode, yeğeninin kendisiyle aynı yolu takip ederek din adamı olacağı umuduyla Nikolas'ın eğitimini üstlendi. 1491 sonbaharında artık Warmia Piskoposu olan Lucas, Nikolas'ı kendisinin mezun olduğu, gökbilim çalışmaları alanında Kuzey Avrupa'nın en iyisi olan Krakow Üniversitesi'ne kaydettirdi. Burada Copernicus matematiksel gökbilime ömür boyu sürecek bir tutkuyla bağlandı.
Nicolaus Copernicus Krakow'daki eğitimine Aristoteles'in eserlerinin Latince çevirilerine ve yorumlarına yoğunlaştığı edebiyat dersleriyle başladı. Aristoteles'e göre, Dünya ve tüm doğal nesneler dört elementten –toprak, su, hava, ateş– meydana geliyor, mükemmel ve değişmez gökkubbe ise beşinci bir cevherden, esirden (ether) oluşuyordu. Aristoteles esir küresindeki nesnelerin dairesel hareket ettiğini düşündü. Copernicus, Öklid'in eserlerine ve Batlamyus'un geometrik gökbilimsel modellerinin basitleştirilmesine odaklanarak geometri dersleri de aldı.
Batlamyus'un gezegenlerin hareketine dair modeli iki çember gerektiriyordu. Her gezegenin "gezegen çemberi" (episikl) adı verilen küçük halkalar boyunca hareket ettiği, gezegen çemberinin ise dünyanın çevresindeki taşıyıcı çember adı verilen daha büyük bir halka etrafında hareket ettiği varsayılıyordu. Bir gezegenin gezegen çemberinde geriye doğru hareketi onun taşıyıcı çemberdeki ileri doğru hareketini aştığında, dünyadaki insanlar gezegenin uzaktaki yıldızlara göre geriye doğru seyrettiğini göreceklerdi. Aristoteles – Batlamyus modeli, gezegenlerin evrenin merkezinde sabit duran yerkürenin çevresinde döndüğünü varsaymıştı. Copernicus'un devrimci modeli ise bu şemaya meydan okuyacaktı.
Nicolaus Copernicus'un Aralıksız Öğrenim Dönemi
Krakow'da geçirdiği dört yıldan sonra Nicolaus Copernicus 1495'te herhangi bir akademik derece almadan kuzeydoğu Baltık kıyısındaki, Warmia piskoposluğunun ve katedral kilisesinin bulunduğu Frombork kasabasına döndü. Kilise yönetiminde yer açıldığında Lucas yeğenini aday gösterdi. Pozisyona atanması ihtilaf yarattı ama Nikolas'ın lehine karara varılmadan Lucas onu kilise yönetim yasalarını öğrenmesi için kilise hukuğu çalışmak üzere Bologna Üniversitesi'ne gönderdi. Bologna'da geçirdiği zaman zarfında, Kopernik ünlü bir gökbilimci profesör olan Maria Novara da Ferrara'nın asistanı oldu. Yanında Alfonsine Cetvelleri'nin – sayfalarına kendi notlarını düştüğü – bir nüshasını getirmişti. 13. yüzyılda İspanya Kralı X. Alfonso için hazırlanan bu cetveller Güneş, Ay ve gezegenlerin sabit yıldızlara göre yerlerinin hesaplanması için gerekli verileri içeriyordu.
Nicolaus Copernicus ayrıca Batlamyus'un Almagest adlı eserinin yirmi yıl önce ölen Alman gökbilimci ve matematikçi (Latinceleştirilmiş ismiyle) Regiomontanus'a ait kısaltılmış şeklinin, 1496 tarihli bir nüshasını da temin etmişti. Copernicus, Batlamyus'un gezegen yörüngeleri ile hem I. Ptolemaios'u hem de İspanya'daki ortaçağ Arap ve Yahudi astronomları rahatsız eden Aristotelesçi "geometrik mükemmellik" idealler arasındaki çelişkiden rahatsızdı.
Nicolaus Copernicus dört yıl sonra Bologna'dan yine bir derece almadan ayrıldı. Sonraki birkaç ayı Hristiyanlığın 1500. yıldönümü kutlamalarının yapıldığı Roma'yı gezerek geçirdi. Papa Alexander'ın kutlamalar için Kilise fonlarından aşırı harcama yapmasının verdiği rahatsızlık kısa zamanda Alman rahip Martin Luther ile ilişkilendirilen reform hareketlerine yol açtı. Bu hareket Protestan inancının Papalıktan ayrılışıyla sonuçlandı.
Copernicus 1501 yılında Warmia'daki katedral papaz meclisine İtalya'da iki yıl daha öğrenim görmek talebiyle başvurdu. Padua'da aldığı tıp eğitimini meclisin piskoposunu ve üyelerini tedavi etmek için kullanacağına söz verdi. 1503 yılında Warmia'ya tıp diplomasıyla değil, Ferrara Üniversitesi'nden aldığı kilise hukuk doktora derecesiyle döndü. Kilise'de hukuk işlerini üstlendi, bir yandan da dayısı 1512 yılında ölünceye kadar, yedi sene boyunca onun şahsi sekreterliğini ve doktorluğunu yaptı.
Nicolaus Copernicus'un Güneş Sistemi Modelini Oluşturması
Copernicus, Regiomontanus'un Almagest adlı eseri üzerinde çalışmaya devam etti. Alman gökbilimcinin, Batlamyus'un gezegenlerin geriye doğru hareketini açıklamak için, gezegen çemberine bir alternatif aradığını ve buradan, taşıyıcı çemberle gezegen çemberinin rollerinin merkezi daima Güneş yönünde kalan merkezdışı bir daireye dönüştürülebileceğini gösterdiğini keşfetti. Bunu anlamak Copernicus'un Güneş-merkezli Güneş sistemi modeline giriş niteliğindeydi.
Copernicus önce her dış gezegenin –Mars, Jüpiter, Satürn– Güneş'in etrafında, Güneş'in ise Dünya etrafında, dairesel görüngelerde döndüğü bir sistem geliştirdi. İç gezegenleri, yani Merkür ve Venüs'ü sisteme dahil ettiğinde, Copernicus gezegenlerin Güneş'in etrafında, Güneş'in de Dünya'nın etrafında döndüğü fikriyle, Dünya'nın da Güneş etrafında döndüğü daha nizami fikir arasında seçim yapmak zorunda kaldı. Daha nizami modelde Dünya hareket halinde bir gezegen olarak ele alınacak, böylece gezegenlerin geriye doğru hareketinin ve gökyüzündeki cisimlerin görünüşteki diğer düzensizliklerinin gerçek değil zahiri olduğu açıklanacak ve egemen fikre karşı çıkılacaktı.
Bütün gezegenleri Güneş'in çevresindeki yörüngelere yerleştirmek uzaklıklarını ve dönüş sürelerini de tespit etmesini sağlamıştı. Modelinde her ikisi de orantılı artış gösteriyordu. (Ay Dünya'nın çevresindeki gezegen çemberindeydi.) Onlarca yıl sonra, De revolutionibus orbium coelestium adlı eserinde Copernicus modelini şu sözleriyle savunmuştu: "Başka hiçbir düzenlemede yörüngenin büyüklüğü ile dolanım süresi arasında böylesine kesin uyumlu bir bağlantı bulamayız."
Nicolaus Copernicus ve 1000 Yıllık Düzenin Yıkılması
Ayrıca Batlamyus'un gezegen kuramındaki muntazam dairesel hareket ilkesinin ihlal edilmesinden de rahatsızdı. Çözümü Meraga gözlemeviyle ilişkilendirilen eski Arap gökbilimcilerin geliştirdiği "muntazam dairesel hareketi" koruyan gezegen hareketleri modellerinde bulmuştu. Tarihçiler, Copernicus'un muntazam dairesel hareketi koruyan, Güneş merkezli gezegen kuramı üzerine küçük kitapçığı olan Commentariolus (Gökcisimlerinin Devimine İlişkin Varsayımlar Üzerine Yorum) ile zirve yapan zihinsel atılımının, 1510 civarında gerçekleştiğine inanır.
Aynı yıl Copernicus kalıcı olarak Frombork'a yerleşti. Buradaki resmi kilise işlerinin büyük çoğunluğu finansal işlerdi. Bu işler onu kur ve madeni para basma sistemi üzerine bir yazı yazmaya yönlendirdi. Ancak esas entelektüel tutkusu olarak hala Batlamyus'un modelini revize etmek için gerekli veriyi sağlayacak olan gezegenlerin ve Güneş'in konumlarının gözlemi için zaman ayırıyordu.
1515 civarında, Almagest'in eksiksiz nüshası yayımlandı. Commentariolus adlı kitapçığına temel aldığı Regiomontanus'un, kısaltma eserinden çok daha kapsamlı olduğunu görünce kendine görev edindiği işin büyüklüğünü anladı. Batı dünyasını 1000 yıldan fazladır bağlandığı kozmolojik sistemi değiştirmeye ikna etmek onlarca yıl sürecek gözlem ve hesaplamalar gerektirecekti.
Göklerdeki Devrim
Geçen yıllar içerisinde Copernicus'un metni gelişti ama meslektaşlarının cesaretlendirmelerine rağmen kitabı yayımlatmak için hiçbir hazırlık yapmadı. Ama 1539 yılında, Avusturyalı genç bir matematikçi, Georg Joachim Rheticus kendisine uzun bir ziyarette bulundu. Lutheryanları Warmia'da yasaklayan 1526 tarihli fermana rağmen, Kopernik Rheticus'u öğrencisi olarak kabul etti. 1540'ın başlarında Gdansk'taki bir yayıncı Rheticus'un akademisyenler için Kopernik'in kuramlarını özetleyen Narratio prima (İlk Bildirim) adlı çalışmasını bastı. Rheticus Copernicus ile birlikte metni son kez gözden geçirdi, eseri 1541 yılında Nuremberg'deki matbaacı Johannes Petreius'a iletti. O da Kopernik'in karmaşık teknik çizimleri için ahşap basmakalıplar hazırladı.
Altı ciltlik kalın kitabı basmak için gereken on ay içerisinde Copernicus, 1536 yılında bir kardinalin kendisine gönderdiği mektubun da önsöze eklenmesini istedi. Kardinal mektupta, Copernicus'tan keşfini konunun meraklılarıyla paylaşmasını ve göksel küreler üzerine çalışmasını cetveller ile birlikte en yakın fırsatta kendine göndermesini rica ediyordu. Ayrıca Papa III. Paul'a ithafen bir önsöz yazmış, eserini yayımlamakta gecikmesini fikirlerinin nasıl karşılanacağına dair endişelerine atfetmiş ama "Kilise topluluğuna" faydalı olacaklarına inandığını vurgulamıştı.
1542 sonlarında geçirdiği inme ile kısmen felç kalması Copernicus'un çalışmalarına devam etmesini engelledi. Büyük eserinin basılı bir nüshasını 24 Mayıs 1543'te, öldüğü gün görebildi. Kitaba isimsiz bir Giriş bölümünün eklendiğini göremeyecek kadar hasta olması ihtimal dahilindedir. Bu giriş yazısında savlarına hipotez adı veriliyordu. Güneş-merkezli modelinin sadece matematiksel hesaplar için faydalı olduğu iddiasıyla Copernicus'un Güneş-merkezli evrenin sadece hesaplamalarda kullanma amaçlı olmadığı, gerçeğin kendisi olduğu kanaatine karşı çıkılıyordu. 1609 yılında, bu giriş yazısının Rheticus için düzeltmeleri denetleyen Lutheryan teolog Andreas Osiander'in eklediği açıklandı.
Nicolaus Copernicus'un Ölümünden Sonra
1543 yılında De revolutionibus için sadece 500 nüsha basıldı. Fakat radikal savları hiçbir çalkantıya sebep olmadı. Takip eden yıllarda Johannes Kepler ve Galileo Galilei Copernicus kozmolojisini sadece kuramsal olarak değil, olgusal olarak da kabul ettiklerini belirtti. Ancak pek çok din adamı Güneş-merkezli kozmoloji ile dini kozmoloji arasındaki çelişkiye itiraz etti. 1616 yılında Katolik kilisesi De revolutionibus'u yasaklanan kitaplar listesine aldı. Isaac Newton'un Principia Mathematica'sı (Doğa Felsefesinin Matematiksel İlkeleri) 1687 yılında ortaya çıktıktan sonra, daha fazla akademisyen Copernicus sistemini benimsemeye başladı ama Copernicus'un kitabı 1835 yılına kadar (Kepler ve Galileo'nun kitaplarıyla beraber) yasaklananlar listesinde kaldı.
Son yıllarda hem bilim insanları hem de Kilise Copernicus'un itibarını teslim etmiştir. NASA 1972'de, gökbilimcinin 500. doğum yıldönümü öncesinde Copernicus uydusunu fırlattı, uydu sekiz yıllık faaliyetinde yıldızlararası maddeyi inceledi. 2005 yılında Frombork katedralinin sunağında yetmiş yaşlarında bir adama ait kalıntılar içeren isimsiz bir mezar bulundu. 2008 yılında Polonyalı arkeologlar Copernicus'un kullandığı bir kitaptan alınan saç örneğindeki DNA ile kıyaslanan iskeletin Kopernik'e ait olduğunu onayladığını bildirdi. 22 Mayıs 2010'da 1543 yılında öldüğünde mezarında isim yazacak kadar şöhretten mahrum Copernicus, katedralin sunağının altına siyah granit mezar taşı ile yeniden gömüldü. Ayrıca 2010 yılında Uluslararası Temel ve Uygulamalı Kimya Birliği 112. elementi bulan bilim insanının önerisi üzerine elemente 'Copernicum' (Cp) isminin verilmesini resmen onayladı.
Nicolaus Copernicus Hakkında Sık Sorulan Sorular
Nicolaus Copernicus (Nikolas Kopernik) Neden Ünlüdür?
Nicolaus Copernicus, Güneş merkezli bir sistem öneren, gezegenlerin Güneş'in etrafında döndüğünü; Dünya'nın Güneş'in etrafında her yıl dönmesinin yanı sıra kendi ekseni etrafında da her gün bir kez dönen bir gezegen olduğunu ve bu eksenin yönündeki çok yavaş değişikliklerin ekinoksların presesyonunu açıkladığını öne süren bir astronomdu.
Nicolaus Copernicus Nerede Eğitim Gördü?
Nicolaus Copernicus Kraków Üniversitesi'nde astronomi ve astroloji de dahil olmak üzere liberal sanatlar eğitimi aldı. Bologna Üniversitesi'nde eğitimine devam etti ve Padua Üniversitesi'nde tıp okudu. Ferrara Üniversitesi'nden kanon hukuku alanında doktora derecesi aldı, ancak burada çalışmadı.
Nicolaus Copernicus Ne İş Yapıyordu?
Nicolaus Copernicus bir kilise kanonu olarak Polonya'daki bir piskoposluk için kiraları toplamak, askeri korumayı sağlamak, kilisenin mali işlerini denetlemek, bir fırını, bira fabrikasını ve değirmenleri yönetmek ve diğer kanonların tıbbi ihtiyaçlarıyla ilgilenmek gibi işlerde çalıştı. Copernicus'un astronomi çalışmaları, bu diğer yükümlülüklerinin yanı sıra boş zamanlarında gerçekleşiyordu.
Nicolaus Copernicus Başkalarını Nasıl Etkiledi?
Nicolaus Copernicus güneş merkezli teorisini yayınlamadan önce, insanlar genellikle Ay ve Güneş'in hareketsiz Dünya'nın etrafında döndüğü ve Mars, Jüpiter ve Satürn'ün sırasıyla Güneş'in ötesinde olduğu konusunda hemfikirdi. Kopernik'in teorisi, Galileo, Kepler, Descartes ve Newton gibi önemli isimler de dahil olmak üzere bilimsel devrimin sonraki düşünürleri için önemli sonuçlar doğurdu.
Nicolaus Copernicus'un Sözleri
- "Ne bildiğimizi bildiğimizi bilmek ve neyi bilmediğimizi bilmediğimizi bilmek bu gerçek bilgidir."
- "Tüm iyi sanatlar insanın zihnini ahlaksızlıklardan uzaklaştırmaya ve daha iyi şeylere yöneltmeye hizmet etse de, bu işlev olağanüstü entelektüel zevk de sağlayan bu sanat (bilim) tarafından daha eksiksiz şekilde gerçekleştirilir."
- "Her şeyin ortasında Güneş hayat sürer. Kim bu en görkemli tapınaktaki bu aydınlığı başka ya da daha iyi bir yere koyabilirse, bir kerede ve aynı zamanda bütünü aydınlatabilir."
- "Görünen her şeyden en yüksekte, sabit yıldızların cenneti."
- "Sonunda Güneş'i Evren'in merkezine yerleştireceğiz."
- "Bir filozofun düşüncelerinin sıradan insanların yargısına tabi olmadığının farkındayım, çünkü kişinin her şeyde gerçeği araması Tanrı'nın insan aklına izin verdiği ölçüde bir gayrettir."
- "Çünkü başkalarının onlar hakkında ne düşünebileceğini görmezden gelecek kadar kendi görüşlerime aşık değilim."
- "Şimdi söylediğim şeyler belirsiz olabilir, ancak uygun yerlerde daha açık hale getirilecekler."
- "Dünya da küresel, çünkü her yönden merkezine bastırıyor."
- "Bu danışmanlardan ve bu umuttan etkilenerek, arkadaşlarıma uzun zamandır yapmamı istedikleri çalışmaları yayınlamalarına izin verdim."
- "Dünyanın büyük kütlesi, göklerin büyüklüğüne kıyasla gerçekten önemsizleşir."
- "Çoğu Kutsal Baba'yı kolayca kavrayabilirim, bazı insanlar göksel cisimlerin devinimiyle ilgili yazdığım bu kitapta Dünya'ya belirli hareketler atfettiğimi öğrendiklerinde, benim ve teorimin reddedilmesi için aynı anda haykıracaklar."
- "Denizlerini her yere döken okyanus yeryüzünü sarar ve daha derin boşluklarını doldurur."