Hindistan'ın kast sistemi, sınıfları ve özellikleri

Kast sistemi ile ilişkili uygulamalar Hindistan'ın farklı yerlerinde zaman içinde değişiklik gösterdi ancak hepsinin bazı ortak özellikleri oldu. Tarih boyunca kast sistemindeki üç kilit konu evlilik, yemek ve dini ibadettir.

Yazar Burcu Kara
kast sistemi

Hindistan ve Nepal'deki kast sisteminin kökenleri kesin olarak bilinmez ancak 2.000 yıl önce ortaya çıkmış olduğu düşünülüyor. Hinduizm ile ilişkili olan bu sistemde insanlar meslekleri üzerinden sınıflara ayrılır. Kast başta kişinin yaptığı işe bağlıyken, kısa sürede ailevi hale geldi. Kast sisteminde her insan değiştirilemez bir sosyal statüde doğar. Dört ana kast sınıfı rahipler için Brahmin; savaşçılar ve soylular için Kshatriya, çiftçiler, tüccarlar ve zanaatkarlar için Vaisya; kiracı çiftçiler ve hizmetçiler için Shudra olarak sıralanıyor. Bazı insanlar kast sisteminin dışında (ve altında) doğar. Onlara "dokunulmazlar" veya Dalitler yani "ezilmiş olanlar" deniyor.

Kast sistemi ve arkasındaki teoloji

Reenkarnasyon öyküsünde ruh her yaşamdan sonra yeni bir maddi form içinde doğar; Bu da Hindu kozmolojisinin temel özelliklerinden biri. Ruhlar yalnızca insan toplumunun farklı seviyeleri arasında değil yer değiştirmez, aynı zamanda diğer hayvanlara da geçer. Bu inanç, birçok Hindunun vejetaryenliği seçmesinin başlıca nedeni.

Kast sisteminde belirli bir ruhun alacağı yeni form, önceki yaşamındaki davranışının ne kadar erdemli olduğuna bağlıdır. Shudra kastından olup (kiracı çiftçi, hizmetçi) gerçekten erdemli yaşamış bir kişi, bir sonraki hayatında Brahmin (rahip) kastında doğarak ödüllendirilebilir. Bu nedenle gelecek sefer daha yüksek statüde doğmak için kişilerin mevcut yaşamları boyunca erdemle çabalamaları gerekir. Bu durum Hindistanlıların tarihsel olarak çok az sosyal hareketliliğe sahip olmasını sağladı.

Kast sisteminin günlük yaşamdaki önemi

Kast sistemi ile ilişkili uygulamalar Hindistan'ın farklı yerlerinde zaman içinde değişiklik gösterdi ancak hepsinin bazı ortak özellikleri oldu. Tarih boyunca kast sistemindeki üç kilit konu evlilik, yemek ve dini ibadettir.

Farklı kastlar arasında evlilik kesinlikle yasak. Hatta çoğu insan kendi alt kastları veya jati'leri içinde evleniyor.

Yemek zamanlarında herkes Brahmin'in elinden yiyecek kabul edebilir, ancak bir Brahmin daha düşük kasta ait bir kişiden yiyecek alırsa "kirlenir". Kast sisteminin altındaki "dokunulmazlar" halka açık kuyudan su çekmeye cesaret ederse suyu kirletir ve hiç kimse o kuyuyu kullanmaz.

Dini ibadette Brahminler rahip sınıfı olarak festivallere, kutlamalara, evliliklere, cenaze törenlerine hazırlığa başkanlık ederler. Kshatriya (soylu, savaşçı) ve Vaisya (çiftçi, tüccar, zanaatkar) kastlarının ibadet etme hakları varken bazı yerlerde Shudra'nın (hizmetçi kastı) tanrılara kurban vermelerine izin verilmez.

Dokunulmazlar tapınaklardan tamamen yasaklılar ve bazen tapınak arazisine ayak basmalarına dahi izin verilmez. Dokunulmazların gölgesi bir Brahmin'e değerse Brahmin kirlenir. Bu yüzden dokunulmaz kastından biri bir Brahmin'in yakınından geçerken gölgesinin izdüşümünü hesaplamak zorundadır ve genelde epeyce uzakta durmayı seçerler.

Binlerce sınıf

Vedik din edebiyatının Veda metinlerinde dört ana kast adı verilmesine rağmen, Hint toplumunda aslında binlerce kast, alt kast ve topluluk var. Bu jatiler hem sosyal statünün hem de mesleğin temelini oluşturuyor.

Bhagavad Gita'da bahsedilen dört kastın dışındaki diğer kastlar veya alt kastlar arasında Toprak sahibi Bhumihar, katip Kayastha ve kuzeyli savaşçı Rajput var. Bazı kastlar yılan oynatan Garudi veya nehir yataklarından altın toplayan Sonjhari gibi çok özel mesleklerden oluşuyor.

Dokunulmazlar

Sosyal normları ihlal eden insanlar "dokunulmaz" kastına indirgenerek cezalandırılabilir. En düşük kast sınıfı bu değil. Dokunulmaz olarak kabul edilen kişi ve onun soyundan gelenler kınanır ve kast sisteminin tamamen dışında tutulur.

Dokunulmazların o kadar kirli olduğu düşünülür ki herhangi bir kast üyesinin onlara dokunması üyeyi kirletir. Kirlenen kişi hemen duş almalı ve giysilerini yıkamalıdır. Dokunulmazlar tarihsel olarak, hayvan leşi temizleme, deri işi yapma veya sıçan ve diğer zararlıları öldürme gibi kimsenin yapmak istemeyeceği işleri yaptılar. Dokunulmazlar kast üyeleriyle aynı odada yemek yiyemez ve öldüklerinde yakılamazlar.

Hindu olmayanlarda kast

İlginç bir şekilde, Hindistan'daki Hindu olmayan nüfus da bazen kendi kast sistemini kurdu. Örneğin İslam'ın Hindistan alt kıtasında yayılmasından sonra Müslümanlar Sayed, Şeyh, Babür, Peştun ve Kureyş gibi sınıflara ayrıldı. Bu kastlar arasında Babür ve Peştun etnik gruplarken, Kureyş ismi son peygamber Hz. Muhammed'in Mekke'deki Kureyş kabilesinden geliyor.

MS 50 civarında ülkedeki çok az sayıda Hintli hala Hristiyandı. Portekizlilerin 16. yüzyılda bölgeye gelmesiyle Hindistan'da Hristiyanlık genişledi. Ancak birçok Hristiyan Hintli kast sistemi içinde yaşamaya devam etti.

Kast sisteminin kökenleri

Kast sisteminden bahseden en erken yazılı kanıtlar MÖ 1500 yıllarından kalan Sanskritçe Veda metinlerinde görülür. Kast sistemini açıklayan Veda (Bilgi) metinlerinin, İran topraklarından gelen, Vedik uygarlığının kurucusu aristokrat Aryanlar tarafından yazıldığı düşünülüyor. Yönetici Aryanlar metinleri tanrıların getirdiğine dair halkı ikna etti. Bu nedenle Veda metinlerinin yazarı asla belirtilmedi. Vedalar daha sonraki Hindu kutsal kitaplarının temelini oluşturdu.

Bunun yanında MÖ 1700–1100 yıllarından kalan "Rigveda" nadiren de olsa kast sistemi ayrımlarından bahseder ve sosyal hareketliliğin bu zamanda da yaygın olduğuna dair kanıt sunar.

MÖ 200-200 yıllarında ortaya çıkan "Bhagavad Gita" da kastın önemini vurgular. Ek olarak aynı dönemde çıkan Manu Kanunları veya Manusmrit, dört farklı kastın veya varnanın haklarını ve görevlerini tanımlar. Bu yönüyle Hindu kast sisteminin MÖ 1000 ve 200 yılları arasında şekil aldığı söylenebilir.

Klasik Hint tarihinde kast sistemi

Hindistan tarihinin çoğu döneminde halk farklı kast sisteminden liderler tarafından yönetildi. Örneğin, 320'den 550'ye kadar ülkeyi yöneten ünlü Gupta Hanedanı, Kshatriya'dan ziyade Vaishya kastından geliyordu. Madurai Nayaks (1559'dan 1739'a hükmeden) gibi daha sonraki birçok yönetici Balija (tüccarlar) gibi farklı kastlardan geldi.

12. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Hindistan'ın büyük kısmı Müslümanlar tarafından yönetildi. Bu yöneticiler rahip kastı Brahminlerin gücünü azalttı. En geleneksel Hindu yöneticileri ve savaşçıları yani Kshatriyalar, kuzey ve orta Hindistan'da neredeyse var olmaktan çıktılar. Vaishya ve Shudra kastları da hemen hemen birleşti.

Müslüman yöneticiler rahipler gibi Hindu üst kastları üzerinde güçlü etkilere sahip oldu. Bununla birlikte kırsal alanlardaki Müslüman karşıtı duygular tam tersi şekilde burada kast sistemini güçlendirdi. Kast üyesi olmak Hindu kimliğinin göstergesiydi.

Dolayısıyla, altı yüzyıl süren İslam hakimiyeti döneminde (kabaca 1150-1750) kast sistemi önemli ölçüde gelişti. Örneğin, Müslüman krallar Hindu tapınaklarına zengin hediyeler vermediğinden Brahminler (rahip) gelirlerini çiftçilikten kazanmaya başladı. Tabii bu uygulamada asıl fiziksel iş yükünü Shudralar üstleniyordu.

Britanya Hindistanı (Raj) ve kast sistemi

Britanya Hindistanı 1757'de Hindistan'da iktidarı ele geçirmeye başladığında, kast sistemini sosyal kontrol aracı olarak sömürdü. İngilizler, Brahmin kastıyla müttefik oldular ve böylece Müslüman yöneticiler tarafından yürürlükten kaldırılan bazı ayrıcalıklarını geri kazandılar.

Bununla birlikte, alt kastlarla ilgili birçok Hint adetleri İngilizler için ayrımcı görünüyordu, bu yüzden bunlar yasadışı ilan edildi. 1930'lar ve 1940'larda İngiliz hükümeti "Programlı kastlar", dokunulmazlar ve düşük kastlı insanları korumak için yasalar çıkardı.

19. ve 20. yüzyıl başlarında Hindistan toplumunda dokunulmazlığın kaldırılmasına yönelik bir hareket başladı. 1928 yılında, bir tapınak üst kast üyeleriyle ibadet etmek üzere dokunulmazları (Dalitler) memnuniyetle içeri aldı. Mahatma Gandi onları tanımlamak için harijan veya "Tanrı'nın Çocukları" terimini kullanarak Dalitlerin kurtuluşunu savundu.

Bağımsız Hindistan'da kast ilişkileri

Hindistan Cumhuriyeti 15 Ağustos 1947'de bağımsız oldu. Hindistan'ın yeni hükümeti, geleneksel yaşam tarzlarını yaşayan dokunulmazları ve grupları içeren "Programlı kastları" ve kabileleri korumak için yasalar çıkardı. Bu yasalarda eğitime ve devlet makamlarına erişim sunan kota sistemleri oluşturuldu. Bu değişimlerle modern Hindistan'da kastlar sosyal veya dini kategoriden çok politik kategori halini aldı.